Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

İLYADA DESTANI

 

Hellen tanrılarının durağı Olympos'ta, hepsi birbirinden daha güzel olduğu id­diasında bulunan üç tanrıça (Zeus'un karısı Hera, kızı savaş tanrıçası Athena ve öbür kızı aşk tanrıçası Aphrodite) aralarında bir güzellik yarışması düzenler, Ze­us'un tavsiyesi ile Troya Kralı Priamos'un güzel oğlu Paris'i de bu yarışmaya ha­kem yaparlar.

Her biri "en güzel" seçilmek için Paris'i elde etmeye bakarlar: Hera, ona, ölümsüzlük ve kudret; Athena ün ve şeref; Aphrodite ise "dünyanın en güzel ka­dınını" vaadetmektedir.

Paris, Aphrodite'i seçer. Onun yardımiyle İsparta Kralı Menelaos'un karısı Gü­zel Helene'yi Troya'ya (Truva) kaçırır. (Destan buradan başlamaktadır,) Bunun üzerine Akha'lar, Menelaos'un kardeşi kral Agamemnon'un komutasında topla­nıp Troya'ya öç alma seferine çıkarlar, Nice zorluklar ile denizi geçip Troya'yi ku­şatır ve ona bağlı şehirleri yağma ederler.

10 yıl süren bu savaş boyunca, Aphrodite (ve erkek kardeşi Apollon) Troyalı-lar'a, Hera ile Athena da Akha'lara yardım edecektir, Akha'lann baş kahramanı Akhileus, Troya'lılannki ise Hektor'dur.

Kuşatmanın ilk günlerinde Akha'lar bazı başarılar kazanırlar, fakat paylaşa­madıkları iki esir kız yüzünden yiğit Akhilleus'la Kral Agamemnon'un araları açılınca, kahraman, savaştan çekilir. Bu sefer, Akha'lann şansı azalır. Hektor, hep­sini bozguna uğratır.

Bu arada Hektor, Akhilleus'un can dostu Patroklos'u da öldürür. Buna çok içerliyen kahraman Akhilleus tekrar meydana çıkar ve Patroklos'un öcünü almak için Akhiîleus (Asil), Hektor'u öldürmekle de kalmaz, onun cesedini dostunun mezarı etrafında dokuz gün sürükletir.

Ancak onun bir ölüye ettiği bu hakaret, tanrılara hoş gelmez. Hektor'un, Tro­ya hükümdarı babası Priyamos'un yalvarmaları üzerine oğlunun cesedini ona tes­lim etmesini Akhilleus'a buyururlar. (Destan burada biter, efsane devam eder).

Sonradan Akhilleus, Hektor'un kardeşi Paris'in attığı bir ok ile (biricik ölüm­lü yerinden) topuğundan vurulur. Savaş bitmiştir fakat yenenle yenilen hâlâ bel­li değildir.

En sonu, Troya kalesini zorla alamayacağına inanan Akha'lar onu kurnaz Odysseus'un bulduğu "tahta at" hilesiyle ele geçirirler. Şöyle:

Tahtadan dev gibi bir at yapıp içine de elli savaşçı yerleştirir, Troya önüne bı­rakırlar. Kendileri sanki gidiyormuş gibi yapıp yelken açar biraz uzaklaşırlar. Troyahlar, o kocaman tahta atı çok sever ve içeri alırlar. Ayrıca, kazandıkları za­ferden yani Akha'lann kaçıp gitmelerinden ötürü çılgınca eğlenmeye koyulurlar. Gece çılgın Troyahlar eğlenedursun içerde atın karnındaki elli savaşçı gizli kapağı söküp dışarı çıkar, kale kapılarını da Akha'lara açarlar. Kaleye üşüşen Ak­ha'lar, sarhoş Troya'lılaıı kılıçtan geçirirler. Çocuklar ve yaşlılar, kale burçların­dan aşağı atılır. Güzel kadınlar esir edilip başka pazarlarda satılır. İsparta Kralı Menelaos böylece, kaçırılan güzel karısı Helene'ye kavuşmuş olur.

Bu savaştan geri donen bazı Akha'lann serüvenleri, Odysseia destanında an­latılmaktadır.

AHMET KABAKLI (TÜRK EDEBİYATI)

SON EKLENENLER

Üye Girişi