Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

BEYİTLER-2

I
Biz güft ü gûdayız nigeh-i çeşm-i yâr ile
Aşk olsun ol muâmelenin âşinâsına

Vezni: Mefûlü Fâilâtü Mefâlü Fâilün

Günümüz Türkçesi
Biz, sevgilinin bakışları konusunda ancak dedikodu ediyoruz yahut o gözlerle uzaktan, kaçamak bakışların diliyle konuşabiliyoruz. Onunla gözgözeg elebilmeyi, onun gözlerinin tâ içine bakabilmeyi becerenlere aşkolsun!

İzahlar
Çeşm-i yâr: (f. is. t.) Sevgilinin gözü.
Nigeh-i çeşm-i yâr: (Zincirleme f. is. t.) Sevgilinin gözünün bakışı.
Dedikodu, gizli konuşma manasına gelen Farsça güft ü gû tabiri, normal imlâmızla, güftügû şeklinde ve bir birleşik isim olarak yazılır

***

II
1. Dildedir mihrin ko hâk olsun yolunda cân ü ten
    Ben ölürsem âlem-î ma'nîde bâkidir gönül

2. Etse Nefî nola ger gönlüyle dâim bezm-i hâs
    Hem kadeh hem bâde hem bir şûh sâkîdir gönül

Vezni: Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün

Günümüz Türkçesi
1.Sevgin gönülde ya bırak, can ve vücut senin yolunda toprak olsun. Ben ölürsem, gönül manevî âlemde yaşar.
2. Nefi daima gönlüyle başbaşa kalıp özel bir zevk meclisi kursa, konuşsa, eğlense ne çıkar? Gönül hem kadh, hem şarap, hem de şen, şuh bir saki yerini tutar.

İzahlar:
1. Âlem-i ma'ni: (f. is. t.) Mana âlemi, maddî âlemden ayrı olan manevî âlem.

2. Bezm-i hâs: (f. s. t.) Hususî meclis, ancak sayılı kimselerin bulunabileceği içki âlemi.
Şûh kelimesini vezinde bir kapalı ve bir açık hece karşılığı olacak tarzda uzatarak okumalıdır.
Bu beyit, dünyaya sırt çevirebilen san'atkâr gururunun güzel bir ifadesidir.

***

III
Nice bir dil gam-i zülfünle perîșân olsun
Gôreyin zülfănü kim hâk ile yeksân olsun

Vezni: Feilâtün (Fâilâtün) Feilâtün Feilâtün Feilün (Fa'lün)

Günümüz Türkçesi
Gönül, daha ne zamana kadar saçlarının derdiyle perişan olacak? (Benim neler çektiğimi anlamak için saçını çöz, benim gibi) yerlerde sürünsün de o zaman göreyim seni!..

İzahlar:
Nice bir; nekadar, nasıl, daha ne zamana kadar demektir.
Gam-i zülf: (f. is.t.) Zülfün gamı; saç yüzünden çekilen keder.
Göreyin, göreyim demektir.
Bu beyitte şair, sevgilisinin, kendine elem veren saçına yerlerde sürünsün yahut toprak olsun tarzında beddua eder gibi görünmektedir. Hâlbuki hâk ile yeksan olmak (yerle bir olmak) tabiri tevriyeli kullanıldığı için şairin asıl maksadı da: "Saçın yere kadar uzansın ve bu yüzden gönlümün perişanlığı da artsın.” demektir.
İlk mısrada gönüle verilen perîşân vasfının, saçla da münasebeti olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.

***
VI

Biz hazân ü hâr kaydinden berî bülbülleriz
Sîne-i pürdâğımızdır bâğımız gülzârımız

Vezni: Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün

Günümüz Türkçesi
Biz, sonbahar ve diken tasasını çekmiyen bülbülleriz; yaralı bağrımız bizim bağımız, bahçemizdir.

İzahlar
Sîne-i pürdâğ: (f. St. t.) Yaralı, dağlanmış, göğüs.
Bu beytin manası, kıpkızıl yaralar açılmış bir göğüs ile çiçekli bir bahçe arasındaki münasebete dayanmaktadır.
Birinci mısradaki hâr kelimesini, vezinde bir kapalı ve bir açık hece değerince uzatarak okumalıdır.

***

V
Agyâr elemin çekme gönül nâfile gamdır
Hasmın sitemin anlamamak hasma sitemdir.

Vezni: Mef’ûlü Mefâîlü Mefâîlü Fâûlün

Günümüz Türkçesi
Gönül! Aşktaki rakiplerinin derdini çekme, bu, üzülmeğe değmez bir gamdır; düşmanın ettiği zulmü, sitemi anlamaz görünmek, onun içine indirmek demektir.

İzahlar
Ağyar elemin, ağyarın elemini ve hasmın sitemin, hasımın sitemini demektir.
Bu beytin bilhassa ikinci mısraı, darbımesel halinde daima tekrarlanan sözlerdir.

N.H.ONAN, İZAHLI DİVAN ŞİİR ANTOLOJİS

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi