LEHİSTAN HAYRANLIĞI
“Sevgilim, dayı kızım, Memed’imin anası,
Dedelerimizden biri
1848 Polonya muhaciri.
Belki o Varşovalı güzel kadına, senin
ikizmişsiniz gibi benzeyişin bundandır.
Belki ben bu yüzden böyle sarı bıyıklı,
böyle uzun boyluyum,
Oğlumuzun gözleri böyle kuzey mavisi.
Belki de bu yüzden bu ova bana
bizim ovaları hatırlatıyor.
Yahut da bu yüzden bu Leh türküsü
içimde, derinde, yarı aydınlık
uyuyan bir suyu kımıldatıyor.
Lehistan’dan gelmiş dedelerimizden biri,
gözlerinde karanlığı yenilginin,
saçları al kana boyalı.
Uykusuz geceleri Borjenski’nin
benimkilerine benzer olmalı,
Tıpkı benim gibi o da
çok uzaklarda kalan bir ağacın altında
unutmuş olabilir uykusunu.
Onu da benim gibi deli etmişdir, deli,
her solukta alıp tâ memleket kokusunu
memleketi bir daha görmemek ihtimali.