YANDI DİL SÛZİŞ-İ TÂB-I RUH-I YÂR İLE BU ŞEB - OSMANZADE TAİB
GAZEL
Fe'ilâtün / fe'ilâtün / fe'ilâtün / fe'ilün
Yandı dil sûziş-i tâb-ı ruh-ı yâr ile bu şeb
Sîne pür-dağ derûn nâliş-i âh ile bu şeb
Eyledi fikr zuhûr-ı hatt-ı rûyum âşık
Sanı kim girdi o meh hâleye nâz ile bu şeb
Ne yaman müşkil imiş da’vî-yi hengâm-ı visâl
Yürü gel hâne-i uşşâka hırâm ile bu şeb
Gül-i ruhsâarın ile gülşen-i hüsnünde hezâr
Bülbül-i dil şudenin kârı enîn ile bu şeb
O mehin perçemi kaydı ne belâ başına Tâib
Târumâr oldu gönül âh-ı siyâh ile bu şeb
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Gönül bu gece sevgilinin yanağı parıltısı hararetiyle yandı, göğüs yaralarla, içim ahımın feryatlarıyla dolu bu gece.
Âşık, bu gece sevgilinin yüzünün ayva tüylerinin çıkışını düşününce sandı ki o ay yüzlü sevgili salınarak haleye girdi. (Hale, ay ve güneşin etrafında bazen görülen parlak daire.)
Kavuşma anının davası ne zor şeymiş, ey sevgili evimize salınarak yürü gel bu gece.
Gül yanağın ile güzellik bahçendeki binlere vurgun bülbülün işi bu gece ağlayıp inleme.
Taib, o ay yüzlü güzelin perçeminin düşüncesi başına ne belalar açtı; bu gece de kapkara âhlarıyla gönül perişandı.
İLGİLİ İÇERİK
OSMANZADE TAİB HAYATI, EDEBİ KİŞİLİĞİ VE ESERLERİ
OSMANZADE TAİB - ÇIKTI ATEŞ PAHASINA ODUN (HİCVİYE) İNCELEMESİ