Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

Nedim'den seçmeler:

KASİDE'DEN

Bu şehr-i Sıtanbûl ki bî-misl ü bahâdır

Bir sengine yek-pâre Acem mülkü fedadır

 

Bir gevher-i yek-pâre iki bahr arasında

Hurşîd-i cihan-tâb ile tartılsa sezadır

 

Altında mı üstünde midir cennet-i a'lâ

El-hak bu ne halet bu ne hoş âb u hevâdır

 

Her bağçesi bir çemenistân-ı letafet

Her gûşesi bir meclis-i pür-feyz ü safadır

 

İnsaf değildir anı dünyâya değişmek

Gül-zârların cennete teşbih hatâdır

 

Hep halkın etvârı pesendîde vü makbul

Derler ki biraz dilberi bî-mihr ü vefadır

 

İstanbul'un evsâfını mümkün mü beyân hiç

Maksûd heman Sadrı kerem-kâre senadır

 

Ey Sadr-ı kerem-kâr ki dergâh-ı refîin

Erbâb-ı dile kıble-i ümmîd ü recâdır

 

İdin ola ikbâl ü saadetle mübarek

Günden güne ikbâlin ola gün gibi zahir

 

Sadrında seni ey leye Hak dâmi ü sabit

Hep âlemin ettikleri şimdi bu duadır

 

Ey Sadr-ı cihan-hân ede Hak devletin efzûn

Kim devletin erbâb-ı dile Lûtf-ı Hudâdır

 

Ez-cümle Nedîmâ kulun ey âsaf-ı devrân

Müstağrak-ı lûtf u kerem ü cûd u atadır

 

Metin İncelemesi:

Biçim Yönünden:

Biçimi: Nazım.

Nazım biçimi: Kaside.

Nazım birimi : Beyit.

Ölçüsü : Aruz.

Mef û lü / me fâ î lü / me fâ î lü / fe û lün

Türü: Lirik şiir

Konusu: İstanbul kenti, türlü güzellikleriyle anlatılıyor.

Temi : Hayranlık, övgü.

 

Dil özellikleri:

a) Şiir, Arapça ve Farsça söz ve tamlamalarla yüklüdür, dil ağırdır.

b) Anlatımda söz sanatlarına yer verilmiştir.

c) Söyleyiş yalınlıktan uzak olmakla birlikte, daha önce okuduğumuz kasidelere oranla daha sade bir dil kullanılmıştır.

d) Kimi sözcüklerin başında geçen "bî", Fars­ça olumsuzluk ekidir.

e)"u,ü", ve anlamında kullanılmıştır.

f)Kenti daha canlı olarak anlatabilmek için sıfatlara çokça yer vermiştir.

 

Söz Sanatları:

Beyit: 2- İstanbul kenti bir "mücevhere" ben­zetilmiştir. Benzetme, öğelerden sadece kendisine benzetilen mücevhere yer verildiğinden "açık istiare"dir.

Beyit: 3- İstanbul'un suyu ve havası cennetin suyuna ve havasına benzetilmiştir. Şair, bu yüzden cennetin kentin altında mı üstünde mi olduğunu bil­mezlikten geliyor, bu yolla da "tecahül-i arif" sana­tı yapıyor.

Beyit: 4- İstanbul'un bahçeleri "güzellik çi­menliğine; her yanı, tüm köşeleri de feyz ve eğlen­ce dolu "meclis" e benzetiliyor.

Beyit: 7- "Sadr" sözcüğü, "göğüs, yürek; baş­kan, önde gelen; sadrazam" anlamlarına gelir. Sözcük, hem sadrazam hem de baş anlamlarında kullanılarak "tevriye" sanatı yapılmıştır.

Beyit: 8- Sadrazamlık makamı dilek kıblesi olarak, düşünülmüş, söz,mecazi anlamda kullanılmıştır.

 

İçerik Yönünden:

1-Bu İstanbul kenti değer biçilemeyecek kadar eşsizdir,

Onun bir taşına tüm Acem ülkesi feda olsun.

 

2-O, iki deniz arasında tek parça bir mücevher gibidir,

Dünyayı aydınlatan, ısıtan güneş ile bir tutul­sa yeridir.

 

3. Cennet altında mıdır üstünde inidir?

Gerçekten bu ne haldir, bu ne hoş su ve hava­dır?

 

4.Her bahçesi bir güzellik çimenliği gibidir,

Her köşesi insana zevk ve yaşama isteği verir.

 

5. O'nu dünya ile değişmek insafsızlık olur,

Gülbahçesini cennete benzetmek yanlış olur.

 

6.Tüm halkının davranışları seçkin ve kibardır,

Yalnız güzelleri biraz vefasızdır derler.

 

7. İstanbul'un niteliklerini anlatmak hiç mümkün müdür?

Amaç, hemen o cömert sadrazamı övmektir.

 

8. Ey cömert sadrazam! Senin bulunduğun yüce makam,

Gönül sahiplerinin ümit ve dilek kıblesi gibidir.

 

9-Bayramın yücelik ve mutluluk içinde geçsin,

Yüce tahtın gün geçtikçe bir güneş gibi aydınlık saçsa

 

10-Tanrı, senin sadrazamlığını başımızda sürekli kılsın,

Ülkemizde herkesin, duası şimdi budur.

 

11-Ey dünyanın sahibi! Tanrı, senin devletini yüceltsin!

Çünkü senin devletin gönül dostlarına Tanrı'nın bir bağışıdır.

 

12-Ey dönemin büyük veziri! özetle diyeceğim şu ki,

Sayende Nedim kulun, senin cömertliğine boğulmuştur.

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi