MÂNİ
Başta aşk olmak üzere hemen her konuda yazılabilen bir halk edebiyatı nazım türüdür. Çoğunlukla 7 heceli dört dizelik bir bendden meydana gelir. Ama dizeleri 4-5-8-10-14 heceli kalıplarla söylenmiş mâniler de vardır. Birinci, ikinci, dördüncü dizeler birbirleriyle kafiyeli, üçüncü dize serbesttir. Yani kafiye dizilişi aaxa dır. Aaaxa düzeninde mâniler de var. Dört dizelik mânilerin birinci, ikinci mısraları daha çok mâniyi dinleyeni veya okuyanı asıl konuya hazırlamak ve kafiyeyi teşkil etmek için söylenir ve “doldurma mısralar” olarak adlandırılır. Asıl maksat üçüncü, özellikle dördüncü mısralarda dile getirilir.
Mânilerin doğup şekillenmesinde, içyapılarının oluşmasında doğal, sosyal ve ekonomik çevrenin büyük rolü vardır. Bazı toplumsal olaylara da yer verilmekle beraber, mânilerde en çok işlenen tema aşk ve sevgidir. Mânilerin söyleniş sebepleri de çok çeşitlidir. Niyet mânileri, atışma mânileri, bekçi ve davulcu mânileri, satıcı mânileri, semâi kahvelerinde söylenen cinaslı mâniler, mektup mâniler, düğün mânileri, âşık-hikâyecilerin söylediği mâniler bu sebeplerin başlıcalarıdır.
MANİ ÇEŞİTLERİNE ÖRNEKLER
TAM MANİ
(Birinci dizesi doldurma)
Kum birikmiş derede,
Vefâsız yâr nerede?
Geçersin belki dedim,
Bekledim pencerede.
Kadifeden kesesi
Kahveden gelir sesi
Benim sevdiğim yiğit
Bekârların efesi
Kaşların ok dedikçe
Kirpiğin çok dedikçe
Pek mi gönlün büyüdü
Senin gibi yok dedikçe
Ana baş taç imiş
Her derde ilaç imiş
Bir evlât pir olsa da
Anaya muhtaç imiş
Samanlık dolu saman.
Uyan nişanlım uyan.
Eller düğün yapıyor,
Bizim düğün ne zaman?
Suyu verdim soğana.
Gönlüm düştü oğlana.
Oğlan beni almazsa,
Bıçaklana doğrana.
ARTIK MANİ
Ağlarım çağlar gibi,
Derdim var dağ/ar gibi,
Ciğerden yaralıyım,
Gülerim sağlar gibi.
Her gelen bir gül ister,
Sahipsiz bağlar gibi.
***
Şu dağlar garip dağlar
İçinde garip ağlar
Kimse garip ölmesin
Garip için kim ağlar?
Ağlarsa anam ağlar
Küsuru yalan ağlar.
***
Ekin ektim bitmiyor
Boya vurdum tutmuyor
Aramızda dağlar var
Elim yâre yetmiyor
Şekerli yemek yaptım
Boğazımdan gitmiyor.
***
Kuzular meler gelir
Yiğit aşka düşende
Başına neler gelir
Yâri ellerle gördüm
Aklıma neler gelir
Hicran oku sevdiğim
Sinemi deler gelir.
KARŞI-BERİ
Erkek : Mâni mâni mesdi yâr,
Ben ne dedim mesdi yâr?
ikimiz arasında,
Serin yeller esdi yâr.
Kız : Mâniyi mâniciyim,
Beylere gemiciyim,
İster al ister alma,
Ben seni alıcıyım.
***
Erkek: Mani mani meseli yar
Ben ne dedim mesdi yar
İkimiz arasında
Serin yeller esti yar.
Kız: Maniyi maniciyim
Beylere gemiciyim ister al
İster alma
Ben seni alıcıyım.
Erkek: Başına Acem şalı
Kırılsın her bir dalı
Girsin yerin altına
İkimizin ikbali.
Kız: Otur sevdiğim otur
Rize iskemlesine
Yüreğimin derdini
Diyemem hepisine.
Karşı-beri” adını da söyleyenlerin durumunu gösterir biçimi şu örnekte buluyoruz:
Beriki: Kuşlardan hangi kuştur
Yavrusuna süt veren?
Karşıki: Selasettin kuşudur8
Kiremitlere giren.
Beriki: Kuşlardan hangi kuştur
Boynuna var yel bağı?
Karşıki: Ona atmaca derler
Aşar dumanlı dağı.
Halk şairi Celâl Yetimoğlu, Çimil yaylası yolunda karşılaştığı ve ot biçmekte olan bir genç kızla şu şekilde söyleşmiştir:
Celâl : Arkası Demir dağı
Çimil üç para köydür.
Kız : Giyemedim çuham
Herhalde kolu dardır.
Celâl : Sen biçersin inek yer
Sana ne kârı vardır?
Kız : Her halde ki sana da
Yürek efkârı vardır.
Celal: Gel götüreyim seni
İki de evde vardır.
Kız: Sen misin kocaları.
Yoksa ortağın vardır?
DEYİŞ
- Altınım alma beni,
Dillere salma beni,
Götür sarrafa göster,
Kalp isem alma beni.
- Altınsın aldım seni,
Dillere saldım seni,
Sarraf seni neylesin,
Beğendim aldım seni.
— Bahçalarda gül var mı?
Gül dibinde yol var mı?
Gece yanına gelsem
Bana bir yerin var mı?
— Bahçamızda gül de var
Gül dibinde yol da var
Hoş geldin safa geldin
Gönülde yerin de var.
***
— Altınım alma beni
Dillere salma beni
Götür sarrafa göster
Kalp isem alma beni.
— Altınsın aldım seni
Dillere saldım seni
Sarraf seni neylesin
Beğendim aldım seni.
***
— Oğlan heyben var mıdır?
İçi dolu nar mıdır?
Üç yüz altın isterler
Hiç haberin var mıdır?
— Havar kekliğim havar
Yaylaya doldu davar
Sen sağol ben sağolam
Üç yüz altında ne var?
— Şu derede buz musun?
Gelin misin kız mısın?
Akşama geleceğim
Evde yalınız mısın?
- Şu derede buzum ben
Gelin değil kızım ben
Geleceksen akşam gel
Evde yalınızım ben.
***
— Bayırda harmanım var
Sultandan fermanım var
Yiğit isen gel bana
Derdine dermanım var.
— Bayırda harman olmaz
Sultandan ferman olmaz
Ben her kıza gelemem
Her kızda derman olmaz.
***
Ağa: Âdilem sen nâçarsın
İnci mercan saçarsın
Dünya deniz olunca
Gülüm nere kaçarsın?
Âdile: Ağam derim nâçarım
İnci mercan saçarım
Dünya deniz olunca
Ben kuş olup uçarım.
Ağa: Âdilem sen nâçarsın
La'l ü gevher saçarsın
Ben bir şahin olsam
Yavrum nere kaçarsın?
Âdile: Ağam derim nâçarım
La'l ü gevher saçarım
Sen bir şahin olunca
Ben yerlere kaçarım.
Ağa: Âdilem sen nâçarsın
La'l ü gevher saçarsın
Ben Azrail olunca
Kuzum nere kaçarsın?
Âdile: Ağam derim nâçarım
La'l ü gevher saçarım
Sen Azrail olunca
Ben cennete kaçarım.
***
Yosma: Nergis açmış dallarım var
Baldan tatlı dillerim var
İlbeylim gel sarılalım
Seni bekler kollarım var.
İlbeyli: Kar çiçeği gibi akım
Başı boz dumanlı dağım
Sarılmanın zamanı var
Gelmedi görüşmek çağım.
Yosma: Nergis gibi gözüm kara
Benlerim var sıra sıra
Ölüm var hem ayrılık var
Kavuşsun bu can yâr yâra.
İlbeyli: Çiğdem gibi benzin sarı
Bal yapar beni gök arı
Ölüm Allah’ın emri
Ahrette bulur yâr yâri.
Yosma: Sümbül gibi boyum uzun
Gerdanda ben düzüm düzüm
Ele geçmez böyle fırsat
Gel sarılak iki gözüm.
İlbeyli: Seher vakti güllerimde
Bülbül öter dallarımda
Al da kokla sevdiğim yâr
Kırmızı gül ellerimde.
Yosma: Lâle gibi eğri boynum
Başım yeşil sarı donum
Yosma der ki İlbeyli, oğlum
Kurban olsun sana canım.
İlbeyli: Reyhandır İlbeylioğlu
Misk ü anber gül kokulu.
Perçeminin her telinde
Elvan deste çiçek dolu.6
TAM MANİ
(İlk İki dizesi doldurma)
Elmayı bütün dildim,
Çamura düştü, sildim,
Ben yârimin kıymetin,
Gittikten sonra bildim.
***
Damda otlar bitmez mi?
Süpürseler gitmez mi?
Gel gurbetten güzelim.
Bu hasretlik yetmez mi?
***
Kaleden iniş olmaz,
Ham demir gümüş olmaz.
Güzele gönül verdim
Ölürüm dönüş olmaz.
***
Bu dağlar ulu dağlar,
Eteği sulu dağlar.
Herkes yar ile gezer,
Yüreğim kara bağlar.
KESİK (CİNASLI) MANI
Ayna güzel,
Yüz güzel, ayna güzel,
Güzel yâri görenler,
Dediler: Ay ne güzel!
Oturmuş zülfün tarar,
Dizinde ayna güzel.
Adam aman...
Bu dana
Vurdu dana sübyana
Boynuzları budana
Çıktı artık gözümden
Sizin olsun bu dana.
Almadan
Kokun aldım almadan
Bir de yüzün göreyim
Tanrı canım almadan.
Kararsın
Bulut gökte kararsın
Ne büyüksün ne küçük
Tamam bana kararsın
Gündüz gelme gece gel
Bekle sular kararsın
Sarılalım yatalım
Düşman bağrı kararsın
Atma kulun yabana
Bir gün olur ararsın.
Dağıdır
Çıktım dağlar başına
Sordum bu ne dağıdır
Felek bana ses verdi
Dedi sevda dağıdır
Çirkin otağın kurmuş
Gelir güzel dağıtır
Ellerle gönül oynar
Bana çene dağıtır
Gelse yârim yanıma
Cümle gamım dağıtır
Dilin bülbül yüzüm gül
Sinen cennet dağıdır
Bir kez yüzüme gülmez
Ettiği göz-dağıdır
Sensiz şeker yiyemem
Kuzum bana ağıdır.
Yaradan
Tabip bilir yaradan
Derdimi kimse bilmez
Ancak bilir yaradan
Çaresiz derde düştüm
Kurtar beni yaradan
Sevdiğime insaf ver
Yeri göğü yaradan
Yetiş tabibim yetiş
Ölüyorum yaradan.
HECE SAYISINA GÖRE MANİLER
4 HECELİ MANİLER
Nar tanesi
Nur tanesi
Sen gönlümün
Bir tanesi
***
Ah ey felek
Yandı yürek
Çare nedir
Çekmek gerek.
5 HECELİ MANİLER
0 yanı keçe
Bu yanı keçe
Helâl süt emmiş
Elime geçe.
***
Bahçede iğde
Dalları yerde
Sevdiğim oğlan
Kim bilir nerde?
***
Çaldığı sazdır
Ettiği nazdır
Ne kadar sevsen
Gene de azdır.
8 HECELİ MANİLER
Sarı çiğdem yaz getirir
Mor menekşe güz getirir
Gurbet elde ölüm yitim
İhtiyarlık tez getirir.
Dağlar başı duman olmuş
Sensiz halim yaman olmuş
Yârim senden ayrılalı
İşim gücüm figan olmuş.
Ezme ile ezme ile
Yâr bulunmaz gezme ile
Kızlar kazsın mezarımı
Altın saplı kazma ile.
Bir anadan olmayaydım
Bu günleri görmeyeydim
Zulüm ettin kahpe felek
Şu dünyaya gelmeyeydim.
11 HECELİ MANİLER
İğdenin dibinde ne salınırsın?
Altın pas tutmaz ki ne silinirsin?
Kömür gözlerine kurban olayım.
Sen benim sözüme ne alınırsın?
Ne kadar kuş olsan uçsan havadan
Şahin yavrusunu atmaz yuvadan
Sen beni yakandan atar olmuşsun
Ben seni unutmam hayır duadan.
Eğin’de, gurbete gönderdiği kocasının ardından en içten duygularını dile getiren kadınların söylediği maniler de onbir heceli olanlardandır:
İstanbul içinde öter bir keklik
Sana vatan oldu bize gurbetlik
Ala gözlerini sevdiğim ağam
Gel bir sıla eyle olam cennetlik.
Yüce dağ başında seni beklerim
Yüküm yıkılınca gene yüklerim
Kömür gözlerini sevdiğim yârım
Senden ayrılalı arttı dertlerim.
- Önceki
- Sonraki >>