Çalakalem yazdığımız şu küçük yazıdaki büyük harflerle dizilmiş her kelime Fransızcadan hiçbir değişikliğe uğramadan, olduğu gibi alınmıştır. Ecdat yadigârı güzelim kelimelerimize musallat öztürkçe meraklılarına ithaf olunur.
PARDON, yolculuğa mı çıkmak istiyorsunuz? Bu PERSONEL kanunuyla ve hele bu DÖVİZ sıkıntısında Paris TURUna çıkacak değilsiniz ya!... İstanbul'a bir seyahat ORGANİZE edin, dostlarınıza SÜRPRİZ yaparsınız.
Evvelâ GARDROBunuzu açıp SEZONa göre giyinin. KLOŞ veya Pilli SATEN eteğinizle DANTEL BLUZunuzu mu EMPRİME ROBunuzu mu, ŞİFON, KREP karışımı DÖPÎYESinizi mi düşünüyorsunuz? Yoksa GRİ DESENLİ TAYYÖR, BEJ PARDESÜ ve EKOSE BEREnizi mi giyeceksiniz? ASORTt olmadı mı? KOMPLEKSe kapılmayın, başka bir KOSTÜM bulursunuz. KASKET, KRAVAT, PANTALON da olabilir. Hele bir de SÜET BOTlarınızı giyerseniz ne SÜKSE yaparsınız!... ALYANSınızı, KOLYEnizi, BROŞunuzu, EŞARP, KAŞKOL, ETOL ve FULARınızı unutmayın. PRATİK olun. Sıra TUVALETe geldi. KUAFÖRden RANDEVU alıp MlZAMPÜ, MANÜKÜR ve PEDİKÜR yaptırmışsınızdır herhalde. RUJunuzu, KREMinizi, MAKYAJınızı ihmal etmeyin.
Şimdi elinize VALİZinizi, alarak bir TAKSiye binin. AMBALAJ yaptırttığınız şeyleri BAGAJa koyun. ŞOFÖRe TERMİNALE, GARAJa veya GARa gitmesini söyleyin. GARAJa giderseniz OTOBÜSe binersiniz. BİSİKLETle seyahat edilir mi? DİREKSİYON, VİTES, FREN, GAZ PEDALı falan zihninizi karıştırıyorsa, GARa gidip TRENe binin. Neticede aynı hesaba gelmekle beraber, zahir ESPRİ olsun diye, EKSPRES birinci, gayrı EKSPRES ikinci PERONdan kalkar. TÜNELlere gire çıka, eğer tabii GREV, RÖTAR, Allah muhafaza buyursun SABOTAJ filan yoksa salimen Haydarpaşa'ya varırsınız. TURİSTİK veya LÜKS bir OTELde mi REZERVASYON yaptırdınız. KONFORlu bir PANSİYONda mı?
Gündüz İstanbul'un güzel BANLİYÖlerinde VİLLAların arasında, PALMİYElerle AKASYAların altında gezinebilir. VİTRİN seyredebilir, hattâ MAYOnuzu giyip PLAJa gidebilirsiniz. Üşütmemeye bakın. ANJİNle, GRİPle, BRONŞİTle mi uğraşacaksınız? Soğuk algınlıkları için DRAJE, KOMP-
RİME ve TABLETler satılıyor. Eskiden sırta ANTUZ çekerlermiş. İyi de ederlermiş. Eski köye yeni âdetle beraber ANTİBİYOTİKler çıktı. ANTİBİYOTİK herkese göre değil, ALLERJİ yapıyor.
Akşam yemeğini Boğazda bir RESTORANda yemek fena olmaz. ŞANSınız varsa PATRON SEMPATİK, GARSONların SERVİSİ iyidir. İsterseniz ALAKART, isterseniz TABLDOT yersiniz. MENİ) FİKS lâfına bakmayın. REJİM yapmayanlara ORDÖVR, bol GARNİTÜRlü BONFİLE, patates PÜREli BİFTEK, ŞATOBRİYAN, SOSLU FÜME balık, MAYONEZ, OMLET, kabak OGRATEN, JÖLE tavsiye edilebilir. ÜLSERiniz varsa PASTÖRİZE süt içer, BİSKÜVİ yersiniz. KAPRİS yapmayın, GARANTİ beğeneceksiniz. ALKOL, APERATİF almayacak mısınız? Siz bilirsiniz. O zaman KÜRDANla dişinizi karıştıran KOMİyi seyredeceğinize, masanızdaki KRİZANTEMlerle GLAYÖLleri veya Boğazdan geçen MOTORleri seyredin. ADİSYON NORMALdir, çıkarken MERSİ demeyi unutmayın.
Prof. Dr. Beynun AKYAVAŞ