Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

PİR SULTAN ABDAL-AHMET KABAKLI

Alevî-Bektaşî geleneğinin kendisine mal ettiği yedi şairden biri sayılan Pir Sultan Abdal'ın (Bu yedi şairliği: Nesimî, Hatayı, Fuzûlî, Kul Himmet, Yeminî ve Viranî'ye yakıştırıyorlar.) hayatı söylentilerle karışıktır; sağlam bilgiler yoktur
Onun sadece Kanunî Sultan Süleyman devrinde ve İran tahtında Şah Tahmasb (1524-1576)'ın bulunduğu sıralarda yaşadığını biliyoruz. Asıl adı Haydar'dır. Sivas'ın Yıldızeli kazasına bağlı Banaz köyünde, nüfuzlu bir tarikat şeyhi ve Ale¬vî dedesi olarak yaşamıştır.
Siyasete karışmış, İran propagandasına kapılarak, Türk padişahına karşı Şah Tahmasb'ı tuttuğu için Hızır Paşa adında biri tarafından Sivas'ta idam edilmiştir.
Bektaşî menkıbelerine göre: Aslı Hz. Muhammed soyuna dayanan Pir Sultan, Yıidızeli'nin Banaz köyünde doğmuştur. Hızır Paşa da, Sivaslı olup Hafik'in Sofu¬lar köyünden ve Pir Sultan'ın müridlerindendir. Bir gün, onun ayağına kapanıp, yüksek bir mevkiye geçmek için "himmet”ini istemiştir. Pir Sultan da:
"- Hızır! Vezir olursun ama gelir beni asarsın!" cevabını vermiştir.
Hızır, İstanbul'a gider ve gerçekten Sivas Paşası olarak döner. Gelişinde eski şeyhine bir ziyafet çekmek ister. Fakat Pir Sultan:
Hızır, sen zina ettin, senin yemeğini ben değil hattâ köpeklerim bile yemez"der. Bunu isbat için, Paşa'nın Sivas'taki konağından tâ Banaz'daki iki köpe¬ğine seslenir. Köpekler gelir ve önlerine konulan yemeği koklamazlar bile:
Hızır Paşa, bu hakarete sinirlenir, Pir Sultan'ı Sivas'ın Toprak Kalesine hapse¬der. Fakat vicdan azabına düşer, eski mürşidini bağışlamak için onu yine huzuru¬na getirtir ve:
- İçinde Acem Şahmın adı geçmeyen üç şiir söylersen serbest kalırsın, der. Ama Pir sultan, inadına üç şiir söyler ki, üçünün de her bendinde "Şah"ın adı geçmektedir. Bir kıt'ası meselâ şöyledir:

Hızır Paşa bizi berdâr etmeden
Açılın kapılar Şah 'a gidelim
Siyaset günleri gelip yetmeden
Açılın kapılar Şah 'a gidelim

Bunun üzerine, Hızır Paşa, Şeyhi Pır Sultan'ın asılmasını emreder. Ancak, öl¬düğünü sandıkları ermiş Pir, hırkasını daracağında bırakarak, kendisi sırrolmuştur. Nitekim onu, Malatya ve Koçhisar yolunda görenler mevcuttur. (Efsane şöyle sürüyor):
Pir Sultan'ın muradı İran'a, Erdebil şehri'nde Safevîlerin şahsına gitmektir. Peşine düşenler onu tutamamışlardır. Meselâ o, Kızılırmak köprüsünden geçer geçmez, köprü suya batmış ve asesler geri dönmek zorunda kalmışlardır. Velhâ¬sıl, menkıbe, Pir Sultan'ı "Şah'ın huzuruna" kavuşturur. O mezhebe tutkun Şairi¬miz, iki nefes söyledikten sonra, Erdebil'de vefat eder.
Pir Sultan, tekke ve âşık edebiyatımızın üstün şahsiyetlerinden olduğu gibi, (tasavvuf içinde, kendilerine mahsus özel inanç, gizli akide ve değişik terimlerle konuşan) Alevî-Bektaşî edebiyatımızın da güçlü şairidir.
Bütün edebiyatımızda, mezhep, meşrep ve siyasî tutkunluğunu en fazla açığa vuranların başında (belki bu kitab'ın 4. cildinde tanıyacağımız Nâzım Hikmetle beraber) Pir Sultan Abdal gelmektedir.
Yukarıda belirttiğimiz gibi Pir Sultan'da, asla derin bir tasavvufa rastlanmaz. Yunus Emre'nin bir izleyicisi de değildir. Pir Sultan, daha ziyade bir mezhep yayıcısıdır. Çok defa, bazı şiirlerini basit propagandaya, siyasete harcamış, alet et¬miştir. Bazen devlete ve başka mezheplere kin bile saçmakta ve kavga havası çal¬makta olan bu "siyasî" şiirler, ancak Pir Sultan'ın söyleyiş ve nükte gücünü yan¬sıttıkları için şiir ve edebiyattan sayılabilir.
Pir Sultan Abdal'ın, beşerîliğe kadar yükselen asıl şairlik gücü ise baharları, iklimleri, çevreleri, ihtirasları anlatırken görülür. Toprağa, öküze, çiftliğe, ağaca, sellere, bellere âdeta kutsallaştırırcasına lirik ve coşkun övgüler, Pir Sultan'ın yüz akıdır.
Pir Sultan, gerçekte halk şiiri tarzına, tekke edebiyatından daha yakın, divan edebiyatından hiçbir etki taşımayan bütün şiirleri dörtlükler ve hece vezniyle ya¬zılmış şehir ve medrese çevresinden uzak bir şairdir, İçindeki siyasî tutkunluğa rağmen tabiat üzerinde ölümsüzlüğü arayan şu iki kıta (meselâ) ne güzeldir:

Eğer göğerüben bostan olursam
Şu halkun diline destan olursam
Kara toprak senden üstün olursam
Ben de buyayladan Şah'a giderim.

Yaz baharda bahçe ile bağ ile
Kaba çamun gürlemesi dal ile
Koç yiğidün eğlenmesi yâr ile
Muhabbet eyler eğlenür ağaçlar

 

İLGİLİ İÇERİK

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRLERİ

DİVAN EDEBİYATI ŞİİRLERİ

HALK EDEBİYATI ŞİİRLERİ

KONULARINA GÖRE ŞİİRLER

PİR SULTAN ABDAL ŞİİRLERİ

ALEVÎ-BEKTAŞİ ŞİİR GELENEĞİ VE PİR SULTAN ABDAL

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi