Ey oğullar ben çok yaşadım
Çok savaşlar gördüm
Çıta ile çok ok attım
Aygır ile çok yürüdüm
Düşmanlarımı ağlattım
Dostlarımı güldürdüm
Gök tanrıya (borcumu) ödedim.
Sizlere yurdumu veriyorum.
***
Men sinlerge boldum Kağan
Alalıng ya takı kalkan
Tamga bizge bolsun buyan
Kök böri bolsungıl uran
Temür gıdalar bol orman
Av yirde yürüsün kulan
Takı taluy takı müren
Kün tuğ bolgıl kök kurikan
Günümüz Türkçesiyle:
Ben sizlere oldum kağan
Alalım yay ile kalkan
Talih bize olsun nişan
Bozkurt (sesi) olsun uran
Demir mızraklar (bir) orman
Av yerinde yürüsün kulan
Daha deniz, daha müren
Güneş bayrak, gök kurikan
(uran: savaş bağırışı, kulan: yaban atı ve eşeği, müren: ırmak, kurikan: çadır)
(Oğuz Kağan Destanı'ndan)
***
Oğuz Kağan, kırk gün sonra Buz Dağ adında bir dağın eteğine geldi. Çadırını kurdurdu ve sessizce uyudu. Tan ağarınca Oğuz Kağan’ın çadırına güneş gibi bir ışık girdi. O ışıktan gök tüylü ve gök yeleli büyük bir erkek kurt çıktı. Bu kurt, Oğuz Kağan’a hitap etti ve: “Ey Oğuz, sen Urum üzerine yürümek istiyorsun; ey Oğuz, ben senin önünde yürümek istiyorum.” dedi. Gök tüylü ve gök yeleli bu büyük erkek kurt birkaç gün sonra durdu.
***
“Bu çocuğun gözleri ela, yüzü gök, ağzı ateş gibi kızıl, saçları ve kasları kara idi. Ayakları öküz ayağı gibi, beli kurt beli gibi, omuzları samur omuzu gibi, göğsü ayı göğsü gibi idi. Vücudu baştan aşağı tüylü idi. ”
***
“Yine günlerden bir gün Oğuz Kağan Tanrı’ya yalvarmakta idi. Karanlık bastı. Gökten bir gök ışık indi. Güneşten ve aydan daha parlaktı. O ışığın içinde bir kız var, yalnız oturuyordu. Çok güzel bir kızdı. Başında ateşli ve parlak bir beni vardı, demir kazık gibi idi. O kız öyle güzeldi ki gülse gök Tanrı gülüyor; ağlasa gök Tanrı ağlıyordu. Oğuz Kağan onu görünce aklı başından gitti, sevdi, aldı. ”
***
Ben sizlere oldum kağan,
Alalım yay ile kalkan,
Nişan olsun bize buyan,
Bozkurt olsun (bize) uran,
Demir kargı olsun orman,
Av yerinde yürüsün kulan,
Daha deniz, daha müren,
Güneş bayrak, gök kurıkan.
Boğuşma ve vuruşma öyle yaman oldu ki İtil Müren’in suyu baştan başa kıpkırmızı oldu. Oğuz Kağan yendi ve Urum Kağan kaçtı.
(Oğuz Kağan Destanı’ndan)
- Önceki
- Sonraki >>