Çeşmi Siyahım
İşte gidiyorum çeşmi siyahım
Önümüze dağlar sıralansa da
Sermayem derdimdir servetim ahım
Karardıkça bahtım karalansa da
Hayli dolaşayım yüce dağlarda
Dost beni bıraktı ah ile zarda
Ötmek istiyorum viran bağlarda
Ayağıma cennet kiralansa da
Bağladım canımı zülfün teline
Sen beni bıraktın elin diline
Güldün Mahzuni'nin berbat haline
Mervan'ın elinde parelense de
MAHZUNİ ŞERİF
Kayalar Kadı Olurdu
Kayalar kadı olurdu
Akıllar yaşta olsaydı
Yeşil mezar türkü söyler
Keramet taşta olsaydı
Güle bülbül konar mıydı
Öter öter bunar mıydı
Bahar çiçek sunar mıydı
Kabahat kışta olsaydı
Toprak olur ağa paşa
Gelde şu dünyada yaşa
Düşmezdi gardaş gardaşa
İstanbul muşta olsaydı
Beni gören birşey sanmaz
Dünyayı içenler kanmaz
Mahzuni'nin kalbi yanmaz
Sevdası başta olsaydı
MAHZUNİ ŞERİF
Yatar Ağlarım
Bugün benim yeşil bağım kurudu
Dolu vurdu yapraklarım çürüdü
Benim de saz tutan elim var idi
Şimdi bir köşede yatar ağlarım
Benim ile lokma yiyip içenler
Gölgemin altında konup göçenler
Sizi zalim dar günümde kaçanlar
Ben kendi kendime çatar ağlarım
Çırpına çırpına bir yuva kurdum
Bebeği görmedim kundağı gördüm
Derya'da boğuldum karaya vurdum
Çileden çileye bakar ağlarım
Mahzuni Şerif'im budur ahvalim
Zamane bozulmuş insanlar zalim
Kıyamete kadar gider bu halim
Sabır edip matem tutar ağlarım
MAHZUNİ ŞERİF