Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

 

İSTİKLAL – REŞAT NURİ GÜNTEKİN

İSTİKLAL

 Akdeniz kıyılarında bir kaza merkezinin hapishanesinde müdür odası... Sağda ve solda iki kapı... Bir köşede bir yazıhane, telefon, birkaç sandalye... Vakit gece... Hapishane müdürü, yazıhanenin başında uyukluyor... Bir köşede bir hasır, sandalye üstünde ak sakallı bir ihtiyar köylü, başını elleri arasına almış, dalgın dalgın düşünüyor... Dışarıda köpeklerin uluduğu işitilir... Sonra bir araba sesi...

(Dışarıda köpek ulumalarıyla karışık birkaç otomobil kornası... Bir otomobilin sokakta durduğu işitilir.)

(Kapıda formalı bir ecnebi zabiti görünür... Göğsünde büyük bir kordon var... Arkasında orta yaşlı bir Ermeni tercüman)

Jandarma - (Tercümana kaymakamı göstererek)

Kaymakam bey, bu efendidir.

Tercüman - Efendim, burada Adalı Hüseyin isminde bir deli¬kanlı idama mahkûm edilmiş... Sanırım ki birkaç saat sonra da hüküm infaz edilecekmiş... Bildiğiniz gibi bu çocuk Terma adası ahalisindendir.

Tercüman - (Sinsi ve küstah) Kaymakam bey, bendeniz Türkiye'de büyümüşüm... Türkleri severim... İstemem ki onlara bir zarar gelsin... Onun için müsaade ederseniz hakikati daha açık söyleyeyim... General Galo Hazretleri, bu akşam Vali Paşaya bir nota vermişler. Adalı Hüseyin sağ salim teslim edilmezse maalesef kuvvete müracaat edileceğini beyan etmişlerdir...

Kaymakam - Peki, Vali Paşa ne cevap verdi?

Tercüman - Vali Paşa saraydan yetişme bir ileri görüşlü paşadır. Amiral Galo Hazretlerinin notalarıyla beraber size şu pusulayı gönderdi.

Kaymakam - (Müfettiş ve savcıya) Adalıyı veriyoruz değil mi?

Müfettiş - (Omuz silkerek) Başka çare var mı?

Adalı - Anlamıyorum, anlamıyorum...

Tercüman - (Bir adım ileriye, nutuk söyler gibi tane tane) Adalı!... Kaymakam beyin söyledikleri doğrudur. Kardeşin Resul Efendi General Galo Hazretleri'ne müracaat etti. Türklerin seni asmaya hakkı olmadığını söyledi.

Adalı - Anlaşıldı... Anlaşıldı... Sen ister bu efendiye, ister General Galo dediğin adama benim tarafımdan şu sözleri söyle... Ben aşağılık bir serseriyim... Fakat benim bütün ahlaksızlıklarıma, pisliklerime karşı tek iyi tarafım vardır... Benim memleketimin, devletimin işine yabancıların, dost olsun, düşman olsun, ecnebinin burnunu, parmağını sokmasına tahammül edemem. Söylediğimi General Galo'ya bir bir tekrar et. De ki bu külhanbeyin tahsili, terbiyesi yok. Adam akıllı lakırdı etmesini bilmiyor; lügatti konuşmasını bilmiyor. (Biraz sessizlik) Bir tek lügat biliyor: "İstiklal, istiklal!" Ben, ben yalnız bu lügatin manasını biliyorum. İstiklal!

İhtiyar - (Kaymakama) Bey sana ses çıkarmayacağım diye söz verdim. Lakin yüreğim yanarak yalvaracağım. Bırak beni Adalıya iki çift lakırdı söyleyeyim.

(Adalıya yanaşır, cebindeki bıçağı çıkarıp gösterir.)

- Adalı, seni düşmana bıraksalardı ben ne olursa olsun, kendi elimle bıçaklayacaktım.

(Biraz durur.) Adalı, beni bir evlattan mahrum ettin. Lakin yaptığın iş, bütün kinimi söndürdü. Gel kabul et. Ölen oğlumun yerine seni bağrıma basayım. Seni kendime evlat edeyim. Ben de senin gibi, istiklalin manasını bilirim. Benim gibi bir ihtiyar için, istiklalin manasını bu kadar iyi anlamış bir delikanlıdan iyi evlat olur mu? Ah benim çocuğum! Öz evladım. (Adalıyı alnından, gözlerinden öper.)

(İhtiyar, Adalı'nın boynunda hiç kıra hıçkıra ağlarken perde iner.)

 

Reşat Nuri Güntekin

  Okuduğunuz piyeste, istiklal Savaşı döneminde yurdumuzun içine düştüğü acıklı durum ve bağımsızlıktan yoksun kalmanın ne denli büyük bir acı olduğu gözler önüne serilmiştir. Bu piyes, olay örgüsü bakımından üç bölüme ayrılmıştır.

 

1. Adalı'nın cinayet dâhil pek çok suç işledikten sonra idama mahkûm edilmesi

2. Suçu sabit olduğu hâlde Adalı'nın serbest bırakılarak düş-

3. Adalı'nın, kendi idamı pahasına düşmandan gelen özgürlük teklifine karşılık, Türkiye ve istiklal sevgisine bağlılığını bildirip ihtiyarla kucaklaşması

 

Piyesin en önemli kişisi Adalı'dır. O, Terma adasında yaşayan bir ailenin çocuğudur. Bir külhanbeyi olup pek çok suça karışmış ve idama mahkûm olmuştur. Bununla birlikte istiklalin anlamını çok iyi kavramış bir vatanseverdir:

 

"Ben aşağılık bir serseriyim... Fakat benim bütün ahlaksızlıklarıma, pisliklerime karşı tek iyi tarafım vardır... Benim memleketimin, devletimin işine yabancıların, dost olsun ve düşman olsun, ecnebinin burnunu, parmağını sokmasına tahammül edemem."

 

Eserde "Adalı, Kaymakam, Müdür, Müfettiş, İhtiyar, Jandarma" yurt sevgisiyle dolu insanları, "General Galo, Tercüman" ise düşman tarafını temsil etmektedir. Tercüman son derece küstah biridir. "Vali Paşa" da düşmana yardım eden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu insanlar karakter olarak birbirine zıt kişilerdir. Yazarın, bu kişileri karşı karşıya getirmesinin nedeni ise metnin teması olan "Vatan sevgisi ve istiklal sevgisi hiçbir şeye değişilemez, bunlar her şeyden üstündür." düşüncesini vurgulamak istemesidir.

 

"İstiklal" piyesi, İstiklal Savaşı dönemini anlattığı için eser, konusunu ve temasını yaşanan gerçeklikten almıştır. Çünkü ulusumuz, bu dönemde verdiği ölüm kalım mücadelesinde istiklalin, bir vatana sahip olmanın önemini çok iyi anlamıştır. Yazar da bu gerçeklikten hareketle Millî Edebiyat geleneğinin ilkelerini de göz önünde bulundurarak "İstiklal" piyesini yazmıştır.

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi