MASAL-I İSTANBUL - OĞUZKAN BÖLÜKBAŞI
Sana normal gelir, bize eğri büğrü yatık yamuk gelen duygular
yabancısıydık bu koca şehrin, herşeyine yabancı, ekmek aldığımız
dükkancı hemen anladı yememizden bir solukta sıcak ekmekleri ve bir koca
şişe suyu başımıza dikmelerimizi ayıpladı mı dersiniz, tabii ki
yabancıydık bu koca şehirde, siz ne bilirsiniz
Aşk davasıydı bu kan davası değil
Koca yürekleri kan akıtmadan yerlebir eden
Ve peşinden
Bu gayya şehrin alacakaranlığına iten
Bir deli gözün tam orta yerinden vurmaya gelmekti amacımız
Vurulduk yaban illerde
Bir adım ilerlemeden
Sokağa çıkma yasağı var kelimelerin dilden
Her söz suç hanesine yazılıyor
Yaşamaya mahkum edilmiş sevdayı
Sevdayı deli dolu söylemeden
Şehir İstanbul'dur herşeyine yabancı olduğumuz, ve anlatılacak tek
şehirdir dünyada bulduğumuz, sözleri kendiliğinden söyleyiveren martı
kuşlarının çığlıklarında kaybolup yokolduğumuz, tersanelerinde bir gemi
olmak için sıralandığımız
Gelip takılıyor hayaller biryerlerde gözlerime
Ele vermiyor seni yıllar saklamış
Ya da kaybetmiş sayfalarında hicranın
Yanıp yıkılan yaralanan bir yanın
Arar durur beni
Yine silahlanmış bakışların
Sayısız yerimden vurur beni
Niye gelmiştik unutturdun buralara
Yara sarmaktan sormaya derman kalmamış
Sırtımızı vermişiz duvarlara
Nereden ne çıkar bilmeyiz
Bu şehir bize yabancı
Bu şehir bize yabancı
Ben onu duvarlarıma resim diye asardım bir zamanlar, gemilerin üzerinde
kuşlar ve gerilerden Sultanahmet, iftar akşamlarına sarınmış merhamet
duygusuyla, haşmetli minareleri vururken göğün katlarına düşlerim
koşmayı isterdi o geniş kollarına
Bu şehir bize yabancı
Aradığın ne varsa unutturuyor
Uzun boylu ve şişman
Kamburlarında yedi tepeyi taşıyan
En yaşlı güzellik
Çirkinleşemeyen
Öyleyse nedendir sakladığın güzelliğini bizden
Senin de mi var
Gelmesini beklediğin denizden
Gözlerin mahmur
Sabah ezanlarında yağan bir yağmur huzurunda, bekle dur ey güzel İstanbul
İLGİLİ İÇERİK
OĞUZKAN BÖLÜKBAŞI'NIN ŞİİRLERİ