Sözlük karşılığı "Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar; anane."şeklinde verilen gelenek (ing.: Tradition; Alnı.: Uberliefern, Überlieferung; Fr.: Tradition), gelmek fiilinden türetilmiş bir isimdir. Bu tanıma başka bir sözlük, "Bir toplulukta, zaman içinde meydana gelen kültür birikiminin neticesi olan her şey" karşılığının yanı sıra, "Sözlü nakille geçen şeyler." karşılığını da vererek daha genel bir tablo çizer. Osmanlıca Lügat 'ta ise kavramın eş anlamlısı olan "anane”ye verilen ilk karşılık: "Rivayet, gelenek."şeklindedir.
Özer Ozankaya, Toplumbilim Terimleri Sözlüğü'nde, bir toplumun gelenek unsurları arasında, eskiden kalmış olmaları dolayısıyla kayda değer bulunup nesilden nesile aktarılan manevî kültür öğelerini gösterir.
Aziz Çalışlar in Ansiklopedik Kültür Sözlüğü'ndeki gelenek tanımı, toplumu oluşturan farklı katmanlara yönelir ve politik bir hüviyet taşır: "Belirli bir sınıfça oldukça bir uzun geçmişe dayanan zaman yoluyla alınmış ya da yeniden yaşatılmakta olan, belli sınıfsal hedeflerin yerleşmesine yardımcı, kalıcılık ve değişim yeteneği gösteren düşünce, simge ve kurumlar."
Felsefede de bir karşılığı bulunan gelenek, Ahmet Cevizci'nin sözlüğünde şöyle ele alınır: "Gerçek ya da hayalî bir geçmişle olan sürekliliğin önemini ima ederken, belirli eylem normlarını kutsayan ve öğreten pratik veya uygulamalar bütünü. Bir topluluğun, mevcut toplumsal yapısını ve değer sistemini çok büyük sarsıntılar yaşamadan koruyup devam ettirmek amacıyla, kendinden önceki kuşaklardan devraldığı, belli bir dönüşüme uğrayarak sonraki nesillere aktardığı, başta inançlar, düşünüşler ve kurumlar olmak üzere, her tür sosyal pratik."
(Cevat Akşit, Gelenek ve İkinci Yeni Şiiri, Kültür Bak.Yay.,Ank. 2002)