Kullanıcı Oyu: 1 / 5

Yıldız etkinYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

KRALIN SARAYI

Haşmetli arslan merak etmiş bir gün

Kimlerin kralıyım ben, diye.

Fermanlar yollamış dört bir yana

Turalı muralı

Herkesi birden çağırıyorum,

  -Tam otuz gün açık oturum,

Ve kurultay kurulmadan önce

Bir şölen, milletimin gönlünce.

Herkes yesin içsin, eğlensin,

Kral nasıl olurmuş görsün."

Fermanı okuyan şaşmış.

Yollar dolup taşmış.

Saraya gelince ne görsünler:

Bir mezbahaymış meğer

Saray dedikleri yer.

Girer girmez bir koku, bir koku...

En önde giren ayı, tıkamış burnunu.

Sen misin sarayın kokusunu beğenmeyen?

Bir pençede boylamış öbür dünyayı,

Burnunu tıkayan ayı.

"Milletim gelsin, demiş sarayıma,

Herkesi birden çağırıyorum, 

 -Tam otuz gün açık oturum,

Sen misin sarayın kokusunu beğenmeyen?

Bir pençede boylamış öbür dünyayı,

Burnunu tıkayan ayı.

Maymun hak vermiş krala,

Aklı sıra yaranacak budala:

 

 

"Aman sultanım demiş pençenize sağlık.

Bu saray bu koku nasıl sevilmez?

 

 Saraylılar kulağınızda küpe olsun:

Ne açık sözlü olun, Ne de dalkavuk maymunca.

Zaman zaman da kaytaran tilki gibi

Bir şey sorulunca.

 (Lafontain, Çeviren: Sabahattin Eyüboğlu)

 

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi