GELDİ DEHRE ETTİ GİTTİ HAZRET-İ MONLA SEMÂ - ESRAR DEDE
GAZEL
Fâ'ilâtün / fâ'ilâtün / fâ'ilâtün / fâ'ilün
Geldi dehre etti gitti hazret-i Monla semâ
Ol zamânın vâlih ü hayrânıdır hâlâ semâ
Halkı sermest-i tegâfül eyleyip tenhâ gelip
Âhir-ı mecliste etti yâr-ı bî-pervâ semâ
Sûfi-i pîçîde-dâmen zâhid-i pâ-der-gili
Râh-ı cânda eylemez kendisine hem-pâ semâ
Şûle-i âh-ı derûn-ı mevlevîden bâl açıp
Oldu bir şehbâz-ı kuds-i âsümân peymâ semâ
Şeş cihetten zimmetin ibrâ için sermest olup
Tâ huzûr-ı yâra çıkdı bî-ser ü bî-pâ semâ Semâ,
Hükmüi bişnevdir sened destinde hâlâ mutribin
Hallini Monlâ-yı Rûm’dan etti istiftâ semâ
Nâydan emr-i ecûbû dâ’iyu’llâh gelmese
Etmez idi enfüs ü âfâka istîlâ semâ
Şûle-i âvâz-ı ney âvâze-i inî ene
Mûsî-i hayret-zede dil vâdi-i Sînâ semâ
Müjde-i teşrîf-i Monlâ vahy olup mîrâcda
Farz oldu ehl-i derde ol gece gûyâ semâ
Oldu envâr-ı tecellî meclise Esrâr bu şeb
Şübhe yokdur etti rûh-ı pâk-ı Mevlânâ semâ
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Hazret-i Mevlâna bu dünyaya gelip semâ edip gitti; semâ hâlâ, o anın şaşkınlık ve hayranlığı içindedir. (Semâ: Mevlevilerin âyin sırasında cezbe haliyle ayakta dönmesi, zikretmesi)
Korkusuz sevgili halkı gaflet sarhoşluğuna düşürüp ve tek başına gelip meclisin sonunda semâ etti
Kıvrılmış etekli sofu ile ayağına toprak bulaşmış zâhid, can yolunda semaya ayak uyduramaz
Semâ Mevlevinin içinden gelen âhın kıvılcımlarından kanat açıp kutsal göğü aşıp geçen iri bir doğan oldu
Altı yönden aklanıp temize çıkmak için sarhoş olup başsız, ayaksız tâ sevgilinin huzuruna kadar çıktı
‘’Dinle’’ hükmü çalgıcının elinde hâlâ senettir; sema bunun çözümünü Mevlânâ’dan sordu
Neyden Allah’ı çağırana katılınız emri gelmeseydi sema nefsi ve dışını kuşatamazdı
Neyin inleme şulesi, ’’ben Allah’ım’ ’yankısı şaşkına dönmüş Musa gönül. Sina vadisi ise semâdır. (Taha sûresinin Hz. Musa ile ilgili. Ayetine telmih yapılmıştır)
Mirac sırasında Hz. Mevlânâ’nın geleceği müjdesi vahyedildiğinden dolayı dert ehli olan âşıklara o gece sanki semâ farz oldu (Miraç gecesi Müslümanlara beş vakit namaz farz olmuştur. Beyitte bu olaya telmih var.)
Ey Esrâr, bu gece meclise tecelli nurları yağdı; mutlaka Mevlânâ’nın temiz ruhu semâ etmiştir.
İLGİLİ İÇERİK