1. Dünyâyı bir yana koşalar bir yana seni
Bana seni gerek seni ey bî-vefâ seni
2. Müşkil bu kim muhabbet iki baştan olmadı
Sevdirmedi sana beni illâ bana seni
3. Mihr ü vefâ için mi getirdi beni felek
Cevr ü cefâ için mi yarattı Hudâ seni
4. Âşıkların ne çektiğini anlamak için
Allah edeydi bir güzele mübtelâ seni
5. Bir bağrı katı yüzü açılmış güzel gerek
Âyîne gibi göstere şâhum sana seni
6. Oldun Necâtî sâye-i zülfünde pâdişâh
Var ey gedâ ki kapladı zıll-ı hümâ seni
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİYLE
1. Dünyayı bir yana seni bir yana koysalar, yine de bana sen gereksin ey vefâsız,sen!
2. Güçlük şurada ki aradaki aşk iki taraflı olmadı seni bana sevdirdi de beni sana sevdirmedi.
3. Felek beni âşık ve aşkında vefalı olmak, seni d zulüm ve eziyet etmen için mi yarattı?
4. Ah keşke, âşıklarının ne çektiğini anlaman içi: Allah seni de bir güzelin aşkına düşürseydi
5. Merhametsiz, hayâsız bir güzel gerek ki, ayna; gibi seni sana göstersin ey sultanım!
6. Necati! Onun zülfünün sayesinde (gölgesinde padişah oldun. Yürü, sevin ey dilenci! Zira seni hüma kuşunun gölgesi kapladı.
7. Sâye kelimesinin temel anlamı gölge ise de kir vakit “neden”, “bir sonuca ulaştıran yol” anlamlarında c kullanılmaktadır. Divan şiirine göre, daima yükseklere uçan hüma kuşunun gölgesi kimin üstüne düşerse bu, kimsenin saadetine ve talihinin yaver gideceğine işar eder Dünyayı bir yana seni bir yana koysalar, yine de
Divan Şiirinden Seçmeler, A.Y.Saraç