Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

SAİT FAİK ABASIYANIK KİMDİR?-4

 (1906-1954)

 

Cumhuriyet devri hikâyecisi.

18 Kasım 1906'da Adapazarı'nda doğ­du. Babası Adapazarı'nın yerli ailesi Abasızzâdeler'den Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti'nde çalışarak İstiklâl madalyası alan, bir ara belediye başkanlığı yapan (1922) Mehmed Faik Bey, annesi Adapazarı'nda ge­niş arazi sahibi Hacı Rızâ Bey'in kızı Mak­bule Hanım'dır. Varlıklı bir aile içinde bü­yüyen Sait Faik yabancı dilde eğitim veren Rehber-i Terakkî'deki ilköğreniminin ar­dından iki yıl Adapazarı İdâdîsi'ne devam etti. İşgal yılları ve Millî Mücadele sonrası ailesiyle beraber İstanbul'a taşındı (1926). Bir süre İstanbul Lisesi'nde okudu ve di­siplin cezasıyla gittiği Bursa Lisesi'nden mezun oldu (1928). Aynı yıl Darülfünun Edebiyat Fakültesi'ne yazıldıysa da avare yaşayışı sebebiyle iki yıl sonra babasının isteğiyle ekonomi eğitimi için İsviçre'nin Lozan ve oradan Fransa'nın Grenoble şeh­rine gitti. Burada gördüğü dört yıllık dü­zensiz eğitim (1931-1934) ve yaşadığı bo­hem hayatı yüzünden babasının geri ça­ğırmasıyla diploma alamadan Türkiye'ye döndü (1934). Bir süre Halıcıoğlu Ermeni Yetim Mektebi'nde Türkçe öğretmenliği yaptı. Babasının verdiği sermaye ile açtığı ticarethaneyi yürütemedi. Adliye muha­biri olarak Haber gazetesine mahkeme röportajları hazırladı. 1939'da babasının ölümü üzerine geride kalan mülklerin ge­liri ve yazılarıyla geçindi. Hiç evlenmeyen ve bohem yaşayışını devam ettiren Sait Faik alkol düşkünlüğü yüzünden siroz has­talığına yakalandı (1945). 1951'de tedavi için gittiği Fransa'dan kısa bir süre sonra döndü. Sıklaşan krizler sebebiyle yatırıldı­ğı hastahanede 11 Mayıs 1954'te öldü ve Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi. Sait Faik modern edebiyata hizmetlerin­den dolayı 1953 Mayısında Amerika Bir­leşik Devletleri'ndeki uluslararası Mark Twain Derneği'nin onur üyeliğine seçilmiş­ti. Ölümünden sonra annesi Burgazada'daki evlerini Sait Faik Müzesi olarak ba­ğışlamış ve her yıl en iyi hikâye kitabına verilmek üzere bir Sait Faik armağanı te­sis etmiştir.

 

Lise yıllarında önce şiir, ardından hikâye denemeleriyle edebiyata yöneldiği bilinen Sait Faik'in yayımlanan ilk hikâyesi "Uçurt­malar" Milliyet gazetesinde (9 Aralık 1929), ilk şiiri "Hamal" Mektep dergisinde (21 Ocak 1932) çıkmıştır. Daha sonra git­tikçe artan bir tempo ile kendini hemen tamamıyla hikâye yazmaya vermiştir. İlk hi­kâyelerinde Maupassant tarzında ve Ömer Seyfeddin, Refik Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin gibi hikâyecilerin etkisinde ya­zarken Fransa dönüşü kendine mahsus bir hikâye dili geliştirmiştir. Bu dönemin ilk hi­kâyelerinde (Semaver, 1936) o yılların mo­dası olan toplumcu-gerçekçi akı a ka­pılmış, ardından ferdî problemlere ağırlık vermeye başlamıştır. Günlük yaşayışında-ki gözlem ve tecrübelere dayandığı izle­nimini veren bu hikâyelerde zor şartlara rağmen hayata severek katlanan küçük insanları ele almış, bunların yaşantılarını ve gözlemlerini konu edinmiştir. Hemen bütün hikâyelerinde görülen kendini anla­tır bir ifade tarzı bunların bir çeşit hâtıra-hikâye türüne girebileceği şeklinde değer­lendirilmiştir. Pek az yazarda görülebile­cek şekilde 206 hikâyesinden 169'unun ben merkezli oluşu bu değer yargısını destek­lemektedir. Bu sebeple hikâyelerindeki olaylar okuyucu üzerinde yaşanmış izleni­mi bırakmış, çevresindekiler bunlardan bir­çoğunun tanığı olduklarını ifade etmiştir. Ekserisi toplumun alt kesiminden olan kah­ramanları az şeyle mutlu olabilen, hayatın tabii bir gereği olarak kaderleri olan insanlardır. Ağırlıklı biçimde faklı semt­lerde ve gecekondularda yaşayanları, işsizleri, Anadolu'dan İstanbul'a gelenleri ve özellikle denizle, balıkçılıkla uğraşan insanları konu edinmiştir. Psikolojik olarak da sebepsiz iç sıkıntısı ve yalnızlık duygusuna yapılanlar ve hayal kuranlar önemli bir sayıya ulaşır. Bütün bu kişilerin siyasî, ide­olojik ve dinî kanaatleri irdelenmemiştir. Bu arada çocuklar, hayvanlar ve tabiat da nemli bir yer tutar.

 

Hikâyelerinin dışında iki roman denemesi olan Sait Faik, bunlardan ilkini 1940'ta Medâr-ı Maişet Motoru adıyla tefrika ettikten sonra 1944'te kitap haline getirmiş, ancak eser sıkıyönetimce toplanarak soruşturma açılmıştır. Daha sonra Bir Ta­kım İnsanlar adıyla yayımlanan romanı hikâyeleriyle karşılaştırılamayacak kadar zayıftır ve aksaklıklarla doludur. Kayıp Aranıyor ise öncekine göre daha tutarlı ol­masına rağmen bu da romandan ziyade uzatılmış bir hikâye özelliği göstermektedir. 1953'te Şimdi Sevişme Vakti adı altında kitap haline getirdiği, tamamı serbest tarzda olan şiirlerinin güzelliğine Mehmet Kaplan dikkat çekerek onun şair ruhlu bir insan olduğunu, bu özelliğinin hikâyelerine de yansıdığını belirtir. Sait Faik'in açtığı çığır Ömer Seyfeddin'den sonra Türk hikâyeciliğinin ikinci önemli merhalesi olarak kabul edilmektedir.

Eserleri. Hikâyelerini ve diğer yazılarını Yedigün gibi der­gilerde yayımlayan Sait Faik'in sağlığında neşrettiği eserleriyle ölümünden sonra der­lenen kitapları şunlardır: Semaver (1936), Sarnıç (1940), Şahmerdan (1940), Medâr-ı Maişet Motoru (1944), Lüzumsuz Adam (1948), Mahalle Kahvesi (1950), Havada Bulut (1951), Kumpanya (1951), Havuz Başı (1952), Son Kuşlar (1952), Şimdi Sevişme Vakti (şiirler, 1953), Ka­yıp Aranıyor (1953), Alemdağ'da Var Bir Yılan (1954), Yaşamak Hırsı (Georges Simenon'dan çeviri roman, 1954), Az Şekerli (1954), Tüneldeki Çocuk (1955), Mahkeme Kapısı (röportajlar, 1956), Ba­lıkçının Ölümü (1977), Açık Hava Oteli (konuşmalar, mektuplar, 1980), Yaşasın Edebiyat (çeşitli yazılar, 1981), Müthiş Bir Tren (1981), Sevgiliye Mektup (çe­şitli yazılar, 1987).

 

BİBLİYOGRAFYA:

Tahir Alangu, Sait Faik İçin, İstanbul 1959; Muzaffer Uyguner. Sait Faik'in Hayatı, Ankara 1959; İbrahim Kavaz, Sait Faik Abasıyanık (dok­tora tezi, 1980), Fırat üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; a.mlf. Sait Faik Abasıyanık, İstanbul 1999; Fethi Naci, Sait Faik'in Hikâyeciliği, İs­tanbul 1998; Orhan Okay, "Sait Faik Abasıyanık", Büyük Türk Klâsikleri, İstanbul 2002, XIV, 364-366; Yakup Çelik, Sait Faik ve İnsan, Ankara 2002; Bir İnsanı Sevmek: Sait Faik: Konuşma­lar, Bildiriler, Ankara 2004; Necati Mert, Adalı Sinağrit (Sait Faik), Ankara 2006; Fatih Andı, "Sait Faik Abasıyanık'ın Şiirleri", İlmî Araştır­malar, sy. 19, İstanbul 2005, s. 7-15; Mustafa Kutlu, "Abasıyanık, Sait Faik", TDEA, I, 4-6; A. Doğan - İ. Baştuğ, "Abasıyanık, Sait Faik", Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi, Ankara 2002,1, 8-9; "Abasıyanık, Sait Faik", Tanzimat'­tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi, İstanbul 2003

 

M. Orhan Okay DİYANET İSLAM ANS.

 

 

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi