Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

YALNIZLIK İLE İLGİLİ ŞİİRLER

  1. YALNIZLIK - ÖZDEMİR ASAF   
  2. YALNIZLIĞIN ADI - ÖZDEMİR ASAF   
  3. YALNIZLIĞA ÖVGÜ - ÖZDEMİR ASAF    
  4. YALNIZLIK PAYLAŞILMAZ - ÖZDEMİR ASAF    
  5. YALNIZLIK MACERASI - CAHİT SITKI TARANCI    
  6. YALNIZIN ÖLÜMÜ - AHMET ERHAN    
  7. İKİ KÖŞELİ YALNIZLIK - AHMET ERHAN    
  8. YALNIZLIK- AHMET ERHAN    
  9. YALNIZLIK ŞİİRİ..-ATTİLA İLHAN    
  10. GECE YARISINDAN BİR YALNIZ ADAM - YAVUZ BÜLENT BAKİLER    
  11. YALNIZLIK - YAVUZ BÜLENT BAKİLER
  12. BÜYÜK YALNIZLIK - ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
  13. YALNIZLIK HALİ - SABAHATTİN KUDRET AKSAL    
  14. YALNIZLIK - NİLGÜN MARMARA    
  15. YALNIZLIK ŞİİRİ    
  16. YALNIZSIN - NURULLAH GENÇ    
  17. YALNIZLIK - CEMAL SAFİ   
  18. YALNIZLIK-ERDEM BAYAZIT    
  19. YALNIZLIĞIM - FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA    
  20. YALNIZCA - FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA    
  21. YALNIZLIK!  - HAYRİ ÜNAL    
  22. YALNIZLIK BİR TARİHTİR - HİLMİ YAVUZ    
  23. KİMSESİZLİK - KEMALETTİN KAMU    
  24. YALNIZLIK ŞİİRLERİ - AHMET UYSAL    
  25. YALNIZLIK - HÜSEYİN NİHAL ATSIZ    
  26. YALNIZLIK - NİLGÜN MARMARA    
  27. YALNIZLIK ŞİİRİ - ORHAN VELİ KANIK    
  28. YALNIZ SEN DEĞİLSİN - ÖMER FARUK TOPRAK    
  29. YALNIZLIĞIMI ANLATIYORUM -RIFAT ILGAZ    
  30. İKİ KAPISI YALNIZLIĞIN - REFİK DURBAŞ    
  31. YALNIZLIK HALİ - SABAHATTİN KUDRET AKSAL    
  32. YALNIZLIK BİR DÖŞEKSE - SABAHATTİN KUDRET AKSAL    
  33. YALNIZLIK - II - SALAH BİRSEL    
  34. İŞTE BÖYLE - YAVUZ BÜLENT BAKİLER    
  35. YALNIZLIK YASAK - AHMET TELLİ    
  36. PUSUDA YALNIZLIK - YILMAZ ODABAŞI    
  37. KÜÇÜK İSTASYONLAR-İLHAN GEÇER    
  38. YALNIZLIK - RAİNER MARİA RİLKE    
  39. YALNIZLIK HÜLYALARI - NURETTİN ÖZDEMİR    
  40. ASTAR - SEDAT UMRAN    
  41. ACI YALNIZLIK - NURETTİN ÖZDEMİR    
  42. UZLET KÖŞESİ - HÜSREV HATEMİ    
  43. ACI YALNIZLIK - O. FEHMİ ÖZÇELİK   
  44. BİR TELEVOLE MASALI- AHMET SELÇUK İLKAN
  45. YALNIZLIK - CAHİT SITKI TARANCI
  46. YALNIZLIK - BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU
  47. VURUN YALNIZLIĞA - NECEATİ CUMALI
  48. YAPAYALNIZ - ŞİNASİ ÖZDENOĞLU
  49. YALNIZ - TALAT SAİT HALMAN

 

SAYFA-1/01-10

1-YALNIZLIK - ÖZDEMİR ASAF

Yalnız kaldınız sanırsınız,
Biliyorum.
Yalnız bırakılmışsınız,
Biliyorum.
Ötesi yok.
II
Ötesi var:
Yalnızlık
Müziğin bile seni dinlemesidir.
Yalnızlık
İnsanın kendine mektup yazması
Ve donup-donup onu okuması
Yalnızlığın da ötesidir.


YALNIZLIĞIN ADI - ÖZDEMİR ASAF

Derin bir uyku...
Düşümde
Düşündüm ister istemez
Aklıma takıldı
Yalnızlığın adı
Tam o sırada
Bir sinek
Beni uyandırdı
Gerçek bir sinek
Yalnızlığın adı
Düşümde kaldı
 
YALNIZLIĞA ÖVGÜ - ÖZDEMİR ASAF

Mutluluğun gözü kördür,
Yalnızlık sağır.
Ondandır biri tökezleyerek yürür,
Öbürü uykusunda bile bağırır.
Mutluluk yalnız kendisini görür;
Unutur bu yüzden ilkin kendisini.
Yalnızlık kendi tutukluğunda özgür,
Boyuna bekler dönsün diye sesini.
Mutluluk alışır kendisine, ölümden beter;
Borçsuzluğuyla övünür, ama kedisi doğurmaz.
Yalnızlığın gidecek bir yeri yoktur;
Boyuna kapısına döner, açan olmaz.
Mutluluğun mezarları, yalnızlığın heykeli var...
Her ikisinin de saksılarında çiçek.
Biri hep başka bir renkle solar,
Öbürüyse ha açtı, ha açmayacak.


YALNIZLIK PAYLAŞILMAZ - ÖZDEMİR ASAF

Yalnızlık, yaşamda bir an,
Hep yeniden başlayan..
Dışından anlaşılmaz.
Ya da kocaman bir yalan,
Kovdukça kovalayan..
Paylaşılmaz.
Bir düşün’de beni sana ayıran
Yalnızlık paylaşılmaz
Paylaşılsa yalnızlık olmaz.


5-YALNIZLIK MACERASI - CAHİT SITKI TARANCI


Öyle yalnız kaldım ki hayatımda
Kimi gün öldüm kimi gün ilah oldum
Çok zaman annemin dizlerine hasret
Koydum başımı kendi dizlerime
Doya doya ağladım

Paylaşırsa dost paylaşırmış
İnsanın derdini sevincini
Dost ümidiyle ortalığa düşmeye gör
Hangi kapıyı çalsan kimseler yok
Hangi omuza dokunsam yabancı çıkar

Âşık mı olmadım taparcasına
Bir Mecnun geçti o çöllerden bir de ben
Diz mi çektirmedim âlemde Kerem gibi
Ferhat gibi gürz mü sallamadım dağlara
Ne Leyla yar oldu bana ne Aslı ne Şirin

O gün bugün sırtımı kendim sıvazlıyorum
Sabahları sokağa çıkmadan evvel
Cesaret şairim cesaret
Kendi saçlarımı okşuyorum geceleri
Sevgilimin saçları niyetine.


YALNIZIN ÖLÜMÜ - AHMET ERHAN

O, çoksesli kemanların
Parmakları kırık virtiözüydü
Göğe doğru burulmuş yağmurların altında öldü
Yüzünde yaşanmamış hülyaların
De ki minesi soldu

O upuzun gecelerin
Saçak altlarında ıssız bir yarasa
Bir şeyleri bekliyordu ama neyi kimi
Düdüklerini evde unutan bekçilerin
Sokaklara karşı özrü gibiydi

O, derin yalnızlıkların
Kalabalıkla çarpıştığı bir köşe başıydı
Utangaç sıkıntılı mağrur
Yaşamak bir özürse kabahatinden büyük
Ölümü kendinden menkul

Bir tek kendini ağlattı mendebur...
 

İKİ KÖŞELİ YALNIZLIK - AHMET ERHAN

Gökyüzüne asılı kalmış bir yankı
Arıyor kendisini bırakan ağzı
Yeniden, yeniden sesini bulmak için

İki köşeli yalnızlığın bir ucunda sen, bir ucunda ben
Birleşip ayrılıyor çizgilerimiz
Hangi boyuttan koparılmıştık ki biz

Anı bile yok, ses, koku bile
Bir elin yazdığını öteki el karalıyor sanki
Silgiler hatırlıyor, kalemler unutuyor bizi...


YALNIZLIK- AHMET ERHAN

Yalnızlık, yalnızlık
Bari sen elimden tut
Gece yarısı aynalarda
Suçlu ve ezik
Gözlerim kan çanağı
Cinnete dönüşen bir dinginlik
Duruyorum karşında

Şarap taşlaşıyor
Midemde ve beynimde
Mavi mavi tüten sigara
Giderek mora çalıyor
Yalnızlık, yalnızlık
Bari sen elimden tut
Suflör kullanma
Dost seslerini dudağınla ısıtıp
Gece hep aynı gece
Karbon kâğıdıyla çoğaltılmış
Gibi kara ve soğuk

Ellerim beynime alkol serpiyor boyuna
Niye böyle, neden
Sormuyorum artık
Yalnızlık, yalnızlık
Bir kez olsun kuğuların türküsünü
Tersinden söyleyeyim
Ölümse ölüm
Yaşamsa yaşam
Ayna hep ayna ayna...

YALNIZLIK ŞİİRİ..-ATTİLA İLHAN

Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır
Yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım
Bu gece dağ başları kadar yalnızım

Çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından
Dudaklarımda eski bir mektep türküsü
Karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim
Gözlerim gözlerini arıyor durmadan
Nerdesin?
 

10-GECE YARISINDAN BİR YALNIZ ADAM - YAVUZ BÜLENT BAKİLER

Bir garip kimseydin bu şehirde,
Sevmezdin her akşam içenleri
Ve kimse bilmezdi o zamanlar
Düğüm düğüm aklından geçenleri
Bir esmer kız severdin,
Şiirler gibi, minyatürler gibi ince.
İçin içine sığmazdı, konuşamazdın
Çıkıp yanına gelince.
Efkârını dağıtmıyor her gece,
Ard arda içtiğin sigara
Ve başıboş akan ırmaklar gibi,
Dalıp dalıp gidiyorsun yollara.
Bütün sevdiklerin terk edip gitti,
Yapayalnız kaldın artık.
Dokunsalar ağlarsın çocuklar gibi,
Büyüdü gözlerinde yalnızlık.
Biliyorum, böyle değildin önceleri,
Türküler söylerdin sıcak.
Şimdi bir bekâr evin var karanlık
Bir odan var ağlayacak.

 

İLGİLİ İÇERİK

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRLERİ

DİVAN EDEBİYATI ŞİİRLERİ

HALK EDEBİYATI ŞİİRLERİ

KONULARINA GÖRE ŞİİRLER

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İLE İLGİLİ ŞİİRLER

19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA HAFTASI ŞİİRLERİ

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI ŞİİRLERİ

ATATÜRK ŞİİRLERİ

ÖLÜM ŞİİRLERİ

TÜRKÇE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

ÇANAKKALE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

İSTANBUL İLE İLGİLİ ŞİİRLER


 

SAYFA-2/11-20


11-YALNIZLIK - YAVUZ BÜLENT BAKİLER

Bir garip kimseydin bu şehirde,
Sevmezdin her akşam içenleri
Ve kimse bilmezdi o zamanlar
Düğüm düğüm aklından geçenleri
Bir esmer kız severdin,
Şiirler gibi, minyatürler gibi ince.
İçin içine sığmazdı, konuşamazdın
Çıkıp yanına gelince.
Efkârını dağıtmıyor her gece,
Ardarda içtiğin sigara
Ve başıboş akan ırmaklar gibi,
Dalıp dalıp gidiyorsun yollara.
Bütün sevdiklerin terk edip gitti,
Yapayalnız kaldın artık.
Dokunsalar ağlarsın çocuklar gibi,
Büyüdü gözlerinde yalnızlık.
Biliyorum, böyle değildin önceleri,
Türküler söylerdin sıcak.
Şimdi bir bekâr evin var karanlık
Bir odan var ağlayacak.


BÜYÜK YALNIZLIK - ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

Önce çaresizlik çaldı kapıları
Sonra yoksulluk
Bütün aşina çehreler silindi aynalardan
Bir anda boşaldı dünya
Yapayalnız kaldık

Tez tükendi umut ekmeği
Bitiverdi suların hayali
Çevirdik derin bir karanlığa gözlerimizi
Sen ey büyük yalnızlık
Bir sen terk etmedin bizi


YALNIZLIK HALİ - SABAHATTİN KUDRET AKSAL

Akşam oldu mu bir kamyon
Bütün dostları alır gider
Bir başına kor
Seni ovanın ortasında
Sonra birden kuru
Kupkuru bir rüzgâr eser
Sevdanla özleminle geçmişinle
Artık başbaşasın

Henüz ışımaya başlayan
Yıldızlara bakar bakarsın da
Bir türkü tutturayım dersin
Tutturamazsın

Öyle bir efkâr basar ki
Bıçak açmaz ağzını

 
YALNIZLIK - NİLGÜN MARMARA

çok yalnızım, mutsuzum
göründüğüm gibi değilim aslında
karanlıklarda kaybolmuşum
...bir ışık arıyorum, bir umut arıyorum uzun zamandır
aradıkça batıyorum karanlık kuyulara
kimse duymuyor çığlıklarımı
duyan aldırış etmiyor çekip kurtarmak istemiyor
bense insanların bu ilgisizliği karşısında ilgiye susamışım
ümidimi yitirmişim
biliyorum bir gün dayanamayacak küçük kalbim
arkamı dönüp inandığım ve güvendiğim her şeye
veda edeceğim

"en yakın yabancı sendin,
daha sürülmemişken ışığın biberi
yaramıza,
yaslanırken boşlukta duran bir merdivene
henüz.
...
güzdü sonsuz bir çöle takılan bakışımız,
ilkyaz derken -kışı gözden kaçıran
yüzlerce eller yukarı, saygı duruşlarımız
en güçsüz kollarla-

çözüldü aşkın zarif ilmeği
bulandı aynalar duruluğu.
çok gizli bir doğru gecenin toyluğunda
bilmedik çekenin yanlış bir uzaklık
olduğunu...

yabancıların en yakınıydın sen! "

ey iki adımlık yerküre
senin bütün arka bahçelerini gördüm ben!
 

15-YALNIZLIK ŞİİRİ

Bilmezler yalnız yaşamayanlar,
Nasıl korku verir sessizlik insana;
İnsan nasıl konuşur kendisiyle;
Nasıl koşar aynalara,
Bir cana hasret,
Bilmezler.

YALNIZSIN - NURULLAH GENÇ
 
Bir akşam ışıkların dağlara güldüğünü
Bir akşam bulutların seyre döküldüğünü
 
Görürsün hasretiyle sabah ezgilerinin
Bir akşam gözlerin ufka dalar pek derin
 
Kuşlar öter, uçuşur yeşil dallara konar
Umutlar yaprak yaprak alevlenir de yanar
 
Son mutluluk sesleri dökülür dudaklardan
İnsanlar gölge gibi çekilir sokaklardan
 
Rüzgâr okşamaktayken anne gibi tenini
Gecenin kolları sessizce yakalar seni
 
Anlarsın gözlerinin dolup boşaldığını
Anlarsın yalnızlığı ve yalnız kaldığını
 

 
YALNIZLIK - CEMAL SAFİ

Sen küsüp giderken bir çift sözüme,
Sessizce karşıma çıktı yalnızlık...
Pişmanlık hissiyle yanan yüzüme,
Beter ol der gibi baktı yalnızlık! ...

Dilimden düşünce o çirkin hece,
Kapımı sen açtın bu zalim güce.
Dört yanım karlı dağ oldu her gece
Çığ gibi üstüme çöktü yalnızlık! ...

Ne kadar hasretsem bir tebessüme,
O kadar muhtacım son nefesime.
Ruhumda beliren her hevesime,
Bir hüsran perdesi çekti yalnızlık...

Bu nasıl bir garez, bu nasıl bir kin?
Serviler şehrini gösterir her gün?
Sevgilim seni de ağlatır bir gün,
Gözünü canıma dikti yalnızlık! ...



YALNIZLIK-ERDEM BAYAZIT

Bir gidip bir gelerek durmadan
Ay ışığını soluyan ey deniz ey o denizin dibi
Sonra büyüten yalnızlığını kanayan yalnızlığına kalbim gibi.

YALNIZLIĞIM - FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA

Ilık bir su gibidir içimde yalnızlığım,
Yalnızlığım, ruhumda uzak bir ses gibidir.
Her sabah ufuklardan mavi şarkılar gelir
Ve her sabah ürperir içimde yalnızlığım

Güneşim aydan sarı, yarınım dünden zorsa,
Sarsın artık ömrümü tunç kandillerin isi
Üşüyen ellerimden tutmalıydı birisi,
Eğer benim gözlerim onları görmüyorsa.

Bir camın arkasında açılıyor güllerim,
Havuzum pırıl pırıl... yıkar bakışlarımı.
İşler temiz ziyalar suya nakışlarımı;
Ruhumun dünyasından eser tahayyüllerim

Rüya rüzgârlarında bir yaprak yalnızlığım
Düşüncem bir neydir ki ürperir perde perde
Belki bu mısralarım esecek gönüllerde
Fakat herkese uzak kalacak, yalnızlığım.

20-YALNIZCA - FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA

Çiçeğim, bu yaşamak değil
Tek tek
Ne geceler bir şeye benzer, ne yollar böyle
Tek tek
Kuzular meler mi ıssızlıklarda
Kuş uçar mı
Kavaklar sallanır mı hiç
Tek tek
İşte görüyorsun doğar yavaşça
Büyür
Çoğalır yıldızlar
Tek tek
İşte görüyorsun kıyılarda
Başlar maviden
Kaplar mor dalgalar denizleri
Tek tek
Çiçeğim, olmaz ki dağlar dağ
Sular su
Ölümler ölüm karanlıklarda
Tek tek

İLGİLİ İÇERİK

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRLERİ

DİVAN EDEBİYATI ŞİİRLERİ

HALK EDEBİYATI ŞİİRLERİ

KONULARINA GÖRE ŞİİRLER

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İLE İLGİLİ ŞİİRLER

19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA HAFTASI ŞİİRLERİ

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI ŞİİRLERİ

ATATÜRK ŞİİRLERİ

ÖLÜM ŞİİRLERİ

TÜRKÇE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

ÇANAKKALE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

İSTANBUL İLE İLGİLİ ŞİİRLER


SAYFA:3/ 21-30


21-YALNIZLIK!  - HAYRİ ÜNAL

Memleket uzakta köyler uzakta,
Kimsesiz, yapayalnız biriyim.
Gönlüm bir kederde ruhum azapta,
Kimsesiz yapayalnız biriyim...

Anadan babadan ayrı kalmışım,
Acılar ne demek ibret almışım,
Şu koca dünyaya yalnız gelmişim,
Kimsesiz yapayalnız biriyim...

Ellerim kollarım bağlı gelemem,
Akar gözyaşları bir gün gülemem,
Mutluluk ne demek onu bilemem,
Kimsesiz, yapayalnız biriyim...

Şu dünyada bir gün huzur görmeyen,
Feryadından başka bir sır vermeyen,
Çiçeği, nergisi, gülü dermeyen,
Kimsesiz, yapayalnız biriyim...

Dağılmış çehresi dökülmüş kaşı,
Bir hayalmiş meğer gençliği, yaşı,
Başucunda sessiz bir mezar taşı,
Kimsesiz, yapayalnız biriyim! ..

YALNIZLIK BİR TARİHTİR - HİLMİ YAVUZ

Yalnızlık bir tarihtir ikimiz
Dururuz odalarda bir giysi gibi
En kalın soluklarla çekiyor ipi
Kim bilir kimlere kalmışlığımız

Yalnızlık bir tarihtir sen misin
Bir geçmişi şurup giden ak turna?
Ya benden önceydi ya da çok sonra
Bir halk türküsüne gül olan sesin

Yalnızlık bir tarihtir onlarla
Gök dediğin iki kuşun arası
Ey ilkyazlı gülüşlerin sonrası
Ansızın donuyor gül, bakışlarda


KİMSESİZLİK - KEMALETTİN KAMU

Yıllardır ki bir kılıcım kapalı kında,
Kimsesizlik dört yanımda bir duvar gibi;
Mustaribim, bu duvarın dış tarafında
Şefkatine inandığım biri var gibi.
 
Sanıyorum saçlarımı okşuyor bir el,
Kıpırdamak istemiyor göz kapaklarım;
Yan odadan bir ince ses diyor gibi: "Gel!"
Ve hakikat bırakıyor hülyamı yarım.
 
Gözlerimde parıltısı bakır bir tasın,
Kulaklarım komşuların ayak sesinde;
Varsın yine bir yudum su veren olmasın,
Başucumda biri bana: "Su yok!" desin de!
 

YALNIZLIK ŞİİRLERİ - AHMET UYSAL

yaz

uzun bacaklı
bir kadındır yaz
gizlice uzanan yalnızlığıma

güznihal

zaman alevidir, geçmez
yine bir güznihal
daha bırakır ardında

elveda

dudağımda uzun öpme
imleriyle söylüyorum
son sözlerimi yalnızlığa

yaz öğlesi

yosunlu kayalar
dibinde, saydam bir yaz
öğlesidir yalnızlığım

hayal sözler

dilimin altındaki
hayal sözlerdir
yalnızlığımın şiirleri


25-YALNIZLIK - HÜSEYİN NİHAL ATSIZ

Yine aklımda bugün sen varsın,
Yine derdinle hayalim hasta.
Bürüsün kalbimi derdin sarsın;
Bir ümit var bu tükenmez yasta.

Bir yaram var! Ona merhem vurman,
Bir hayaldir ki gönülden taşıyor.
Ayırırken bizi yollar ve zaman,
Sana kalbim daha çok yaklaşıyor.

Nerde bilmem o geçen günlerimiz?
Artık onlar yeniden gelmeyecek.
Nerde kırlar, uzayan yol ve deniz,
O öten kuş, o güzel pembe çiçek?

Göklerin ziyneti mes’ut kuşlar
Ötüşürlerdi yağarken yağmur.
Şimdi onlarda melul olmuşlar,
Çünkü artık ne ışık var, ne de nur.

Dinledik rüzgârı sessiz sessiz
Okuyorken bize bir gamlı kitap.
Suya çizmişti gümüşten bir iz,
Yükselirken gece dağdan mehtap.

Şimdi hülyaya gömülmüş ölüyüm;
Ne gelen var, ne giden var, ne soran.
Iztırap yaylasıyım gam çölüyüm;
Esiyor sadece gönlümde boran.

Bir hayal âlemi ardında; uzak,
Sisli iklimlere sürdüm, gittim.
Varlığım burda sönüp kaybolacak...
Belki ben şimdiden öldüm... Bittim...

(25 Ekim 1944)


YALNIZLIK - NİLGÜN MARMARA

Çok yalnızım, mutsuzum
Göründüğüm gibi değilim aslında
Karanlıklarda kaybolmuşum
Bir ışık arıyorum, bir umut arıyorum uzun zamandır
Aradıkça batıyorum karanlık kuyulara
Kimse duymuyor çığlıklarımı
Duyan aldırış etmiyor çekip kurtarmak istemiyor
Bense insanların bu ilgisizliği karşısında ilgiye susamışım
Ümidimi yitirmişim
Biliyorum bir gün dayanamayacak küçük kalbim
Arkamı dönüp inandığım ve güvendiğim her şeye
Veda edeceğim.


YALNIZLIK ŞİİRİ - ORHAN VELİ KANIK

Bilmezler yalnız yaşamayanlar,
Nasıl korku verir sessizlik insana;
İnsan nasıl konuşur kendisiyle;
Nasıl koşar aynalara,
Bir cana hasret,
Bilmezler.


YALNIZ SEN DEĞİLSİN - ÖMER FARUK TOPRAK

bu gece tek başıma karanlıktayım
affet beni biraz kalbimi dinleyeceğim
gerçi ne varsa hürriyet keder aşk
bu katı duygulu yürekte hepsi var
güneşe karşı ya da toprağın altında
saatlerce onları konuştuğumu bilirim
ağlamayı unutmuş bu gözler beni affet
şu saatte çok şeyler dinlemeni istemiyorum geceden
saçların varsın dökülsün omuzlarına
elbet dilinden düşmemeli hürriyet şarkıları
çünkü seni bağrıma basarken de düşünmüşüm
beş kıtada hürriyet adına konuşanları
onun uğrunda kaybetti delikanlılar
bir bahar gibi çiçeklerle dolu hayatlarını
bir bahar gün ışığı ve ıslak yapraklar
ilk kez seven bir yüz umutlu bakışlarıyla
konuşmaya başladı işte tekrar

bu gece tek başıma ve karanlıktayım
ağaçlardan yıldızlardan uzakta kalbe yakın
yanan avuçların ve yüzüne dökülen saçlar
ben de çok istiyorum aşktan konuşmayı
ama çin'de daha kurtarılmamış şehir var
çekik gözleri örgülü saçlarıyla biliniyorlar
orada binlerce hektar araziye pirinç ekilir
gene binlerce hektar toprağı su basmış derler

bütün insanları seven kalbim tekrar konuşacak
çok zahmetlerle az kazananlardan yana
her sabah güneşle birlikte işbaşı ederler
bıçakçı süleyman ve yeşil tulumbalı ahmet
cömert yürekleri tertemiz bakışlarıyla
hikâyesini anlatmışlardır manavgatlı ismail'in
bir öğle paydosunda ya da soğuk bir akşamüstü
çok zaman avutmuştur onları mısralarımız
bir sigara içimi zaman geçmiş çok mu
gözlerimi senin yüzünde dinlendirirken
yalnız seni değil onları da düşünüyorum
elektriksiz kasabalar çıra ışığındaki köyler
kilometrelerce yol aşan kamyonlar
batının postalarını taşıyor doğu şehirlerine
kömür yüklü mavnaları ve emekçi halkıyla
severim memleketimin alın teri kokan toprağını

bu gece tek başıma ve karanlıktayım
biliyorum okyanustan geliyor bu rüzgâr
yarın sabah şafakla uyandığım vakit
hürriyete ve yaşamaya inandığım için
seni tekrar dudaklarından öpeceğim
yalnız sen değil bütün insanlar
tuna üzerinde feribot işletenler dok işçisi
düşman elindeki köprüleri alan yurtseverler
cherbourg'ta mitralyöze göğüs geren çavuş henri
velhasıl bütün hürriyet savaşçıları
sizler en kutsal anılarım arasındasınız.

YALNIZLIĞIMI ANLATIYORUM -RIFAT ILGAZ

Koğuşta inceden bir lizol kokusu
Dışarda tam tamına On Sekiz Şubat
Ne üstümdeki örtüler ısıtıyor beni
Ne altımdaki yatak
Ellerini arıyorum sıcak ellerini

Kuruyan dilim tutuşan alnım
Garipliğim nöbet nöbet gecemde
Susuzum, ilaçsızım, sensizim
Sıcak dudaklarını arıyorum

Camlarda karayel acımasız
Nereye baksam can çekişmesi
Gece… Yol boyu memleket memleket
Işıtsın iyimserliğin içimi
Dağılsın ölüm korkum bir görün
Aydın bakışlarını arıyorum

 (1961)

                   
30-İKİ KAPISI YALNIZLIĞIN - REFİK DURBAŞ

Sonsuz bir beyazlıkta
ses sesime değiyor

Sessizlik buzda eriyor

Dağlar da bu
beyazlık içinde
gökyüzü
ve Çıldır gölü de...

Havada kar kokusu
sessizlik sese değiyor

Sazların gölgesinde
kanat sesleri
kekliklerin
ve kışın uykusu

Gökyüzünün
iki kapısı olmalı :
Biri sessizliğin
öteki sesin pususu

Çıldır gölünün de
iki kapısından biri
hüzün ve elem
öteki yalnızlık korkusu

Yalnızlığın kapı önünde
bekliyorum ben de
sabah aydınlığını hüzünle
akşam karanlığını elemle...

Ve dayıyorum alnımı
Çıldır gölünün alnına
hayal ve hatıramda
karakışın kara duygusu

Hayatım ki, bilinmez
nerede ve nasıl
yalnızlığının kuyusu

Hayatım, ah
yalnızlığımda eriyor

 

İLGİLİ İÇERİK

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRLERİ

DİVAN EDEBİYATI ŞİİRLERİ

HALK EDEBİYATI ŞİİRLERİ

KONULARINA GÖRE ŞİİRLER

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İLE İLGİLİ ŞİİRLER

19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA HAFTASI ŞİİRLERİ

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI ŞİİRLERİ

ATATÜRK ŞİİRLERİ

ÖLÜM ŞİİRLERİ

TÜRKÇE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

ÇANAKKALE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

İSTANBUL İLE İLGİLİ ŞİİRLER




SAYFA: 4/ 31-40


31-YALNIZLIK HALİ - SABAHATTİN KUDRET AKSAL

Akşam oldu mu bir kamyon
Bütün dostları alır gider
Bir başına kor
Seni ovanın ortasında
Sonra birden kuru
Kupkuru bir rüzgâr eser
Sevdanla özleminle geçmişinle
Artık başbaşasın

Henüz ışımaya başlayan
Yıldızlara bakar bakarsın da
Bir türkü tutturayım dersin
Tutturamazsın

Öyle bir efkâr basar ki
Bıçak açmaz ağzını


YALNIZLIK BİR DÖŞEKSE - SABAHATTİN KUDRET AKSAL

Yalnızlık bir döşekse yastığına başını koy
Saçını tara geçen gemilerin
Dip sularına karış kestanenin
Bulutun çalgısını duy
Bir yol başlarsa senden biterse sende
Taşını döşe güneşini aç
Uçtukça gömül balçığına

Bir yalnızlıktan gidilir kalabalığa.


YALNIZLIK - II - SALAH BİRSEL

Yalnızsın doğarken yaşarken
Ey incik ey mincik
Ozansan ressamsan
Yalnızsın yalnız

O kekeme yaşamlar
O çelimsiz günler
Çevren öpücükle kaynaşsa da
Yalnızsın yalnız
 
Seni kaçırırım diye fıslasa biri
Sarılsa sana pembe beyaz
Erguvanlar bordolar laciler
Karanlıkta ışıkta
Yalnızsın yalnız.

İŞTE BÖYLE - YAVUZ BÜLENT BAKİLER

Yalnızım.
Gündüzler, geceler boyu yalnız,
Ne elimden tutan dost, ne yüzüme gülen kız
Dolaşıp durduğum sokaklar ıssız.
Sokaklar unutturmaz yalnızlığımı,

Bekârım.
Beklemez yolumu penceresinde karım.
Ne bir türkü duyarım bekâr odamda ince
Ne dağınık eşyama değer kadın eli
Ne olurdu her akşam eve gelince
Masal gözlü bir çocuk 'Baba' deseydi.
Rüyalar unutturmaz bekârlığımı

Çirkinim.
Usandım tek başıma türküler çağırmaktan
Biliyorum güzel değil gözlerim, dudaklarım
İçinizden çıkıp gitsem bir gün diyordum
Başladığım bütün türküler yarım
Öyle bakmayın yüzüme kahroluyorum...
Türküler unutturmaz çirkinliğimi...

Üstelik şairim bilemezsiniz
Her akşam rüzgâr gibi sokaklara düşerek
Elleri ceplerinde birisi gezer
Bir yürek taşı göğsünde duygulu, ürkek
Ceylan yüreğine benzer
Mısralar anlatmaz şairliğimi.


35-YALNIZLIK YASAK - AHMET TELLİ

Yüklenmiş kanadına uzak kırların
ve gecelerin kar ürpertilerini
taşıyıp gelmiş buraya dek
hâlâ uğulduyor ürkek göğsünde
dağ başlarının çelik fırtınaları

Çocuksu bakışlarında yorgunluk değil
bir hasretin direnci var daha çok
ama üşüyor yalnızlıktan üşüyor
tek düşmüşlüğün acımsı utancından
boynu eğik bekliyor şafağı şimdi

Bir yalnızlık mıdır bunca çoğaltan
acıyı ve biberli yanılgıyı
ve bir yalnızlığı kabullenmek midir
inceden ve usuldan başlatan
yürekte burgaçlanan sancıyı

Sessizce çekilmiş dostların arasından
bir yanlışı sürdürmenin ortasından kendince
Ayrımına bile varılmamış o yangın günlerinde
Ama üşüyor şimdi kar fırtınasına tutulmuş
gibi üşüyor yalnız kuş

Şimdi biliyor artık yalnız kuş
biliyor ki artık gecikmiştir
yolcular varmıştır varacağı yere
Anlıyor ki şimdi yalnız kuş
yalnızlık yanlışlığın ilk adımıdır.


PUSUDA YALNIZLIK - YILMAZ ODABAŞI


karaca dağ
yamaçlarında kardelen çiçekleri
her bahar umuda rengini verir
ve her bahar
Dicle’de ak köpüklere üşüşür papatyalar

Siverek düzü
hayata vurgun yürekli yiğitleri
ve sabahın eteklerinde ter taneleriyle
"memleketimdir benim"

orada
tüfekler yağlanır kerpiç damlarda
türkü kaçak
tütün kaçak
kaçak çay buğulanır şavkı vurur mağlara
ve korku ve umut ve can

pusuda
pusuda yalnızlık

karaca dağ,
önü diyarbekir’dir
ben hüznü avuçlarken ora mahpuslarında
bulutlarla yalpalayan rüzgârları resmedip
bakıp bakıp iç çekerdim doruklarına

karaca dağ,
patikalarında ceylan ölüleri
ve bakır renkli göğüslerimizde görkemli güneşiyle
sabıra tutunan sevdaların gönüllü erleriydik
ve yollarımızda ayaklarımıza batıp çıkan devedikenleri
özlemler biraz uzak biraz diri
bekleyişlerde alçalıp yükselirken köpük köpük yalnızlık


KÜÇÜK İSTASYONLAR-İLHAN GEÇER

Nedense küçük istasyonların hali
İnsana hep hüzün verir
Tek başına unutulmuş gibi
Ağaç toprak ve demir
Cam arkasında solgun yüzlü bir kadın
Mahzun gözlerle bakar çekilir

Nedense küçük istasyonlar bana
Buruk yalnızlıkları tattırır
Gurbeti acı acı çalar kampana
Kavruk ağaçkara vagon gökte yıldız yalnızdır

Hüznüyle kederiyle başbaşa yorgun
Yanında yöresinde renkler sapsan
Terk edilmiş hatıralar gibidir
Ara istasyonların kül rengi binaları

Ara istasyonları kederli küskün
Çevresinin kaderini yansıtır
Gecelerin ayazında gelip geçen trenler
İnsanın yüreğini biraz olsun ısıtır

Çok zaman olumu düşündürür
İnsana küçük istasyonların hali
Garip yolcuları titrer öksürür
Telgraf tellerinde kuşlar misali


YALNIZLIK - RAİNER MARİA RİLKE

Yalnızlık bir yağmur gibidir.
Denizden akşamlara yükselir;
uzak mı uzak ovalardan gelir,
ağar göğe, hep ordadır göklerin.
Ve düşer gökten üstüne şehrin.

Alaca saatlerde yağar geri,
nice ki sabaha döner bütün sokaklar;
nice ki göğdeler, bir şey bulamamış hiçbiri,
umutlar boşa çıkmış, üzgün ayrılıklar;
nice ki insanlar karşılıklı nefret içre kalırlar
yan yana bir yatakta yatarken:

akar yalnızlık ırmaklarla derken ...

YALNIZLIK HÜLYALARI - NURETTİN ÖZDEMİR

I
Sen çocuktun ve o şehir küçüktü.
Vişne dallarında arzularımız,
Alnımıza konan bir öpücüktü.
Rüyasını bile göremediğim
Bahçelerin yıkık duvarlarından
Eğildiğin sular, köpük köpüktü.

II
Bilmem böyle mahzun düşündüğüm ne?
Gurbet akşamları kirpiklerime
Bulutlar dokunup geçiyor gibi.
O zümrüt masalı unutmuşum ben.
Gözlerinin garip güzelliğinden
Sular çalıvermiş güzelliğini.

III
Bu tenha yolların beklediği kim?
Bir şeyler getirir gibi her mevsim
Unuttuğum şehrin bahçelerinden.
Elbet hatırlarsın garipliğimi
Sesimi duyarsan bir akşamüstü
Yetim İstanbul'un kubbelerinden.

IV
Çiçekler söylüyor son şarkımızı.
Arzular vişneler kadar kırmızı,
Umutlar dalların yeşilliğinde.
Seslerden, renklerden ve kokulardan,
Bir dönüş gibisin eski yollardan
Sonbaharın altın serinliğinde.

40-ASTAR - SEDAT UMRAN

Ben artık çocuk sesleri biriktiriyorum
İçimin kumbarasında
Ben artık kabuğu düşmüş kaplumbağayım:
Yeni bir kabuğa girmem gerekirse
Beni içine alır
Belki karanlık
Bütün tutkularımı ipe dizdim
Her şeyin kurusu iyi
Bazen kıskandığım olur
Gölgesinden hafif bir kelebeği
Ya da fareyi
Çünkü tıkırtısıyla yalnızlığını unutur
Ben artık bir çemberim
Dönmesini unutmuş
Bir patlama bir gürültü
Kılcal damarlarından çekilmiş bütün kanı
Gücünü yitirmiş bir gürültü
Sessizliğe astar olurum.

İLGİLİ İÇERİK

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRLERİ

DİVAN EDEBİYATI ŞİİRLERİ

HALK EDEBİYATI ŞİİRLERİ

KONULARINA GÖRE ŞİİRLER

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İLE İLGİLİ ŞİİRLER

19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA HAFTASI ŞİİRLERİ

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI ŞİİRLERİ

ATATÜRK ŞİİRLERİ

ÖLÜM ŞİİRLERİ

TÜRKÇE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

ÇANAKKALE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

İSTANBUL İLE İLGİLİ ŞİİRLER


SAYFA:4/41-50

41-ACI YALNIZLIK - NURETTİN ÖZDEMİR

I
Bu şehre gelmemek vardı, çaresiz...
Kalkıp geliverdim bir akşamüstü.
Uzak, uğultulu şarkılarla,
Uzak, uğultulu karanlıklardan.
Tüm sevgilerin sıcaklığı içinde,
Tüm özlemleri dindirmek için.
Bu şehre gelmemek vardı, böyle.
İstasyonları soğuk, meydanları boş,
Caddeleri sensiz bulmamak vardı.
Avuçlarımıza alıp bir deli yüreği,
Dolu bir kadeh gibi meyhanelerde,
Buğulanıp buğulanıp kırılmamak vardı.
Bu şehre gelmemek vardı. Ama...
Askerdim, mecburdum, çaresizdim.
Seni ve Türkiye'yi seviyordum.
Çağrılar mübarek ve güzeldi.
Sen özlemli ve sıcaktın.
Kalkıp kapına geldim, deli-divane.
Uzak unutulmuş kasabalardan,
Uzak unutulmuş türkülerle.
Tüm sevgilerin sıcaklığı içinde,
Tüm özlemleri dindirmek için.
II
Sen yalnızlık diyorsun; ben başka türlü anlıyorum.
Manaları değişiyor kafamda kelimelerin.
Kalkıp yollara düşüyorum, sana gelmek için.
Seni bulmak için o eski bahçelerde,
O eski şarkılarla hülyalı, sarhoş.
Seni duymak için, seni yaşamak için,
Seni yeniden yaratmak için mısralarımda.
Seninle başbaşa uyumak için son uykumuzu,
Son şarkımızı söylemek için mağrur ve güzel,
Bütün insanlara karşı mert ve pervasız,
Bütün kâinata karşı hür ve aydınlık.
III
Birlikte girdiğimiz salonlardan,
Sen bir başkasıyla çıkıp gidiyorsun.
Dolu bir kadeh gibi kırılıyorum avuçlarında.
Eğilip parçalarımı toplamıyorsun
Yabancı ayaklardan. Kahroluyorum!
Üstelik askerim, mecburum, bırakıp gidemiyorum.
Kurtulamıyorum sağnağından hatıraların.
Hangi kaldırım taşına bassam, sen eziliyorsun.

UZLET KÖŞESİ - HÜSREV HATEMİ

Yıllar birikir ardımızda, yürek,
Yıpranır ve soluk daralır
Güneşli geniş bulvarlardan,
Isıtan dost tebessümlerden
Uzlet köşemize ne kalır?
Hele elden gidince teselliler
Teslim oluruz teessüflere...
Mazinin seyrüsefer memurları,
Sühulet gösterirdi seyyahlara
Keder ki bir siyâhi seyyahtı, onu sen,
Onu sen hoş tutmadın ey yüreğim!

Güller dökülür bülbül ölür, sevgi gider
Çimen çocukları yeşerir sonra,
Onlar da çekilir birer birer,
Neydi ey yürek ne sandın ki?
Hüzün kalır mıydı girmişken sevgi.

Bir gün “Devletle efendim” diyerek,
Hüznü ve Sevgi’yi uğurlayan kimdi?
Ey yüreğim ne kadar da değiştin,
Seni tanıyamıyorum inan ki...
Dört yönden uğultusu olayların,
Yine düğümlendi dün ve yarın;

Taş döşeli bahçede ağaçların,
Altında kızıl ve sarı yığın,
Belirdi, demek ki sonbahardır...
Gün ardı karanlık güz ardı kardır
Hele elden gidince teselliler,
Yalnızlık köşemize ne kalır?
Teslim oluruz teessüflere.
Neydi ey yürek sen ne beklerdin ki?
Hüzün kalır mıydı gitmişken Sevgi...


ACI YALNIZLIK - O. FEHMİ ÖZÇELİK  

Kapandı ellerdeki yaralar
Güllerin yalnızlığını duyuyorum.
Geçti sulardan bütün balıklar
Suların yalnızlığını duyuyorum.

Sessiz, büyük bir ev var ötede
Bir resim canlanır çerçevede
Bu akşam gelse de gelmese de
Dulların yalnızlığını duyuyorum.

Bahçelere doğru salkım saçak
Düşüncelerim var uzayacak
Göz bebekleri gibi sıpsıcak
Aşkının yalnızlığını duyuyorum.

Hangi şehire gitsem nafile
Pişman oluyorum geldiğime
Durup düşüncenin maviliğine
Ölümün yalnızlığını duyuyorum.

Bir günün sonrası tepelerde
Sesler çekildi gürültülerle
Omuz omza vermiş siperlerde
Namlunun yalnızlığını duyuyorum.

Eski bakış kazmış aynasında
Şaşırdım insanlar arasında
Bil her şeyim kendi sevdasında
Kalbimin yalnızlığını duyuyorum.

44-BİR TELEVOLE MASALI - AHMET SELÇUK İLKAN

Hayat bir televole masalı değildir kızım!
Sakın aldatmasın seni
Seda'nın Güllü'nün o hoş kahkahaları
Ebru'ların Çağla'ların Demet'lerin
O sabun köpüğü muhteşem aşkları (!)
Ben ne dev yalnızlıklar bilirim
Ben ne ayrılıklar
ben ne hıçkırıklar
Kim bilir
Nasıl ıslaktır geceleri onların yastıkları...

Hayat Mehmet Ali'nin çiftliği değildir kızım!
Öyle hep yüzüne gülmez bu çarkıfelek
Feleğin çarkına düşünce anlarsın
Aslanın neresinde ekmek.

Hayat bir Tarkan şarkısı değildir kızım
Öyle hüp diye içine almaz seni hiçbir sevgili
ve hiç kimse kuş sütüyle beslemez seni
Güzelliğin solunca anlarsın
Aynalarda bile zor bulursun kendini.

Hayat ne Aydın'ın 'Aydın Havası'
Ne Fatih'in 'o kıskıvrak yılan dansı! '
Ne bir Gülben
Ne de Bir Hülya kavgası
Hayat seni kaybettiğim günden beri
İçimde bir kurşun yarası.

Hayat bir peri masalı değildir kızım!
Öyle evinin önünde
Beklemez seni beyaz atlı prensler
Bak Beyaz'ın bile simsiyah oldu hayalleri çoktan
Ve Okan yaralı bir kuştur artık
Hergün kendini gagalamaktan
Ve sanat adına
Arto'yu Hande'yi Sevda'yı zagalamaktan

Hayat bir tatil köyü değildir kızım!
Bir o yana bir bu yana sallamaz seni
Bir düşün
Yıkılan yuvaları
O kırık hayatları
Yarınsız çocukları
Bir düşün
O arka sokakları
Sahipsiz çığlıkları
Çaresiz anaları - babaları...

Hadi olacaksan
Gel doktor ol öğretmen ol alim ol
Kırılmış kanadım, kolum, elim ol
Umudum ol güneşim ol ateşim ol
Seni de sarsın mutluluğun
O sımsıcak kolları
Ve senide yutmadan
Reyting canavarının o sahte yıldızları! ...

Unutma
sakın unutma kızım!
Onların
Hazin bir romandır
Özendiğin bütün hayatları...

 

YALNIZLIK -CAHİT SITKI TARANCI

Geniş, siyah gölgesi hayatımı kaplayan,
Tepemde kanat germiş bir kartaldır yalnızlık.
Kalp çarpıntılarıyla günleri hesaplayan
Bir benim, benim olan bir masaldır yalnızlık.
Gördüm yapraklarımın bir bir döküldüğünü,
Baharda yaşamanın bilmedim nedir tadı.
Gemi yüzü görmeyen bir limanın hüznünü
Kimsesiz gönlüm kadar hiçbir gönül duymadı.
Bir ayna parçasından başka beni kim anlar,
Bir mum gibi erirken bu bitmeyen düğünde?
Bir kardeş tesellisi verir bana aynalar;
Aynalar da olmasa işim ne yeryüzünde?



YALNIZLIK-BEDRİ RAHMİ EYÜPOĞLU

Sana yalnızlıktan bahsedeceğim
O gün bu gün yalnızlıktan ödümüz kopar
Bir Allah tasavvur et yapayalnız
Bir Allah tasavvur et ki henüz
Kullarım yaratmamıştır
Bir Allah tasavvur et ki
Kullarından mahrum ola.
Yeryüzünden mahrum.
Gözleri var nur erişmez
Kulakları var ses ulaşmaz
Kolları var can kavuşmaz
Ne burun deliklerinde bir tutam koku
Ne derisinde gölgeler gezinir
Bir Allah tasavvur et ki henüz;
Kullarım yaratmamıştır.


VURUN YALNIZLIĞA -NECATİ CUMALI

Yalnızlık öldürdü beni
Işığını gözlerimin önce
Yüreğimin sevincini
Yalnızlık aşkımı hevesimi
Gücümü kuvvetimi

Gözgöze geldiğim
Bütün karanlık pencerelerde
Yalnızlığın gözleri
Sokağa çıkan
Eve dönen
Yıllardır yalnızlıktı benimle

Her kış gecesi saat yedide
Yalnızlıktı esen
Konak önünde
Yalnızlıktı oturmuş meyhanede
Bekleyen beni

Gülmek istemiyorsam
Konuşmak istemiyorsam
Sevişmek istemiyorsam
Yalnızlık sebebi

Kımıldasam
Değiştirsem yerimi
İtsem elimin tersiyle
Gider gene gelirdi

Bir gün girerseniz odama
Cansız uzanmış bulursanız beni
Bakın başucuma
Bakın dört duvara
Yalnızlık orda
Sizinle nefes nefese
Sizinle burun buruna
Uzanmış yanıbaşımda yatağa
Geçmiş masama
Saymayın güldüklerimi
Saymayın sevdiklerimi
Bilin doymadım ben
Ne aşka ne dostluğa
Vurun yalnızlığa

 

YAPAYALNIZ- ŞİNASİ ÖZDENOĞLU

Denizlerde gemi
Uzaklarda anam
İçimdeki adam
Yapayalnız.

Kadehteki dudak
Şakaktaki el
Terkedilmiş güzel
Yapayalnız.

Yüce dağ başında ağlar gibi
En haklı kavgalar gibi
Yapayalnız.



YALNIZ - TALAT SAİT HALMAN

Yalnızlığı hiç bilmeyeceksin.
    Kuytular, tanrılarındır.
Çağlar ve sınırlar ötesinden
Sana hep seslenecek can çekişen kurbanlar.
Hangi ıssızlığa varsan
    çağrışan açlar bulacaksın
Başaklar sallanırken tâ uzaklarda
Altın ve hayırsız,
    Yaşamak yorgunu açlar
Bir kapkara iman gibi davet edecek
    Seni görkemli beraberliğine.

Yalnızlığı hiç bilmeyeceksin
    Korkular, tanrılarındır.
Bir ülkü uğruna kurban düşen yiğitler var:
Can yoldaşı, kan kardeşisin onlar için
Bir yaman türkü söylüyorlar sana.
Tarih
    Kahraman sesleri hep boğmuş bir cellat
            Dün, bugün ve yarın
En uzak güneşlere türküler yakanlar,
Bir coşkulu isyan gibi davet edecek
        Seni görkemli beraberliğine.

Yalnızlığı hiç bilmeyeceksin.
Tenhadaki lanetli sular, tanrılarındır.
Ve bilir belki yaşlanan ırmak
        Gölge olmak değil onun yazgısı,
Baş eğmemek, yiğitçe haykırmak;
Gölden göle, dağdan denize
Özgür akarak bentleri kırmak…
        Kör kuyular, tanrılarındır.
Bilge olmaktır ırmağın yazgısı,
Sormağı bilmek yanıtsız soruyu.
Susmağı bilmek ve coşup durmağı.
        Köhnemiş dağlara, ham meyvalara
Taze bir ses taşıyıp bir yeni çağ açtırmak.

Akıp giden bir akıldır ölüm,
            bilir bunu su.
Toprakta hep ezilse de aşkın uğultusu,
Çağıldayan o ölümsüz pınarlar, ummanlar
        davet edecek
        Seni görkemli beraberliğine.

Yalnızlığı hiç bilmeyeceksin.
    Aşkı sönük uykular, tanrılarındır.
Sen öyle soylu ve günseviler yarattın ki
Sevgililer, tek bir ağaç olmağa
Can atan güçlü bir orman gibi davet edecek
        Sen görkemli beraberliğine.

Yalnızlığı hiç bilmeyeceksin
        Bin gözle bakıp okşadığın
Açlar ve yiğitler, yoksullar ve sevenler
Sönmek diye bir yazgıya başkaldırarak,
Susarken yaman türküler söyleyen
        Güneşler gibi
        Davet edecek
        Seni görkemli beraberliğine.

İLGİLİ İÇERİK

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRLERİ

DİVAN EDEBİYATI ŞİİRLERİ

HALK EDEBİYATI ŞİİRLERİ

KONULARINA GÖRE ŞİİRLER

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İLE İLGİLİ ŞİİRLER

19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA HAFTASI ŞİİRLERİ

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI ŞİİRLERİ

ATATÜRK ŞİİRLERİ

ÖLÜM ŞİİRLERİ

TÜRKÇE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

ÇANAKKALE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

İSTANBUL İLE İLGİLİ ŞİİRLER