Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

MÜNAZARA ÖRNEĞİ

Konu: Turizmin gelişmesinde doğal güzellikler ve tarihi eserler mi yoksa tesisler mi daha etkilidir.

A Grubu: Turizmin gelişmesinde doğal güzelliklerin daha etkili olduğunu savunuyor.

Birinci Konuşmacı:

Kıymetli Öğretmenlerim ve Sevgili Arkadaşlarım; turizm, bir ülkenin doğal, tarihsel, kültürel güzelliklerini ve değerlerini görmek üzere zevk için gezi olayıdır. Turizmin olması için doğal güzelliklerimizi, tarihi kalın­tılarımızı, kültürümüzü görmek için gelirler. Zaten kendi ülkelerinde bulu­nan tesislerin birer kopyası olan tesisleri görmek için uzak ülkelerden başka ülkelere gidecek değiller herhalde. Turizm olayında bir memleketin coğrafi yapısı, yeraltı, yerüstü servetleri gibi bilinen değerlerin rol oyna­yacağı bir gerçektir.

Türkiye'deki turizm endüstrisinin ilk yatırımı hava, tabiat ve güneşle birlikte tarihi zenginliklerimizin bütünüdür. Doğa güzellikleri turist çe­kerken tam aksine tesisler, örgütsüzlük ve pislik sebebiyle turist kaçırmaktadır. Aynı zamanda ülkemizle ilgili olumlu fikirlerin değişmesine yol açmaktadır.

Dördüncü Konuşmacı:

Ülkemiz doğal güzelliği denilince akla ilk gelen ülkelerden biridir. Ege ve Akdeniz kıyıları doğa güzelliğiyle yıllardan beri yabancıların dikkatini çekmektedir. Burada doğal güzellikler ve tarihi eserler yanında, modern dinlenme tesisleri de hızla artmaktadır. Ne var ki buralarda turistleri çe­ken en büyük etken doğal güzellikler ve tarihi eserlerdir.

Denizin güzelliği, nefis manzaralı koylar, buraya gelinleri büyülemek­tedir. Tesis yönünden hayli zengin olan bu kıyılarımızda, insan isterse ça­dırı ile veya basit bir pansiyon evinde kalarak da tatil yapabilir. Çünkü doğanın eşsiz güzelliği insana kalacağı yer ile ilgili şikâyetlerini unuttu­rur.

Yedinci Konuşmacı:

Turizm, bir ülkenin en önemli geçim ve tanıtım kaynaklarından biridir. Avrupa'da ve diğer başka yerlerde, ülkemizi tanıtma amacıyla dağıtılmış afişler, kartpostallar, küçük tanıtma kitapçıkları vardır. Bu afişlerin üzerinde ise turistik tesislerimizin değil, doğa ve tabiat güzelliklerimizin fotoğrafları vardır. Hiçbir zaman, hiçbir turist ülkemize tesislerin güzel­liğini görmek için gelmemiştir. Ayrıca, Türkiye iyi tesislerden yoksun bir ülkedir. Bu da turistlerin ne için geldiğini açıklamaya yeter.

Dünyada çok turist çeken ülkeler vardır. Bunlar; İspanya, yılda 38 milyon; Avusturya, yılda 19 milyon; Fransa, yılda 13 milyon; İtalya, yılda 12 milyon; Kanada, yılda 7 milyon; Türkiye, 2 milyon turist çeker. Neden İspanya gibi fakir bir ülke, Amerika gibi zengin bir ülkeden daha fazla turist çekiyor? Çünkü insanlar tatile gittiklerinde karşılarında taş yapılar değil; açlar, cıvıl cıvıl öten kuşlar, tertemiz bir tabiat görmek isterler. Buna bağlı olarak İspanya, doğal güzellikleri bakımından çok zengin bir ülkedir. Ama yatak kapasitesi çok azdır.

 

Onuncu Konuşmacı:

Ben ve arkadaşlarım, doğa güzelliklerinin daha önemli olduğunu vur­gulamak üzere hazırlandık.

İnsanoğlu, bugün bir daha yerine konamayacak olan doğal güzellik­leri, yaramaz bir çocuk gibi tesislerle bozmuş ve buralar çöplükten geçilmez olmuştur. Tesisler, medeniyetin parçası olduğu için güzelliklerin çöpe gömülmesini sağlar. Mehmet Akif Er soy, İstiklal Marşı'nda: " Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar " diyordu. İşte, görülüyor ki medeniyetin de bazı olumsuz yanları olacaktır. Burada da medeniyetin, bütün toprak güzelliklerimizi alıp götürmesi bir dezavantajdır. Bu bir canavar gibi bütün benliğimizi kaplamış durumdadır. Artık kurtulamaz olduk. Bir geziye gitsek kıyı şeritlerinin pislikten, sinekten geçilmez olduğunun görürüz. Bunu böyle kılanlar tesislerdir. Ve insanların ne yazık ki henüz bunun farkında bile değiller. Doğal güzelliklerden yoksun kalmış bir ülkenin şah damarlarından biri kopmuş demektir. Çünkü buraları hastalıktan geçilmez. İnsanlığın büyük bir tehlike altına girmesine neden olur. Sağlık tehdit edilir hale gelir.

B Grubu: Turizmin gelişmesinde tesislerin önemli olduğu tezini savunuyor.

Birinci Konuşmacı:

Bir ülkenin ekonomik gücü, o ülkenin coğrafi ve jeolojik yapısı, yeraltı ve yerüstü zenginlikleri gibi bilinen değerler üzerine teşekkül eder. Ancak bu konu ekonomik gelişme ve refah akımının bir kutbudur. Tek taraflı hiçbir anlamı olmaz. Eğer bu kutup, insan zekâsıyla birleşirse akım sağlanır ve devre tamamlanır.

Birçok Avrupa ülkesi ve Amerika örnekleri bir yana, kızgın kum çölleri üzerinde yemyeşil bir uygarlık kuran İsrail, insan beyninin gücü ile bağdaşan anlayış ve gayreti içinde neler yaptı ve yapılabilecek en güzel örneği oluşturdu.

Sevgili arkadaşlarım, tekniğin bir gereği olarak, turizmde yer alacak öğelerden bir veya bir kaçının çok değerli olması bir işe yaramaz. Bu konuyla ilgili olarak söyleyebiliri ki doğa güzelliğimizin yanında ulaştırma sistemi, otel endüstrisi, kampingler vs. gibi turisti eğlendirecek, hoşnut edecek ve ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte tesislere gereksinmemiz vardır. Elimizde bulundurduğumuz doğa güzelliklerimiz yanına bir de tesis zenginliğimizi koyarsak ülkemiz büyük bir kalkınma sürecine girecektir.

 

Beşinci Konuşmacı:

Değerli arkadaşlarını, turist eğlenmek ve dinlenmek ister. Gideceği yerde, rahat bir yatak, temiz bir yemek ve bunları kendisine sunacak güler yüzlü elemanlar arar. Bunlar da gösteriyor ki turizmde tesislerin önemi yadsınamayacak kadar büyüktür. Yalnızca gezmek amacıyla gelen bir tur­ist dahi gecesini güvenle geçirebileceği bir yer arar. Bu isteğini karşılaya­mayan turist tekrar o yere gider mi?

Üstünde bunca uygarlıklar kurulmuş, sonsuz tarihi zenginliklere sahip olan Türkiye'mizin, turizmde gereken seviyeye ulaşamamasının sebebi tesis yetersizliği değil midir? Ailenizle bir geziye çıktığınızda, doğa güzel­liği görmek uğruna pis yataklarda yatmayı, insanın istediğini bulamadığı bir yerde kalmayı ister misiniz? Mademki turizmde yalnızca doğa güzel­liği yetiyorsa niye ülkemiz Turizm Bakanlığını kurup, yeni tesisler için milyonları bulan yatırımlar yapmıştır.

Turizm gezilerini gerçekleştirecek olan kişiler, maddi imkânlara fazlasıyla sahip olan kişilerdir. Haliyle bu insanlar gittikleri yerlerde de kendi yaşam düzeylerindeki rahatlığı bulmayı amaçlarlar. Bu durum tabii ki modern tesisler sayesinde olur. Hepimizin bildiği gibi Turizm Bankası'nın ilk görevi turistik tesisler kurmaktır. Bu da ülkemizin, turizm kalkınmasında tesis yapımına ne denli önem verdiğini bir kez daha gös­terir.

Sekizinci Konuşmacı:

Sevgili arkadaşlarım, turistler yurdumuza son yıllarda niçin bu kadar rağbet ediyorlar? Bu soruyu biraz düşünelim. Karşı gruptaki arkadaşlarımız doğal ve tarihi güzellikler yüzünden geliyorlar diyecek­lerdir. Oysa bundan on yıl öncesine kadar yurdumuza gelen turist sayısı çok azdı. Peki, bu doğal ve tarihi güzellikler son on yılda mı oluştu? Bunun olanaksız olduğunu sanırım arkadaşlarımız da biliyorlar. Bu on yılda oluşan konaklama merkezleri ve turizm acenteleridir. Turist, elbette doğal ve tarihi güzellikleri görmek isteyecektir. Fakat yatacak bir yeri, yemek yiyecek bir lokantası olmadıkça, bu doğal ve tarihi güzellikleri görmek, bu eksikliklerin sıkıntısını unutturmaz. Çünkü turist artık, yalnız tarih ve doğa değil, rahatı da arayan, alıştığı yaşam şartlarını bulmak isteyen kişidir.

Günümüzde bütün ülkeler turist çekmek için adeta yarış halindedirler. Biz de ülkemize gelen turistlerin iyi izlenimlerle ayrılmasından sorum­luyuz. Çünkü , " Bugün bir turist, yarın bin turist demektir." Ailemle geçen yıl tatilimizi Side'deki Fransız tatil köyünde geçirdik. İlgililerden öğrendiğimize göre turistlerin burayı tercih etmelerinin nedeni sağlanan konformuş. Turistler eğer doğal güzellikler ile yetinseydi, gittikleri yer­lerde rahat etmek için konaklama merkezlerine ihtiyaç duyduklarım belli etmezlerdi.

On birinci Konuşmacı:

Bundan on beş yıl öncesine kadar turizm, yurdumuzun döviz gelirinin dörtte birini bile zor karşılarken bugün en önemli gelir kaynaklarımızdan biri olmuştur.

On, on be yıl öncesine kadar ülkemize gelen turistler, yurdumuzun en güzel köşelerinde bile konfordan uzak, duşları dahi akmayan turistik tesislerin zor koşulları altında tatillerini geçirmeye mecbur ediliyordu. Sonuçta yurdumuza gelen turist sayısında her geçen gün biraz daha azal­ma görülüyordu. Bunun bilincinde olan yetkililer, kısa zamanda büyük yatırımlar yapmaya başladılar. Kurulan oteller, moteller, tatil köyleri, tatil kampları yurdumuza gelen turist sayısında büyük artışlara sebep olmuştur. Turistler gittikleri yerlerde, her şeyden evvel rahatı ararlar, eğlenmek isterler. Biz hiçbir turistin, yurdumuzdaki doğal güzellikleri görmesi uğruna, kendisine her türlü rahatı sağlamış olan ülkesini bırakarak gelmesini istemeyiz. Buna hakkımız da yoktur. Turistik tesisler olmadığı sürece, doğal güzelliklerin turizme fazla bir katkısı olmaya­caktır.

(E.Nedim Pehlivan, Evdeki Öğretmen, İstanbul 2002)

 

İLGİLİ İÇERİK

MÜNAZARA NEDİR?

MÜNAZARA HAKKINDA BİLGİ

MÜNAZARA VE ÖRNEĞİ

SON EKLENENLER

Üye Girişi