SEN OLDUN EY PERİ BÖYLE MELÂMETE BÂİS - - İLHAMİ
GAZEL
Mefâ'ilün / fe'ilâtün / mefâ'ilün / fe'ilün
Sen oldun ey peri böyle melâmete bâis
Bu rütbe ey gül-i ra'nâ felâkete bâis
Dü-dîde eşkile giryân ciger hemân biryân
Revâ mıdır bize bu def-i râhata bâis
O mâh bende-i dil âşıkânda mâhirdir
Edâ-yı işvesidir bunca hâlete bâis
Masâl-i sünbül-i şûrîde zülfünü dökmüş
Budur o rütbe ruhında letâfete bâis
Cihânı tutdu bütün sanki fitne vü âşûb
Miyân-ı âşıkân içre kıyâmete bâis
Hemîşe Hazret-i Hakka niyaz etti İlhâmî
Hdâ olur bize ancak selâmete bâis
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Ey periyi andıran sevgili, böylesine kınanmama sebep sensin, ey güzel gül, bu kadar felakete düşüşüm de senin yüzündendir.
İki gözüm yaş dökerek ağlamada, ciğerimse sürekli kebap, ey sevgili rahatımızı kaçırtan bu hal bize layık mıdır?
O ay yüzlü sevgili âşıkların gönlünü köle etme konusunda çok yeteneklidir, bütün bu durumlara sebep olansa nazlı tavrındır.
Saçını perişan sümbül gibi dökmüş, yanağındaki bu derece güzelliğin sebebi budur.
Sanki kargaşa ve gürültü bütün dünyayı tutmuş, âşıklar arasında böylesine kavgaya o sebep olmuş.
İlhâmi, sürekli Allah'a yalvar, bizim selamete ulaşmamıza vesile ancak Tanrı olur
İLGİLİ İÇERİK