NABİ - TAZE HIRAM GELMİŞ OL ŞUH-I NEV-RESİDE
GAZEL
Taze hırama gelmiş ol şûh-ı nev-resîde
Tâvus-ı cennet olsun ser-tâ-be-pây dîde.
O işveli ve yem yeme dilber yürümeye henüz başlamış; cennet tavusu baştan ayağa göz kesilsin de yürüme nasıl olurmuş görsün.
Bî-mevc-i şûriş olmaz âsâyişi cihanın
Derya ta’affün eyler oldukça âremide
Kargaşa daldan olmadan dünya düzene girmez; nitekim deniz durgun kalırsa kokuşur.
Her nâ-kabûle etmez zahm-ı sitem teveccüh
Görmez cefâ-yı süzen kâlâ-yı nâ-derîde.
Sitem yarası öyle her kabiliyetsize iltifat etmez; nitekim yırtılmamış kumaş da iğne cefâsı çekmez
Nev-Müselmân aceb mi takvâ-fürûş olsa
Eyler füzûn perestiş gılmân-ı nev-harîde.
Yeni Müslüman takva satsa ¡aşılır mı? Nitekim yeni satın alınmış köle de kendini beğendirmek işin pek şok hüner sergiler.
Her seng-dil hevâ-yı kadünle nâziş eyler
Pîşânî-i nigîne revnak verir keşide.
Her taş gönül boyuyla övünür ve nazlanır; elhak keşide de mührün alnına bir güzellik verir.
Mahv ol ki zâhir olsun hâsiyet-i vücudun
Virmez neşât-ı hâtır sahbâ-yı nâ-keşîde.
Mahv ol, kendi varlığından geç ta ki gizli özelliklerin ortaya çıksın. Nitekim içilmeyen kadeh (şarap) insana gönül hoşluğu vermez
Peygûle-i kanâat Nabi güzel mahaldir
Hayfâ ki yokdur anda efrâd-ı âferîde.
Nâbî, kanâat köşesi ne güzel bir yer! Amma ne yazık ki, orada bir Allah'ın kulu yok
NOT: Bu gazelin şerhine Cihan Okuyucu'nun "Gazel Bahçesi" adlı kitabında bulabilirsiniz