ÂFET-İ CÂN DEDİLER GAMZE-İ CELLÂDIN İÇİN - NEDİM
GAZEL
Fe'ilâtün / fe'ilâtün / fe'ilâtün / fe'ilün
Âfet-i cân dediler gamze-i cellâdın için
Nahl-i gül söylediler kâmet-i şimşâdın için
Yazdı çün kilk-i kazâ fitne vü âşûb emrin
Ara yerini açık koydu senin adın için
Çeşm ü ebrûya kafâdârsın ey zülf-i siyâh
Sende kâfirsin o kâfirlere imdâdın için
Sen ki bülbül gül içün nâle edersin bî-derd
Seni gülden ayırır nâle vü feryâdın için
Hey nesin sen ki duyup handeni kuhsârda kebk
Katı âvâz ile tahsîn okur üstâdın için
Çoktan ey kilk-i Nedîmâ niçin oldun hâmûş
Bizi hasrette kodun nazm-ı nev-îcâdın için
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Cellat yan bakışın için canın felaketidir, dediler. Uzun şimşir boyun için de gül fidanıdır dediler.
İlahî kazânın kalemi karışıklık ve kargaşa işlerini yazdığında ara yerini senin adını yazmak için boş bıraktı.
Kara saç! Sevgilinin gözü ve kaşıyla iyi anlaşıyorsun. O kâfirlere yardım ettiğin için sen de kâfirsin.
Bülbül, sen gül için ağlayıp inlersin. Dertten anlamayan, bu ağlayış ve haykırışların seni gülden ayırır.
Sen nesin böyle? Keklik dağlardan yansıyan kahkahanı duyup senin ustan için yüksek sesle övgüler okur.
Nedîm'in kalemi! Çoktan beri neden suskunsun? Yeni, taze şiirlerini bekleyerek bizi özleyiş içinde bıraktın.
İLGİLİ İÇERİK