Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 


KAYBOLMUŞ GÜNLER'den

Bu roman, Beşir Güner’in "Kedi Günlüğü" adını verdiği notlarının düzenlenmesiyle ortaya çıktı. Bunların bir kısmı günü gününe tutulmuş notlardan, bir kısmı da iç içe girmiş hatıra­lardan oluşmuştu. Bazılarında tarih de yoktu. Ben, gerekli ayıklamaları yaparken, notların başındaki tarihlerle, bütünlüğü bozan yerleri çıkardım.

 Beşir Güner’i Beyazıt'taki kahvelerden birinde tanımış­tım. Her şeye öfkelenen, gergin ve tedirgin bir hali vardı. İpin ucunu kaçırmış, kaybettiği şeylerin acısını çevresindekilerden çıkaran, sık sık rastladığımız gençlerden biriydi. O gün geç vak­te kadar oturduk, herkes dağılırken bana yaklaştı, benim için bir şey yapar mısın? dedi. Sonra da cevabımı beklemeden ko­nuşmasını sürdürdü. Yaparsın dedi, çünkü elinden gelir. Yarın akşam burada buluşalım.

Ertesi gün, elinde cildi parçalanmış iki defterle geldi oturduğum masaya. Bu notlar dedi, bir zaman yazdığım, şimdi de ne yapacağımı bilmediğim günlüklerim. Bunlardan bir roman çıkabilir. Ben yorgunum, hiçbir şey yapmak isteği gelmiyor içimden. Fakat sen yapabilirsin, elinden gelir. İstersen, bazı değişiklikler de yaparak yayınla. Vereceğin zamana değerse tabii. Yalnız şu parçayı atma. Hatta, kitabın ilk sayfasına koyarsan iyi olur.

Gösterdiği sayfada, A. de Musset'in "Bir Zamane Çocuğunun İtirafları" isimli romanından alınmış şu satırlar yer alıyordu:

“Hayatının hikâyesini yazmak için adamın önce yaşamış olması lâzımdır; onun içindir ki ben kendi hikâyemi yazıyorum.

Daha genç yaşta, berbat bir ruh hastalığına tutulduktan sonra üç sene içinde başımdan geçenleri anlatıyorum. Bu hastalığa tutulan yalnız ben olsaydım bahsini bile etmezdim; fakat daha pek çokları aynı illete müptelâ olduklarından, bunu onlar için yazıyorum, ama bilmem söylediklerime aldırış edecekler mi; kimse aldırış etmese de, anlattıklarım kendimin daha çok iyileşmeme yarayacak, ve kapana tutulmuş bir tilki gibi kısılmış ayağımı kendi dişlerimle kemirmiş olacağım.”

Muısset’in kahramanıyla Beşir Güner arasında, yirmi beş yaşın gençliğinden başka hiçbir ortak yan yoktu. Bense, günümüz gençlerinden birinin hikâyesini anlatan bu romana, çok başka şartlarda yaşamış yabancı bir kahramanın sözleriyle girmenin yanlışlığını düşünerek; bunları, böyle bir açıklamanın arasına sıkıştırıp onun da isteğini gerçekleştirmeyi uygun bul­dum. Buna ne der, bilmiyorum.

Defterleri bana verdiği akşam, onu son görüşüm oldu. Bir daha görüşmek istemediğini, bunlara bir neslin sayıklamaları gözüyle baktığından üzerinde hiçbir hak iddia etmeyeceğini, belki kitabı da alıp bakmayacağını söyledi. Kitaplarla büsbütün ilgimi keseceğim dedi, bu notları yazmak beni daha berbat etti. Ben hayatı istiyorum, fakat pek fazla yaşayacağımı da sanmıyo­rum. Böyle bir his var içimde.

Buna benzer sözlerle yarım saat kadar konuştu, o gün pek anlayamadığım şeyler söyledi, içinde bir parça iyilik duygusu bulunan herkes gibi, ben de bu karamsar sözlerden telâşa dü­şerek teselli etmeye, gencecik bir hayatı kurtarmaya, onu umutlandırmaya çalıştım. Gülümseyerek ayağa kalktı, bu lafla­ra karnım tok arkadaşım dedi, kendini çok önemli bulan salak­lardan değilim. Ben olmasam da sürüp gider dünyanın bozuk düzeni. Hayatımızın belli bir noktasında seninle karşılaştık. Bunun pek önemi yok. Ne sen beni tanıyorsun, ne de ben seni. Şu defterlerle de ilgim kalmadı artık. İster sepete at, ister yayınla. Umurumda değil. Bana, benim hayatıma, ne yaptığıma ve ne yapacağıma da boş ver. Bunlar yarınsız günlerin notları. Bildiğim tek özelliği bu. Bunlara dikkat et ve bir daha da yoluma çıkma. Hadi eyvallah...

Bunları söyledikten sonra, beni gülümseten bir öfkeyle kapıyı çarparak çıkıp gitti kahveden.

O günden bu yana bir yıl geçti. Anladığım kadarıyla okulunu bitirmemişti henüz. Belki hâlâ öğrenci kahvelerinde oturup önüne gelene ateş püskürüyor, yapamadığı şeylerin acısını arkadaşlarından çıkarıyordur. Yahut da yabancı olduğu her halinden belli olan bir "hayat"ı yaşamaya çalışıyordur. Tabii, ömrü varsa… (…)

                                                                 (Kaybolmuş Günler, 5. baskı, 1975)

İLGİLİ İÇERİK

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRLERİ

DİVAN EDEBİYATI ŞİİRLERİ

HALK EDEBİYATI ŞİİRLERİ

MUSTAFA MİYASOĞLU ŞİİRLERİ

SON EKLENENLER

Üye Girişi