Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

AŞIK KEMALİ BÜLBÜL KİMDİR?


Samsun’un 20-21. yüzyıl önemli halk şairlerinden Kemalî mahlaslı Kemal Bülbül, 23 Eylül 2012 Pazar günü sabaha karşı Samsun’da hayata gözlerini yumdu. Cenazesi, aynı gün Samsun Büyük Cami’de kılınan öğle ve cenaze namazlarının ardından Samsun Kıranköy Mezarlığı’nda toprağa verildi. Uzun zamandan beri rahatsızdı.

Asıl adı Kemal Bülbül olan rahmetli âşık, 10 Mart 1928 tarihinde Samsun’un Kavak ilçesinin Kozansıkı köyünde doğdu. Babası Recep Efendi, annesi ise Zekiye Hanım’dır. 1939 yılında babasını, 1943 Samsun Depremi’nde de birçok yakınını kaybedince Samsun şehir merkezine yerleşti.

İlkokulu köyünde bitirdi. Babasını kaybedip şehre gelince geçim kaygısıyla ortaokul, lise öğrenimi göremedi. Şiir yazmaya ilkokul yıllarında başlamıştı. Samsun şehir merkezinde Ali Baba Gazetesinde muhabirlik yaparak gazetecilik mesleğiyle tanıştı. İlk şiir ve yazıları bu gazetede yayımlandı. İlk şiir kitabı Kırık Sesler Samsun’da basıldığında (1946) henüz 18 yaşındaydı. Aynı yıl, İstanbul’a gidip bu şehrin kültürel ikliminden yararlanmak istedi. Basın yayın kuruluşlarında çalıştı. İstanbul’da daha sonra on baskı yapacak olan Türk Çocuklarına Ahlakî Öğütler (1949) ve Güzel İstanbul'dan İlhamlar (1950) kitapları okuyucuyla buluştu. Bu sırada, 1948-1950 yılları arasında vatan görevini İstanbul’da tamamladı. Terhis olunca İstanbul’a yerleşti. Torun adlı halk mizah gazetesini iki sayı çıkardı (1951). Yayıncılıkta başarılı olamayınca memleketi Samsun’a döndü ve Hanife Hanım’la evlenerek (1952) gazeteciliği sürdürdü. Büyük Cihad adlı haftalık gazetenin sorumlu yazı işleri müdürlüğünü yaptı (1952). Vicdan Sesi gazetesini yayımladı (1952-1956). Söz konusu iki gazetedeki şiir ve yazıları dolayısıyla bir süre tutuklandı; yargılandı, aklandı. 1956’da Basın Kanunu’nda değişiklik yapılıp yazı işleri müdürlerinin en az lise mezunu olması hükmü getirilince gazetesini kapattı, matbaa makinelerini satmak zorunda kaldı (1956). 1961 yılında ailesi ile birlikte Ankara’ya yerleşti. Hacı Bayram Camisi civarında dinî kitap, risale, destan satarak geçimini sağladı (1961-1968). TARKO’da işçi olarak çalıştı (1969-1970). Dinî yayın, risale, destan pazarlamacılığı (1970-1972) emlak ve vergi işleri takip bürosu yöneticiliğinin (1972-1986) ardından Ankara Büyükşehir Belediyesinde işçi olarak çalışıp (1986-1993) emekliye ayrıldı. Bu işlerde çalışırken çocuklarının iyi bir öğrenim görmesini sağladığı gibi âşıklar şölenlerine katıldı, yeni şiirler yazdı. 1994 yılında tekrar memleketi Samsun’a döndü. Kültürel faaliyetlere katıldı. Vakıf Taşhan binasında Âşık Kemalî Bülbül Kültür Evini açarak sanat çalışmalarını sürdürdü. 60. Sanat Yılı, Samsun Belediyeleri ve 19 Mayıs Üniversitesi işbirliği ile kutlandı (2006). Kavak Belediyesince 1998 yılında adı Yaşar Doğu Mahallesi’ndeki bir sokağa verildi. Samsunlu gazeteci, şair Ali Kayıkçı 2008 yılında yayımlanan kitabında (2006) onu "Samsun’un Manevi Mimarları” arasında değerlendirildi (s. 233-237).

Âşık Kemalî, şiir yazmaya ilkokul yıllarında başladı. Âşık tarzı destan türüne ilgi gösterdi. 1953-1966 yılları arasında Samsun’daki gazetelerde Kavaklıoğlu mahlasıyla birçok destanı yayımlandığı gibi trende, vapurda destan da sattı. Kore Destanları, Kıbrıs Destanları ve 1981’de yazdığı 45 dörtlükten oluşan Türk İstiklal Savaşı Destanında bu konudaki ustalığını gösterdi. Dinî, ahlaki öğüt destan, şiirlerini içine alan 1949’da bastırdığı kitabı on baskı yaptı.

Saz çalmayı öğrenmemişti, "kalem şuarası”ndandı. Ancak, âşıklarla karşılaşma yapabilecek derecede doğaçlama şiir de söyleyebiliyordu. Herhangi bir usta âşığa çıraklık etmemiş, ünlü âşıkların şiirlerini okuyarak, pazaryerlerindeki destancıları dinleyerek âşık sanatının inceliklerini kavramıştı. Önceleri Kavaklı-oğlu mahlasını kullanırken 1975 yılında Konya Âşıklar Bayramı’nda tanıştığı Âşık Efkârî’nin tavsiyesi üzerine Kemalî Bülbül mahlasını kullanmaya karar verdi. Hakkında en geniş araştırmayı yapan ve şiirlerini bir araya getiren Dr. Şahin Köktürk’ün tespitine göre (Kemâli Bülbül/Hayatı Sanatı Şiirleri, Samsun 2011, s. 28, Samsun İlkadım Belediyesi Yayınları :3) ; vezne uyma zarureti dolayısıyla Bülbül, Kemalî, Kemal Bülbül, Bülbül Kemal, Samsunlu Kemalî mahlaslarını da az sayıdaki şiirinde kullandığı biliniyor. Yine Dr. Köktürk’ün araştırmasına göre (s. 45-68); vefa-dostluk, ideal-ülkü, modernite-çağdaş, hayat, aşk, siyaset, ölüm, ayrılık-gurbet-hasret, mizah-güldürü, din, şikâyet ve tabiat şiirlerinde sıkça işlediği temalardır. Ünlü âşık-tekke edebiyatı şiirleriyle bazı Türk yenilik şiirlerine nazireler yazması, onun sanatının bir başka özelliğidir: Veysel’in "Kara Toprak”, Gökyay’ın "Bu Vatan Kimin?” şiirlerine yazdığı nazireler gibi. Çok sayıda il, ilçe güzellemesinin bulunduğunu da söyleyebiliriz.

Dr. Şahin Köktürk, söz konusu eserinde âşığın 428 şiirini tasnifli bir şekilde vermiş, önemli bir hizmeti başarıyla yerine getirmiştir. Şiirleri başta Çağrı, Erciyes, Türk Edebiyatı, TFA, Türk Folkloru olmak üzere pek çok edebiyat, folklor dergisinde yayımlanmıştır.
Âşık Kemalî’nin kitapları ilk baskı yıllarına göre şunlardır: Kırık sesler (1946), Ahlakî Öğütler ve Türk Yavrularına Faydalı Manzumeler (1949), Güzel İstanbul'dan İlhamlar (1950), Kore Destanı (1950), Ademoğluna Kıssadan Hisseler (1953), Medâr-ı İftiharlarımız (1958), Bülbülden Nameler (1958), Büyük Atamıza Bağlılık Destanı ( 1960), Eski ve Yeni Kıbrıs Destanları (1975), Kore Destanları (1975), Siyasi Partilerin Seçim Destanları/Taşlama Tuşlama Sıfırdan Başlama (1975), Nerdeyim (1984), Yılları Yendim (1990), Hayatım Şiir/50. Sanat Yılı (1997), Şiirlerle Atatürk Cumhuriyet Demokrasi (1998), Cumhuriyet Güzellemesi (2000), Memleket Diye Diye (2003), Türk İstiklal Savaşı Destanı (2007).

Ayrıca bir, iki, dört, sekiz sayfalık basılmış birçok destanı vardır: Zafer destanı (1951), Kılıbıkname (1958), Ağladırlar (1958), Hak Yolu (1959), Gözlerim (1959), 27 Mayıs Destanı (1961), İslam’ın Mağfiret Ayı Ramazan (1966) gibi.

Dr. Şahin Köktürk’ün kitabından başka hakkında İrfan Ünver Nasrattınoğlu’nun yayımladığı Samsunlu Âşık Kemalî Bülbül adlı bir kitap daha vardır (Ankara 1976).

Âşık Kemalî Bülbül, başta Konya Âşıklar Bayramı olmak üzere Türkiye’de düzenlenen pek çok âşıklar şölenine katıldı. Radyo ve TV programlarında şiirlerini okudu. Âşık sanatının yaşatılmasına sosyal çalışmalarıyla da destek verdi. 1975 yılında Ankara’da HOTEY-DER (Halk Ozanlarını Tanıtma ve Eserlerini Yaşatma Derneği)’i kurdu ve dernek kapanıncaya kadar (1980) başkanlığını yaptı. Ankara’ya gelen âşıkları dernek olarak imkânları ölçüsünde ağırladı. Gürünlü Gülhanî, Ardanuçlu Âşık Efkarî ve Karslı Âşık Sadi Değer’in şiir kitapları bu dernek tarafından yayımlandı. Samsun’a yerleştikten sonra da Vakıf Taşhan’ın ikini katında “Kemali Bülbül Kültür ve Sanat Evi” ni açarak âşıklık geleneğine hizmetini sürdürdü. İLESAM, Folklor Araştırmaları Kurumu, 19 Mayıs Kültür Derneği, Samsun Aydınlar Ocağı gibi STK’ların üyesiydi.

Hanife Hanım’la evliliğinden dünyaya gelen kızı Şahide ve oğulları Ârif ve Âkif hayattadır. Âkif, baba mesleğini sürdürmekte ve Türkiye gazetesinin Ankara Haber Müdürlüğünü yapmaktadır.

Kemalî Bülbül’le tanışmamız ve dostluğumuz 1973 yılına rastlar. Konya Âşıklar Bayramında seçici kurulda görev aldığım yıllarda şiir dalında birçok ödül aldığına şahit oldum. 1981 yılında başkanı olduğum Kültür Bakanlığı Millî Folklor Araştırma Dairesinin açtığı Türk İstiklal Savaşı Destanı Yazma Yarışması’nda 45 dörtlükten oluşan en güzel dördüncü destanı yazarak I. Mansiyon Ödülü’nü kazanmıştı. Ödülün, memnun edici bir parası da vardı. 2005 yılında verdiğimiz “Orhan Şaik Gökyay Şiir Ödülu’nü sanatının gücüyle almıştı. Bursa’daki ödül töreninde güçlükle sahneye çıkıp şiir okuyabilmişti. 9 Aralık 2011 tarihinde Samsun’daki Orhan Şaik Gökyay Şiir Ödülü töreninde son defa yüz yüze görüştük. Telefonla görüşmelerimiz devam etti. Ölümünden bir gün önce telefonda helalleştik.
Âşığa Allah’tan rahmet dilerken, onu bir yaşlılık ve ölüm şiiriyle uğurluyoruz. Ruhu şâd olsun.

BULSUN
Yokuş sona erdi düzdeyim gayri
Beni arayanlar, orada bulsun
Yaz bahar yaşadım, güzdeyim gayri
Denizde değil de karada bulsun

Bunca yıl yaşadın, deme nedir kâr
Tükenmedi arttı, yıl be yıl efkâr
İnkâra düşemem, olmam isyankâr
Gönül dergâhında, sırada bulsun

Bazen talihimle oynadım kumar
Ders oldu felekten yediğim şamar
Benlik bahçesini ettim târumar
Beni çığlıklarda, narada bulsun

Kemalî Bülbül’üm, tornistandayım
Rüya âleminde, gülistandayım
Toprağa gömüldüm, kabristandayım
Beni seven dostlar, burada bulsun
(Köktürk: Kemalî Bülbül Hayatı Sanatı Şiirleri, s. 236)


TÜRK DİLİ DERGİSİ

SON EKLENENLER

Üye Girişi