Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

DİVAN ŞİİRİNDE BİÇİM ÖZELLİKLERİ

Bu konu, geniş olarak (Türk Edebiyatı Cilt I, s. 597-641) nazım bölümünde incelenmiştir, Burada yalnız birkaç inceliğe dokunacağız.
Divan şiirlerinde biçim, çok önemli tutulmuş ve kesin kurallara bağlanmıştır. Hatta bu sıkı kaidelerden ayrılmanın ürkütücülüğü ve şairlerinin de ona bağlılığı dolayısıyla ilk Tanzimatçılar biçim yeniliği yapamamışlardır. Divan şiirinde şiirin dışıyla ilgili unsur ve kuralların çoğu İran şiirlerinden geçmiş bulunmaktadır.

Nazım şekli
Divan şiirinde nazım birimi beyittir. Şair, bütün düşünce, hayal ve mazmunlarım, iki mısradan kurulu beyit üzerinde söyleyip bitirmelidir. Manzumedeki bir beyit, öteki beyitlerle ilgili veya ilgisiz olabilir. Bu hâl, bir değer veya kusur sayılmaz,
Divan şiirinde tek mısraın bile şahsiyeti vardı. Tek mısradan ibaret şiirlere azade denir. Bir şiirdeki en güzel mısraa ise berceste adı verilmektedir. Koca Ragıp Paşa güzel bir mısraın bir esere denk olabileceğini şöyle anlatmıştır:
Eğer maksûd eserse, mısra-ı berceste kâfidir.

Vezin
Nedim'in ve ondan sonra gelen bazı şairlerin birer türkülerini saymazsak divan şiirlerinin hepsi aruz vezni ile yazılmıştır.

Kafiye
Divan şiirinde kafiye, kesin kurallara bağlıdır. Çok kere kafiyenin mukayyet olması istenir. Kafiyenin bu aşılmaz duvarı divan şairinin hem sımsıkı disiplinini sağlayan hem de ilhamını az çok sınırlayan sebepler arasındadır.

Dil
Köktürk yazıtlarında katıksız denecek kadar sade bir Türkçenin bulunduğu ve yabancı sözlerin dilimize, Uygurlar çağında az çok girmeye başladığı görülmüştü.
İslâm medeniyetiyle ve İran edebiyatıyla tanıştıktan sonra ise Arap ve Fars kelimeleri de dilimize asırlar geçtikçe artarak ve tümen hâlinde girmeğe başladı. Arapça sözler bilhassa din, tarikat ve ilim yoluyla akın etmişti (Bak: Kutadgu Bilig)- Farsça kelimeler ise, daha sonra, bilhassa üst zümre şairlerinin marifetleriyle geldi yerleşti. Canlı Türkçe kelimelerin çoğu unutuldu. Büyük kısmi halk ağzında kalıp edebî yazı diline geçemedi. Emek ve dehalarını, daha çok Fars ve Arap dillerinden alınmış terkip ve kelimelere harcayan büyük edip ve şairilerimiz, Türkçemizi ihmal etmiş oldular,
Türkçeye yabancı kelimelerin giriş sebepleri çeşitlidir. Bir kere ilim dili Arapça sayılıyordu. Kuranıkerim gibi bir kitaba sahip olan bu dil çok zengindi. Arap bilginleri, erken çağlardan beri, dillerinin kelime ve kurallarını, kılı kırk yararcasına inceleyip tesbit etmişlerdi. Hind, Yunan ve Lâtin dillerinden yapılan tercümeler, ilim ve felsefe yönünden, o çağların en zengin kültürüne vücut vermişti. Arap dilinde, ünlü şairler, büyük feylesoflar, hukukçular, tarihçiler yetişiyordu.
Bu zenginlikleri dolayısıyla Arapça bütün Türk-İslâm dünyası medreselerinde okunuyordu. Arapça ile yetişen aydınlarımızın çoğu ise ilmî ve felsefî eserlerini o dille yazıyorlardı.
Edebiyat dili Farsça idi, çünkü Türk divan edebiyatının kuruluş zamanında, İran şiiri en parlak çağını yaşıyordu. Aydınlarımız iç içe yaşadıkları bu bol şiirli, parlak dilden (Aruz vezninin de zoruyla) birçok kelimeler aldılar.
Farsça ve Arapçaya bu mecburluk, düşkünlük ve hayranlık yüzünden Türkçeyi umursamayan bu şairler dilimize büyük zarar vermişlerdir.
Ancak, bu yabancı kelime bolluğuna rağmen, Türkçe cümlelerin yapı ve kuruluş bakımından bozulmadığı, Arap ve Fars kelimelerinin dilimizin kaideleri içerisine alındığı görülmektedir. Bundan ötürü, 1908'den sonra, dilimizin bünyesine sinmemiş yadırgatıcı kelimeler atılınca sade Türkçeye yeniden kavuşmak kolay olmuştur. Esasen bu sade Türkçe Halk ve Tekke şairlerinden başka birçok halk nesirlerinde, sözlü edebiyatta, folklor verimlerinde ve halka yakın aydınların tarihe, dine, ahlâka, tıbba, terbiyeye, tasavvufa dair eserlerinde de başlangıçtan beri sürdürülmüş ve yaşatılmıştır. (Bk. Türk Edebiyatı, Cilt I, Halk Nesri, Tarih Nesri, Öğretici Nesir s. 238-276)

AHMET KABAKLI, TÜRK EDEBİYATI 2.CİLT

İLGİLİ İÇERİK

DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI

DİVAN EDEBİYATI KAVRAMLARI

DİVAN EDEBİYATI NAZIM ŞEKİLLERİ

DİVAN EDEBİYATINDA NESİR

DİVAN EDEBİYATINDAKİ EDEBÎ AKIMLAR

DİVAN EDEBİYATI TEST-1

DİVAN EDEBİYATI ŞAİRLERİ

SON EKLENENLER

Üye Girişi