Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

 Ömer Seyfettin (1884 -1920)

 1884'da Gönen'de doğan Ömer Seyfettin, 1920'de İstanbul'da vefat etti. Harp okulunu bitirdikten sonra üsteğmen olarak Rumeli'de görev yaptı. Bir süre sonra askerlikten ayrılıp Selanik'e geldi ve Genç Kalemler dergisinde makale ve hikâyeler yazmaya başladı.

 Ömer Seyfettin, Millî Edebiyat döneminin ve Türk edebiyatının en büyük hikâyecilerinden biridir. Tanzimatla birlikte edebiyatımıza giren küçük realist hikâyenin en güzel örneklerini vermiş; hikâyelerinde konusuyla, diliyle, düşünceleriyle Türk insanının yaşamını yansıtmıştır. Yazın hayatına idealist bir sanatçı olarak atılmış ve Millî Edebiyat davası için büyük çaba harcamıştır.

 Türkçülük ve milliyetçilik ülküsüyle kaynaştırdığı sanatını tüm eserlerine yansıtmıştır. Dilde, kültürde, ülküde ulusallığa yönelmiştir. Konularının kaynakları genellikle tarih, çocukluk anıları, folklor ve efsanelerdir. Çözümlemeden çok, olaya ve beklenmedik sonuçlara ulaşmaya odaklanır. Hikâyelerinin tamamında Maupassant tarzı hikâyenin özellikleri olan serim, gelişme, düğüm ve çözüm bölümleri bulunur.

 Süsten, yapmacıktan, mecazlardan, uzun cümlelerden ve söz oyunlarından kaçınır. Onu değerli kılan en önemli yön ise onun, konuşma diliyle olayları betimlemesi arasında ilginç bir uyum sağlaması ve bu yolla yalın, sürükleyici bir hikâye dili oluşturmasıdır.

 Sanatçının hikâyelerinde mizahın yanında sert denebilecek bir hicve de yer verdiği görülür. Yazıları ile "Yeni Lisan" hareketinin en önemli temsilcilerinden olan sanatçı, Türkçenin sadeleşmesi için büyük çaba harcamıştır. Ömer Seyfettin; roman, şiir, hikâye, tiyatro, makale, fıkra ve anı türlerinde eserler vermiştir.

 Ömer Seyfettin, "Hürriyet Bayraktarı, Beyaz Lale, Bomba, Bahar ve Kelebekler, Primo Türk Çocuğu" hikâyelerinde topluma millî bilinç aşılamayı amaçlamıştır.

 I. Dünya Savaşı yıllarının umutsuzluğu içinde yazmış olduğu "Pembe İncili Kaftan, Vire, Başını Vermeyen Şehit, Topuz" gibi öykülerinde tarihsel övüncü ve yiğitlik konularını işlemiştir.

 "Kurbağa Duası, Falaka, Yalnız Efe" adlı öykülerinde bilgisizlik ve yanlış inançları anlatır.

 "Kaşağı, And" gibi hikâyelerini ise çocukluk anılarından yola çıkarak yazmıştır.

 Ömer Seyfettin'in hikâyelerindeki tipler, hem devrine hem de geçmişten günümüze kadar gelen tarihî birikimimize ışık tutan bir niteliğe sahiptir. Millî Edebiyat hareketinin başlangıcından itibaren bu dönem hikâyeciliğinin en önemli temsilcisi olan Ömer Seyfettin, ününü ve okunurluğunu günümüzde değin sürdürecek olan bir hikâye tarzı geliştirmiştir. Sanatçı, dilinin sadeliği, ideolojik tutumu, tarihe yönelişi, güne getirdiği eleştiriler ile âdeta dönemin temsilcisi olmuştur. Onun küçük hikâyeye bağlanması ve bunu ömür boyu sürdürmesi de bu türün gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Bunun yanında sanatçının, hikâyelerinde milliyetçiliği olağan ve sosyal bir davranış olarak yansıttığı görülür.

 Eserleri:

Öykü: Yalnız Efe, Kaşağı, And, Bomba, Harem, Yüksek Ökçeler, Gizli Mabed, Beyaz Lale, Asilzadeler, ilk Düşen Ak, Mahcupluk İmtihanı, Dalga, Nokta, Tarih Ezelî Bir Tekerrürdür, Bahar ve Kelebekler, Primo Türk Çocuğu, Hürriyet Bayraktarı, Başını Vermeyen Şehit, Pembe incili Kaftan, Topuz, Vire, Falaka, Kurbağa Duası.

 Roman: Efruz Bey, Ashâb-ı Kehfimiz.

 İnceleme: Türklük Ülküsü, Yarınki Turan Devleti, Millî Tecrübelerden Çıkarılmış Ameli Siyaset, Türklük Mefkûresi, Ömer Seyfettin'in şiirleri, Fevziye Abdullah Tansel tarafından "Ömer Seyfettin'in Şiirleri" adı altında derlenmiştir.

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi