Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

(1904-1989) Türk dil âlimi ve devlet adamı.

 

21 Nisan 1904'te halen Yunan Makedonyası sınırları içerisinde bulunan Drama'da doğdu. Babası buranın eşrafın­dan tütün tüccarı Ahmed Cevdet Bey, annesi Rukiye Hanım'dır. İlköğrenimine Selanik'te Fransızca öğretim yapan Mission Laice Françes'de başladı ve Drama'da devam etti. Ailesi Balkan Savaşı sırasında Türkiye'ye göç edip Balıkesir'e yerleştiği için tahsilini burada tamam­ladı. Daha sonra İstanbul Sultânîsi'ne (İs­tanbul Erkek Lisesi) devam ederek bura­dan mezun oldu (1926).

 Aynı yıl girdiği Darülfünun Edebiyat Fakültesi Edebi­yat Zümresi'nde Orhan Şaik (Gökyay), Hüseyin Nihal (Atsız), Nihad Sami (Banar­lı) gibi her biri daha sonraları Türk dili, tarihi ve edebiyatının otoriteleri olacak kişilerle birlikte okudu. İyi Fransızca bil­diği için bu yıllarda yardımcı iş olarak Vakit gazetesinin Beyoğlu muhabirliği­ni de yaptı. 1930'da Edebiyat Fakültesi'nden mezun oldu.

1930-1932 yılları arasında Ankara'da Gazi Terbiye Enstitüsü'nde edebiyat ho­calığı yaptı. Mart 1931 'de Vakit gazete­sinin eki olan aylık Vakit dergisinde ya­yımladığı "Nedim Nasıl Ölmüştü?" ve ay­nı yerde Nisan 1931 'de yayımladığı "Safvet Tezkiresi" adlı iki yazısı ile ilim âle­minin dikkatini çekti. Faruk Nafiz (Çamlıbel), Ahmet Hamdi (Tanpınar), Necip Fa­zıl (Kısakürek), Ömer Bedrettin (Uşaklı) gi­bi şair ve yazarlarla birlikte Hız adlı bir kültür ve edebiyat dergisi çıkardı (15 Ma­yıs - 15 Temmuz 1931).

Gazi Terbiye Enstitüsü'nde iken ihtisas yapmak üzere Berlin'e gitti (1932). Al­manca öğrendikten sonra Berlin'de mu­kayeseli Türk dili mektebinin kurucusu ünlü Türkolog Willy Bang Kaup'un öğren­cisi olarak Mittwoch, Schaeder, Westermann ve Hartmann gibi hocaların ders­lerine devam etti. Burada W. Bang'ın son öğrencileri olan Annemarie von Gabain. Reşit Rahmeti Arat, Kari Heinrich Menges ve Saadet Şakir Çağatay ile ders ar­kadaşı oldu. 1934'te W. Bang Kaup'un ölümü üzerine tezini tamamlamak için Breslau Üniversitesi'ne Friedrich Giese ve Cari Brockelmann'ın yanma gitti. Bu­rada Altosmanische Sprachstudien zu Süheyl ü Nevbahar adlı teziyle doktor oldu (1936).

Yurda döndüğünde Dil ve Tarih-Coğ­rafya Fakültesi'ne doçent olarak tayin edildi (1936-1943). Burada ciddi bir Tür­koloji disiplini yerleştirmeye çalıştı. Bir yandan da Devlet Konservatuvarı'nda fo­netik dersleri okuttu (1937-1939). O sı­rada hüküm süren dilde tasfıyecilik akı­mına karşı çıktığı için bazı tenkitlere de uğradı (bk. Besim Atalay, Bir Doçentin Türkçe Okutuşu, Ankara 1940). Fakat yıl­madan Türkiye Türkçesi'ni, güzel ve doğ­ru Türkçeyi geliştirme ve zenginleştir­me yollarını anlatmaya çalıştı. Bu konu­da çoğu Ulus gazetesiyle Ülkü dergi­sinde çıkan yazılarından bir kısmını üç broşürde topladı: Dil Bahisleri 1 (İstan­bul1941), Dil Bahisleri 2 (İstanbul 1942), Devlet Dili Türkçe Üzerine (İstanbul 1942).

Hocası Fuat Köprülü'nün meslekî te­siri yanında politik hayatının da tesiri altında kalan Banguoğlu 1943'te Bin­göl'den Cumhuriyet Halk Partisi millet­vekili seçildi ve bu görevi 1950'ye kadar sürdü. Bu sırada partinin yayın işlerini ve Halkevleri teşkilâtını da idare etti. 10 Haziran 1948'de Millî Eğitim bakan­lığına getirildi ve 22 Mayıs 1950'de Şemseddin Günaltay kabinesinin istifasına kadar bu görevde kaldı. Millî Eğitim ba­kanlığı sırasında Türk Dil Kurumu baş­kanlığını da yaptı.

1950-1955 yılları arasında politikayı bırakarak Ayvalık'ta çiftçilikle meşgul oldu. 1955'te Londra Üniversitesi School of Oriental and African Studies'den al­dığı davet üzerine 1959 yılına kadar bu­rada mukayeseli Türk lehçeleri dersini okuttu, ayrıca tasarladığı Batı Türkçesi gramerinin ilk cildi olan Sesbilgisi kita­bını hazırladı. 1959'da yurda dönünce Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'n­de ihdas edilen Türkçe Dinî Metinler Kürsüsü'nde ders verdi; altı ay kadar da ay­nı fakültenin dekanlığını yaptı (1960), Da­ha sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde kurulan Orta Türkçe Kürsüsü'nde çalıştı, ayrıca Robert College'de Türk dili tarihi dersleri verdi. Ancak kısa bir süre sonra 1961'de tekrar politikaya atıl­dı ve Cumhuriyet Halk Partisi'nden Edir­ne senatörü seçilerek Cumhuriyet Senatosu'na girdi. Bu görevi 1968 yılına ka­dar sürdü. Bu arada ikinci defa Türk Dil Kurumu başkanlığına getirildi (1960-1963), 1963-1966 yılları arasında da Halkevle­ri genel başkanlığı yaptı.

"Ortanın solu" görüşü İsmet İnönü ta­rafından kabul edilince Banguoğlu bu politikaya karşı çıktığı için 1966'da Cum­huriyet Halk Partisi'nden ihraç edildi. Bir süre sonra girdiği Yeni Türkiye Partisi'nde Ekrem Alican'ın genel başkanlık­tan ayrılması üzerine genel başkan ol­du (1970). 1971'de Yeni Türkiye Partisi'ni Güven Partisi ile birleştirdi ve aktif politikayı tamamıyla bırakarak tekrar il­mî ve fikrî çalışmalarına döndü.

1983'te kurulan Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'nun bağlı kurulu­şu olan Türk Dil Kurumu'na aslî üye se­çildi. Türk Dil Kurumu'nda Terim Bilim ve Uygulama Kolu başkanlığına getiril­di. 198S'te İstanbul Üniversitesi Edebi­yat Fakültesi Türkiyat Araştırma Merke­zi tarafından tertiplenen V. Milletlerara­sı Türkoloji Kongresi'nde "Türkoloji'ye Üstün Hizmet Armağanı"nı kazanan ilk Türkolog oldu. Aydınlar Ocağı, Türkiye Millî Kültür Vakfı, Boğaziçi Yayınevi. Kub­bealtı Akademisi gibi kuruluşlardan da çeşitli şilt ve hizmet armağanları aldı. 3 Mart 1989'da İstanbul'da vefat etti ve Edirnekapı Şehitliği'ne defnedildi.

1930'lu yılların sonlarına doğru dilin kendi kanunlarının hâkim olduğu bir Türk dil bilgisi yazılması kararlaştırıldı­ğında Almanya'da aldığı filoloji disipli­niyle işe koyulan Banguoğlu altı ay gibi kısa bir zamanda Ana Hatlarıyla Türk Grameri adlı eserini hazırlamıştır. Ban­guoğlu'nun bu küçük eseri Batı ölçüle­riyle bu sahada yazılan ilk kitap olmuş, eserin planı daha sonra hazırlanan dil bilgisi kitaplarına esas alınmıştır. Banguoğlu'na göre Türkçe komşu olduğu başka dillerden bir hayli kelime alması­na rağmen yapı bakımından bütünlüğü­nü koruyan bir dildir. Türkçenin gramer yapısı ise mantıklı ve duru bir insan ru­hunun başka dünya dillerinde rastlan­mayan tutarlı ve düzenli bir aynası gi­bidir.

Banguoğlu gerek milletvekili gerekse Millî Eğitim bakanı olarak 1943-1950 yılları arasında meclis genel kurulları. Maarif komisyonları, parti grubu ve kurultaylarında laiklik, din eğitimi ve öğ­retimi konularındaki çalışmalara aktif olarak katılmıştır. Ezanın Türkçe okun­duğu, Kur'an öğrenmenin yer yer yasak olduğu, din eğitiminin yapılmadığı bu devrede onun adı geçen konulara Cum­huriyet Halk Partisi'nin görüşleri doğrul­tusunda olumsuz bir tutumla yaklaştığı ve parti görüşlerini müdafaa ettiği gö­rülmektedir. Nitekim 1947 yılında yapı­lan Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayı'nda parti tüzüğünün laiklikle ilgili, "iba­detlerin ancak kanunun izin verdiği çer­çeve dâhilinde yapılabileceği" hükmü ile "Diyanet yoluyla dilimize giren bütün yabancı kelimelerin millî menfaat bakı­mından ihraç edilmesi lâzımdır" şeklin­deki fıkrası, ezandan sonra ibadetlerin de Türkçe olarak yapılması neticesini doğuracağından, parti içindeki dindar milletvekilleri, devrin dinî mecmualarıyla bazı gazeteleri tarafından şiddetle tenkit edilmiştir (bk. Eşref Edip, 11/84, s. 12. 14-16). Sonuçta kabul edilmeyen bu maddeyi gerek encümende gerekse hey'et-i umûmiyyede parti adına müda­faa edenler arasında Banguoğlu da var­dı. Basına ve kurultay tutanaklarına ge­çen konuşmaları Banguoğlu'nun parti görüşleri doğrultusundaki düşünceleri­ni olduğu kadar bu devredeki fikirlerini ve meselelere bakışını da göstermekte­dir (bk. Eşref Edip, nr. 11/89, s. 5). Hasan Saka kabinesinde Millî Eğitim bakanı ola­rak görev aldıktan sonra da Banguoğ­lu'nun tutumunda bir değişiklik görül­memiş (bk. Sebitürreşad, 1/5, s. 78), Halk Partisi grubuyla, kurultayda alınan müsbet kararlara rağmen "din eğitimini ge­ciktirmek ve bu konuda ipe un sermek­le" suçlanmış, hatta partili arkadaşları tarafından bakanlıktan alınması dahi is­tenmiştir (krş. Arvas, s. 62; Banguoğlu, s. 100; ayrıca bk, Sebilürreşad, 1/ 15, s. 233-234). Çeşitli baskılar üzerine din eğitimi ve laiklik konusunda yapılacak işlerin tespiti için aralarında Banguoğlu'nun da bu­lunduğu bir komisyon kurulduğunda da burada alınan öğrenci velîlerinin izniyle ilkokulların 4 ve 5. sınıflarına din ders­lerinin konulması, daha önce kapatılmış olan İmam Hatip okullarının Diyanet İşleri'ne bağlı olarak açılması, İslâm İlahi­yat Fakültesi'nin kurulması hususunda­ki kararlardan İmam Hatip okullarının Diyanet İşleri'ne bağlı olması yolundaki teklife Nihat Erim'le beraber Banguoğ­lu da karşı çıkmıştı. Yazdıkları muhale­fet şerhinde, "Bu okulların diyanete bağ­lı olmasının, diyanetin kadrosunun iskolastik medrese zihniyetinin tohumluk­ları olan adamlardan meydana geldiği için, şeriatı yeniden hortlatmakla neti­celeneceğini, bunun zorla yerleştirilen inkılâplar açısından tehlikeli olduğunu" belirtmeleri, Banguoğlu'nun bu devre­deki fikirlerini göstermesi bakımından ilgi çekicidir (bk. İslâm - Türk Ansiklope­disi Mecmuası, U/96, s. 9-11). Şemsettin Günaltay hükümetinde de Millî Eğitim bakanı olarak kalan Banguoğlu, bu de­fa eski bir İlahiyat Fakültesi hocası ve dekanı olan başbakanın büyük bir ka­rarlılıkla konuya eğilmesi ve parti için­den İbrahim Arvas, Fatin Gökmen ve ar­kadaşlarının baskısı üzerine eski tutu­munu yumuşatmış, sonuçta İmam-Ha­tip kurslarıyla İlahiyat Fakültesi'nin açı­lışı gerçekleşmiştir (1949). Ancak bunda da tam başarı sağlanamamış, mektep olarak açılması kararlaştırılan İmam Ha­tipler kurs haline dönüştürülmüş (bk. Banguoğlu, s. 99), İslâm İlahiyat Fakül­tesi ise sadece İlahiyat Fakültesi olarak açılmıştır ki Banguoğlu'nun daha son­raki beyanlarının aksine bu husus tat­min edici bulunmamıştır (Oğan, 11/30, s. 71-72) Tahsin Banguoğlu'nun millî ve dinî meselelerde eski fikirlerinden vaz­geçmesi, bir fikrî dönüş yaparak bazı gerçekleri müdafaa etmesi, aktif poli­tikadan çekildikten ve her türlü icraat imkânlarının elinden çıkmasından yani 1970'li yıllardan sonra mümkün olabil­miştir.

Eserleri. 1. Altosmanische Sprach-studien zu Süheyl ü Nevbahar (Leipzig 1936) 2. Ana Hatlarıyle Türk Grameri (İstanbul 1940). Genişletilmiş ikinci bas­kısı Ana Hatlarıyle Türk Grameri, "Kı­lavuz Kitap" adıyla yayımlanmıştır (İs­tanbul 1979). 3. Türk Grameri, Birinci Bölüm, Sesbilgisi (Ankara 1959). 4. Türkçenin Grameri (İstanbul 1974). S. Dil Ba­hisleri (İstanbul 1987). Çeşitli dergi ve gazetelerde dil konularına dair yayımla­dığı makaleleriyle daha önce çıkardığı Dil Bahisleri 1, 2 ve Devlet Dili Türk­çe Üzerine adlı kitapçıktan meydana gelmiştir. 6. Kendimize Geleceğiz (İs­tanbul 1984). 1976-1977 ve 1983-1984 yılları arasında Türk millî kültürü ile il­gili olarak yayımladığı yazılarını ihtiva etmektedir.

Banguoğlu'nun dil konusundaki ilmî araştırmalarının birçoğu Türk Dili Araş­tırmaları Yıllığı Belletende yayımlan­mıştır. Bu makaleler arasında "Türkçede Tekerrür Fiilleri" (TDAY Belleten 1956, s. 111-123), "Türkçede Benzerlik Sıfat­ları" (TDAY Belleten 1957, s. 13-271, "Uygurlar ve Uygurca Üzerine" (TDAY Belle­ten 1958, s. 87-113), "Oğuzlar ve Oğuzeli Üzerine" (TDAY Belleten 1959, s. 1-26), "Oğuz Lehçesi Üzerine" [TDAY Belleten 1960, s. 23-48), "Eski Türkçe Bazı Adlar Üzerine 1 Gültekin" (X. Türk Dil Kurulta­yında Okunan Bilimsel Bildiriler 1963, Ankara 1964, s. 1-4) başlıklı olanlar özel­likle zikre değer.

BİBLİYOGRAFYA:

Hasan Tahsin Banguoğlu. Kendimize Gele­ceğiz, İstanbul 1984, s. 96-102; CHP Yedinci Kurultay Tutanağı, Ankara 1948, s. 448-452, 465; İbrahim Arvas, Tarihi Hakikatler (İbra­him Aruas'ın Hatıratı), Ankara 1964, s. 55-57, 62, 72-74; Feroz-Bedia Turgay Ahmad. Türki­ye'de Çok Partili Politikanın Açıklamalı Kro­nolojisi 1945-1971, Ankara 1976, s. 40, 54-55, 321, ayrıca bk. İndeks; Eşref Edip. "Halk Par­tisinin Dini Siyaseti", İslâm-Türk Ansiklopedi­si Mecmuası, 11/84, İstanbul 1947, s. 12, 14-16; a.mlf. "Halk Partisi Müfritlerinin Din Aleyh­tarlığı", a.e., 11/89 (1947), s. 5; "İlk Okullarda Din Tedrisatı İmam Hatip Mektepleri İslâm İlahiyat Fakültesi Hakkında H.P. Meclis Gru­bu Komisyonunun Raporu", a.e., 11/96 (1948), s. 9-11; Yusuf Ziya (Yörükan), "Din Maarifi ve Din Tedrisatı I", a.e., 11/98 (1948), s. 2, 12, 15; a.mlf, "Din Maarifi ve Din Tedrisatı II", a.e., 11/99 (1948). s. 2-4; "Müfritler İş Başında", Sebilürreşad, 1/5, İstanbul 1948, s. 78-79; "Mekteplere Konacak Din ve Ahlak Dersleri Ne Oldu? Din Üzerindeki Baskı Daha Ne Kadar Devam Edecek?", a.e., 1/15 (1948), s. 233-234; M. Raif Oğan, "İmam-Hatip Kurs­larında İlahiyat Fakültelerinde", a.e., 11/30 (1949), s, 71-72; Abdurrahim Zapsu, "Milli Eği­tim Bakanı Tahsin Banguoğlu'na Açık Mek­tup", Ehli Sünnet, 111/52, İstanbul 1949, s. 10-11, 16; Altan Deliorman, "Geleceğe Bir Ses", Türk Edebiyatı, sy. 186, İstanbul 1989, s. 19-20; Necmettin Hacıeminoğlu. "Tahsin Bangu­oğlu'nun Ardından", a.e., sy. 187 (1989), s. 13-14; İsmail Kara, "Tahsin Banguoğlu'ndan Birkaç Hatıra Çok Partili Hayata Girerken", 7T, XI/66 (1989), s. 47-48, 367-368; Fethi Tevetoğlu. "Prof. Dr. Hasan Tahsin Banguoğlu", TDİ, sy. 451 (1989), s. 51-56; Osman Fikri Sert­kaya, "Kendi Kaleminden Hasan Tahsin Ban­guoğlu", a.e., sy. 465 (1990), s. 129-133; M. Ertuğrul Düzdağ, "Nahoş Sadâlar", Zaman, İstan­bul 25 Ağustos 1989, s. 2; TDEA, I, 309-310.

Osman F. Sertkaya, DİA

SON EKLENENLER

Üye Girişi