Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

ÇILDIRLI AŞIK ŞENLİK

Demiş ki:

İçip aşkın badesini vücud-i nar olmuşam

Divane derviş misali feryad-i zar olmuşam

Perişan bülbül kan ağlar ah u nalemden menim

Dil hasta gönül şikeste hem tarumar olmuşam

Bin yıl ömür verdi Adem'i saldı aha

Yedi yüz elli Şit yaşadı dokuz yüz elli Nuh'a

Erenleri hak edeni fani kılar mı raha

Düşüp de dünya şerrine kara efkar olmuşam

Şenlik'im hizmet etmedim daim bir tarikata

Uyup iblis yığvasına çok ettim cürm ü hata

Şefaat ya resulullah muhtacım marifete

İsyanın hadden aşıptır çok günahkar olmuşam

Ve Yine Demiş Ki:

Düşmüşüm gam deryasına ummanda yüzen benim

Rüyada çark-ı alemi devredip gezen benim

Dersim aldım pünhandan ayana çıkmaz sırrım

Ehl-i marifet hoş nasihat cevahir lisan benim

Semada mahlukat gördüm nezmider nur danesi

Çıkmaz arşa inmez hakka müğelladır binası

Yigirmi dört sahat bin dört yüz kırktır manası

Birinde bin kerre hakka şükreder insan benim

Ne layık ki beni deyip arzulayıp gelesin

Divan-ı alem içinde imtihana salasın

Deseler ki Sefil Şenlik sen bir azim kalasın

Rütbem arşa direk olsa hak ile yeksan benim

Ve Eklemiş :

Manasız mantıksız sözü bilmenin faydası ne

Az anlayıp çok söyleyip gülmenin faydası ne

İtibar dediğin elde bir muhalif şişedi

Kaldırıp beyhude taşa çalmanın faydası ne

Dipte tekbir kabul olmaz niyaz-ı marifete

Kalpte tasdik eylemektir sıtk ile itikada

Ab-ı umman kenarında baş eğip ibadete

Türaptan teyemmüm alıp kılmanın faydası ne

Biçare pervane bilmez kastı sitem olanı

Garaz-ı gazzap samına başı candan dolanı

İste seni isteyeni tanı kadir bileni

Hürmetsiz teklifsiz yere gelmenin faydası ne

Haşre dek acısı gitmek ihtiyacı kederin

El içinde şöhret bulan şerafetli pederin

Mülkünde ne halef evlat kalmanın faydası ne

Sefil Şenlik aşk ucundan düşüp gaflet habına

Derununda mülhezayı dere eyler hesabına

Reyisi nadan sefine düşer gam girdabına

Dalgası şaşkın deryaya dalmanın faydası ne

Ve Devam Etmiş :

Dinleyin ağalar size söyleyim

Ürüşan gönlümün intizarı var

Et yiyip at binip dilber sevmiyem

Ne bilir dünyadan ne haberi var

Ellerim doymadı elvan kınadan

O beyaz buhaktan billur sineden

İki sevda birbirine binadan

Değmeyin hatırına ikrarı var

Huri-yül gılmandı salatın soyu

Selviden seçilmez yücedir boyu

Livane sancağı Sirya'dır köyü

Çıldırlı Şenlik'in yadigarı var

ŞENLİK'TEN MANZUM BİR ÖYKÜ:

"Rivayet şöyle gelişmektedir. İbrahim peygamber efendimiz oğlu İsmail'i kurban etmesinden gelmektedir.

Musa peygamber kainattaki bütün canlıların dilini bilen tek peygamberdi. İbrahim peygamber efendimiz oğlunu İsmail'i kurban etmeye götürürken İsmail'e durumu anlatmış İsmail'de babasına mademki öyle bir Rabbimize sözün var tamam baba demiş.Yanlız benim gözümü bağlarsan yeter.Gitmişler bir çölün ortasına İsmail eğmiş kafasını İbrahim aleyhisselam elin­deki bıçağı çektiğinde bıçağın İsmail'in boynunu kesmediğini görmüş.O heyecanla taşa bıçağı vurmuş.Taş ikiye ayrılmıştır.

Olduğu yerde İbrahim peygamber donmuş kalmış. Bu sadakatten dolayı yüce Rabb meleklere emir ederek Musa aleyhisselam Tur dağında koyun otlatırken 4 kurt geliyor. Çoban diyor bize kısmetimizi ver.Çobanda diyor ki bu sürü benim değil bunun sahibi var diyor.

Kurtlar diyor ki biz sürüne bakalım sen git

sahibinden izin al gel. Musa (a.s) düşünüyor. Kurta koyun emanet edilir mi?

Ben size güvenmiyorum diyor. Kurtlar dile gelip yemin ediyorlar.

Hz. Musa'nın hakkı için Muhammet Mustafa'nın dişi hakkı için yemin edince Musa peygamber bakıyor ki kurtlar benim ismime yemin etti.Tamam diyor siz burda sürüye bakın ben gidip sahibine söyleyip geleceğim diyor.Musa sürünün sahibine söylediğinde gök ala koyunu ver diyor.Kurtlar gök ala koyunu götürüyor.İçin­deki kuzuyu çıkarıp İbrahim peygamber efendimize götürüyorlar.Cebrail (a.s.)Hz. İbrahim'e geliyor.Kaldır başını diyor gök yüzüne bak İbrahim peygamber gök yüzüne baktığında bir koçun geldiğini görüyor.İşte diyor İsmail'in yerine kurban bu koçu keseceksin.Allah rızası için kesilen bu kurbanlar bu şiirin Çıldırlı Aşık Şenlik baba tarafından yazılmasına neden olmuştur.Torunu Necmettin Şenlik dahi bu hikayeden Şenlik dedesinin esinlendiğini söyle­mektedir. "

Tur Dağında Musa(AS.) Hikayesi

Musa Tur dağında koyun güderken,

Allah için ibadetini ederken,

Cebrail geldi kurtlar şeklinde,

İki cihan serveri hemen dur dedi.

Musa dedi kurtlara.arzunuz neyidi,

Davarları ürkütmeyin, bir kenarda durun dedi,

Bu sürünün bir sahibi var dedi,

Sahipsiz sürüden koyun verilmez dedi.

Kurtlar dedi başka çaresi yoktur nidelim,

Başımızı alıp bu diyardan nereye gidelim,

Musa sen git Ağana söyle, biz koyunları güdelim,

Git Ağana selam söle Pir dedi.

Musa dedi ki kurtlara:

Yaradan Mevtanın yolları ince,

Ona türap olan kulları nice,

Ben neylerem, Siz sürüyü kırınca,

Bu hizmet de bana zor, dedi.

Kurtlar başladılar yemin etmeye,

Yusuf(as) ın düşü hakkı için,

Veysel Karani'nin başı hakkı için,

Gel sürünü sal, selamet gör; dedi.

Musa vedalaştı, yollara düştü,

Melekler önüne bir bayrak açtı,

Musa varıp Ağasına danıştı,

Ağası dedi: git kurtların kısmetini ver, dedi.

Musa Ağa'sından geri dönünce,

Kurtlar hemen kısmetini alınca,

Koyunu tutup, kurtlara verince,

Allah senden razı olsun Pir, dedi.

O koyuna yeşil bir bayrak gerildi,

Melekler hemen etrafına sarıldı,

Kuzuyu alınca hemen, koyun dirildi,

Hani benim körpe balam nerede: Dedi.

Cebrail (as) der ki koyuna,

Eğer sen kuzunu sorarsan,

İsmail (as) inen koçu gör, dedi,

Cennet'i alada, onu gör, dedi.

Sefil Şenlik muradına erersen

mihraçtaki o nebiyi sorarsan

Eğer koyun sen kuzunu sorarsan,

Cennet'i alada, onu gör, dedi.

Ve SÖZ AŞIK ZÜLALİ'DE :

Ağası gedesi cümlesi birlik,

Hürmet muhabbetle ederler dirlik,

Ne zaman ki ölmüş babanız Şenlik,

O zaman bozulmuş ziynetin Çıldır.

Zülâlî, burdadır erenler hâsı,

Ehli dil ocağı pirler ülkesi,

Güzeldir ahengi hoştur şivesi,

Yahşidir lisanın sohbetin Çıldır.

SON SÖZ BİZDEN OLSUN:

EY HASRET ŞOFÖRÜ (Gülce-Buluşma)

Çözdün mü ömrün boyunca bir kere

Tek bir kere muamma, de bana?!

Yoksa askıda mı kaldı hayat bilmecen

Ve sustu mu gönül sazın köy odalarında...

Yarım kalan şiirlerin yarım sultanı

Çıldır nerededir bilir misin acaba?

Duydun mu, işittin mi ey ham manzumeci?

Kimdir, ne demiştir Çıldırlı Şenlik Baba?

Ve

Baş parmağı niye göğü gösterir?

Beldesinin yol ağzına bağdaş kurup oturanda

Düşündün mü hiç?

Sen ki uyakların tahta bacaklı süvarisi

Yaralı, kırık ve şiş iskeletli manzumelerin

Yorgun kalemli sahibi, İmgelerin ruhsuz ve şekilsiz,

Duygu mimarına çırak bile olamadın

Baden zehir zıkkım, dilin kilitli

 

AHMET İDRİSOĞLU, MUSTAFA CEYLAN, SÖZCÜ GAZETESİ

 


SON EKLENENLER

Üye Girişi