Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

MANZUM HİKÂYE

Eski epik geleneğini Orta Asya'dan Anadolu'ya getiren dinsel mazlum destanlar (hikâyeler), aynı zamanda iki kültür odağı arasında köprü gö­revi de üstlenmişlerdir. Bu küçük, genellikle tek konu merkezli destan par­çacıklarının başlatmış olduğu halk edebiyatı alanındaki birleşme ve de­ğişme olguları, daha sonra Battalnâme, Danişmendnâme ve Saltuknâme gibi büyük anlatımlarla geliştirilmiş, yaygınlık kazanmıştır. Daha sonra asıl bağlantı, ara devre ürünlerinin en önemlisi olan Dede Korkut anla­tımları ile gerçekleştirilmiştir. Tek konu merkezli, kısa boyutlu, dinsel halk destanlarının manzum yapıları içinde, geleneksel anlatı türüne temel ola­bilecek birçok motif, tema ve tip özellikleri vardır. Bu anlatımlar beş sını­fa ayrılabilir:

1.   Klasik edebiyatımızın manzum hikâyeleri

2.   Klasik edebiyatımızın nesir hikâyeleri

3.   Halk arasında yazılısından okunan hikâyeler

4.   Halk arasında ağızdan ağza aktarılan hikâyeler

5.   Zümrelerin kendi amaçlarına uygun şekle koydukları hikâyeler


Bu bölümlere ayrılan hikâyeler arasında sıkı ilişki ve birbiri içine girmeler bulunmakla beraber, her birinin ayrı ayrı karakterleri vardır. Klasik edebiyatımızın manzum hikâyeleri İslam'ın kabulü aşamalarında artık edebî dil özelliği kazanmış olan Türkçe, bu yeni ve güçlü kültürün etkisiyle değişik kanallara yönelmeye başladı. Bu yönelişte klasik Arap ve Fars edebiyatlarının köklü etkileri olmuştur.

Ancak manzum hikâye, Batılı anlamda Türk edebiyatında Tanzimat sonrasında gelişmiştir. Bir mekân, bir zaman ve kişiler etrafında gelişen olay örgüsünü şiir hâlinde anlatan nazmı biçimi olan manzum hikâyenin edebiyatımızda en güzel örnekleri Tevfik Fikret ve Mehmet Akif Ersoy vermiştir.

Mensur şiir, edebiyatımızda XIX. yy. ortalarında Fransa 'da Rimbard ve Baudelaire'in örneklerini verdiği "Prose Poetique"lerden gelmiştir. Bu türün ilk örneklerini ise daha Servet-i Fünun kurulmadan önce Halit Ziya, Mensur Şiirler (1890) adlı kitabıyla vermiştir.

Hasır, bir manzum hikâye; Okun Ucundan, bir mensur şiir ve Elde Var Hüzün ise bir modern şiir örneğidir.

Manzum hikâye, olay örgüsü, kişiler, zaman ve mekândan oluşan ve ölçü ile kafiye kullanılarak manzumeye çevrilen bir türdür. Günlük hayat­tan bir sahne gözleri önüne serilmiştir. Okun Ucundan adlı mensur şiirde, seslerin sağladığı ahenk düzyazıya yansıtılmış ve aşk teması işlenmiştir. Elde Var Hüzün adlı modern şiirde ahenk ses ve ritimle sağlanmış, aşk te­ması işlenmiştir. Her üç şiirde de farklı şiir teknikleri kullanılmıştır.

**
MANZUM HİKÂYE
Bilindiği gibi, eski edebiyatımızda, bir olay üzerine kurulmuş başlı başına bir tür olan manzum roman ve hikâyeler, mesnevi adıyla, anılmaktadır. Bugün anladığımız manzum hikâye türü, Recaizâde ve Muallim Naci'nin denemelerinden sonra bilhassa Servet-i Fünûn şairleri ile başlamıştır. Manzum hikâye konu, kişiler, çevre, zaman gibi öğeleri bakımından mensur hikâyeden farksızdır. Yalnız, daha hisli, etkili ve ders verici olaylar seçilir. Üslûpta şiir gücü elbette aranır.

Manzum hikâyenin ilk güzel örnekleri, Tevfik Fikret’te sonra Mehmet Akitte görülüyor. Sonraları Beş Hececiler de bu türde güzel deneyişler yaptılar. Yahya Kemal'in Nazar şiiri en güzel manzum hikâyelerimizden biridir.

Manzum Masal
Yapma masalın bütün şartlarını içine alan bu türün ilk güzel Örneklerini Ziya Gökalp ve onun açtığı çığırda Beş Hececiler vermişlerdir.

Manzum Fıkra
Bilhassa, halk arasında dolaşan ibretli veya mizahlı hikâyelerin nazma çekil¬mesi ile meydana gelir. Güzel örnekleri, Orhan Veli’nin ve daha önce Fuat Köp¬rülü'nün nazma çekilmiş Nasreddin Hoca Hikâyeleri arasındadır. ("Sözlü Mizah" bölümüne bakınız.)

Manzum Tiyatro
Klâsik komedya, tragedya ve bir kısım dramların nazımla yazıldıklarını biliyo¬ruz. Bu konu kitabımızın "Tiyatro" bahsinde geniş olarak incelendi.


 

SON EKLENENLER

Üye Girişi