Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

Bu Konuyu Facebook Profilinde Paylaş

1.   Türklerin Müslüman olduktan sonra doğudan batıya yayılıp yerleştikleri geniş bir alan üzerinde -daha çok Anadolu'da- altı yüzyıl gibi uzun bir sürede meydana getirdik­leri edebiyattır.

2. İslâm kültürü içerisinde daha önce doğup gelişen İran şiirinini -İran edebiyatı da Arap edebiyatından etkilenmiştir- örnek alarak başlamış ve ümmet kaynaşması yönünde gelişme göstermiştir. Söz konusu kaynaşma genel çizgileriyle -biçim, dil ve söyleyiş, tür, konu- özde görülmüştür.

3.   Bu dönem edebiyatında nazım esas olmakla birlikte bazı anlatım özellikleri bakı­mından nazmın etkisinde ve paralelinde gelişmiş olan nesir de vardır. Eskiden edebiyat yerine yaygın olarak "şiir ve inşa" denmiştir. İnşa, kurma, yapma, hesaplayarak, düşü­nerek meydana getirme anlamlarına gelir. Eski edebiyatımızda ise inşadan, ustalıklı, sa­natlı anlatımın ön plana alındığı nesir anlaşılmıştır. Bu durum, dönemin edebiyattaki zevk anlayışı dikkate alınarak nesirde süslü, özentili, kafiyeli söyleyişin önemli olduğunu gös­termektedir. Ancak sade ya da kısmen sade nesir örneklerinin bulunduğunu da burada be­lirtelim.

4.  Şiirin kuruluşunda biçim önem taşır ve belirli kurallara bağlanmıştır. Söz konusu ku­rallar ise şiirin biçimini oluşturan nazım birimi, vezin, kafiye ve nazım şekliyle ilgilidir.

5.  Eski Türk edebiyatının özellikle eski Türk şiirinin biçimsel özelliklerinin yanında içerik özellikleri de önemli yer tutar. Edebiyatta içerik denilince akla dil ve üslûp, edebi sanatlar, konu-temalar gelir. Şimdi bunlar üzerinde de durarak içerik özelliklerini tanıt­maya çalışalım:

Eski Türk edebiyatının dili, ortak İslâm uygarlığının kullandığı yazılı kültür diline da­yanır. Osmanlıca olarak bilinen bu dönem edebiyatının dili, Türkçe, Farsça ve Arapça ol­mak üzere üç dilin karışımından meydana gelmiştir. Başlangıçta, içerisine yeni girilmiş olan İslâm uygarlığının daha çok dinle ilgili gereksinimleri doğrultusunda Arapça-Farsça kelime kullanımı görülürken, giderek, bu dillerden kelime alımı Türk dilinin gelişimi­ni olumsuz yönde etkileyecek biçimde artış gösterir. Bunda Türkçenin ses yapısının aruz veznine uymamasının etkisi olduğu gibi eski sanatçılarımızın, genelde İran şiirini örnek almalarının ve İranlı şairlerin söyleyişlerini geçmeye çalışmalarının da etkisi vardır.

(Mine MENGİ, Eski Türk Edebiyatı Tarihi, Akçağ Yay., Ank. 2002.)

FOTOĞRAF: www.fotokritik.com

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi