Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

BETİMLEME VE ÇEŞİTLERİ

  • Betimlemede temel amaç, okuyucunun duyularıyla algılayabileceği bir nesne, kişi ya da mekanı duyu organlarını kullanmadan algılamasını; bu nesne, kişi ya da mekanları hayal gücüyle zihninde canlandırabilmesi sağlamaktır.(roman kahramanları)
  • Anlatmaya bağlı edebi metinlerde öyküleyici anlatımla betimleyici anlatım çoğunlukla iç içedir.
  • Betimlemek ile bakmak arasında doğrudan bir ilişki vardır. Bu ilişki seçmek eylemiyle açıklanabilir.
  • İyi betimleme ancak iyi bir gözlem sonucunda yazılabilir.
  • Nesne, kişi ve mekânların okuyucunun zihninde bir görüntü olarak algılanması, bunların ayırıcı nitelikleriyle anlatılmasına bağlıdır. Bunun için sıfatlardan yararlanılır.
  • Betimleme, bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlanmış olayların sırayla anlatılması(öyküleme)ndan farklı olarak, “belli bir an”ın bir tablo şeklinde anlatılmasıdır.
  • Betimlemeye betimlenecek kişi, nesne ya da görünüşün adının söylenerek veya sezdirilerek başlanması, ardından bunların belli mekânlara yerleştirilerek anlatılması son derece önemlidir
  • Betimlemede belli bir sıranın gözetilmesi, yani betimlemenin belli bir düzene göre yapılması, okuyucunun betimlenecek varlığa odaklanmasına yardım eder. Sıra şu şekilde olabilir:

A) Yakında uzağa ya da tersi

B) Yukarıdan aşağı ya da tersi

C) Çevreden merkeze ya da tersi

D) Sağdan sola ya da tersi

E) Genel özelliklerden ayrıntılara ya da tersi

F) Fiziksel özelliklerden ruhsal özelliklere ya da tersi

  • Betimlemelerin bir kısmında, edebi sanatlardan sıkça yararlanılır.  Bu sanatların en önemlileri şunlardır: Benzetme(teşbih), ad aktarması(mecaz-ı mürsel), deyim aktarması(eğretileme, istiare)

 

Betimlemelerin  Çeşitleri:

 

1.AÇIKLAYICI BETİMLEME

Okura bilgi vermek amacıyla genel ayrıntılar üzerinde durularak yazılan betimlemedir. Ayrıntılar yansız olarak, olduğu gibi fotoğrafsal bir gerçeklikle, kişisel duygu ve düşünceler katılmadan verilir. Asıl amaç, sanat yapmak değil, bir konu hakkında bilgi vermektir. Yazar, herkesin görebileceği nesnel gerçekle ilgilenir. Bir mimari yapı, yeryüzü şekilleri, beynin çalışma sistemi gibi konularda yapılan betimlemeler bu türdendir.

“Penguenler, uçamayan, dimdik durabilen, perde ayaklı deniz kuşlarıdır. Tüyleri kuş tüylerine hiç benzemez. Sırtları siyah veya gri, karın kısımları beyaz ince pulsu tüylerle örtülüdür. Türler birbirinden, başlarındaki renkli tüyleriyle ayrılır. Kuyruklan kısa ve ayakları vücutlarının gerisinde olduğundan rahatlıkla dimdik ayakta durabilirler. “

Yazar bu parçada nesnel gerçeklerden hareketle penguenleri okurun zihninde canlandıracak şekilde anlatmış, dolayısıyla açıklayıcı betimleme yapmıştır.

 

2.İZLENİMSEL BETİMLEME

Edebi eserlerde okuru etkilemek, okuyanda güzellik hissi uyandırmak için yapılan betimlemelere izlenimsel (sanatsal) betimleme denir.

Bu betimlemede varlıkların nitelikleri, bu niteliklerin duyularımız üzerinde uyandırdığı izlenimler belirtilir.

İzlenimsel betimlemede, düşüncelerimize görünürlük kazandırma, anlatımı renklendirme, okuyucunun hayal gücünü kamçılama amaçlanır.

İzlenimsel betimlemede özel ayrıntılar üzerinde durulur. Ayrıntılar arasından seçme yapılıp en belirleyicisi öne çıkarılır. Bilgiler duyusal, izlenimsel bir sıra içinde, kişisel yorum yapılarak verilir.

“Tarla, baştanbaşa insan ve tınazlarla örtülüydü. Sık, yüksek boylu çavdar tarlasının biçilmiş bölümlerinde orakçı kadının sırtı; demet yaparken, parmakları arasında sallanan başaklar; çocuğunun gölgedeki beşiğine eğilen kadın ve peygamber çiçekleriyle örtülü tarlada toplanmış ekin demetleri görünüyordu. Öte yanda, ceketsiz, gömlekli köylüler, kızışmış kuru tarlada toz kaldırarak, araba üstünde ayakta durarak demetleri yerleştiriyorlardı. “

Bu parçada yazar izlenimlerinden ve gözlemlerinden yararlanarak sanatsal (izlenimsel) betimleme yapmıştır.

 

3.RUHSAL BETİMLEME

Bir kimsenin, bir şeyin yazılı olarak betimlenmesidir. İnsanların duygularını, düşüncelerini, beğenilerini, tutkularını, alışkanlıklarını kusurlarını… tanıtan betimlemedir. Bu betimlemede kişinin iç dünyasından söz edilir. Görsellikten çok, sezginin ağır bastığı bu betimlemeler sadece insanlara özgüdür. Buna “tahlil” de denir

“Büyükannemin odasında öfkeli, kıpkırmızı yüzünden siniri bozuk olduğu anlaşılan bir oda hizmetçisi vardı. Sinirinden olsa gerek başını, gözünü oynatıp duruyor, sıkıntısını ve öfkesini yüzünde belli ediyordu. Bir an önce işini bitirip odadan çıkmak ister gibi bir hâli vardı.”

 

4.FİZİKSEL BETİMLEME

Kişinin; boyu, ağırlığı, göz rengi, saçları, vücut yapısı, konuşma biçimiyle anlatıldığı betimlemedir. Fiziksel betimlemede kişinin belirgin, çarpıcı özellikleri kalın çizgilerle gözlemden yararlanılarak anlatılır. Burada amaç, fiziksel betimlemesi yapılan kişiyi sözcüklerle âdeta resim çizerek okurun gözünde canlandırmaktadır. Bu tür betimlemede yazar nesnel olabileceği gibi gözlemlerine duygularını da katabilir. Bu betimlemelere aynı zamanda “portre” de denir.

“İki küçük kız dar bir sokakta buluşmuşlardı. Kızlardan biri çok küçüktü, diğeri ise azıcık ondan büyükçe. Anneleri her ikisine de yeni elbiseler giydirmişti. Küçük olan mavi bir elbise giyiyordu, öbürü ise sarı basmadan bir elbise. Her ikisinin de başında kırmızı eşarp vardı. “

 

5.SİMSEGESEL BETİMLEME

Bu betimlemelerde okuyucunun betimlenen varlıkla ilgili anlatılanları anlaması için metni yorumlaması gerekir. Simgesel betimlemelere anlatma esasına bağlı metinlerde kahramanların çeşitli olay, kişi ve nesnelerin ilgili duygu ve düşünceleri, kahramanların ruh halleri ve mizaçları anlatılırken başvurulur.

 

AT

Bin gemle bağlanan yağız at şaha kalkıyor

Gittikçe yükselen başı Allah’a kalkıyor

Son macerayı dinlememiş varsa anlatın;

Ram etmek isteyenler o mağrur, asil atın

Beyhudedir, her uzvuna bir halka bulsa da;

Boştur, köpüklü ağzına gemler vurulsa da…

Coştukça böyle sel gibi bağrında hisleri

Bir gün başında kalmayacaktır seyisleri!

Son şanlı macerasını tarihe anlatın:

Zincir içinde bağlı duran kahraman atın

 

AT bir simgedir Türk Milletinin kurtuluş mücadelesi anlatılmaktadır.

 

BETİMLEMELERDE DUYULARDAN YARARLANMA

Betimleyici anlatım, temelde duyulara dayanır. Betimlemede betimlenen varlık ya da nesnenin durumuna göre bir ya da daha çok duyuyla ilgili ayrıntıdan yararlanılır. Bir betimlemede görme, işitme, dokunma, tatma ve koklama gibi farklı duyularla algılanan ayrıntılar yer alabilir

“Boğaziçi’nin Anadolu yakasındaki tenha, bayır ve yarı karanlık köylerin birinde hırçın bir kış akşamıydı. Tarladan köye yürüyerek geliyorduk. Yağmur iri taneler halinde yağıyordu. Rüzgâr uğultuyla esiyor, bizi üşütüyordu. Eserken yağmur, tanelerini etrafa saçıyor, bizi ve her tarafı öyle sırılsıklam ediyordu. “

 

Sorular:

 

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde betimleme yoktur?

A)Söylenenleri hiç duymuyormuşçasına dalgın,düşünceli bir tavırla işini yapmayı sürdürdü.

B)Artık bahar geldi derken birdenbire hava bozmuş;damlar, sokaklar, kırlar, karla örtülmüştü.

C)Az konuşan, doğruyu söyleyen, söylediğini tartan bir insandı.

D)İçli, çok duygulu bir adamdı, konuşurken hem ağlar hem ağlatırdı.

E)Benim gibi babamın da dedemin de çocukluk ve ilk gençlik günleri bu konakta geçmişti.(1993/ÖYS)

 

Çözüm:

B seçeneğindeki cümlede dış dünya betimlenmiştir. A, C ve D'deki cümleler kişi betimlemesi (portre) ile ilgilidir. C ve D seçeneklerindeki cümleler özellikle ruhsal portre ile ilgilidir. Bu seçeneklerde yer alan ayrıntılar görsel değildir. A'da görsellik vardır; dalgın ve düşünceli olması görerek fark edilir. E seçeneğindeki cümlede betimleme yoktur. Betimleme olması için sözü edilen kişilerin ya da konağın niteliklerinin sıra­lanması gerekir. (Cevap E)

 

Kenar mahalleler... Birbirine geçmiş, yaslanmış tahta evler... Kiminin kaplamaları biraz daha kararmış, kiminin balkonu biraz daha öne eğilmiş, kimi biraz daha çömelmiştir. Hepsi hastadır; onları seviyorum; çünkü onlarda kendimi buluyorum.

Bu parçanın anlatım biçimi, aşağıdakilerden hangisine bir örnektir?

A) Betimleme (tasvir)

B) Tartışma

C) Açıklama

D) Öyküleme (hikâye etme)

E) Örnekleme

(1987/ÖYS)

 

Çözüm:

Yazar bu kısa parçada kendisine yakın bulduğu kenar semtlerin evlerini tasvir ediyor. Evler için "çömelmiş" demesi, evlerin hasta olduğunu söylemesi duyguların etkisiyle söylenen ayrıntılardır. Kısacası bu kısa paragraf güzel bir öznel (izlenimsel) betimleme örneğidir. (Cevap A)

 

"Bu küçük yerleşim merkezindeki tüm caddeler, merkezinde hükümet konağının bulunduğu meydana çıkıyordu. Hükümet konağı en azından yüz yıllık bir taş yapı idi. Onun tam karşısında, hükümet konağına göre çok yeni sayılabilecek belediye binası yer alıyordu. Belediye binası ile Şehir Parkı birbirine bitişikti. Parkın içinde, yaz - kış yeşilliğini koruyan elliye yakın büyük çam ağacı vardı. İlçedeki iki bankanın reklam amaçlı koyduğu banklar bu ağaçların altında duruyordu..."

Bu paragrafta hangi betimleme türü kullanılmıştır?

Çözüm:

Bu parçada öznel olarak nitelendirilecek hiçbir ayrıntı yok. Anlatımda kesin, objektif bilgilere yer verilmiş. Anlatılanların kişiye göre değişen bir yanı yok.

Açıklayıcı betimleme

 

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde betimleme yoktur?

A) Söylenenleri hiç duymuyormuşçasına dalgın,düşünceli bir tavırla işini yapmayı sürdürdü.

B) Artık bahar geldi derken birdenbire hava bozmuş;damlar, sokaklar, kırlar, karla örtülmüştü.

C) Az konuşan, doğruyu söyleyen, söylediğini tartan bir insandı.

D) İçli, çok duygulu bir adamdı, konuşurken hem ağlar hem ağlatırdı.

E) Benim gibi babamın da dedemin de çocukluk ve ilk gençlik günleri bu konakta geçmişti.(1993/ÖYS)

Çözüm:

B seçeneğindeki cümlede dış dünya betimlenmiştir.  A, C ve D'deki cümleler kişi betimlemesi (portre) ile ilgilidir. C ve D seçeneklerindeki cümleler özellikle ruhsal portre ile ilgilidir. Bu seçeneklerde yer alan ayrıntılar görsel değildir. A'da görsellik vardır; dalgın ve düşünceli olması görerek fark edilir. E seçeneğindeki cümlede betimleme yoktur. Betimleme olması için sözü edilen kişilerin ya da konağın niteliklerinin sıralanması gerekir.(Cevap E)

 

“Milly Buck şafak sökerken barakadan çıktı. Sundurmada durarak biran gökyüzüne baktı. Şişman, çarpık bacaklı, uçları aşağı doğru kıvrık bıyıklı, avuçları nasır bağlamış dört köşe elleri olan bir adamdı. Su rengindeki gözlerinde düşünceli bir ifade vardı. Şapkasının altından fırlayan saçları dik dik ve dağınıktı. Bir yandan sundurmada duruyor, bir yandan da gömleğinin eteğini pantolonunun içine sokmaya çalışıyordu. Kemerini çözdü. Tekrar bağladı. Aradan geçen yıllar zarfında Billy’nin göbeğinin ne derece fark ettiğini kemerindeki yıpranmış deliklerden anlamak mümkündü. Havayı iyice kontrol ettikten sonra birini işaret parmağıyla kapatıp kuvvetle sümkürerek burun deliklerini sırayla temizledi. Sonra ellerini ovuşturarak ahıra doğru ilerledi.” 

Bu paragrafta hangi betimleme türü kullanılmıştır?

Çözüm:

Fiziksel Betimleme

 

—  “Giton, dolgun yüzlü, yanakları şişkin, dik bakışlı, kendine güvenir, omuzları geniş, göbekli, bakışı sağlam, yürüyüşü sert biridir. Konuşurken de kendine pek güvenir, fakat karşısındakini hemen hiç dinlemez. Ona sözlerini tekrar ettirir. Mendili kocamandır, burnunu gürültüyle siler, uzağa tükürür, bağırarak hapşırır. Gündüz uyur, derin derin, herkesin içinde de olsa horlayarak uyur. Yemekte, arabada yeri herkesten çok yer kaplar. Gezintilerde hep ortadadır, o durunca durulur, yürüyünce yürünülür. Ona uyar herkes, isterse konuşanın sözünü keser. Fakat onun sözü kesilmez, o istediği kadar söyler ve söylediği kadar dinlenir. Herkes onun düşüncesindedir. Verdiği haberler doğrudur. Oturunca koltuğa gömülür. Bacak bacak üstüne atar, kaşlarını çatar, şapkasını birden arkaya atarsa, bu iddialı, kendini beğenmiş, küstah bir alın ortaya çıkarıyor demektir. Öfkelidir, sabırsızdır, iddiacıdır, şakacı, küstah, inatçı, gevşek, ahlak konusunda zayıftır. Kahkahalarla güler, politikacıdır, gizli işleri vardır, kendini zeki, değerli sanır. Zengindir.” 

La Bruyör, Karakterler'den

Bu paragrafta hangi betimleme türü kullanılmıştır?

Çözüm:

Ruhsal betimleme

 

‘Mart başlayalı kırkını geçmiş nice tanıdıklarım hastalandı. Bazılarının bronşiti, bazılarının romatizması azmış. Baharın hastalıkları saymakla tükenmez ki,.. Mart güneşi canlılığı ile çöreklenip yatan bütün yılanları uyandırıyor. Toprağın yeniden gençliğe kavuştuğu bu mevsimde, hava, kuş cıvıltıları ile beraber insan iniltileri ve hırıltıları ile dolu. Dün, neşeli bir kır köşesinde baharın bu iki zıt levhasını yan yana gördüm: Bir tarafta genç hayvanlar oynaşıyor, kuşlar uçuyor; diğer tarafta ise yaşlı hastalar, yorgun iskeletlerin soğumuş kemiklerini güneşte ısıtmakla meşgul. Bahar, bir muhasip gibi, hayata yeni kavuşturduğu mahkûmların sayısını, yaşayanların toplamından çıkartmakta.” 

Burada hangi betimleme türüne başvurulmuştur?

Olay betimlemesi

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

BETİMLEME ÇEŞİTLERİ ve ÖRNEKLERİ

HARZ DAĞLARI-BETİMLEME ÖRNEĞİ

ÖYKÜLEYECİ ANLATIMA ÖRNEK METİN

ÇOŞKU ve HEYACANA BAĞLI LİRİK ANLATIM

SON EKLENENLER

Üye Girişi