LEVH-İ DİLDE HÜSNÜNİ NAKŞ İTMEK İÇÜN EY SANEM - EMRİ
Fâ'ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ'ilün
Levh-i dilde hüsnüni nakş itmek içün ey sanem
Çeşm-i pür-hûnum devât-ı sürh müjgânum kalem
Devr-i hüsnünde yüzünde zülf olmazsa n'ola
Fasl-ı gülde hûşe-i engûr olmaz lâ-cerem
Leşker-i Hindu çekelden mülk-i Rûm içre benün
Kâkülün tutar kafada ejdehâ-peyker ‘âlem
Göricek kaşun hamın yârana ‘arz itsem n'ola
Mâh-ı nev gören kişiler gösterür gayrıya hem
Nüsha-i haddinde Emri hat du‘â-ı Hızrdur
Mushaf-ı ruyında ebru sure-i Nün ve'l- Kalem
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Ey put kadar güzel sevgili! Gönül sayfasında güzelliğinin resmini çizebilmek için kan çanağına dönmüş gözüm adeta kırmızı bir divit, kirpiklerim kalem olmuştur.
Güzellik çağında(gençliğinde) yüzünde zülüf olmasa bunda şaşılacak ne var? Zira baharda üzümde salkım olmaması kusur değildir.
Rum ülkesinde (sarışın/beyaz teninde) Hindu askerleri gibi benlerin. Kafanda da kâkülün âdeta ejderha yüzü gibi bir bayraktır. (Tam çeviremedim)
Yay gibi kaşlarını dostlara göstersem bunda şaşılacak bir şey yoktur. Zira hilali(yeni ayı) gören kişiler de başkalarına gösterir.
Emri, Yanağındaki çizgiler Hızr duasıdır. Yüzündeki kaşlar da Nun ve kalem suresidir.