Tanzimat ve Milli edebiyat döneminde hikaye
Tanzimat döneminde edebiyatımıza giren Hikâye ve Romanın esas gelişimi Servetifünun döneminde olur. Tanzimat döneminde anlatmaya bağlı edebi metinlerdeki kusurlar Servet-i Fünun döneminde yavaş yavaş ortadan kalkmaya başlar.
Özellikle H.Z.Uşaklıgil ve Mehmet Rauf, Batı tekniğine uygun roman ve hikâyeler yazarlar. Genelde olduğu gibi Servet-i Fünun sanatçılarının şiirde olduğu gibi hikâye ve romanda da sosyal konulara girmedikleri, aşk ve doğa temalarını işledikleri görülür. Ağır ve süslü bir dilin kullanıldığı da göze çarpar.
Türk hikâye ve romanın sadeleşme ve tema açılımı bakımından gerçek anlamada geliştiği bir bütün halinde olgun örneklerinin verildiği dönem Milli Edebiyat Dönemi olmuştur.
Milli Edebiyat Dönemi Hikaye Yazarları
Ömer Seyfettin
Refik Halit Karay
Halide Edip Adıvar
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Reşat Nuri Güntekin
Bu öncü yazarlar bu dönemde günümüzde hemen her biri klasik kabul edilen eserler kaleme alırlar
Kiralık Konak
Çalıkuşu
Ateşten Gömlek
Efruz Bey
Memleket Hikâyeleri
Klasikleşmiş bu eserlerden yalnızca birkaçıdır.
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİNDE HİKÂYE
Samipaşazade Sezai, A.Mithat Efendi, H.Z.Uşaklıgil ve M.Rauf gibi isimler Milli Edebiyat öncesinde hikâye türünün gelişmesine hizmet ederler. Bununla beraber hikâye Milli Edebiyat Dönemine kadar romanın gölgesinde kalan bir edebi tür olmuştur. Hikâye türünün asıl gelişimi bu dönemde olmuştur.
Ömer Seyfettin
Ömer Seyfettin’in milli edebiyat dönemindeki payı şüphesiz ki çok fazladır. Türk edebiyatında başlı başına hikâye türü üzerine yoğunlaşan ilk yazar Ömer Seyfettin’dir. Bugün hemen hemen herkesin rahatlıkla okuduğu eserlerinde y azar hikâyelerinde milli bir duygu oluşturmayı amaçlamıştır.
Yazılarıyla milli Edebiyat döneminde önemli rol oynayan Ömer Seyfettin hikâyelerinde de sade bir dil kullanır. Yazarın günlük konuşma dilini kullanması yazılarına canlı ve etkileyici bir özellik kata Hikâyelerini Maupassant tarzında kaleme alır. Bu tarza uygun olarak serim, düğüm ve çözüm bölümlerinden oluşur. Hikâyelerinin genelinde olay ağırlıklı bir kurgu vardır.
Refik Halit Karay
Yazarlığa mizahi hikâyeleriyle başlayan Refik Halit Sürgün yıllarından kaleme aldığı ve memleket izlenimlerinin dile getirdiği hikâyelerini 1918 yılında yayımlar. Refik Halit Karay o zamana kadar neredeyse İstanbul’la sınırlı olan konuları ve kavramları Anadolu’ya taşır ve böylece köy edebiyatı veya Anadolu edebiyatının ilk temsilcilerinden birisi olur. Ziya Gökalp’in yayınladığı Yeni Mecmua’da çıkan Memleket Hikâyeleri o dönemde Milli Edebiyat anlayışının benimsenmesinde katkısı olan eserlerdir. Roman, anı, hikâye türünde eserler yazan yazarın özellikle 1920’den sonra anlaşılır bir dil kullandığı görülür.
Halide Edip ve Yakup Kadri
Milli Edebiyat döneminde hikâye yazan diğer isimler H.Edip ve Y.Kadri’dir. Kurtuluş Savaşı yıllarında milli duyguları öne çıkaran hikâyeler yazan H.Edip bu hikâyelerini “Dağa Çıkan Kurt ve Harap Mabetler” adlı kitaplarında toplar. Yakup Kadri de Halide Edip gibi Kurtuluş Savaşı’nda halkın yaşadığı acıları anlatan hikâyeler yazar. “Bir Serencam, Rahmet ve Milli Savaş Hikâyeleri” Yakup Kadri’nin bu dönemdeki hikâyelerini topladığı eserleridir
İLGİLİ İÇERİK
11.SINIF MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ HİKAYE VE ROMAN
11.SINIF MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ ÖĞRETİCİ METİNLER SUNUSU
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ ROMANCILARI