Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

(Aşağıdaki metnin üçte biri kısmen düzeltmiştir. Diğer kısmı yazarının gönderdiği gibi konulmuştur-Editör)

SAYGILARIMLA
ÖNSÖZ
Tavşan ailesinin ve dostlarının macera dolu yaşadıklarını her yönüyle anlatmaya çalıştığım bir hikâyedir. Bu hikâyemde amacım çocuklarımızı yani geleceklerimizi aile içi yaşam düzenimiz hakkında ve bazı konularda bilgilendirmek
Onları hayatın bütün gerçeklerini olmasa da bazı renklerinin nasıl oluştuğunu göstermek onları belli konularda aydınlatmak istedim. Hani atalarımızın dediği gibi onları daha tazeyken erkenden doğanın güzellikleriyle yaratılmışların en güzeli olan kendilerini diğer başka canlıların varlığından haberdar olmalarını amaçladım.
Kâinatta var olmanın ne anlama geldiğini bunun ne demek olduğunu hayatımıza nasıl ve ne şekilde yansıya bileceğini az da olsa iletmek çocuklarımızı bilgilendirmeyi kendime bir görev saydım. Onlara yere sağlam basmanın ne demek olduğunu bunun hayatımızdaki yerini yaşantımızda bizim için ne anlam ifade ettiğini hayat yaşam mücadelesini ve bu mücadelede yanımızda kim veya kimler olmalı ya da kimlerin olmaması gerektiğini diğer bir önemli hususta arkadaşlığın dostluğun ne demek olduğunu çocuklarımızı hem eğlendirerek hem eğiterek hem de öğreterek sorumluluk sahibi bir düşünceyle sunmaya çalıştım.
Özelliklede çocuklarımıza yaratılmış her canlıya karşı ne gibi sorumluluklarımız var Onları öğrensinler ve ne yapmaları gerektiğini bilsinler istedim. Bu konuda ne kadar başarılı oldum onunda kararını canlarımıza ve sizlere bırakıyorum aslında hepsinden önemlisi de
ANNEMİZE ve BABAMIZA neden ömrümüz boyunca saygı duymamız gerektiğini onların bu saygıyı niye hak ettiklerini yavrularımıza canlarımıza evlatlarımıza gözlerimizin nurlarına anlatmaya çalıştım.

BAŞLANGIÇ
Genç çift tavşanlar aile büyüklerinin ve arkadaşlarının katılımıyla muhteşem geçen bir düğünle dünya evine girerler. Yani evlenirler. Genç çift düğünden hemen sonra anne babalarıyla ve arkadaşlarıyla vedalaşırlar. Ardından da macera dolu geçecek olan yaşamlarına ilk adımı o harika dekorları olan doğal faytona binerek birlikte atmış olurlar.
Orman canlılarının sevgi gösterileri arasında çok güzel bir yolculuk yaparlar. Gençlerin daha önceden kendi aralarında anlaştıkları ve birbirlerini ilk defa görüp tanışmalarına sebep olan, o yeşillikler dünyasında ailelerinden biraz uzakta olmasına rağmen o yerde yeni komşularıyla birlikte hayatlarını devam ettirmeye karar vermişlerdir.
Aslında bu mahallede yaşamaya karar vermelerin bir kaç sebepi vardır. Yeni komşularının onlar gibi anlayışlı ve güler yüzlü olması ve daha da önemlisi de aşklarının başlangıç noktası olmasıdır.
Bu semtin sakinleri yaşadıkları yere ve ormana gerçekten saygılı canlılardır. Arkadaşlığa ve dostluğa bağlı komşu olmayı hak eden iyi niyetli ailelerdir. Hepsinin de aynı düşünceleri ve bir birine yakın zihniyeti taşımalarından dolayı da çok çabuk kaynaşırlar. Sıcak bir karşılamanın hoş geldin partisinin ardından gençleri yalnız bırakmak amacıyla herkes evlerine çekilir.
Yeni komşularında biri tahtalı güvercin ailesidir ve iki erkek çocukları vardır. Tahtalı güvercinler normal güvercin türlerinden gözle görünür bir farklılığa sahiptirler. Diğer türlerinden daha büyük ve iri görünümleri vardır. Diğer bir yeni komsuları da kirpi ailesidir. Onlarında iki kızı iki oğulları vardır. Kirpiler dikenli canlılar familyasındandır.
Onları tanımayan bilmeyenler için bu gerçekten çok tehlikeli olabilir. YÜCE YARADICININ Yaratma muhteşemliğinin kusursuzluğu bir kez daha karşımıza bu canlılarla çıkmaktadır. Tehlikelere karşı kendisini savunabilsin diye her canlıya farklı farklı bahşettiği özelliklerden kirpiler de nasiplerine düşeni almışlardır.
Bu yüzden bazı kirpi türleri çok tehlikeli olup sırtlarında taşıdıkları iğnelerini bir ok gibi fırlata bilme kabiliyetine sahiptirler. Bu iğnelerin sayısı fazlalaştığında düşmanının veya rakibinin ölümüne sebep olabilir. Yeni komşularının bir diğeri ise kunduz ailesidir. Kunduzlarında iki oğlu bir kızı vardır, Kunduzların dünyada iki türü vardır.
Bir türü Avrupa’da kıtasında yaşar, Diğer türü de ise Asya kıtasında yaşar. Ülkemizde de kunduzlara ege yöresinde rastlayabilirsiniz. Kunduzların ön ayakları aynı insanların ellerine benzer. Bunun nedeni ise belli kalınlıktaki ağaçları daha iyi tutmalarını sağlamaktadır. Kunduzlar yuvalarını özellikle su kenarlarına yaparlar.
Bunun nedeni ise yaşamının çoğunluğunun suyla bağlantılı olmasıdır. Suda set yapma ustasıdır. Bizdeki adıyla baraj yapma konusunda benim diyen mühendislere kafa tutacak kadarda maharetlidir. Belli çaptaki ağaçları dişleriyle kemirerek istediği yöne doğru devirdikten sonra suda yapacağı setin büyüklüğüne göre gövdeyi ve dalları sınıflandırır.
Ağacın Kalın bölümlerinin kabuğunu soyar ince dallarını ve soyduğu kabuklarını afiyetle yerler. İşte bizim tavşanların yeni taşındıkları mahalledeki komşuları dostları bu canlılardır.
Mahallenin sakinleri günler geçtikçe arkadaşlıklarını ahbaplıklarını daha da güçlendirirler ve sağlamlaştırırlar. Aslında tavşanların aile büyüklerinin yaşadığı ormanın diğer bölümü de çok güzeldir ama gençler hem birbirlerine verdikleri sözden dolayı hem de kendi ayaklarının üstünde durmayı başaracaklarına inandıkları için anne babalarından biraz uzakta. Daha öncede bahsettiğim gibi bu mahallede yaşamaya karar vermişlerdir. Ama şu da bir gerçek ki mahallelide komşu kelimesine gerçekten yakışır bir şekilde yaşam sürmeleridir. Komşuluk ve imece ilişkilerini daha da ilerleten tavşanlar ve yeni dostları içlerinden her hangi birinin bir yardıma ihtiyacı olsa
Bir diğeri hemen koşar gelmesiydi. Aslında komşu kelimesinin de sanırım anlamı da buydu. Onların bu eşsiz komşuluk ilişkileri ormandaki diğer birçok canlıya da hem örnek oluyordu hem de imrendiriyordu. Bu arada günler geçmekteydi yine Günlerden güzel bir gün genç dişi tavşan PAMUK, kocasına seslenir ve onun gözlerinin içine bakarak “Hayatım sana çok önemli bir şey söylemek istiyorum galiba ben hamileyim” der. Bu sözleri duyan kocası YÜNLÜ TÜY, Hem çok sevinir, Hani bir o kadar da şaşırır bu duygularla eşine sarılır ve onu aşkla öper. Hemen ardından da evden dışarı çıkan MUTKİ veya YÜNLÜ TÜY, Avazı çıktığı kadar
Ben baba oluyorum diye bağırır ve bu sözleri bir kaç kez tekrar eder. Erkek tavşan, MUTKİ veya YÜNLÜ TÜY, ÜN bu haykırışını duyan komşuları korku ve telaşla Hemen Onun yanına gelirler. Durumun mahiyeti anlaşılınca da onun sevincine hep birlikte ortak olurlar. Bu esnada erkek güvercin PAOLO veya MAVİ KUŞ, Erkek tavşana
Hanımın Nerde diye sorar. Dişi güvercin veya GÜLKUŞ TA Eşinin bu sorusuna cevap olarak onun ayağına sert bir tekme atarak karşılık verir. Tatbiki ister istemez erkek güvercinin canı yanmıştır ben bunu hak edecek ne yaptım dercesine Hanımına bakar. Hanımı da kısık bir sesle, Belli ki utanıyor hem bu bayanlara özel bir durum beni hatırlasana hayatım hem çok ayıp bir daha sorma der. Erkek güvercinde, Yahu ben Bu özelliğin sadece sende var olduğunu sanıyordum, ALLAH ALLAH C C der. Dişi güvercinde öbür ayağına da ister misin canım deyince erkek güvercinde tamam hayatım sustum diye ifade eder.
Bu sırada heyecandan ne yapacağını bilmeyen erkek tavsan o mutlulukla yanına her gelene sarılmaktadır. Bir an heyecanına yenik düşer unutur ve erkek kirpi NEMLİYE DE sıkıca sarılır, Ama bu sarılmadan dolayı tavşanın canı bayağı yanar. Erkek kirpi de arkadaşlarına masum gözlerle bakarak benim hiç bir suçum yok, gördünüz Kendisi istedi yapacak bir şey yok der. Bu duruma mahallelide hep beraber katıla katıla gülerler. Ardından da her mutlu olaydan sonra yaptıklarını tekrar ederek. Hep birlikte sevgi çemberi oluştururlar. Arkasından da kendi aralarında, masaların kurulduğu herkesin neyi varsa getirdiği yemekli eğlenceli,
Bir parti düzenlerler. Aslında oluşturulan her sevgi çemberinin verilen her partinin onlar için olmazsa olmaz bir anlamı bir amacı bir gayesi vardır.
Mahallelinin bir birine olan sevgisini saygısını sosyalleşmesini pekiştirmesi ve dostlukların tazelenmesi birbirlerine olan güvenlerinin daha da güçlenmesinin Vesile kaynağıydı. Eğlenceleri güzel bir ahenk içinde geçerken herkeste hayatından birbirinden ve o mahallede yaşamış olmaktan dolayı çok mutluydu.
Bu güzel haberi güvercinlerin sürpriz yardımıyla tavşanların aile büyüklerine de ulaştırmışlardır. Daha şimdiden genç tavşan ailesini ve mahalledeki dostlarını yakında gelecek olan yeni aile üyelerinin merakı sarmıştır. Çünkü tavşanlar ve dostları artık büyük bir aile olma yolunda yavaş yavaş ilerliyorlardı.
Mutlu haberi almış olan tavşan ailesinin büyükleri ellerinde hediyeleriyle birlikte çıka gelirler. Aslında ninelerin ve dedelerinde düşüncesi mahalleninkinden pek farklı değildi. İnşallah torunumuzu sağ salim kucağımıza alırız düşüncesiydi. Bu vesileyle de Hep birlikte hasret giderirler.
Bir birlerine hediye takdim ederler. Zaman akıp gitmiş geç vakit olmuştur. Mahalleli çocuklarını da düşünerekten istirahate çekilmek üzere vedalaşıp yavaş yavaş evlerine doğru giderler. Ortalık sakinleşince tavşanların aile büyükleri yükümlülüklerini bir kez daha yerine getirerek gençleri ileriye dönük olarak bilgilendirdiler.
Ve bazı konularda da evlatlarına uyarılarda bulunurlar. Derken sabah olmuştur. Artık aile büyüklerinin evlerine dönme vakti de gelmiştir, Gençler ANNE babalarının ellerini, Hürmetle Öperler ve Helalleşirler ardından da atalarını yolcu ederler. Onlar gittikten kısa bir süre sonra mahalleye yabancı bir güvercin gelir ve dişi güvercin GÜL KUŞA sana annenden bir mesaj getirdim annen rahatsızlandı Seni görmek istiyor ama şunu da söyleyeyim ki kesinlikle korkulacak bir durumu yok der. Bu sözleri duyan dişi güvercin GÜLKUŞ Kocasıyla göz göze gelirler.
Dişi güvercin kocasına hayatım benim en kısa zamanda, Annemin yanına gitmem gerekiyor ne dersin diye sorar. Erkek güvercin MAVİ KUŞ, Ta hayatım tatbiki gideceksin seni çok iyi anlıyorum sonuçta oda benim annem, Ama biliyorsun ki annengil buraya bayağı bir uzaklıkta yaşıyorlar sakın beni yanlış anlama sen benim eşim değil her şeyimsin, Bu senin için çok tehlikeli olabilir o sebepten dolayı seni yalnız gönderemem. Bu yüzden benimde seninle gelmem gerekiyor sana ALLAHA CC göstermesin bir şey olacak olursa ben ne yaparım der.
Kocasının bu sözlerine hak veren dişi güvercin de sen de haklısın hayatım ama O zaman çocuklarımıza kim bakacak der. Erkek güvercinde acilen bir çare bulmalıyız derken o an aklına gelen bir fikirle birlikte tamam oldu bu iş olmazsa Komşularımızdan rica ederiz,
İnanıyorum ki onlar bizi kırmayacaktır hem çocuklarımıza da durumu ifade ederiz sanırım birlikte gitmemize bir engel kalmadı İNŞALLAH birlikte gidiyoruz canım çocuklarımızı dostlarımıza emanet ederiz yatacakları zamanda tavşanların yanında kalsınlar,
Zaten onlarında çocukları yok hem eşi de hamile hem onlar içinde bu bir deneyim olur der. Kocasının söylediklerini dişi güvercinde makul karşılayarak kabul eder. En önemlisi de komşu olarak zaten bir birlerine güvenleri tamdır. Aslında olması gerekende budur.
Komşuluk dediğin de iste böyle zamanlarda belli olur. Hani atalarımız zamanında ne demişler ev alma komşu al diye aslında komşuluk böyle aciliyetler içindir. Güvercinler önce tavşan ailesine durumlarını iletirler. Tavşan ailesi güvercinlerin bu talebini tereddütsüz kabul ederler.
Gelişmeleri yakından takip eden mahallelide siz sakın meraklanmayın gözünüz arkada kalmasın bizde elimizden ne geliyorsa yaparız sizin çocuklarınız bizim çocuklarımızdır.
Hiç merak etmeyin derler. Duydukları bu sözlerle daha da rahatlayan güvercinler bu uzun yolculuğa kanat çırpmaya hazırdırlar. Tüm komşuları dişi güvercine annesi için geçmiş olsun dileklerini iletirler. Komşularıyla vedalaştıktan sonra. Dişi güvercin çocuklarına
Kendileri yokken ne yapmaları gerektiğini ve son tembihlerini iletir daha sonrada, Eşiyle birlikte uçup gözden kaybolurlar. Aslında evde yapması gereken bazı işleri olsa da erkek tavşan güvercinin çocuklarının yanına gelerek ne yapmak istersiniz diye sorar. Çocuklarda
Biz arkadaşlarımızla oynamak istiyoruz tatbiki eğer izin verirseniz efendim derler. Erkek tavşanda peki arkadaşlarınızla nerde oynamak istiyorsunuz diye sorar güvercinlerin çocukları da her günkü oynadığımız yerde alanda meydanda cevabını verirler.
Erkek tavsan hanımına bakar, Bu sırada güvercinlerin çocukları PAKO ile MAKO bakın efendim komşumuzun çocukları zaten orda oynamaktalar derler, Erkek tavsan MUTKI veya YÜNLÜ TÜY DE peki ama bir şartla bende sizinle geleceğim der. Çocuklarda bunu kabul ederler.
Ve hep beraber diğer komsu çocuklarının yanına alana doğru giderlerken onlara Dişi kirpi ZEYTİN DALI ve kocası NEMLİ de katılır. NEMLİ YÜNLÜ TÜYE korkmana endişelenmene hiç gerek yok. Zaten her gün burada oynuyorlardı sanırım bunu biliyorsundur, Hem eşimle ben devamlı buralardayız biz ilgileniriz sen endişe etme istersen sen gidip işlerinle uğraşabilirsin der.
Bu sözlerle birazda olsa rahatlayan erkek tavşanda peki o zaman diyerek evdeki işlerini yapmak üzere oradan ayrılır. Az sonrada erkek kirpi her günkü yaptığı gibi hanımına hayatım sen çocuklara bakarak ol. Ben meyve ağaçlarını kontrol etmek için az yukarıya çıkıyorum
Bakayım hiç yere düşen var mı diyerek meyve ağaçlarına doğru gider. Bu sırada hafif hafifte rüzgâr esmeye başlar ağaçlar yapraklarıyla birlikte çıkardıkları hışırtılarla rüzgâra eşlik ederler, O esnada, Erkek kirpi de meyve ağaçlarının altında rüzgârla birlikte
Yere düşmüş olan meyveleri kendi doğal tekniğiyle toplamaktadır. Bu arada çocukları da kontrol etmeyi de ihmal etmez. Bu esnada çocuklarda kendi hallerinde oynadıkları oyunun gereği olsa gerek Bağıra çağıra eğlenirlerken dişi kirpi ZEYTİN DALI Uzaktan çocuklara doğru hızla yaklaşmakta olan tilkiyi fark eder ve hemen alarm verir, Ama oyuna dalmış olan çocuklar rüzgârın da neden olduğu sesler yüzünden anne kirpinin verdiği alarmı duymazlar, Anne kirpi hem çocuklara doğru koşar hem de tekrar alarm verir bu sırada meyve toplamakta olan erkek kirpi alarmı duymuş ve çocuklara doğru hızla yaklaşmakta olan tilkiyi oda görmüştür
Ama tilki çocuklara çok yaklaşmıştır. O an erkek kirpinin aklında içgüdüsel olarak sadece çocukları tilkiden nasıl kurtaracağım düşüncesi vardır. Gökyüzüne bakar yere bakar rüzgârın estiği yöne bakar ve hızla kirpi ye doğru koşmaya başlar. Hemen tehlike anında kirpilere has olan bir hareketi yapar ve tilkiyi hedef alır ve yumak pozisyonuna geçerek kendini tümsekten aşağıya doğru süratli bir şekilde birikir ve hızla yuvarlanmaya başlar. Ne yazık ki çocuklar tilkiyi son anda fark ederler ama iş işten geçmiştir. O anda Ne yapacaklarını şaşıran çocuklar sağa sola kaçarlarken
O kargaşada tilki son hamlesini yapmış ve güvercinin yavrularından birini kapmıştır. Tam o sırada Erkek kirpi planladığı gibi, Hedefine ulaşarak tilkinin poposuna tam isabetle çarpar. Tatbiki çarpmanın şiddetiyle değil, Kirpinin sırtında bulunan kirpilere olmazsa olmazı olan iğnelerinin batması sonucu fena şekilde canı yanan tilki o acıyla tüm ormanın duyacağı bir çığlık atar. Acının verdiği can havliyle de mecburen yakalamış olduğu Güvercinin yavrusunu da ağzından fırlatmak zorunda kalır.
O esnada, Yaşanan kargaşayı duyan mahalleli koşarak alana gelmiş ve tilkiye saldırmak için pozisyon bile almışlardır. O sırada tilkinin ağzından fırlattığı güvercinin çocuğunu da iyi zamanlı bir hamleyle erkek tavşan sıçrar ve yere düşmeden
Onu tutmayı başarır. Bunu gören tüm komşuları rahat bir nefes alırlar. Canı çok yanan Hem de avından olan tilki mahalleliyi de karşısında görünce çaresiz olarak istemese de, oradan ayrılmak zorunda kalır. Ama düştüğü bu duruma da çok içerler ve orada bulunan canlıların,
Hep birlikte hareket etmeleri de tilkinin stresinin ayrı bir boyutudur. Tam anlamıyla rezil Olan tilki böyle bir olayın başına ilk defa gelmiş olması sebepiyle de kendi kendine bana bunu nasıl yapabildiler nasıl yapabilirler, Nasıl yaparlar, Hala anlamış değilim diye mırıldanır.
Hala yaşananlara bir anlam veremeyen tilki belli bir mesafe uzaklaştıktan sonra durur tavşan ve dostlarına doğru dönerek elbet size bunun hesabını günü geldiğinde soracağım der ve
Daha sonrada yoluna devam eder gider. Çocukların sağ salim kurtulması herkesi çok mutlu etmiştir. Özelliklede tatbiki tavsan ailesini çünkü güvencinler giderlerken çocuklarını bizzat Onlara emanet etmişlerdi. Bir sorunda kazasız belasız hallolmuştu çok şükür. Derin bir nefes alan rahatlayan mahalleli cocuklarını da
Yanlarına alarak akşamleyin tavşanların evinde toplanmak kaidesiyle meydandan ayrılırlar. Herkes evine gider. Bu esnada birbirlerine bakmakta olan genç tavşanlar sessizce bakışmaktadırlar. Daha sonra erkek tavşan durum gereği güvercinin çocuklarının yaşadığı korkuyu ve endişeyi birazda olsa unutmalarına yardımcı olmak amacıyla Onlara neşeli hikâyeler anlatmaya başlar.
Dinledikleri hikâyeler eşliğinde çocuklarda üzerlerindeki o stresi ve o korkuyu sanki unutmuş gibilerdir. Daha sonrada Komşularında gelmesiyle ortam daha da yumuşamıştır. İleride yaşanabilecek Olabilecek her hangi bir saldırıya karşı kendi aralarında geliştirecekleri bir taarruz planı yapmaya karar verirler.
Yalnız bu Planda herkese bir görev düşecektir. Çocuklar ve güvercinlerin Yakın dostları olan eşek arıları da bu plana dâhil edilirler. Ama her hangi bir saldırı anında en öncelikli olarak çocukların güvenliğini sağlamak olacaktır. Hem onların güvenliğini sağlamak hem de onları Plan gereği görev yerlerine acilen ulaştırmaktır.
Derken mahalleye yeni komşu aileler gelir. Tavşanlar ve dostları Onları güler yüzle karşılayıp yanlarına kabul ederler. Daha sonrada tanışma faslı başlar. Mahalleye Yeni taşınan ailelerden bir tanesi, Baykuş ailesidir. Diğer bir aile ise RAKUN ailesidir. Ve son olarak da KOKARCA ailesidir.
Baykuş ailesinin çocukları yoktur. Dişi baykuşun adı. SIRMA erkek baykuşun adı da DERKUŞTUR. Baykuşlar gece yırtıcıları takımındandır. Başları büyük ve çok tüylüdür. Kuyrukları kısa olup bazı türlerinin kanat açıklığı bir insan boyunu geçmektedir. Gagaları kıvrık pençeleri çok keskindir. Gece avcısı olduğu için uçarken kesinlikle ses çıkarmaz.
Yüz otuza yakın türü bulunmaktadır. En meşhur türleri, cüce, puhu, kukumavdır. Ortalama ömürleri atmış ila yetmiş yıl arasıdır. Rakun ailesinin bir oğulları vardır. Rakunlar, Rakungiller familyasından olup memeli canlılar cinsindendir. Özellikle akşamları su kenarına gelen başka canlıları avlar.
Parmakları incedir ve iyi bir yüzücüdür. Sürüngenleri balıkları kurbağaları midyeleri avlar. Kuş Yumurtalarına da dayanamaz. Temizliğe çok düşkündür. Yiyeceğini görülebilir yıkamadan yemez. Kış uykusuna yatan bir türdür. Kendine barınak olarak da ya ağaç kkovuklarını ya da büyük tasların arasındaki kkovuklarda yaşar.
Kokarca ailesinin bir kızı bir oğulları vardır. Kokan canlı denilince akla ilk gelen onlardır. Kokarcaların on iki türü bulunmaktadır. Kokarcalar çoğunlukla Amerika kıtasında yaşarlar. Az bir oranı da Asya kıtasında görülebilir. Kokarcalar kendilerini savunmak amacıyla koku ve sıvı fırlatma kabiliyetine sahiptirler.
Aslında kokan bir canlı değildirler. Taa ki koku ve sıvı fırlatmadıkları sürece. Baykuş ailesi alana yakın olan. Büyük ağacın gövdesindeki kovuğa yerleşirler. Rakun ailesi de derenin yakınındaki içi boş kütüğe geçerler. Kokarca ailesi de tavşanların yan tarafındaki boş kovuğa yerleşirler.
Yeni ailelerin de gelmesiyle mahalle artık daha da kalabalıklaşmıştır. Aslında yeni komşuların gelmesi mahalleli için güzel bir olaydı. Bu daha çok güç, Daha çok göz Ve daha çok yardım demekti. Ve artık Hep birlikte aynı çevreyi paylaşacaklardı. Aslında sıra hoş geldin partisi vermeye gelmişti. Ama yaşadıkları o kötü hadiseden dolayı. Birde dişi güvercinin annesinin rahatsızlığı eklenince kimsede zaten onun havasında değildi. En önemlisi de güvercinler mahalleye daha dönmemişlerdi. Hani eğlence düzenlemek demek şu an için aslında havayı yumuşatmak demekti.
Büyük bir aile olanın gereği neyse onu yaptılar ve dosalarını güvercinleri beklemeye karar verdiler. O yüzden mahallelinin sakinleri istirahat etmek için evlerine çekildiler. Ve derken güneş tatlı yüzünü mahallenin üzerinde gösterdi. Güvercinler sabah erkenden mahalleye dönmüş kimseleri de rahatsız etmemek içinde, Sessizce evlerine geçip
İstirahate çekilmişlerdir. Güvercinlerin mahalleye döndüğünün haberini alan mahalleli hemen toplanır. Yaşananlar hakkında bir birleriyle fikir alış verişi yaparlar. Yaşadıkları karşısında tavşan ve dostları kendi aralarında güven tazelerler. Tabii ki bu esnada duygulu anlarda yaşanır. Sevgi saygı tazelemesi de olur. Güvercinler o esnada mahalleye yeni taşınan komşularıyla tanışırlar. Dişi güvercinde annesinin daha iyi olduğunu ve selamlarını ilettiğini ve annesinden de onlara selam getirdiğini ifade eder. Artık mahallede Her şey eskisi gibi normale dönmüş bizimkilerin keyfi yerindedir. Bu havayı da yakalamışken hoş geldin partisini düzenlemeye karar verdiler.
Daha öncede bahsettiğim gibi mahallede bunun anlamı gayesi amacı eğlenmekten çok kaynaşma, sosyalleşme Ve güven tazelemekti. Bu yüzdende tavşan ve dostları kendi aralarında Bir kez daha her zaman her yerde birlikte hareket etme kararı aldılar. Bu arada Yaptıkları plandan güvercinleri de haberdar etmeyi de ihmal etmediler.
Ve onları da görevleri hakkında bilgilendirdiler. Bu arada yaşadıkları o elim olayda tilkinin giderken onlara bakarak söylediklerini de, Hiç biride unutmamıştı unutamazdı. Çünkü tilki çok sinsi bir canlıydı ne zaman nerde ne yapacağı hiç belli olmazdı. Onun için yapacakları taarruz planının detaylarını
Hep birlikte görüştükten sonra, Derhal şekilde uygulamaya koyuldular. Önceden belirledikleri yerleri tek tek hazırlamaya başladılar. Baykuşun yuvasının bulunduğu ağacın geniş dalına Hem çocukların içine rahatça sığabileceği, Hem de oradan taarruza destek verebilecekleri bir sepet yerleştirdiler.
Ve çocukları aşağıdan yukarıya çekebilecekleri başka bir sepetten, Portatif asansör yaptılar. Olası bir saldırı anında verilecek bir işaretle çocuklar düşmanı taş kozalak ve Palmiye ağacının meyvesi olan Çukurova diliyle dardağan yağmuruna tutacaklar.
Daha sonra rakunlar esneterek gergiye aldıkları dalları zamanı gelince bırakarak, Düşmanın suratına kırbaç gibi tokatlattıracak. Bu hareketle saldırganların şaşırmasını ve Paniklemesini sağlayacaklar. Kirpilerde plandaki görevleri gereği, Onlar için hazırlanan şeyyar rampaların başında bekleyecekler. Zamanı geldiğinde rampalardan hızla yuvarlanarak düşmanlarına iğnelerinin tadına baktıracaklar. Daha sonrada onları önceden belirledikleri yöne doğru kaçmaya zorlayacaklar. Düşünülen taarruz gereği düşmanın bir şekilde eşek arılarının yuvasının altına kamufle ederek yerleştirdikleri her iki ucu açık ve içi boş olan büyük kütüğün içine girmelerini sağlayacaklar. Düşman kütüğün içine girince, kütüğün her iki açık
Ucuna hızla geçecek olan kokarcalar, Burada Kuyruklarını kaldırarak bombardıman için verilecek işareti bekleyecekler. Daha sonrada kütüğün üstündeki önceden kunduz tarafından açılmış olan deliğin kapağı
Erkek tavşan tarafından açılacak. Eşek arılarının yuvasının altındaki temizlik kapağının açılmasını sağlayan sarmaşık güvercin tarafından çekilecek ve Eşek arılarının topluca kütüğün üstündeki delikten içeri düşmelerini imkân tanıyacak.
Ardından da kütüğün üstündeki delik, Arılar kütüğün içine düşünce tekrar tavşan tarafından seri bir şekilde kapatılacak. Tavşan her hangi bir aksaklığa karşıda hemen kapağın üstüne oturacak Ve kokarcaların beklediği işareti verecek, işareti alan kokarcalarda
Daha sonra planladıkları gibi kokarcalardan bir tanesi diğerinin yanına geçecek, Her ikisi de kütüğün aynı ucunda duracaklar Ve oradan görevlerini yerine getirmeye devam edecekler, O müthiş kokunun boğucu özelliği. .
Hemen bombardımana başlayacaklar. NOT kokarcaların gazi 80 metre kare dâhil inde kapalı alanda bulunan bir insanı direkmen etkiler ve nefessiz bırakabilir. Tabii ki bu etkili gaz yüzünden Eşek arıları çılgına dönecekler
Ve ister istemez sinirlerini kütüğün içindekilerden çıkaracaklar. Düşündükleri gibi Eşek arılarının hışmına uğrayan düşmanlar mecburen Kütüğün açık bırakılan ucundan, Hızla dışarıya çıkacaklar ve kütüğün az ilerisindeki çamurdan hazırlanmış olan çukura kendilerini atacaklar. Ve taarruz orada son bulacak. Artık plan gereği her şeyi hazırlamışlardır. Ama bu esnada hem stresli hem de tatlı sorun başlamıştır, Dışarda sandalyesinde oturmakta olan dişi tavşanın doğum sancıları başlamıştır.
Hanımının koluna giren erkek tavşan, Onu yatağına yatırır, Endişe ve korkuyla hanımına Hayatım şimdi ne yapmam gerekiyor diye sorar. Dişi tavşanda annesinden öğrendikleri kadarıyla, Korkacak bir şey yok hayatım ben iyiyim,
Şimdi sen git komşu bayanlara haber ver galiba çocuklarımız geliyor der. O sırada dişi tavsan ha, hayatim unutmadan baykuştan da çok dikkatli olmasını rica et der. Erkek tavşan telaşlı bir şekilde komşu bayanlara eşinin durumunu iletir.
Komşu bayanlarda hemen yardıma gelirler. Bu sırada komşu bayanlarla birlikte eşinin yanına geçmek isteyen erkek tavşanı, Artık sana gerek kalmadı. Buradan sonrası bizim işimiz deyip. Onu içeri almazlar,
Bu arada haberi duyan mahallelide Erkek tavşanın yanına gelirler. Ve onu bu stresli halindeyken yalnız bırakmak istemezler.
Hani Hem onun moralini yüksek tutmak, Hem de ona destek olmak isterler. Aslında erkek tavşanın bu hali her türlü muzipliğe ve şakaya açıktır. Bunu bir kaç kez denerler Ama erkek tavşanın korku ve
Heyecanında pek bir değişiklik olmamıştır. Bu sırada kapı açılır dişi güvercin eşini yanına çağırır ve kulağına bir şeyler fısıldar. Az sonrada erkek güvercin benim az bir işim çıktı. Ben şimdi gidiyorum sonra görüşürüz diyerek oradan ayrılır ve uçar gider. O esnada arkadaşları da göz göze gelerek. Nereye gitti şimdi bu dercesine bir birleriyle bakışırlar. Bu sessiz yaşananlar mecburen erkek tavşanın daha da heyecanlanmasına vesile olur.
Bu yüzdende erkek tavşanda olmazsa ben bir gidip içeriye sorsam mı ha ne dersiniz diye komşularına sorar.
Arkadaşları da hep birlikte bu hiç iyi bir fikir değil. Sen tasalanma zamanı geldigin de zaten seni içerden çağıracaklar şimdi sen sakin ol derler. Bu sırada heyecandan ne yapacağını şaşıran erkek tavşan. Rakunun elindeki yemekte olduğu sandviçi eliyle birlikte kendisine doğru çekerek ısırır çiğner ve yutar. Ardından da rakuna bakaraktan gerçekten de lezzetliymiş der. O sırada rakun da parmakları yerindeler mi diye kontrol eder ve sayar. Bunu gören komşuları da kahkahayla gülerler.
Erkek tavşanda ne oldu şimdi der. Rakun da gülmemek için kendini zor tutarak bir şey olduğu yok. Bende ilk baba olduğumun haberini alınca bir kokarcayı öpmüştüm ifadesini kullanır.
Arkadaşları da Hep bir ağızdan tiksinmiş gibi böööööö derler. O sırada kokarcada siz öyle sanın eşim bundan gayet memnun der. Zaman geçmekte yavaş yavaşta akşam olmuştur. Ama hava açıktır, Ay ışığı ve
Yıldızlar ortalığı gündüz gibi aydınlatmaktadır. O esnada erkek tavşanın midesinden gurultular gelemeye başlar. Erkek tavşan dostlarına bakarak, Ne oluyor bana diye sorar. Rakun da “Sana bir şey olduğu yok. Yediğin havuçlu sandviçten olabilir.” der. Ve O an tavşan hariç herkes kopar. Bu sırada erkek tavşanın aklına bir şey gelir ve rakuna şöyle der. Hani sen sebze yemezdin ne oldu der, Rakun da: "Sadece özel günlerde yerim." der, Erkek tavşanda bak bunu bilmiyordum
daha önce bana söylememiştin der. Hâlâ espriyi anlamayan Erkek tavşan. Rakuna sen az önce ne yiyordun diye sorar. Rakun da ha onu dedim ya! İşte O özel gün sandviçiydi der, Komsuları gülmemek için kendilerini çok zor tutmaktadırlar,
Bu yüzdende sağa sola bakmaktadırlar. Erkek tavşan da bu nasıl havuçmuş yahu midemi karıştırdı der. Rakun ise sana demiştim. Bu özel bir havuçtur ve sadece derede yetişir diye. Erkek tavşanda ben yine bir şey anlamadım ama hadi hayırlısı der.
Rakun da zaten Bu halinle senden bir şey anlamanı beklemiyoruz. Hani bu konuda bir ışıkta yok sende, Sanırım şu anda bedeninde tek çalışan yerin miden der. Bu sırada kokarca ve kunduz gülmekten yerde beraber yuvarlanmaktadırlar.
O sırada erkek güvercin mahalleye geri dönmüştür. Kokarca ve kunduzun haline bakarak ben yokken burada her şey yolunda gitti mi diye sorar, Karnını tutmakta olan erkek tavşanı görünce de peki Buna ne oldu, Bununda mı sancısı tuttu der.
Rakun da yok be, O sadece benim havuçlu sandviçimden yedi der. Erkek güvercinde o zaman Bunun durumu gerçekten vahim der. O arada gülmekten kokarcanın karnına sancılar girmiştir. Bu yüzden kokarca arkadaşlar ben
Az ileriye sancımı atmaya gidiyorum der. Ve oradan hızla uzaklaşır. O giderken rakunda, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, der ve bir ses duyulur, Rakun da hayatta şaşırmaz saat gibi mübarek sancısını çıkardı rahatladı hadi sıra sende tavşan sende rahatla der,
Bu sefer de tavşan gülmeye başlar. Kokarca geri gelir tavşanın güldüğünü görünce bilşeydim senide yanımda götürürdüm der. Bir yana dostları erkek tavşanın bu halini çok iyi anlamaktadırlar.
Güvercinde çıkan gürültüye bakılırsa sanırım bayağı rahatladı der. Tam bu sırada tavşanın evinden gelen bebek ağlaması sesiyle Ortalık bir anda sessizliğe bürünür. O an arkadaşları erkek tavşana bakarlar. O esnada tavşanların evinin kapısı açılır
Dişi tavşana yardıma gelmiş olan komşu bayanların hepsi dışarıya çıkarlar. Ardından da erkek tavşana şimdi içeriye gire bilirsin derler. O an anlatılması mümkün olmayan duygular yaşayan erkek tavşan sanki şoka girmişti.
Hiç hareket etmiyordu, Durumun farkında olan arkadaşları hemen koluna girdiler, Hadi bakalım eşin ve çocukların seni bekliyorlar. Onları bekletme artık sende baba oldun derler, Bu sözlerle biraz olsun rahatlayan erkek tavşan
Kapıda bir anlık duraklar ve daha sonrada içeriye geçer. Bu sırada ANNE tavşanın ve bebeklerin sağlıklı olduğunu eşlerinden öğrenen komşuları da, Sevinçten Hep birlikte oley oley derler, Doğumdan yeni çıkmış olan dişi tavşan, Yavrularıyla birlikte,
Yan yana yatmaktadırlar. Erkek tavşan hanımının yanına gider, Heyecanla bunlar şimdi bizim mi der. Eşi de gözlerinin içi parlayarak evet hayatım tabii ki bizim diye cevap verir. Erkek tavşan eşinin elini tutar onun avcunun içini aşkla öper.
Ve defalarca kere TANRIYA teşekkür eder. Bu esnada erkek tavşanın gözlerinden sevgi saygı şükür gözyaşları süzülmeye başlar.
Bunu fark eden dişi tavşanda yattığı yerden uzanarak elindeki mendille eşinin gözyaşlarını siler. Heyecanını birazda olsa üstünden atmış olan erkek tavşan yavrularının parmaklarını tutmaya çalışır onlara büyük bir aşkla bakar. Ardından da ne kadar güzeller aynı sana benziyorlar sultanım der. Hanımı da neden kucağına almıyorsun diye sorar. Erkek tavşanda incitirim diye çok korkuyorum der. Hanımı da ona yardımcı olmak için canım tutarken, Bir elinle boynundan destek ver,
Bir elinle de kalçalarından destekle ve öylece kucağına al bir şey olmaz korkma der. Erkek tavşanda, Hanımın dediği şekilde ikizlerini tek tek kucaklar tenlerinin taze kokusunu ciğerlerine çeker öper öper koklar sever ve tekrar eşinin kolunun üstüne yatırır, Ardından da eşine şöyle söyler Bak unuttum canım ben dışarıya çıkıp komşularımıza bir teşekkür edeyim sonra ayıp olmasın diyerek ses çıkarmamaya özen göstererek kapıyı yavaşça açar dışarıya çıkar, Sağa sola bakar ama kimşeyi göremez.
O da dışarıda yalnız başına dolaşmaya başlar dolaşırken de çok ŞÜKÜR bende baba oldum diye TANRIYA dua eder sonrada tekrar eve gelir kapıyı yavaşça açar içeriye geçer bakar ki eşi ve çocukları uyumuştur, Onlara ses çıkarmadan öylece tekrar nemlenen gözleriyle bakar bakar. O anda aklına babasının kendisine öğrettiği bir şey aklına gelir, şimdi onu yapmam gerekiyor dışarıya çıkar, Sonrada duyulduğu bir sesle uyanır. Yorgunluktan sandalyede uyuya kalmıştır.
Sabah olmuştur dedeler ve nineler gelmiş torunlar kucaklarında aile büyüklerinin keyiflerine diyecek yoktur. O sırada dişi tavşan kocasına şöyle der teşekkürler hayatım çok düşüncelisin, Bu sözlere cevaben erkek tavşan da eğer burada teşekkür edilecek biri varsa oda sensin bende seni çok seviyorum hayatım der. Bu teşekkürün nedeni ise erkek tavşan geceleyin hiç uyumamış giriş kapısı ve çevresi olmak üzere evin her yerini çiçeklerle süslemiştir.
Bu sözlerin ardından erkek tavşan eşini aşkla öper ve sevgini daha da belli etmek için eşine sarılır. O sırada bunu gören kaynanası yani eşinin annesi oğlum yavaş ne yapıyorsun dikkat et fazla sıkıştırma der.
Erkek tavşanda kaynanasının ne demek istediğini anlamıştır, Tamam anne özür dilerim haklısın heyecanıma yenik düştüm der ve eşinin elinden tutar, Yavaş yavaş Hep birlikte evlerinden dışarıya çıkarlar.
Birde ne görsünler ki komşuları erkenden kalkmış ve onlara çok güzel ve anlamlı bir sürpriz hazırlamışlardır bile. Masalar kurulmuş hepsi de yiyeceklerle donatılmış mahalleli Sadece tavşanların dışarıya çıkmasını bekliyorlarmış
Tavşan ailesinin dışarıya çıktığını gören mahalleli onları alkışlarla saygıyla selamlarken, Rakun da hadi bakalım çok acıktım yahu bir an sanki hiç dışarıya çıkmayacaksınız diye ödüm kopuyordu yahu der.
Dişi rakun da eşine bakarak geçmişte yaşadıklarımızı unutup da, Sakın ha yine masayı da yemeyi düşünme yoksa bu sefer kesin dişlerinden olursun hani Sonra sana her gün çorba yapmak zorunda bırakma beni der.
Bu konuşmaları duyan mahallelide kahkahayla gülmekten kendilerinden geçerler. Erkek rakun zaten bu durumların pek yabancısı değildir hani sanki millet başkasına gülüyordur hiç oralı bile olmaz. Ardından da eşine hayatım sorun ben değil galiba benim midemde solucan var, ben buna eminim yoksa ben fazla yemeye zaten karşıyım der. Eşi de sen böyle yemeye devam edersen,
O solucan dediklerin Yakında ejderha olup seni yiyecekler bak haberin olsun der. Artık masanın etrafındakileri kırız tutmuştur. Mahallelinin karnına yemekten değil, Gülmekten sancılar girmeye başlamıştır. Bu sırada Onlar eğlencelerini rahatça ve
Sorunsuz tehlike düşüncesi olmadan yapsınlar diye, Erkek güvercinle yer kunduzu mahallenin Değişik yerlerinde nöbet tutmaktadırlar. Bu arada günün önemini anlatan bir konuşma yapan dişi tavşana mahalleli konuşması biter bitmez,
Sarmaşıkların altına gizlemiş oldukları hediyesini çıkarıp ona takdim ederler. Bu sürpriz hediyede hem anne tavşanı hem de yavrularını düşünerekten hazırladıkları çok özel bir sandalyedir. Ve Masanın baş tarafına koyarlar. Bu sandalyeye hem anne tavşan rahatça oturabilecek
Hem de sağına ve soluna yavrularını da yatırabilecek bir şekilde tasarlanmıştır. Aslında hediyeden ziyade anne tavşanı en çok duygulandıran şey bu kadar iyi dostlara sahip olmasıdır. Bu durum aile büyüklerini de
Hem Duygulandırmış hem de çocukları adına onları da onurlandırmıştır. Erkek tavşanında ufak bir konuşma yapmasının ardından yerine oturmasıyla birlikte, Rakunun da sabırla beklediği o an gelmiştir.
Hep birlikte keyifle yemeğe başlarlar. Tüm mahalleli olarak bulundukları anın dostluğun mutluluğun tadını çıkarırlar. Bu sırada erkek tavsan şunları da telaffuz etmeyi ihmal etmez. Aslında bunları benim yapmam benim hazırlamam gerekiyordu. Siz benden hızlı çıktınız,
Emeği geçen tüm dostlarıma ailem ve kendi adıma çok teşekkür ederim der. Mahalleli adına söz alan erkek kirpi de tamam o zaman, Artık bir dahakini sen hazırlarsın der. Bu sırada rakun kendi için hazırladığı sandviçi, Erkek tavşana uzatır,
Ve komşum ısır der. Tavşanda başını manalı bir şekilde sallayarak, O bir kere olur komşum der ve hep birlikte mutluluk tufanına katılırlar. Derken sıra çocuklara isim vermeye gelmiştir. Erkek tavşan hanımına bakarak mütevazı bir şekilde,
Tabii ki öncelik cenneti hak etmiş olan annelerindir buyur hayatım sen bilirsin diyerek sözü hanımına bırakır. Bu sözlerin ardından dişi tavşan eşine bakarak gözlerindeki Derin saygıyla teşekkür eder. Ve oda şu konuşmayı yapar,
Bende bu hakkın asıl sahiplerine ailemizin temel direklerine, AİLE BÜYÜKLERİMİZE ATALARIMIZA BIRAKIYORUM. Buna kendilerinin diledikleri şekilde karar vermelerini onlardan rica ediyorum der. Dişi tavşanın bu şekilde düşünmesi hem dostlarını,
Hem kocasını hem de aile büyüklerini çok duygulandırmıştır. Kendilerine böyle bir onuru böyle bir mutluluğu yaşattıkları için, Evlatlarımız olarak sizlere ne kadar teşekkür etsek az derler.
İkizlerden birisi kız biriside erkektir. Kıza anneannesinin adı olan Mira ismini verirler. Erkek çocuğuna da büyük babasının adı olan, MİRKAT veya MERİH ismini verirler.
Eğlence cümbüş hoşça vakit derken günler geçmektedir. Mahallede hayat çok güzel ve iyi yaşanmaktadır. Ve güle oynaya derken tavşanların aile büyüklerinin kendi evlerine dönme vakti gelmiştir. Nineler ve dedeler çocuklarına bakın fazla uzun sürmesin,
Bizleri merakta bırakmayın artık sıra size geçti. Torunlarımızı bize fazla özletmeyin sizi de bekliyoruz derler. Vedalaşmanın ardından da evlerine dönmek üzere mahalleden ayrılırlar. Bu arada günlerde geçmektedir. Bizimkilerin semtinde hayat normaldir.
Tavşan ve dostları bazı akşamlarda ormanın yüksek bir yerine çıkarak uzaktan ışıklarını gördükleri şehre bakarlardı. Tabii ki uzak olana merak her canlının geninde vardı ve bu çok doğaldı. O yüzdende bizimkilerde şehri çok merak ediyorlardı. Onların bu meraklarını gidermek işide güvercin ile baykuşa düşmüştü. Çünkü onlar şehri daha önceden gördükleri ve bildikleri için onları azda olsa bilgilendirmeye çalışırlardı. Komşuları da anlatılanlarla birlikte
Hem hayal kurarlar hem de acaba nasıl bir diye düşünürlerdi. Duydukları karşısında anne babaları gibi çocuklarda çok meraklanmaktaydılar. Ama her anne babanın olmazsa olmazı çocuklarını tehlikeli olan şeylere karşı uyarmak, Onları bilinçlendirmek ikaz etmek hem nasihat etmek hem de hayata tutunmalarını sağlamayı öğretmekti, Bu anne babaların asıl görevleridir. Bu arada zaman su gibi akıp giderken, Yine öyle bir sabah erkenden avlanmaktan dönmekte olan baykuş bir gurup tilkinin kendi aralarında hararetli bir şekilde,
Konuştuklarını Görür, Onlara gözükmeden sessizce yaklaşır ve konuştuklarını dinlemeye başlar. Ve duyduklarına oda inanamaz. Kendini fark ettirmeden hemen oradan ayrılır hızla mahalleye döner ve parti verdikleri alana konar.
Toplanın diyerek bağırmaya başlar çabuk olmaları içinde bir kaç kez de onları uyarır. Baykuşun bu telaşlı hali herkesi hem meraklandırmış, Hem de çok korkutmuştur. Sonunda tüm mahalle alanda toplanmıştır. Baykuşta gördüklerini duyduklarını anlatır.
Ve bir gurup tilki bize saldırmak için kendi aralarında plan yapıyorlardı. Onların bu konuşmalarını dinledim az sonra burada olurlar, bize saldıracaklar der. O esnada erkek tavşan şimdi planımızı uygulayalım ve ona göre hareket edelim.
Hata yapmamaya özen gösterelim yoksa çok kötü olur bizim için. Hemen çocukları yerlerine çıkaralım. Bu esnada çocuklara dönerek ne yapacağınızı biliyorsunuz değil mi diye sorar. Çocuklarda evet biliyoruz amca derler. Erkek tavşanda sakın korkmayın, Birde kesinlikle sepetin üzerine çıkmak yok anlaşıldı mı, ?
Sadece sepetin içinden müdahale edeceksiniz diye son tembihini de söyler. Baykuşta hadi bakalım şimdi doğruca sepete işaretimi bekleyin çocuklar der. Ve herkes görev yerine geçer. Taarruza hazır bir şekilde tilkilerin gelmesini beklemeye başlarlar. Bu sırada fark edilmediklerini
Sanan tilkiler malum o tilkinin yani liderlerinin peşinden mahalleye gelerek, Hepsi de yatıyor sanırım, işimiz çok kolay olacak. Saldırın arkadaşlar der, Tilkiler bu komutla birlikte hep beraber saldırıya geçerler. Mesafeyi takip eden baykuşun işaretiyle de
Çocuklar taarruzu başlatır. Neye uğradığını şaşıran tilkiler sağa sola kaçışırlar. Bu seferde onları esneyen dallar beklemektedir, Dallardan da nasibini alan tilkiler tam deliye dönmüşlerdi. Önce çocuklar tarafından dardağan, Kozalak ve taş yağmuruna tutuldular ardında rakunların sürprizi onları tam şaşkına çevirmişti. Bu şaşkınlıklarını daha üzerlerinden atamadan bu seferde onları kirpilerin onlar için hazırladıkları güzellik bekliyordu derken kirpilerin taarruzu başladı.
Kirpiler rampalardan Birbiri ardına hızla yuvarlanıyor ve çarptıkları düşmanlarının canlarını çok fena yakıyorlardı çünkü bu tilkilerin çıkardıkları acıklı inlemelerden çok iyi anlaşılıyordu. Tam deliye dönen tilkiler ne yapacaklarını bilmezlerken o esnada bir tilki diğerine şöyle der, Hani çok kaloy olacak demiştin hani bunlar aptaldı peki bu ne şimdi diye sitem eder. Diğeri de bende anlamadım nasıl oldu şimdi bundan kurtulmamız lazım hemen bir yere sığınalım yoksa halimiz perişan olacak der ve can havliyle koşuştururken tamda bizimkilerin istediği gibi kamufle edilmiş Olan kütüğün içine girer. Arkadaşları da onu takip ederler ve hepsi de kütüğün içindedir. Her şey bizimkilerin istediği planladığı şekilde gelişmektedir. Hazır beklemekte olan kokarcalarda hemen görev yerlerine geçerler.
Ve kuyruklarını kaldırıp bombardıman yapmak için tavşanın verecegi işareti beklerler. Bu sırada kütüğün içinde bulunan tilkilerden bir tanesi diğerine, “Ne yapıyorsun sersem burnunu kuyruğuma mı siliyorsun?” der. Diğeri de kütüğün ucundaki kokarcayı göstererek,
Sence ben burnumu siliyorum der, O arada tavşan süratle kütüğün üstündeki kapağı açar bunu gören güvercinde hızla Eşek arılarının kovanının altındaki kapağa bağlı olan sarmaşığa asılmasıyla kapak açılır,
Ve Eşek arıları yumak halinde kütüğün üstündeki o delikten içeriye düşerler. Erkek tavşanda zaman geçirmeden hemen o deliği kapatıp kapağın üstüne oturur ve kokarcalara işaretini verir. Bekledikleri ikazı almış olan
Kokarcalarda isimlerine has olan koku salma işlemine derhal başlarlar. Bu sırada kütüğün içindeki bir tilki Diğerine ne o miden mi vızıldıyor senin diye sorar. Oda sersem mide hiç vızıldar mı sadece guruldar diye cevap verir. Diğeri de o zaman bir seçenek kalıyor,
Olamaz bu arıların sesi der. Diğer saf olan tilkide ne güzel işte bal yeriz fenami olur hani diye cevap verir. Diğeri de aptal bunlar Eşek arısı imdat diye bagırmaya başlar, Ve kütüğün içinde tam bir curcuna başlamıştır. Kokarcalardan bir tanesi önceden planladıkları gibi,
Seri bir şekilde Diğer kokarcanın yanına geçer. Bu sırada tilkiler kütüğün açik olan ucunu fark edip feryatlar ve figan içerisinde özgürlüğe koşarcasına hızla dışarıya çıkarlar ve doğru ca çamurlu havuza girerler. Kimi çamura başını sokar kimi komple dalar, Kimi de camura oturur kendince rahatlamaya çalışır. Bu sıradada havuzdanda dumanlar yükselmektedir, Ve tabii ki birazda olsa rahatlama sesleride duyulur. Saf olan tilki Bir Diğerinin poposuna bakarak sen ne zaman kilo aldın yahu diye sorar.
Diğeri de ona bakarak sende fillemi öpüştünder ve Ardından da manalı bir bakışla sanırım biz seninle kütüğün içinde yan yanaydık değil mi der. O esnada erkek tavşan tilkilerinde duymasını bir ses tonuyla, kunduza şu soruyu sorar çamur banyosu cildemi iyi geliyordu,
Komşum der. Kunduzda gülerek hem de nasıl, O çamura bir girenin bir daha giresi geliyor der. Bu sırada rakunda evet sonradan alınan kilolari vermeyede hani çok yarıyor der. Bunu duyan saf olan tilkide evet hakikaten dediğiniz gibi çok iyi geliyor, gerçekten ben çok rahatladım der,
Yanındaki tilkide senin geçmişinden şüpheliyim bir tilki bu kadar aptal olamaz der. O anda Saf olan tilki kafasını çamura sokar ve çıkarır ben bunu daha önce neden yapmadım ki sende dene çok güzel der. Saf olanın konuşmaları Diğer tilkiden çıkan dumanın fazlalaşmasına sebep olur. Ve alın şunu başımdan yoksa elimden bir kaza çıkacak der. Bu sırada erkek tavşan tilkilere tekrar seslenir hadi sayemizde güzellik banyosu yapıp temizlendiniz der. Ve hep birlikte tilkilerin bu haline kahkalarla gülerler.
Ama bu arada dikkati de elden bırakmazlar. O arada güvercinin işaretiyle Eşek arıları tekrar saldırıya geçerler, Tilkiler aynı acıyı bir daha yaşamamak için, Var gücleriyle kaçmaya başlarlar. Bu sırada erkek tavşan tilkilerin arkasından,
Bizimle ugraşanın hali böyle olur. Bu size bir ders olsun, Bir daha bizi sakın rahatsız etmeye kalkışmayın yoksa perişan olursunuz ifadesini kullanır. Aynı tilki hem kaçar hem de tavşana cevaben şunları söyler, Yine görüşecegiz hem de çok yakında der. Arkadaşının söylediklerini duyan
Saf olan tilkide arılari ve çamur banyosunu çok sevdin galiba der, Zaten hıncı tavan yapmış olan lider tilki yerden aldıgı sopayı onun kafasına vurur. Canı yanmış olan saf tilkide Diğerlerine bakarak ben kötü bir şey söylemedimki der ve hep beraber oradan uzaklaşıp
gözden kaybolurlar. O sırada tilkilerin arkasından bakan erkek tavşan komsular bu tilkinin akıllanacagı yok, Buda demek oluyorki en kısa zamanda yine toplanmamız gerekiyor der. Bu teklifi tüm doswtları kabul ederler, Ve Hep bir agızdan zaferimizi kutlayalım diyerek
baykuşu omuzlara alırlar. Hem zafer naraları atarlar, Hem de hep birlikte bir belanın daha üstesinden gelmiş olurlar. Kendi aralarında eglenceler düzenlerler. Oyunlar oynanır artık mahalle yaşam eskisi gibidir hayat gayet normal ve güzel geçmektedir.
Yani anlıyacagınız gibi herşey yolundadır. Ama tilkilerin olduğu bölümde bunun tam aksi yaşanmaktadır. Alınan yenilginin düştükleri durumun öfkesi ve kini vardir. Yaşanalar karşısında lider tilki dahada ve çılgına dönmüş kabına sıgmamaktadır.
O yüzdende olduğu yerde dolanıp duruyor kendi kendine konuşuyordur. Yaşadığı bu iki olay ona ders olmamıs olacakki. Kafasında yeni düşünceler. Yeni planlar yapmaya başlar.
iki seferdede hüsrana ugramasına ragmen, Uslanmayan lider tilkinin O an aklına bir fikir gelir ve buldum der. Demekki bu iş karadan olmuyor bizde havadan deneriz o zaman her şeyin bir çaresi vardır elbet diyerek kendi kendine konuşur.
Daha sonrada ama neyse hele bi sabah olsun bakarız bir çaresine der ve Ardından da aklı sıra uyumaya çalışır tabii ki acıdan uyuyabilirse. Bu gece arkadaşları ve onun için çok zor bir gece olacaktır. Ve öylede olmuştur.
Akşamki düşündüklerini hayata geçirmek için sabah erkenden arkadaşlarının yanından sessizce ayrılır. Zaten pek yatamamıştır. Az ilerideki açık alana çıkar ve gökyüzüne dikkatlice bakmaya başlar, Az sonrada sabah avına çıkmış olan kartalı görür,
Daha önceden taşın arkasına saklamış olduğu veya yanında getirdigi ucunda beyaz renkte bez olan sopayı sallamaya başlar. Amacıda gökyüzünde uçmakta olan kartalın dikkatini çekmektir bunuda başarir. Yukarıdan onu
Farkeden kartal kendi kendine ne yapmaya çalışıyor bu akılsiz tilki, Gidip şuna bi bakayım sorunu ne imiş ne demek istiyor acabadiyerek tilkinin olduğu yere doğru süzülerek döne döne alçalmaya inmeye başlar.
Az sonrada Tilkinin bulundugu yerin yakınındaki büyük kayanın üstüne konar. Gururlu ve kibirli bir tabirle tilkiye ne anlatmak istedigini sıkıntısının ne olduğunu sorar ve Ardından da umarım söyliyeceklerin,
Beni rahatsız ettigine buraya gelmeme degecek bir şeydir, Yoksa inan bana hiç şansının olmadıgını ifade eder. Kartalın konuşmasını dinleyen tilkide derinden bi yutkunarak,
Korku ve endişeyle efendim sizi rahatsız etmek istemezdim tabii ki ama sizinle konuşmak istedigim çok önemli bir husus var, Yoksa sizi rahatsız etmek ne haddime der. Bu sırada kartal tilkiye dikkatlice baktıktan sonra şöyle der
Görünüşe bakılacak olursa anlaşılan oki. Gece senin için cok zor gecmiş ne oldu dağdanmı düştün yoksa dağmı üstüne çöktü der ve Ardından da alaycı kahkahayla gülmeye başlar. ister istemez bu durum tilkinin tabii ki dahada zoruna gidmiştir.
Ve bi okadarda kızdırmıştır. Hem korkusundan hem de planından dolayı ses etmez elinden geldigi kadarda, Belli etmemeye çalışır. Tabii ki içindende, Tavşan ve dostlarına atfen hadi beni gene rezil ettiniz ama ben size bunların hesabını tek tek soracagım der.
Sizinle hesabimiz bitmedi, Eğerki bende tilkiysen elbet yakinda yine gorusecegiz der. Bu sirada lider tilkinin arkasindaki calilarin icinden hisirtilar yukselir.
Kartalın Attıgı kahkaha sesini duymuş olacaklarki, Diğer tilkilerde çıkar gelirler. Kartal gelen Diğer tilkilerin halinede bakınca görünen oki siz dün gece beraber takılmıssınız. Yahu size ne oldu böyle der ve Bulundugu kayanın
üstunde sırt üstü yatarak kahkahalar atarak güler. Daha sonrada hani Sizi bu hale getiren şeyi çok merak ediyorum, Sizin şu halinize bakaraktan Heralde
Bayagı iri bir şey olmalı der. Saf olanıda evet efendim biz beraberdik gece boyunca bir birimize bolca çamur sürdük der. O sırada kartal sizdemi inaniyorsunuz çamurun cilde iyi geldigine, Ama üstünüze halinize şeklinize bakıyorumda
Size çamur banyosu kesinlikle kafi gelmez öncelikli olarak üzerinizden bir fil sürüsünün geçmesi lazimki. Belki daha sonra çamur banyosuyla düzelebilrsiniz. Uzaktan bakınca hiç belli olmuyor ama. Siz şu görünümünüzle tilkiden başka her şeye benziyorsunuz.
Sizler ne acaip olmuşsunuz böyle yahu, Sizin yüzünüzden gülmekten Karnıma sancılar girdi der, Bu sırada lider olan tilki saf olanına
Sonra bana hatırlat senin için hep birlikte fil aramaya çıkacagız yoksa senin düzelmen gerçekten imkansız der. Saf olanıda Diğerlerine bakarak ben yinemi hata yaptım acaba diye sorar. Diğerleride hep birlikte
Başlarını sallıyarak evet cevabını verirler. O esnada kartal yeter bu kadar şimdi söyleyin bakalım benden istediginiz nedir diye sorar. Malum tilkide yalanlari peş peşe sıralamaya başlar.
Biz arkadaşlarımla sadece oradan geçiyorduk bize saldırdılar, Kartalda nerden geçiyordunuz orasi neresiydi size
kim saldırdı söyle der. Lider tilkide başını öne eğerek tavşan ve arkadaşları efendim cevabını verir. Kartalda sen tavşan ve arkadaşarımı dedin yoksa ben mi yanlış duydum der. Lider tilkide evet efendim
Duydunuz doğru dur yanıtını verir. Bu cevabı alan kartal bu sefer Olduğu yerde dönerek o alaycı gülüşüne başlar. Saf olan tilkide kartala eşlik eder ve oda aynı hareketleri yaparak gülmeye başlar.
Bu sırada lider tilkide saf olana iyice eglen ve gül çünkü bu mutlulugu birdaha yaşayamıyacaksın senin için okadar güzellikler düşünüyorumki, Onları sana tek tek yaşatacagım inan bana birdaha kesinlikle ne döne bileceksin
nede artık gülebileceksin der. Bunları duyan saf tilkide hemen bir ayagıyla agzını kapatır ve sustum der. Bu sırada lider tilki tekrar söz alarak efendim hiç haberimiz yokken bize saldırdılar
siz dâhil olmak üzere herkese hakaret ettiler, Tavşanda bizim olduğumuz yere gelen
Her kim olursa olsun cezalandırırız diye tehdid etti efendim Sanırım bize saldıranlara O Konuşmayı yapan tavşan liderlik ediyor efendim hem sizin içinde çok kötü sözler sarfetti der.
Bunları duyan kartal Diğer tilkilere dönerek bu duyduklarım doğru mu diye onlara sorar.
Diğer tilkilerde baş hareketleriyle onaylayarak hep birden evet derler. Duyduklarına çok içerleyen kartal Peki size yardım edecegim bana kafa tutmak neymiş gösterecegim ben onlara der. Lider olan Tilkiden Tavşan ve dostlarının
yaşadıkları Mahallenin adresini ögrenen kartalda onlarla en uygun zamanda görüşecegiz ifadesini kullanır.
Bu arada tilkide planını başarıyla hayata geçirmekten bayagı memnundu, Bu yüzdende içindende kıs kıs gülüyordu. Daha sonrada lider tilki efendim aslında o mahalle sizin için bir erzak deposu gibi tam agzınıza layık
çok çesitli yiyecekler var dedi, Kartalda neden olmasınki doğru söylüyorsun, Hem benim için daha iyi olur av için artık uzaklara gitmeme daha fazla dolaşmama ve ekstıradan enerji harcamamada gerek kalmaz, Artık depomu taze yiyeceklerle doldururum
der ve Ardından da benim işim var ben gidiyorum diyerek uçar gider. Kısa bir süre sonrada gözden kaybolur. Kartalın gitmesinin ardından tilkiler hep birlikte safın uzerine doğru kararlı bir şekilde yürümeye başlarlar. Saf olan tilkide,
Bu sefer gerçekten hata yaptım galiba der ve hızla oradan kaçmaya başlar. Diğer tilkilerde onu yakalamak için peşinden koşarlar. Lider tilki gel buraya sana söz O fili ayarlayacagım der. Ve bu kovalamaca devam ede dursun
O sırada tavşan ve dostlarıda toplanmış yeni bir taarruz planı oluşturmak için fikir alış verişi yapıyorlardır. Onlar konuşa dursun. Çocuklarda yine alanda kendi aralarında oynamaktaydılar. Çocuk bu oyundan vazgeçermi. Onlarada Baykuş . . . . . . . . . . . . . . amcaları gözcülük yapmaktadır.
Çocuklara en yakın ağacın dalında onlara nöbetçilik yapmayadevam ediyordu. Her zamanki gibi tehlikenin yerden gelecegini düşünerekten dikkatinin çogunlugunu ormanın zemini gözetlemeye veren baykuşun
Bir anlık dalgınlıgından yararlanan kartalın gölgesi alanın uzerinde belirir. Baykuş kartalın geldiginin farkına varır hemende alarm verir ama artık çok geçtir. Kartal tavşanlarin iki çocugunuda kapmış gök yüzüne doğru yükselerek uzaklaşmaktadır.
Bu sırada çocukların çıglıklarını duyan aileleri hemen alana gelirler, Ama artık cok geçtir, Ne yapacakalrınıda bilememektedirler. Kartalın yavrularını götürdügünü gören anne tavşan dayanamaz olduğu yere
yıgılır ve bayılır. Bu sırada erkek tavşan en doğru olanı yaparak erkek güvercine hemen uç ama uzaktan takip ette hiç olmazsa nereye gittigini ögrenelim bari der. Rakunda hızla yüksek bir ağacın tepesine çıkar
Ve dikkatlice kartalın nereye gittigini ögrenmeye çalışır. Bu esnada mahallenin bayanlarıda bir ağacın gölgesine yatırdıkları anne tavşanın kendisine gelmesini sağlamaya çalışırlar. Az sonra anne tavşan gözlerini açar
Bir anne olarak üzüntüsü büyüktür bu zaten her halindende bellidir. Erkek tavşanda eşi daha çok üzülmesin diye daha metanetli davranmaktadır, Ama onunda içi tabii ki yanmaktadır. Baba tavşan eşine sıkıca sarılır ve Umudunu hiç bir zaman yitirme hayatımCocuklarimizi
Çocuklarımızı İNŞALLAH Kurtaracagım diyerek eşini teselli etmeye çalışır. Zaman geçmektedir, Rakun çıkmış olduğu agaçtan aşagıya iner. Ve şehrin öbür tarafına gitti der. Olanlardan kendini sorumlu tutan baykuşun halide perişandır, Bu zaten baykuşun her halindende bellidir.
Bu sırada erkek tavşan baykuşun omuzundan tutar Ve bu senin suçun değil. Tabii ki sende böyle olmasını istemezdin biliyorum ama oldu, Umarım yavrularımı sağ salim kurtarırız der ve Ardından da bir birlerine sıkıca sarılırlar.
Bu sırada güvercinde takipten dönmüştür ve herkes merakla onun başına toplanırlar. Güvercinde sehrin öbür tarafında bulunan Ormanın sonundaki yüksek dağa doğru gitti sanırım yuvası o yüksek dağda der. Bunu duyan
Erkek tavşan benim hemen o dağa gitmem lazım, Umarım geç kalmam sonucu ne olursa olsun çocuklarıma ulaşmam onları o kötü kartalın elinden kurtarmam lazım. Bir an önce yola çıkamlıyım diye dert yanar. Bu sırada baykusta,
kendisiyle gelecegini ifade eder. Erkek tavşanda komsuların burada sana daha cok ihtiyaçları var sen burada kalmalısın der ve kabul etmez. Kendini birazda olsa toparlamış olan dişi tavşanda, Kocasına bende seninle beraber gelmek istiyorum,
Lütfen kabul et hayatım, Onlar benimde yavrularım bende gelecegim seninle der,
Erkek tavşanda hayatım bilmedigimiz bir yere gidecegiz, Başımıza her şey gelebilir, Bu çok tehlikeli senide riske atamam der. Dişi tavşanda hayatım birbirimize yardımcı oluruz hem fenamı olur dur bekle lütfen
Eğerki birimize bir şey olacak olusa Diğeri yola devam eder, Ne olur kabul et hayatım bak zaman geçiyor sonra geç kalmayalım der. Erkek tavşanda eşinin söylediklerine katılır mecburen kabul eder.
Ve çocukları kurtarmak için birlikte gitmeye karar verirler. Önceden şehir hakkında deneyimi ve bilgisi olan Baykuşta nemli gözlerle Onlara gitmeleri gereken yolu tarif eder. Erkek tavşan baykuşun gözlerinin içine bakarak,
Bir can dostun olarak suçluluk duygusuna kapılmanı kesinlikle istemem, Siz eşiniz ve mahallede yaşayan herkes çok iyi komşular olmakla beraber çok Değerlide dostlarımıssınız ifadesini kullanır. Ardından da tüm
mahalle sakinleriyle helalleşen tavşanlar hemen yola çıkarlar, Bayagı bir süre yürüdükten sonra sonunda şehre yaklaşırlar, Bu arada akşamda olmuştur. Ama hava aydınlıktır daha şehre girmedende ne yazıkki sorun başlamıştır bile.
Gerçi bazı akşamlar ormanın yüksek yerine çıktıklarında baykuş ve güvercin onları bilgilendirmişti ama böyle bir yerden daha önce hiç gecmemişlerdi çünkü oto yola gelmişlerdi, tavşanlar bu duruma çok yabancıydı.
Hızla geçmekte olan arabaların ışıkları onları hem ürkütmüş hem de korkutmuştu. Çaresiz olarak saklandıkları çalıların arkasından hızla geçen arabaları takip etmeye başladılar, Bir anlık dalgınlıgıyla araçların bir daha geçmeyecegini sanan,
Erkek tavşan hanımına hadi ışıklar sustu karşıya geçelim der, Ve hızla oto yoldan karşıya geçmeye çalışır.
Dişi tavşanda kocasının bu heyacanlı halini anlar ve onu uyarmak ister ama erkek tavşan çoktan yola atlamıştır bile. Bu sırada hızla gelmekte olan bir araba erkek tavşana çarpar çarpmanın şiddetiyle erkek tavşan,
Yolun kenarına Savrulur tavşana çarpan aracın şöförü, Bu olayı hiç umursamaz ve Yoluna devam eder gider. Aynı güzergahta şeyir halinde yoluna devam etmekte olan, Başka bir arabanın camından dışarıya bakmakta olan küçük kız yolun kenarında
Yerde yatmakta olan tavşanı ve kaldırımda durup ona bakmakta olan Diğer tavşanı fark eder. Bir gariplik olduğu sezen küçük kız babasını uyarır ve hemen durmasını ister. Küçük kızın Babası da hemen arabayı dikkatlice sağa çeker
aracın ikaz ışıgı olan dörtlülerini yakar ve durur. O esnada eşine yardım etmek amacıyla yolun kenarrına inmiş olan dişi tavşan aracın durmasıyla korkar kaçar ve
Tekrar çaresizce çalıların arkasına saklanır. Dişi tavşan olan biteni saklandıgı yerden korku ve endişe içinde takip etmektedir. Araçtan inen küçük kız dişi tavşanın saklandıgı çalılara doğru bakar,
Daha sonrada babasıyla birlikte hızla yolun kenarında yatmakta olan erkek tavşanın yanına gelirler. Bu arada küçük kızın babası ilk yardım konusunda azda olsa bilgi sahibidir. Derhal tavşanın nabzını yoklar dahada emin olmak için
burnundan hava alıp almadıgını kontrol eder. Emin oluncada nabzıda atıyor nefeste alıyor yaşıyor kızım yaşıyor der. Bunu duyan küçük kız çok sevinir hiç düşünmeden hemen tavşanı kucaklar ve Babasının yardımıyla küçük kız
Kucagındaki yaralı tavşanla birlikte arabaya binerler. O sırada küçük kızın anneside kocasına şöyle der hayatım en yakın acil servise gidelim çünkü durumu hiç iyi gözükmüyor
İNŞALLAH geç kalmayız der. Küçük kızda babasından rica ederek çabuk gitmesini ister. Küçük kızın Babası da seni çok iyi anlıyorum bi tanem ama bir sorunu halletmek için kuralları çignersek.
Başka sorunlarada sebep olabiliriz. Hem kendimiz icin hem baskalari icin
Daha büyük tehlikelere felaketlere yol açabiliriz ifadesini kullanır. O sırada adamın eşide hayatım seninle gurur duyuyorum, Keşke Herkeste senin gibi sorumlu davranmış olsa istenmeyen bir çok olayın önüne geçilmiş olur der.
Küçük kizda konuşulanları dikkatlice dinlemektedir. Herşeyden habersiz olan erkek tavşanda Küçük kızın kucagindak hareketsiz bir şekilde yatmaktadır. Yaşadıkları bu elim olaydan sonrada dişi tavşan yoldan geçen ışıklı şeylerin yani araçların
Tehlikeli olduğunu anlamıştır. Biraz korku ve endişeden sonra dişi tavşan sonunda sağsalim yolun karşıya tarafına geçmeyi başarır. Ve şehrin merkezine doğru hızlı adımlarla yürümeye başlar ama aklı karışmış beyni düşüncelerle çalkalanıyordur.
Bir yandan kocasını düşünmekte Öte yandan da çocuklarını düşünmektedir. Sonrada kendi kendine ben şimdi ne yapacağım acele Bir karar vermem lazım diye kendi kendini sorgular. Eğer ki İNŞALLAH eşim sağdır ve yaşıyordur. Eğer ki sağ salim kurtulursa
Zaten gideceği adresi biliyor, Olmazsa mecburen eve geri dönecektir. En iyisi ben çocuklara ulaşmayı deniyeyim diye düşünür ve o yönde karar verir, Ama onca olana rağmen yine de bir şeyi unutmaz, Kocasını alıp götüren aracın,
Veya o ışıklı şeyin, Üstündeki dekoru ve her yârinin çiçeklerle kaplı olmasını unutmamıştır. Unutmamak içinde onu kendince beynine çizer şimdi şehrin Diğer tarafına gitmesi gerekmektedir, Bazan yürüyerek bazan koşarak bazan da saklanarak,
Kimselere gözükmeden yoluna devam etmektedir. Bu sırada arkasından yaklaşmakta olan sokak köpeklerini son anda fark eder. İlk defa gördüğü bu canlıların hiç de iyi niyetli olmadıklarını çıkardıkları hırıltılardan anlamış ve onlara yakalanmamak içinde var gücüyle koşmaya başlar.
Zaten başka şansıda yoktur. Eğer köpekler onu bir yakalayacak olsalar, Bu dişi tavşanın sonunun geldiği demektir. Nereye gittiğini bilmeden sokaklarda durmaksızın koşar koşar tabi köpeklerde peşinden artık koşacak mecali de takati da kalmamıştır,
Öyle yorulmuştur ki o delicesine kovalamaca onun tüm enerjisini bitirmiş, adeta tükenmiştir sonunda dayanamaz ve Bahçeli bir evin yanından geçerken çitlerin kenarına yığılır ve yorgunluktan bayılır.
Tam köpekler onu yakaladıklarını sanırken çitin arasındaki açılan bölümden dişi tavşan içeri bahçeye çekilir. Avlarını kaybetmenin hıncıyla köpekler adeta çılgına dönerler.
Ve çitin kenarında avlarını geri istercesine durmadan havlarlar. O sırada evin bahçe kapısı açılır sesten rahatsız olan adam onları susturmak için elindeki boş konserve kutusunu köpeklere fırlatır ve defolun buradan bit torbaları diye bağırır,
Köpeklerde çaresiz olarak adamı anlamışçasına oradan havlayarak uzaklaşmak zorunda kalırlar. Bu esnada en yakın hastahaneye götürülmüş olan erkek tavşana derhal müdahale edilip ameliyata alınmış başarılı bir operasyonda sonra ameliyattan çıkmıştır,
Tavşanın odasındaki hemşire tavşanın yattığı odanın koridora bakan penceresinin perdesini açar. Koridorda babasıgille oturmakta olan küçük kızı cama çağırır ve ona baygın olarak yatmakta olan tavşanı göstermek ister. Ama küçük kızın boyu yetmez, camdan içeriyi net göremez daha iyi görebilmek için Koridordaki sandalyeyi pencerenin önüne çeker sandalyenin üzerine çıkar ve camdan dikkatlice baygın olarak yatmakta olan tavşana bakarak ALLAHIM cc LÜTFEN ONA YARDIM ET DİYE DUA EDER. Kızlarının bu halini gören annesiyle babası göz göze gelirler. Küçük kızın annesi kocasına bir şeyler yap dercesine bakar. Küçük kızın yanına gelen babası da hadi kızım gidelim makinadan içecek bir şeyler alacağım, istersen gel bana yardım et der ve kızını kucağına alır birlikte gitmek ister. Ama Küçük kızda gelmek istemediğini belirterek. Ben onun uyanmasını bekleyeceğim lütfen beni geri bırak baba der.
Babası da kızının canlıları ne kadar çok sevdiğini Ve onlara ne kadar düşkün olduğunu bildiği için onu sandalyesine geri bırakır, Hanımının yanına gider. Ben en iyisi bir gidip doktorla konuşayım acaba yanına geçebiliyor muyuz?
Onu öğreneyim bari der. Küçük kızın babası doktorun odasına doğru giderken koridorda rastladığı hemşireye tavşanın odasına geçebilir miyiz eğer yanına geçemiyorsak sizden ricam, lütfen kızıma bu konuda ikna edecek bir şeyler söyleyin
Yoksa benimle eve gelmez o sandalyede uyuyuncaya kadar onun kalkmasını bekler der. Durumu anlayan hemşirede, Küçük kızın yanına gelerek. Seni çok iyi anlıyorum benimde köpeğimin başına böyle bir olay gelmişti, ama şu an yapacak bir şey yok.
Zaten baygın seni ne duyabilir nede göre bilir, İNŞALLAH yarın uyanır, O zaman görürsün şimdi sen babanlarla eve git istirahatini et, eğer uyanacak olursa, sana söz veriyorum seni telefonla arayacağım babanda seni buraya getirir der,
Bunları duyan babası da hemşireye destek vererek tabii ki ben kızımı hemen getiririm der. Bu sözlerle ikna olan Küçük kızda peki o zaman hadi baba gidelim der. Babası da kızına fark ettirmeden hemşireye teşekkür eder hanımı ve kızıyla birlikte evlerine dönerler.
Küçük kız baba bu akşam bende sizinle beraber uyuyabilir miyim diye sorar. Babası da bu sorunun nedenini anlamıştır zaten peki kızım istersen telefona yakın tarafta da yatabilirsin der, Bu arada zaman geçmektedir. Dişi tavşan yavaş yavaş uyanır.
Yine köpeklerde olduğu gibi daha önce hiç görmediği canlılarla beraberdir bu canlılar bir gine pig ailesidir. Dişi tavşanı son anda köpeklerden kurtaranlar onlardır. Gine pig ailesi o evin arka bahçesinde bulunan ağaçtan yapılmış Mutfağa girişi sağlayan basamakların altında yaşamaktadırlar. Dişi tavşan şaşkın gözlerle gine pig ailesine bakar. Ve onlara ben neredeyim diye sorar. Baba gine pigde korkmanıza bir gerek yok tavşan hanım
Bizler dostuz bakışlarınızdan da anlaşılıyor ki siz daha önce hiç gine pig görmemişsiniz ama biz sizleri tavşanları tanıyoruz. Beni ve eşimi bu evin sahibi olan adam küçük kızına hediye olarak almadan önce,
Birçok canlıyla birlikte adına pet şop dedikleri bir yerde insanlar bizleri satın alsınlar diye bekliyorduk, -yani canlıların satıldığı dükkânda- Orada alınmayı bekleyen tavşan yavruları da vardı. Pet şoptan tanıyoruz sizleri.
Bizim adımıza insanlar arasında gine pig derler. Bizler ailelerle birlikte evin bir bölümünde yapılmış olan veya bizim için aldıkları kafes denilen yerlerde yaşarız. Akşamları Köpeklerin böyle havlamasını duyduğumuzda sesleri dinleriz,
Muhakkak ki köpekler bir canlıyı kovalıyorlardır, çünkü bu tur olaylara çok tanık olduk, Bu şekilde misafir ettiğimiz ilk canlı sen değilsin, O yüzden çitin belli yerlerine kendimiz için giriş çıkış kapıları yaptık. Sen de o kapıların,
Birinin yanında düşüp bayılmışsın. İyi ki köpeklerin seni takip etmişiz, yoksa seni az daha yakalıyorlardı ama şansın varmış ki, biz onlardan önce davrandık. Bu arada iyi uyudun demek ki köpekler seni çok yormuşlar, şimdi nasılsınız diye sorar. Dişi tavşanda ben iyiyim ama buraya nasıl geldim der. Dişi gine pigde biraz zor oldu ama seni buraya taşımayı başardık der. Dişi tavşanda son hatırladığım
Köpeklerin beni çılgınca kovaladığı ama o havlamalarını hiç unutamıyorum der. Erkek gine pigde dedim ya ne zaman köpekler öyle havlasalar bizde Onların seslerini dinleriz. Neyse boş verelim şimdi bunları
Hoş geldiniz çok şükür iyisiniz der ve ardından da dişi tavşana ailesini tanıtır. Bu arada şaşkınlığını birazda olsa üzerinden atan dişi tavşan kendini tanıtır ve Tanışırlar, Erkek gine pig
Anladığım kadarıyla siz doğal ortamda yanı ormanda yaşamaya adapte olmuş canlılardansınız, anlamadığım peki şehirde ne işiniz var yoksa sizde bizim evden atıldığımız gibi ormandan mı atıldınız der. Dişi tavşanda,
Yok, benim durumum öyle değil çok farklı nedenlerden dolayı buradayım der ve başlarından geçenleri anlatır. Daha sonra dişi tavşan kusura bakmayın ama peki siz neden evde değil de burada yaşıyorsunuz diye sorar. Erkek gine pigde
Hep benim yüzümden oldu bunlar. Bir gün çok acıkmıştım insanlar yemeklerini çoğunlukla masa dedikleri yerin üzerinden yerler, bende masanın altına belki, ekmek kırıntısı falan düşürmüşlerdir düşüncesiyle, şu anda
Bu evin yemek odasında dolaşıyordum, hani dediğim gibi, dökülmüş bir şeyler bulurum umuduyla o sırada masanın üst kenarında, unutulmuş bir dilim ekmeği fark ettim.
Dayanamadım ekmeği aldım ve yemeye başladım, bilmem ekmeğin ne olduğunu biliyor musun der. Dişi tavşanda evet biliyorum, yaşadığımız yerde komşum olan güvercin bir parça getirmişti, bize de ikram etti
Bende tadına bakmıştım gerçekten de çok lezzetli bir şey der. Erkek gine pigde konuşmasına kaldığı yerden devam eder. Ben ekmeği yerken evin sahibi, yani küçük kızın babası beni gördü Ve buna çok sinirlendi.
Kızının onca rica etmesine rağmen, bir akşam benle eşimi şu az ilerde çocukların oynadığı ağaçlıklı bir park var. Bizleri Oraya bıraktı daha sonra küçük kızın babasını takip ettiğini anladık ki geldi
Bizi babasının bıraktığı yerden aldı ve bizi buraya yerleştirdi. Uzun zamandır burada yaşıyoruz çocuklarımızda burada doğdu, bizim burada yaşadığımızı, küçük kızdan başka hiç kimse bilmiyor,
Küçük kız sabahları okula gidiyor öyleden sonra okuldan geliyor ve bize o zaman arasında yiyecek bir şeyler getiriyor, bazen da evde kimse yokken gelip bizimle oyunlarda oynuyor, birlikte zaman geçiriyoruz,
Zaten küçük kıza olan, sevgimiz saygımızdan ve bağlılığımızdan dolayı burada yaşamaya devam ediyoruz der. Dişi tavşanda artık benim bir an önce yola çıkmam lazım zaman geçiyor der. Bu esnada ormanın bizimkilerin olduğu bölümü de,
Hayat sessizlik içinde geçmektedir. Mahalleli yaşananlardan tavşanların aile büyüklerine iletilmeyeceğine dair kendi aralarında karar alırlar. Zaten mahallelinin de tek beklentisi vardır oda Tavşanların çocuklarıyla birlikte sağ salim evlerine,
Yanlarına dönmeleridir. O yüzden onlardan gelebilecek bir haberi endişeyle beklemektedirler. Bu yüzden kendi aralarında hep birlikte bazı karalar alırlar.
Akşamları erkek baykuş gündüzleri ise erkek güvercin şehrin üstünde turlayarak, tavşanları arayacaklardır. Bu esnada gene pig ailesi de dişi tavşana sana elimizde gelen her türlü yardımı yapmak istiyoruz.
Lütfen sana yardım etmemize izin ver derler. Dişi tavşanda düşüncelerinden dolayı, Gene pig ailesine teşekkür eder. Dişi tavşan heyecanla benim derhal şehrin sonundaki o büyük dağa ulaşmam lazım diye ifade eder.
Erkek gene pigde o dağa ulaşması için önce ///şehrin veya kasabanın///sonundaki ///o büyük suyu veya boğazı//geçmesi gerektiği ifade eder. Çünkü şehirle dağın arasından büyük bir suyun akmakta olduğunu karşıya geçmesinin,
Tek bir yolu olduğunu bununda ancak/// tekneyle veya vapurla iskeleden mümkün olabileceğini ifade eder. Ardından da Dişi tavşana peki ya eşiniz ne olacak diye sorar. Dişi tavşanda önemli olan hayatta olmasıdır umarım inşallah
Hayattadır, ama benim derhal gecikmeden kartalın yuvasına ulaşmam lazım. Zaman geçiyor diye dert yanar. Anne tavşana iskelenin yerini tarif eden erkek gene pig bak sakın unutma, her sabah iskeleden karşı tarafa vapur kalkıyor
Oradan da bu tarafa, sabah ve akşam birer sefer sakın unutma diye ikaz eder. Adresi azda olsa anlamış olan dişi tavşan gene pig ailesine minnetlerini iletir ve helalleşirler hemen ardından da tarif edilen adrese doğru hemen yola çıkar.
Biraz gittikten sonra eşini götüren, o ışıklı aracın bahçeli bir evin önünde, park etmiş veya durmuş bir halde görür. Bir an duraklayan dişi tavşan, ani bir karar vererek hızla iskelenin olduğu yere doğru yoluna devam eder.
O giderken de gün yavaş yavaş ağarmaktadır. Onun yabancı olduğu bir başka sabahtır bu. Şehrin kokusu çok değişik gelir, Nereye tarafa bakarsa baksın, her yer betonarmedir. Ormanda gördüğü güzelliklerden,
O kokladığı temiz havadan burada eser yoktur. Ne yeşillik ne böcekler ne de çiçekler vardır. O esnada erkek tavşan yavaş yavaş kendine gelir.
Ve gözlerini açar. Yattığı yerden etrafına bakar ilk aklına gelen hanımıdır. Bakışlarıyla odanın içinde hanımını arar. Azda olsa yaşadıklarını hatırlamaya çalışır o arada da yataktan kalkmak ister.
İşte o anda sol bacağında dayanılmaz bir acı hisseder, tabii ki bu yüzden Kalkamaz derhal o müthiş ağrının geldiği yeri sol bacağını elleriyle kontrol eder. O sırada sol bacağının dizinden aşağısının olmadığını fark eder, O an sanki dünyası başına yıkılmıştır.
Bacağındaki ağrı ve yaşadıkları karşısında dayanamaz ve acı bir çığlık atar. Bu çığlığı duyan hemşire ve doktor hemen tavşanın yanına gelirler. Doktorun talimatı ve yardımıyla hemşire tavşana sakinleştirici iğne yapar, Doktor hemşireye birde ağrı kesici yapmasını söyler. Az sonrada ağrı kesici ve sakinleştiricinin etkisiyle, erkek tavşan tekrar uykuya dalar. Hemşire tavşanı yerine yatırır, üstünü örter ve istirahat etmesi için tavşanın Yanından ayrılırlar.
Bu arada sabah olmuştur. Dişi tavşan sahile ulaşmıştır. Kimselere gözükmemek içinde iskelenin bir kenarında bulunan, boş balık kasalarının arkasına gizlenmiştir. Dişi tavşan vapur denen şeyin gelmesini beklemektedir.
Az sonrada vapur Yavaş yavaş iskeleye yanaşmaya başlar. Bu vapur karşı sahile, hem araç Hem de insan taşımacılığı yapmaktadır. Kasaların arkasında gizlenmekte olan anne tavşan yardım edin yardım edin lütfen
Bana yardım edin diye Bir ses duyar. Dişi tavşan sesin geldiği yeri öğrenmeye çalışır ve sesin bulunduğu yerin yani iskelenin altından geldiniz fark eder. Hemen iskelenin altına inen dişi tavşan bir de bakar ki ne görsün az ilerde sığ suda kanatlarını açmış olarak karnının üstünde yatmakta olan bir kuşu yani martıyı görür ve hemen martının yanına gider. Tavşanın kendisine yardıma geldiğini gören martı buna çok sevinir ve tavşana çok teşekkür eder.
Martı lütfen bana yârdim et buraya takıldım kaldım kurtulamıyorum der. Martının ayağı balıkçıların sorumsuzca işe yaramaz diyerek iskelenin altına attıkları eski bir ağa takılmıştır. Dişi tavşanda bir ucu dışarıda bir ucu kuma gömülmüş olan ağı çeker çıkarmaya çalışır, Ama bunu başaramaz. Onu çıkaramayacağını anlayan dişi tavşan, tek çare olarak da martının ayağının takılı olduğu yeri dişlemeye başlar ve sonunda martının ayağını takıldığı ağdan kurtaran, dişi tavşan martıya şunları söyler, şanslıymışsın bu sahilde başına gelmiş, ya derin suda olsaydı. Martı da evet o yönden çok şanslıyım der. Onlar aralarında konuşurlarken, O esnada vapur düdüğünü çalar ve iskeleden ayrılır. Dişi tavşanda iskelenin altından gitmekte olan vapurun arkasından bakarak derin bir of çeker. Martı tavşan için bir şeylerin normal gitmediğini anlar ve kusura bakma, anlaşılan o ki benim yüzümden vapuru kaçırdın inan ne diyeceğimi bilmiyorum kusura bakma der. Dişi tavşanda benim için çok önemliydi
Ama artık çaresiz yarın sabahı beklemek zorundayım der. Martıda kendimi sana borçlu hissediyorum, bu borcumu nasıl öderim bilmiyorum der. Anne tavşanda bana borcun yok, Bunu kim olsaydı yapardı sen olsan benim yerimde yardım etmez miydin diye sorar.
Martıda tabii ki, ama sen çok iyi çok düşünceli birisin der Ve ardından da tanışırlar. Tavşan daha önce görmediği yeni bir canlıyla daha tanışmıştır. Dişi tavşan martıya iskelenin altında ne yaptığını sorar.
Martıda balıkçılar yakaladıkları büyük balıkların arasındaki küçük balıkları işe yaramaz diye iskeledeki şu aradan aşağıya atarlar. Bende her zamanki gibi atılan balıklarla karnımı doyurmaya gelmiştim, dalgınlığıma gelmiş
Ağı fark etmedim ve olan oldu. Martıda dişi tavşana peki senin ne işin var burada, neden vapura binmek istiyorsun diye sorar. Anne tavşanda olanları yaşadıklarını anlatır. Dişi tavşanın anlattıklarını duyan martı Onun bu durumuna çok üzülür.
O an martının aklına bir fikir gelir Ve hemen dişi tavşana sanırım karşıya geçmek için sabahı beklemene gerek kalmadı. Sana yardım edeceğim, Az sonra seninle Beraber karşıya geçeğiz şimdi sen lütfen dediklerimi yap iskelenin üstündeki boş balık kasaları var ya işte o kasalardan bir tanesini kimselere gözükmeden al buraya getir der. Bu sırada martıda iskelenin altında önceden gördüğü ipi gagasıyla tutar getirir. Dişi tavşanda boş kasayı getirmiştir.
Martı bak bu kasalar özeldir şimdi tut şu ipi, bu aradan geçir ve SIKICA bağla der. Tavşanda ipi güzel bir şekilde bağladıktan sonra, Martı dişi tavşana şimdi beni iyi dinle, bu kasalar kesinlikle suya batmaz kasayı o kenardan suya itekleyeceksin
Daha sonra sen kasanın tam ortasına oturacaksın ve kasanın her iki yanından sıkıca tutacaksın. Bende ipin Diğer boştaki ucundan ısıracağım ve alçaktan uçarak seni çekeceğim. İNŞALLAH kazasız belasız birlikte karşı kıyıya geçeceğiz.
Eğer ki kasa devrilecek falan olursa sakın korkma sen sadece kasayı tut yeter, Ben seni çekmeye devam edeceğim, hani başka çaremiz yok yarın senin ve çocukların için çok geç olabilir İNŞALLAH eşin ve çocukların iyi durumdadırlar.
Dilerim ki onlara en kısa zamanda sağ salim kavuşursun TANRIM YARDIMCIN OLUR İNŞALLAH Der ve ardından da hazır mısın hadi gidelim lütfen bana güven ve sakın korkma. Hem sana çok önemli bir şey söyleyeceğim ben o kartalın
Yuvasının nerde olduğunu biliyorum der. Bunu duyan dişi tavşan çok sevinir ve martının dediklerini derhal yapan dişi tavşan ben hazırım hadi gidebiliriz der. Endişeli ve stresli bir yolculuk başlamıştır artık. O esnada da mahallede de stresli bir bekleyiş vardır. Şehre tavşanları kontrol etmesi için gönderdikleri güvercinin dönmesine az bir zaman kalmıştır. Tavşanların dostları ümitle onlardan gelebilecek iyi bir haberi sabırsızlıkla beklemektedirler.
O arada hastanede yatmakta olan erkek tavşan gözlerini açar ve odanın camından kendisine bakmakta olan küçük kızla göz göze gelirler.
Tavşanın uyandığını gören küçük kız büyük bir heyecanla koridorda oturmakta olan anne ve babasına tavşan uyandı uyandı diyerek seslenir. Küçük kızın dediklerini duyan hemşire Tavşanı kontrol etmek için onun odasına geçer.
Tavşanın son durumuna bakar ve odadan dışarıya çıkan hemşire Küçük kıza gözün aydın hadi bakalım tavşanın iyileşiyor, bu gün daha iyi şimdi doktorla senin için konuşacağım, eğer izin verirse yanına geçebilirsin der.
Bu sırada doktorda zaten koridorda onlara doğru gelmektedir. Hemşire doktora tavşanın son durumunu hakkında bilgi verir. Daha sonra doktor küçük kızın babasına kızıyla tavşan hakkında konuşmak için izin ister. Küçük kızın Babası da
Ne demek tabii ki der. Doktor küçük kızı kucaklar ve koridordaki sandalyelerden birine oturtur. Kendisi de yanına oturur ve küçük kızın ellerinden tutarak seninle konuşmak istediğim senin de bilmen gereken önemli şeyler var.
Bazı özel hususlar var. Eğer söylememi istersen Ben bunları seninle paylaşmak istiyorum. Küçük kızda tavşan hakkında mı doktor amca. Doktor beyde evet kızım. Küçük kız o an çok üzülür endişelenir ve ağlamaya başlar
Yoksa durumu çok mu kötü doktor amca der. Doktorda yok öyle değil sen beni yanlış anladın yavrum, Tabii ki yaşayacak şu an durumu da gayet iyi, biz yaşaması için elimizden ne geliyorsa ne gerekiyorsa yaptık.
Yalnız bundan sonra onun için bazı zorluklar olacak der. KÜÇÜK KIZDA YAŞAYACAK OLDUKTAN SONRA BEN ONUN HER HALİNE RAZIYIM TEŞEKKÜRLER DOKTOR AMCA DER.
Doktor küçük kızın bu cevabı karşısında bayağı şaşırır, Bir o kadar da küçük kıza hayran kalır. Onun bu canlı sevgisi doktoru da bayağı etkilemiştir. Doktor cebinden çıkardığı mendille küçük kızın gözyaşlarını siler.
Ardından da şimdide babanla konuşmam gereken şeyler var. Sen şimdi annenle birlikte tavşanın yanına geçebilirsin, Ama odada fazla kalmayın morali bozuk sorun olabilir, Daha sonra istediğin kadar onun yanında kalabilirsin.
Hem bu haline alışması biraz zaman alabilir, Sen çok akili ve bir o kadar da düşünceli bir insansın, Onunla kuracağın yakınlık tavşan için çok önemli olacaktır. Sana bu konuda çok güveniyorum, Bunu ancak sen yapabilirsin
Benim babanla konuşmam gerekenler var şimdi sen tavşanın yanına geçebilirsin, Ama dediklerimi sakın unutma der, Ardından da Küçük kızın babasıyla birlikte muayene hanesine geçerler. Doktor küçük kızın babasına
Tavşandan almak zorunda kaldığımız bacağın yerine ona kullanımı çok kolay bir metal ayak takılmasını öneriyorum bu konuda siz ne dersiniz diye sorar. Küçük kızın Babası da doktorun bu fikrini destekler. Bu sırada küçük kız
Biraz tereddüt ettikten sonra tavşanın odasının kapısını açar, Annesiyle birlikte tavşanın yanına geçerler. Küçük kız doktorun kendisine söylediklerini belli etmemek için hiç bir şey olmamış gibi davranarak tavşanın yanına gelir ve onun yatağının hemen yanındaki sandalyeye oturur. Önce bakışlarını odanın içinde gezdirdikten sonra tavşana bakar ne rastlantıdır ki
O sırada tavşanda küçük kıza bakmaktadır. Derken küçük kız ayağa kalkar çekinerekten de olsa tavşanın elinden tutar Ve ona şunları söyler. İNŞALLAH düzeleceksin seni yakında evimize götüreceğim, Umarım seninle
Daha çok beraber olacağız birlikte oyunlar oynayacağız derken. Küçük kızın bu cana yakınlığı, Karşılığını bulur tavşanın tebessüm etmesine vesile olur. Bu sevgi dolu yaklaşım karşısında tavşan azda olsa acılarını unutmuştur. Onun yüzündeki bu tebessümü fark eden
Küçük kız, Tavşanı sarsmayacak bir şekilde ona sarılır. Tavşanda bu cana yakınlığı karşılıksız bırakmayarak, Azda olsa oda küçük kıza sarılır. Onların bu halini babası ve doktor beyde camdan izlemekteydi. Bu sırada küçük kız tavşana
Ben şimdi gidiyorum ama sonra yine geleceğim sen şimdi istirahatini et diyerek tavşanın yanından ayrılır. Annesiyle birlikte dışarıya çıkarlar. Doktor bey Küçük kıza gel seninle biraz konuşalım diyerek, Tavşan için yapılması gerekenleri ona nakletmek zorunda oldukları -YANİ TAKACAKLARI-Metal bacak hakkında onu bilgilendirir. Eğer isterse çaba gösterirse ilerde yürüyebileceğini hatta koşabileceğini söyler. Ama bunun için azimli olması gerekiyor çabalaması gerekiyor
Bu konuda da Ona en büyük yardımı ve desteği tabii ki sen yapacaksın, Bunu seninle başaracağına eminim o yüzden bunları sana söylüyorum der. Bu sırada küçük kız camdan tavşana bakarak evet bunu seninle birlikte başaracağız der ve daha sonra küçük kız doktor beye sarılır elini hürmetle öper ve teşekkür eder. Doktor beyde kısmet olursa yakında portatif bacağını nakledeceğiz yani takacağız. Daha sonrada tabii ki Karşılık verirse eğer mücadele ederse yavaş yavaşta tekrar yürümesini sağlayacağız.
İNŞALLAH fazla uzun süreceğini sanmam, Yakında eve gidecek duruma gelir ifadesini kullanır. Bu esnada martının çektiği kasada oturmakta olan dişi tavşan korkudan titremektedir ve sonunda sağ salim karşı kıyıya geçmeyi başarırlar. Sahile ilk adımını atan dişi tavşan hala titremekte olduğu yerde sarsılmaktadır. Martı ise yorgunluktan bitkin düşmüştür. Biraz dinlendikten sonra ne yapacaklarını kendi aralarında konuşmaya başlayan
Martı ve dişi tavşan üzerlerine doğru bir gölgenin hızla yaklaştığını fark ederler. Martı göğe doğru baktığında bir kartalın hızla kendilerine doğru geldiğini görünce, Tavşana kaç çabuk kaç ormana doğru hiç arkana bile bakmadan çabuk kaç der. Dişi tavşanda martının dediği gibi panik içinde var gücüyle ormana doğru koşmaya başlar. Bu sırada son bir hamleyle kartalın suratına sert bir kanat darbesi atan martı, Hızla suya yönelir
Ve hemen suya dalar. Zaten bunu balık yakalarken de hep yapmaktadır. Martıdan umudunu kesen kartal tavşanın peşine düşer, Bu arada dişi tavşanda ormana ulaşmıştır. Kartalın peşinden geldiğini görünce de ister istemez ilk gördüğü kkkovuktan içeriye girmek zorunda kalır. Zaten başka yapabileceği bir şey de yoktur. Ama girdiği kkovuk ne yazık ki boş değildir. Kkovuk bir --firavun faresi veya --çayır köpekleri-- ailesine aittir ve o sırada ailecek hepsi de kkovuktadırlar. Tavşanı birden karşılarında görünce
Hem korkarlar hem de çok sinirlenirler. Firavun farelerini veya çayır köpeklerini gören dişi tavşanda çok korkmuştur. Kovuğun sahipleri dişi tavşandan hemen dışarı çıkmasını isterler. Onların bu isteğine karşılık dişi tavşanda lütfen az sonra çıkayım şimdi kartal dışarıda dolaşıyor bu benim için çok tehlikeli olur ifadesini kullanır. Kovuğun sahibi de ben anlamam çık yoksa seni zorla atarız der. Dişi tavşanda çaresiz olarak dışarıya çıkarken bu ormanın sakinleri pek dost canlısı değiller galiba der. Kovuğun sahibi de evet öyle senin yüzünden kartalın bize düşman olmasını istemem. Şimdi çık git evimden der. Dişi tavşanı dışarıya kovalar. Çaresiz kkkovuktan dışarıya çıkan tavşan dikkatlice sağa sola etrafa bakar bulunduğu yerin yabancısıdır. Ürkek bir şekilde yürümeye başlar, tam bu sırada saklandığı yerden çıkan kartal tekrar saldırıya geçer. Kartalın nefesini ensesinde hisseden dişi tavsan son bir hamleyle zorda olsa Kendisini dikenli çalıların arasına atmayı başarır. Hem bunu yaralanma pahasına olsa dahi yapar. O sırada kartal avını ikinci defa elinden kaçırmanın hıncıyla, O müthiş ötüşünü yapar ve dikenlerin arasındaki
Dişi tavşana bakarak, Seni eninde sonunda yakalayacağım bu güne kadar benden kaçarak kurtulan olmadı der ve oradan uçar gider. Olanları saklandığı yerden takip etmekte olan martı kartalın gittiğini görünce saklandığı yerden çıkarak dişi tavşana seslenir. Martının bu çağrısını duyan dişi tavşan kartalın gidip gitmediğini sorar. Martıda korkma gitti çıkabilirsin der. Dişi tavşanda saklandığı dikenli çalıların arasından çıkar, Ama canı çok yanmaktadır. Sırtına ayaklarına ve kulaklarına dikenler batmıştır. Martı dişi tavşana kusura bakma canın biraz daha yanacak der ve dikenleri tek tek çıkarır.
Martı dişi tavşana az bir soluklanalım daha sonra sana kartalın yaşadığı yeri göstereceğim yalnız kartal fark etmesin diye ben alçaktan uçacağım sende beni belli bir mesafeden takip edeceksin der.
Hem canı yanmakta hem de çok yorgun olan dişi tavşan hiç bir şeyi umursamadan hadi gidelim der. Martı dişi tavşanın bu halini çok iyi anlamaktadır bu yüzden peki der ve yola çıkarlar.
O esnada ailesiyle eve dönmüş olan küçük kız babasının da yardımıyla tavşan için kendi odasında yatacak bir yer, Hem de evin arka bahçesinde bir kulübe hazırlarlar. O esnada akşamda olmuştur.
Mutfak kapısını açan anne kızını ve eşini sofraya çağırır. Küçük kız babasının kucağında birlikte içeri gelirler. Baba kız ellerini güzelce yıkarlar sofraya oturdular. Yaratana verdiği nimetler için saygıdan dolayı
BESMELE ÇEKERLER. Ve yemeğe başlarlar. Küçük kız babasına şöyle bir soru sorar, Baba biz insanlar hayvanları canlıları neden severiz der. Babası da cevaben bizi yaradan ALLAH C onları da yaratmıştır içimize merhamet vicdan sevgi ve saygı vermiştir bizlerde ALLAHA C olan saygımızdan dolayı tüm yaratılmışları severiz kızım. Bu âlemde yaratılmış her canlının yaşama hakkı vardır. Bu esnada
Planlandığı gibi şehrin üstünde dolaşmakta ve tavşanları aramakta olan baykuş, Bir evin Bahçesinde dolaşmakta olan gene pigleri fark eder. Ve hemen onların olduğu bahçenin kenarındaki çitlerin üzerine konan baykuş gene piglere iyi akşamlar der. Baykuşun sesini duyan erkek gene pig içgüdüsel ve Ailesini korumak amaçlı olarak, Hemen saldırı pozisyonuna geçer. Bunu gören baykuş ben dostum lütfen korkmayın benden size zarar gelmez endişe etmeyin ben dostum der. Ben sadece size bir şey sormak için geldim belki bana yardımcı olabilirsiniz, Bu benim için çok önemli der. Erkek gene pigde baykuşun
Dost amaçlı geldiğini anlayınca tabii ki yardımcı olmak isteriz diye cevap verir. Baykuşta buralarda bir çift tavşan gördünüz mü diye sorar. Erkek gene pigde neden sorduğunu bilmek ister, Baykuş ise yanlış
Anlama ormanda onlarla birlikte aynı mahallede yaşıyoruz biz komşuları olarak onları çok merak ediyoruz başlarına bir şey gelmesinden endişe duyuyoruz, Yavrularını bir kartal alıp götürmüştü Onlarda kartalın
Peşinden gitmişlerdi. Şehri geçip Diğer tarafa gideceklerdi Onlardan günlerdir haber alamıyoruz komşuları olarak endişe ve merak içindeyiz Onun için geceleri ben gündüzleri de diğer komşumuz
Tahtalı güvercin onları aramaktayız der. Bunları duyan gine pigler baykuşun gerçekten tavşanın dostu olduğunu anlarlar. Erkek gine pigde olan biteni anlatır. Anlatılanlar baykuşu umutlandırır ve çok sevindirir. O esnada dişi gine pig şöyle der. Dişi tavşanın anlattığına göre eşi geçirdiği kazadan hemen sonra üzerinde dondurma külahı maketi bulunan ve her yeri çiçek dekoru olan bir
Araba alıp götürmüş hatta o arabadan inen küçük bir kız onu kucağına almış der. Dişi gine pig ben hatırladığım kadarıyla bizim burada olmamıza vesile olan küçük kız bazen bizi sıkılmayalım diye gezmeye götürürdü, Bir seferinde de şu ilerde çocukların oynadığı ağaçlıklı bir park var. Dişi tavşanın tarif ettiği o arabayı o parkın yanındaki bir evin önünde park etmiş haldeyken görmüştüm hatta evin önündeki dükkânın camında da araçta olduğu gibi aynı süslemeler vardı der. Erkek gine pigede baykuşa sen zaman kaybetmeden git o eve bak araştır belki erkek tavşan ordadır der.
Bunları duyan baykuşun sevincine diyecek yoktur. Baykuşun gözleri sevinçten ışıl ışıl parlamaya başlamıştır. İçinden geçenleri söylemek isteyen erkek gine pigde hep sizin gibi komşularım olsun istemişimdir der.
Baykuşta belki bir gün olur neden olmasın ki cevabını verir. Gine pig sen şimdi zaman kaybetmeden git, ama bir şey duyarsan bir şey görürsen lütfen bize de haber ver der. Vedalaşan baykuş denilen adrese doğru uçar gider. Az sonra baykuş tarif edilen yerdedir ve gerçekten öyle bir araba vardır. Ön tarafında camları arabadaki dekorların aynısından olan, bir dondurma dükkânı Bulunan iki katlı bir evde vardır. Bu baykuşu daha da heyecanlandırır
Ama geç olduğu için dükkân kapalıdır evin ışıkları da kapalıdır. Bu sırada baykuşun aklına bir fikir gelir. Hemen uçar ve evin pencerelerinden tek tek içeriye bakar. Camlardan birinden içeriye bakarken, Küçük bir kızın uyumakta olduğunu görür. İçeriyi göz gezdirirken küçük kızın yatağının yanındaki küçük yatağı ve havuç dolu sepeti fark eder. Gözlerine inanamaz. Baykuş kendi kendine
Baykuş kendi kendine artık eminim o burada der. Ama ne kadar içeriye baksa da tavşanı bir türlü göremez. Daha sonra baykuş ben en iyisi şu bahçedeki ağaca konup sabahı bekliyeyim der ve öylede yapar. Bu sırada belli bir süre martıyı takip eden dişi tavşan bitkin hale gelmiştir. Martının da ondan geri kalır yanı yoktur. Daha sonra martı bir ağacın dalına düşercesine konar ve dişi tavşana şu az ilerdeki gördüğün ağaçlardan sonra küçük çalılıklar var işte kartalın yuvasının olduğu dağ bu dağ işte der. Zirveye yakın yerde bir yerde yaşıyor der. Artık günde yavaş yavaş ağarmaktadır.
Martı dişi tavşana gece boyunca yol aldık ikimizde gerçekten çok yorulduk buralarda boş olan çok kkovuk var, zaten kartalın olduğu yerin yakınında da kimse yaşamak istemez. Geç boş kovuğun
Birine istirahatini et der, sakın kendini zorlayıp da tırmanmaya kalkma, bu senin için çok tehlikeli olabilir düşebilirsin şimdi ben istirahat etmeye fenere gidiyorum hem buralarda fazla görülmekte istemiyorum kendine iyi bak umarım çocuklarına ve eşine sağ salim kavuşursun umarım tekrar görüşürüz der ve ağaçların arasından uçar gider. Daha sonra dişi tavşan ağaçlıkları sonrada sessizce çalıları geçer ve dağın ilk başladığı yerdedir. Kartalın yuvasının bulunduğu dağa ilk adımını atar. Bu sırada bir çift göz dişi tavşanı takip etmektedir, Bu gözlerin sahibi kartal gel bakalım gel der. Yuvasının girişinde olan kartal içerde hapsettiği canlılara misafirimiz var bu enayi kendi ayağıyla geliyor ne yazınki hiç şansı yok der. Az sonrada durumu anlayan kartal çocuklar galiba anneniz sizi kurtarmaya geliyor der.
Kartalın söylediklerini duyan tavşanın çocukları anne biz buradayız gelme seni tuzağa düşürecek diye bağırırlar.
O an dişi tavşan annelik içgüdüsüyle göğsünde bir sıkışma yüreğinde sıcaklık hisseder. Yavrularım yaşıyor bunu hissedebiliyorum der. Yorgunluğunu her şeyi unutur tırmanmaya başlar.
Bir süre tırmandıktan sonra artık yorgunluktan gözleri kapanmaya başlar. Durur ve kendi kendine şöyle der istirahat etmem lazım çocuklarımın benim sağlam halime ihtiyaçları var der ve içinde kimsenin olmadığı ve yaşamadığını anladığı boş bir kovuğa geçer hemen oracığa yığılır ve sızar. Bu sırada açılan kapı sesiyle uyanan baykuş tavsani görecegini umut ederek heyecanlanır
Bu sırada küçük kız ailesiyle birlikte evden dışarıya çıkarlar. Ve o dekorlu arabaya binip giderler. Baykuş tavşanı göremez, acaba ben yanlış mı düşündüm der kendi kendine daha sonrada ben en iyisi mahallaya döneyim
Ailem ve dostlarım benden gelecek haberi bekliyorlar diyerek ormana doğru uçar gözden kaybolur. Bu gün hastaneden taburcu olacak olan tavşanı almaya giden küçük kız ve ailesi hep birlikte tavşanın kaldıgı odaya geçerler. Hemşire hanım tavsanın hazırlanmasına yardım ve onu tekerlekli sandelyeye oturtur. Erkek tavşan eve gitmeye hazırdır. Tavşanın hazır
Olduğunu gören küçük kız önce hemşireye sarılır teşekkür eder, Sonrada tavşana sarılır, Küçük kızın mutlu olması ailesinide mutlu etmektedir. Bu sırada küçük kız gidebilirmiyiz diye sorar
Hemşirede doktor beye haber vermiştim gelmek üzere hem doktor bey seninle konuşmak istiyor hem de tavşanı son bi defa daha kontrol edecek daha sonrada büyük ihtimalle gotürebilirsin der.
Az sonrada doktor gelir tavşanı muayene eder ve herşey yolunda şimdi onu eve götürebilirsin sana güveniyorum öncede dedigim gibi ona ancak sen yardımcı olabilirsin, Bu yüzden biraz erken taburcu ediyorum der.
Küçük kızın ailesi doktor beye ve hemşire hanıma teşekkurlerini iletirler. O arada küçük kız doktor beye tekerlekli sandelyeyi ben sürebilirmiyim diye sorar doktorda vucut diliyle evet der
Ama yavaş yavaş dikkatli ol sarsma der. Az sonra arabanın yanına gelirler, Küçük kız hemen arabanın kapısını açar ve gelir tavşanın koluna girer,
Veya ona destek olur, Aracın arka koltuga oturtur, , bastonu yada koltuk degnegini alır, , Tekerlekli sandelyeyi beklemekte olan görevliye geri verir, Teşekkur eder gelir tavşanın yanına oturur
Tavsanın ve kendisinin emniyet kemerini takar. Bastonunu veya koltuk deynegini elinde tutar ve babasına bakarak yola cikmaya hazırız kaptan der. Babası da kaptan gibi davranarak eliyle yola çıkıyoruz işareti verir.
Arabayı çalıştırır eve doğru yola koyulurlar bu sırada tavşanla küçük kız bir bir lerine bakmaktadırlar ve el ele tutuşurlar ve küçük kız tavşana sana bir süprizim var eve gidince görürsün der.
O anda küçük kıza bakmakta olan tavşan içinden kendi kendine Bir tanesi yaralı iken terkediyor bir Diğeri de şevkatle bagrına basıyor her halde bunu anlamak pek mümkün değil diye düşünür. Az sonrada eve gelirler
Küçük kız arabadan iner bahcenin kapısını açar tekrar tavşanın kolundan tutarak ona destek olur evin bahçesine geçerler. Küçük kız tavşana sorar, yalnız yürümek istermisin istersen bi dene der
Bastonunu veya koltuk degnegini ona verir kendiside kenara çekilir. Tavşan bir iki adım atar düşecek gibi olur küçük kız hemen ona destek olur ve daha sonra deneriz diyerek babasıyla onun için hazırladıklarını tavşana gösterir. Bunları gören tavşan o an küçük kızın elini bırakır azda olsa yalnız başına yardım almadan yürümek ister ve bunuda başarır. Olanları gören küçük kız tavşan adına çok sevinir.
Aslında tavşanın canı yansada bunu küçük kız mutlu olsun diye yapmıştır ama aklındada her zaman olduğu gibi hep ailesi vardır. Yinede küçük kızda onun hayata baglanmasına vesile olmuştur. Bu sırada küçük kiz tavşanın elinden tutar.
Ve hadi gel sana, Bir süprizim daha var diyerek birlikte içeriye geçerler. Beraber merdivenden yavaş yavaş yukarıya çıkarlar ve Küçük kızın odasına gelirler. Küçük kız odasında onun için yaptıkları
Yatagı ve havuç dolu sepeti gösterir, Onu oyuncak bebekleriyle oyuncak hayvanlarıyla tanıştırır. Bu sırada küçük kız ben daha senin adını bile bilmiyorum gel senin
Adın dost olsun der. o esnada odanın içini göz gezdiren tavşan duvarda asılı olan resme baka kalır. Bu resim küçük kızın okulu tarafında duüenlene kampta çekilmiş bir resimdir.
Küçük kız tavşanın o resme dikkatlice baktigini görünce tavşanın ne düşündügünü ve ne istedigini azda olsaanlamıştır. belkide ormanda bir ailesi bile vardır diye düşünür kendi kendine
Sonrada resmi tutarak tavşana burayamı gitmek istiyorsun diye sorar. Peki ben seni buraya götürecegim der. Bunu anlayan tavşan çok mutlu olur. Küçük kız okulun izci gurubuna kayıtlıydı.
Kendince bir plan düşündü. Tavşana bakarak eğer buraya gitmek istiyorsan hemen yürüme egzersizlerine başlamamız lazım yakında kampa gidecegiz, O zamana kadar yalnız başına yürümen hazır olman gerekiyor der.
Ve bastonu tavşana uzatır ama tavşan bastonu almaz ve kendi başına azda olsa odanın içinde yavaş yavaş yürümeye baslar. Ama erkek tavşanda bunun için gerçekten bayagı çaba sarfetmekteydi. Küçük kız onu gerçekten hırslandırmıştı. Belkide tekrar ailesine kavuşabilecekti. O yüzden kesinlikle Başarmalıydı yeni ayagına alışmalıydı bunun Baska caresi yoktu,
Her ne olursa olsun ormana geri dönecekti, O ara erkek tavşan belki eşim çocuklarımızı kurtarmıştı belkide çocukları bulamamış evimize geri dönmüş benim yardımımı bekliyordur diye düşündü aslında kendi kendini kandırıyordu. şimdilik tek düşüncesi vardi, Oda bir an önce kartalın yuvasına ulasmaktı. Bu da onu hırslandırıyordu
Tavşan bunları düşünürken küçük kızın kendisine seslendigini fark etti. Küçük kız elleriyle işaret ederek hadi uyuma zamanı istirahat etmen lazim dedi. Küçük kız onceden babasıyla birlikte
Hazırladıkları yataga tavşanı yatırdı. Küçük kızda kendi yatagına yattı, Her ikiside uykuya daldılar. O arada mahalleye dönen baykuşu gören komşuları merakla onun etrafında toplandılar.
Baykuşta size bir süprizim var diye seslendi dostlarına ve heyecanla yeni gelişmeleri gine pig ailesiyle olan konuşmalarını duyduklarını gördüklerinin hepsini anlattı. Daha sonra baykuş erkek güvercine
Gene pig ailesine küçük kızın adresini verecegiz unutma der. O arada baykuş geç kaldıgı için hanımından özür diledi, Baykuşun hanımıda geldin ya sağ salim önemli olan bu der. Ardından da baykuş erkek güvercine adresleri söyler, Erkek güvercinde ben hemen yola çıkıyorum der baykusta sakın unutma gene pigler aksamları dışarıya çıkıyorlar ancak bahcedeki sofanın altına bakarsan onları görebilirsin der.
Ben onca beklememe ragmen tavşanı göremedim ama şuna eminimki tavşan o evde der. Baykuşun söylediklerini dikkatlice dinleyen erkek güvercin eşiyle ve dostlarıyla vedalaşır zaman kaybetmeden yola çıkar.
Bu sırada uykusunda rüya görmekte olan erkek tavşan kendisini karanlık bir ormanda yürürken görur, O sırada çalıların arasından kendisine bakan iki gözü fark eder. Ama bu gözler bir birinden farkli renklere sahiptir,
Ve o gözlerin yavaş yavaş kendisine yaklaştıgını hissediyor. Daha sonra derinliklerden gelen ugultular duymaya başlıyor çok korkuyor ve hızla koşmaya başlıyor, Okadar hızlı koşuyorki geçtigi
Yerdeki otlar onun rüzgârın ın etkisiyle egiliyor çalılar yerinden sökülüyordu tam Bu sırada bir ses ona gel gel çocukların burada diyor ve Ardından da kartaln o müthiş ötüşü kulaklarında yankılanıyor. Ama erkek tavşanda koşmaya devam ediyor
Az ilerde karanlık ormanın bittigini fark ediyor ve karşısına her yeri bem beyaz olan bir dağ çıkıyor ve aynı ses yine gel gel yavruların burada diyor. Erkek tavşan başını kaldırıp dağın tepesine doğru baktıgında
O bembeyaz dağın zirvesinin yakın bir yerine konmuş olan ve kendisinede gel gel yavruların burada diyen simsiyah renkteki kartalı görünce erkek tavşanın korkusu bir kat daha artıyor şimdi Ben ne yapacagım
diye kendi kendine düşünürken, O anda tavşanın her iki yanında birer tane cin beliriyor ve tavşana şöyle diyorlar. Sakın korkma bizden biz sana yardımcı olmaya geldik diyorlar. Bu sözleri duyan tavşan birazda olsa rahatlıyor,
Bu sırada cinlerden bir tanesi elinde tuttugu pelerini tavşana uzatır al bunu giy der. Bu pelerin seni çok güclü yapacak ve ne zaman elini kaldırdıgında uçabileceksin derler. Tavşan pelerini giyer ve o an
Kendisinde bazı deişimler olduğunu hisseder. Denemek içinde elini yukarıya kaldırır ve inanamaz uçabiliyordur Havada boşlukta durabiliyordur. Tavşan buna çok sevinir, Bu sırada cinler Bu sana verilmiş bir şans sakın unutma, Gerisi sana kalmış derler.
Ve bir anda ortadan kaybolurlar. O esnada tavşan sağ elini yukarıya kaldırır, Hadi gidelim der ve süratle kartalın yanına gelir. Kartala yavrularım nerde diye sorar. Kartal ise tavşanın deişmiş halinden çok korkar ve lütfen bana acı lüutfen bana dokunma bütün bunların sebepi o tilki al bu anahtarı çocuklarını çıkar onları alıp gidebilirsin der. İçeriye geçen tavşan çocuklarıyla birlikte tüm kapalı tutulan canlıları dışarıya çıkarır. Erkek tavşan tekrar kartalın yanına gelir bu sırada tam önlerinde simsiyah derin korkunç bir girdap oluşur. Erkek tavşan kartala yaptıklarının cezasını çekeçeksin diyerek, kartalı tutup havaya kaldırır.
Bu sırada kartal tavşana yalvarmaktadır. Çocuklarını kurtardın daha ne istiyorsun bırak beni gideyim der, Tavşan ise cezanı çekeçeksin, artık ben çok güclüyüm istedigimi yaparım der.
O esnada tavşanın hanımıda gelmiştir. Erkek tavşan eşiyle ve çocukalrıyla göz göze gelirler. Hanımın ve çocuklarının bakışları sanki yapma dercesine bakmaktadır. Bu bakışı okuyan erkek tavşan kartalı
Yere bırakır. O anda kartalın iki yavrusu gelip babalarına sarılırlar. O an erkek tavşan her şeyi anlamıştır, Kendi kendine Neredeyse aynı hataya bende düşecektim der. Bu sırada tekrar iki yanında beliren cinlerden,
Hadi aileni al ve git derler. Erkek tavsan cok tesekkur eder cinlere, Erkek tavsan ailesine pelerininden sikica tutmalarini soyler, Ve hep birrlikte evlerine doğru ucar giderler, Bu sirada cinlerden
Bir tanesi eğer kartalı atsaydın ailene hiç kavuşamiyacaktın Sen doğru olanı yaptın Mutlu olanda sen oldun der ve cinler tekrar gözden kaybolurlar. O sırada uykusundan sarsılarak uyanan
Erkek tavşan küçük kızın kendisine dikkatlice bakmakta olduğunu fark eder ve tekrar geri yatar. Bu sırada kovukta uyumakta olan dişi tavşan uyanır, Kendini toparlar sağı solu kontrol eder ve hemen tırmanmaya başlar.
Dişi tavsan kartalın yuvasına doğru yaklaşırken yuvasının girişinde olan kartal gel bakalım bende seni göremeyince korktun vazgeçtin sanmıştım inan beni utandırdın gel bakalım der.
Kartalın iki yavrusu vardır eşi yoktur. Kartalın eşi çocukları olduktan sonra rahatsızlanıp veya, , vefaat etmiştir, Bu yüzdende erkek kartal yavrularına yalnız başına bakmaktadır.
Yavrularına hem annelik hem babalık yapmaktadir. Dişi tavşanın çok yaklaştıgını fark edince. Hemen bir kurnazlık bir plan yapar. Dişi tavşanın duyabilecegi bir şekilde çocuklarına dönerekten yavrularım
Ben avlanmaya çıkıyorum sonra gelecegim der, Bunları duyan dişi tavşan hemen saklanır. Bunun kartalın bir planı bir oyunu olduğu anlamamıştır. Bu sırada yuvasından uçan kartal havada tur atmaya ve uzaklaşmaya başlar.
Kartalın iyice uzaklaştıgını ve gözden kaybolduğu gören dişi tavsan saklandıgı yerden çıkar. Şimdi kartalın yavruları beni farkedip babalarını çagıracak olsalarda artık babaları onları duyamaz artık birşey olmaz diye düşünerekten, Kartalın yuvasına gelir. Yavru kartallar siesta yapmaktadırlar, Onlara belli etmeden yuvanın arka bölümüne geçmek isterken yanlışlıkla bastıgı dal parçası kırılınca istemesede ses çıkarır, Bu sesi duyan yavru kartallar korku içinde bir den uyanırlar ve dişi tavşanı karşılarında görünce. Hemen babalarına seslenirler. Babalarından yardım isterler, O esnada dişi tavşan çocuklarının içeride
Olabileceklerini düşünerekten Onlara seslenir. Annelerinin sesini duyan küçük tavşanlar heyecanla anne buradayız diye bagırırlar. Dişi tavşan hemen çocuklarının kapalı tutuldugu yere gelir
Annelerini gören küçük tavşanlar ona heyecanla anne duvardaki anahtarları al kapıyı aç bizi buradan kurtar anne derler. Dişi tavşanda hemen anahtarı alır kilidi açar ve içeriye geçer
Aglamaklı gözlerle çocuklarına derinden sarılır onları öper koklar ve sizleri kurtaracagım yavrularım der. Acele edelim hemen çıkalim buradan der ve kapıya yönelirler ama onları kapıda bir süpriz beklemektedir.
Kapıda onlara bakmakta olan kartal hoş geldin senin içinde yerimiz var diyerek kapıyı kilitler. Sizin gibiler olduğu sürece benim avlanmama gerek yok der anahtarı yerine asar, Ve yavrularının yanına gider.
Hayal kırıklıgı yaşayan dişi tavşan çocuklarına sarılarak çok üzgünüm avlanmaya gittigini sanmıştım benide tuzagına düşürdü der. Onların konuşmaları duyan kartal kesin sesinizi benim siesta yapma vaktim geldi
Eğer sesiniz cıkacak olursa erken başlarım bu gün yemeğe der. Bunları duyan Dişi tavşan daha sıkı sarılır yavrularına.
Sizi buldumya sizi birdaha görmek nasip olduya oda yeter bana der. O esnada tarif edilen adrese varmış olan erkek güvercin küçük kızın evlerinin bahçesindeki agaca konar.
Biraz bekler kimşeyi göremeyincede Diğer adrese gider. Bahçenin kenarındaki çite konar, Saği solu kontrol eder kimşeyi göremeyincede baykuşun dedigini yaparak sofanın altına geçer ve gene pig ailesiyle
Karşılaşır. Erkek gene pigde sende kimsin der erkek güvercinde baykuşun bahsetmiş olması lazımdı der. Erkek gene pig evet hatırladim sende tavşanları arıyorsun tavşanların amma seveni varmış der
Eşim baykuşa bir adres söylemişti baykus oraya bakmmımı der güvercinde evet eşinizin dedigi o adrese bakmış tavşanla ilgili bazı ipucları elde etmiş ama tavşanı göremeyincede
Eve nöbet deişimine geldi. Şimdi ben araştırıyorum o dediginiz adresteki eve bende gittim bahçedeki agaçta bekledim ama tavşanı göremedim der, Bu sırada erkek gene pig tabii ki göremessin
Zaten tavşan kaza geçirmemişmiydi ya içeride zorunlu olarak yatıyorsa sen şimdi git o evin camlarından içeriye iyice bak, Belki yaraları iyileşmemiştir, Belkide hastahaneden gelmemiştir
Sen şimdi git dedigimi yap eğer göremessen orada bekle eğer birşey duyacak görecek olursan kendilerinide bilgilendirmelerini ister. Erkek güvercinde gene piglere teşekkürlerine eder ve tekrar aynı adrese gitmek üzere ve uçar gözden kaybolur. Bu sırada korkudan çocuklarıyla kısık sesle konuşmakta olan anne tavşan çocuklarına olan bitenin tümünü değilde hani çocukların bilmesi gerekenleri anlatır.
O esnada cocuklar babalarını sorarlar, Anne tavşanda babanız sahilde
Karşıya yani evimizin olduğu tarafa geçebilmemiz için bir sal yapıyor belkide bitirmiş bizi bekliyordur, Zaten babanızla planlamıştık eğer biz gecikirsek babanız buraya gelecek ve bizleri kurtaracak derken
Bir yandanda anne tavşanın gözündende yaşlar süzülmektedir. Sırf yavruları umitsizlige kapılmamaları ve üzülmemeleri için bu yalanı söylemişti zaten Başka çareside yoktu. Bu sırada küçük kızın evine
Tekrar gelen güvercin camlardan içerileri kontrol ederken bir sonraki camdan içeriye bakınca gözlerine inanamaz küçük bir kızla tavşanın beraber uyuduklarını görür
Gagasıyla camı tıklayan güvercin tavşanı uyandırmayı başarır tavsan camdan kendisine bakmakta olan dostu güvercini görürce hemen ayağa kalkar yavaş yavaş pencereye gider
Erkek güvercinin tarif ettigi şekilde camı açar içeriye geçen güvercinle özlemle kucaklaşırlar. Onların bu halini gören küçük kız çok mutlu olur çünkü tavşan mutludur. Küçük kız onları yalnız
Bırakmak için tavşana ben mutfaga gidiyorum diyerek odadan çıkar. Tavşanla güvercin kendi aralarında muhabbet ederler, Olanlar hakkında bir birlerini bilgilendiriler. Daha sonra küçük kız elinde bir tepsiyle
Odaya geri gelir. Getirdigi kek dilimini ve suyu güvercine sunar biraz ürken güvercine tavşanda korkma o dostumuz oda ailenden biri der. Güvercin seni baykuşun ve yeni dostlarımız gene piglerin sayesinde buldum
Der ve her hangi bir planın olup olmadıgını tavşana sorar. Erkek tavşanda sen uzun yoldan geldin önce karnını doyur sonra konuşuruz der. Erkek güvercin küçük kızın ikram ettigi kekin yarısını yer
Diğer yarısınıda ayırmayı unutmaz. Tavşan neden hepsini yemedigini sorar güvercinde O parcayı aileme ayırdım cevabını verir. Güvercin tesekkür etmek için uçar küçük kızın omuzuna konar
Küçük kız güvercini okşar sever ve güvercini öper. Daha sonra küçük kız bunların konuşacakları var diye düşünerekten tavşana ben aşagıya iniyorum diyerek odadan tekrar çıkar
Bu sırada tavşan bir plan yapmalıyız der ve duvardaki resmi göstererek güvercine küçük kız yarın arkadaslarıyla bu resimdeki yere gidecek der. Erkek güvercinde bunun seninle ne ilgisi var der
Zandedersem bu şehrin Diğer tarafında benimde çabam karşıya geçmek değilmi küçük kız bir şekilde benide oraya götürecek. Sen uçabiliyorsun yoksa ben karşıya nasıl geçerim der
Şimdi sen mahalleye geri git aile büyüklerimize olanları sakin sakin anlatın strese girmelerini istemem, Herşeyin yolunda olduğunu dostlarımızada ilet. Yalnız çok dikkatli olsunlar, Gerekirse evlerinden
Bir kaç gün çıkmasınlar hemen yiyecek sitogu yapın belki kartalla yakında yeniden sorun çıkarabilir, Dostlarımında üzülmesini istemem sen şimdi git yarın sabaha karşı kıyıda bekle beni, Orada görüşürüz
Unutma ben küçük kızın çantasının içinde olabilirim sen bizi takip edersin, Seninle orada buluşunca bir planım var onu uygulayacagız hadi şimdi sen gitçok dikkatli ol der ve iki dost bir birlerine sıkıca sarılırlar.
Ardından da güvercin uçar gider. Az bi zaman sonrada odaya küçük kız gelir. Güvercinin gittigini fark eden küçük kız kendi kendine bunlar kendi aralarında bir şeyler çeviriyorlar ama Yakında anlarız der.
Daha sonra küçük kız hadi gel bahçeye çıkalım diyerek tavşanın elinden tutmak ister, Ama tavşan bu istegi kabul etmez kendi başına bahçeye çıkmayı başarır. Artık hiç bir destek almadanda rahat rahat yürümektedir.
Yeni bacagına kısa bi sürede alışmıştır, Ardından da sevinçle küçük kızla bir birlerine sarılırlar. Küçük kızda her halde bukadar azimli çalıştıgına göre benimle kampa gelmeyi çok istiyor sanırım der.
Bu esnada bahçe kapısı açılır, Küçük kızın babası elinde iki tane külahlı dordurma ile onların yanına gelir. Baba elindeki dondurmalardan bir tanesini kızına Diğerinide tavşana uzatır Küçük kız dondurmayı alır ve yalamaya başlar,
Bunu gören tavşanda dondurmasını alır ve yalamaya başlar. Bu tavşan için hem çok soguktur hem de tavşanın hiç tatmadıgı bir lezzettir O yüden tavşanın suratı acayip bir hal alır, Sanki limon yalamış bebekler gibi
Tavşanın yüzünün bu komedi halini gören baba kız kahkahayla gülerler. Tavşan niye güldüklerini anlamıştır. oda katılır baba kıza ama dondurma tavşanın hoşunada gitmiştir ve dondurmalarını afiyetle yedikten sonra
küçük kız baba senin yaptıgın dondurma gerçekten çok güzel, Baksana dostta severek yedi der. Az sonrada küçük kızın annesi mutfagın penceresinden seslenir yemek hazır hadi gelin der. kızının dondurma yedigini
farkeden küçük kızın annesi kocasına dondurmamı verdin ama hayatım yemekten sonra vermen gerekiyordu diyerek sitem eder. Kocası da haklısın hayatım unuttum pardon der. Hep birlikte yemeğe geçerler. O esnada erkek güvercin tavşanın söylediklerini aile büyüklerine iletir. Ve daha sonrada mahalleye dönerek tavşanın mesajini dostlarına da iletir. Güvercinin getirdigi bu haberle mahalle sakinlerini birazda olsun rahatlamışlardır ama endişeleri de halen devam etmektedir.
Bu arada erkek güvercin baykuşa akşam gitmene gerek kalmadı. Ben şimdi istirahate çekiliyorum yarın sabah erkenden yola çıkmam lazım diyerek evine geçer, Hanımına karıcıgım ordaki paket senin çocuklara da taddır hayatım der.
Eşi de keki görünce kocasına çok teşekkür eder. Dişi güvercin keki çocuklarıyla birlikte afiyetle yerler. Bu sırada kücük kız odasında tavşanla oyun oynaylarken annesi seslenir, Kızım hadi gel çantanı hazırlayalım der
Küçük kızda anne lütfen bu sefer çantamı ben yalnız hazırlamak istiyorum lütfen annecigim der. Anneside neler götürecegini biliyormusun diye sorar Küçük kızda evet anne liste yanımda cevabını verir ve tavşana yarın sabah
Ne yapması gerektigini el hareketleriyle anlatmaya çalışır. Zaten çantasında tavşana yer açmak için sadece önemli olan şeyleri katar çantasına ve herşey hazırdır. Annesi tekrar seslenir çantanı hazırladın mı
Küçük kızda evet canım annecigim der. Anneside O zaman yatma vakti, sabah erken kalkacaksın sakın unutma der. Küçük kızda peki anne diyerek yatmadan önce yapması gerekenleri yapar. Önce lavaboya gider elini yüzünü bi güzel yıkar.
Dişlerini fırçalar banyoya geçer ayaklarını yıkar güzelce kurular Ardından da yatagına uzanır tavsana el hareketi yardımıyla istersen yanıma gelebilirsin der. Ve beraber uyurlar sabah olmuştur erkenden kalkan tavşan
Küçük kızın yanagını yalar, , veya öperek onu uyanmasını sağlar. Uyanan küçük kız tavşana bakarak biliyorum bu sabah sende çok heyecanlısın ama şimdi elimizi yüzümüzü yıkayalım, Daha sonrada aşagıya inelim
Kendimize özel gün sandeviçi hazırlayalım der. O an tavşan sanki küçük kızın dediklerini anlamıştır başından geçen o meşhur olayı hatırlayarak ve midesini tutar. Bunu gören küçük kız çokmu acıktın yoksa der
Tavsanda başıyla hayır cevabını verir. ve sepetteki havuçlardan birini alır ısırır ve yemeye başlar, bunu gören küçük kız anlaşıldı sen sandeviç sevmiyorsun demek der. O esnada erkek güvercin yola çıkıştır.
Kızının ayak sesine uyanan annesi hadi gel sana biraz daha sandeviç hazırlayalım hem şimdi yersin hem de kampa götürürsün der. Bu sırada küçük kız babam kalkmadımı anne diye sorar annesideok kızım dün dükkanda çok yorulmuş, Ama ne kadar yorgun olursa olsun sana güle güle öpücügü vermek için muhakkak kalkar der. Küçük kız annesinin hazırladıgı sandeviçi yer ve annesinin paketledigi
Diğer sandeviçleride alır. Anneside onlarıda çantana koy kızım der. Küçük kız odasına çıkar annesinin Paketlenmiş olduğu sandeviçleri çantasının yan cebine katar çantanın içine tavşan girecegi için sandeviçlerin ezilmesini istemez.
Tavşanıda düşünerekten çantanın içine havuç ta katar. Bu sırada tavşan küçük kızın oyuncaklarını karıştırırken küçük bir aynayı fark eder ve onu küçük kıza gösterir, Küçük kızda onu almak istedigini anlar ve alabilirsin der. Tavşanda aynayı alır cebine katar. Bu sırada küçük kız bir an aynayı ne yapacak acaba diye düşünür Ardından da tavşana uzun yola çıkacagız ben tuvalete gidiyorum
Sende istersen bahçeye, , veya tuvalete, , git gel der. Küçük kız bunu her uzun yola çıkmadan önce muhakkak yapmaktadır çünkü bir aksilik çıkmasını istemez. Her ikiside ihtiyaçlarını giderip odaya geri dönerler.
Küçük kız üzerini deiştirir ve saate bakar servis gelmek üzere der ve yatagının kenarına koydugu sırt çantasının kapagını açar ve tavşanın çantanın içine girmesini ister. Tavşan çantaya geçince
Küçük kız ben çantanın kapagını Kapatacagım, Sakın korkma sesiz ol emi der. O sırada evin önüne gelmiş olan servis aracının kornası duyulur. Küçük kızın annesi hadi kızım servisin geldi der. Küçük kızda tamam anne
geliyorum der ve çantasını sırtına alır ve aşagıya iner. Annesi ve babası onu yolcu etmek için kapıda beklemektedirler. KÜÇÜK KIZ, YANİ SENEM///, Annesinin babasının elini öper. Babasından güle güle öpücügünü alır
Daha sonrada gider dikkatlice servis aracına biner ve yerine oturur. Böylelikle maceralı yolculuklarıda başlamış olur. O arada küçük kızın yani senemin babası hanımına hayatım tavşanı göremedim nerde olduğundan haberin varmı diye sorar
Karısıda sabah bahçede dolaşıyordu sanırım kulubesindedir her halde cevabını verir. Bu sırada şehre ulaşan güvercin doğru ca gene piglerin yaşadığı sofanın altına geçer gene pig ailesiyle karşılıklı selamlaşırlar, Hal hatir sorulur
Gene pig ailesi duyduklarina cok sevinirler, Guvercin simdi karsi tarafa gececegim, Erkek tavsanla orada bulusacagiz, Tavsanin bir plani var, Onu uygulayacagiz der, Guvercin baykusun hanimi
Sabaha karsi iki tane yumurta dogurdu mujdesini verir, Ve suan baykusun hanimi kuluckada yatmakta der, Bu haberide verir, Benim simdi gitmem lazim, Erkek gene pigde kahvalti edelim sonra git der,
Güvercin son gelişmeleri anlatır Ardından da tesekkür eder yolum uzun çıkmam lazım yakında görüşürüz diyerek vadalaşırlar az sonrada güvercin yola çıkar. Erkek gene pig güvercinin arkasından bakarak, ARKADAŞLIK DOSTLUK
BU OLSA GEREK DER. Öte yandan küçük kızın servis aracı vapura geçmiştir. Vapur kalkmak üzeredir son kontrollerini yapan kaptan çocukların sabırla bekledigi kalkış düdügünü çalar. O Düdügün sesi beni bu yaşımda bile etkiler
Vapurun düdügünü duyan çocukların mutluluguna diyecek yoktur. Ardından da vapur hareket eder ve karşı kıyıya doğru yol almaya başlar. Bu sırada çocuklar hocalarının eşliginde servis aracından çıkıp vapurun güvertesine inerler. Geride bıraktıkları sahile manzaraya üzerlerinde uçmakta olan martılara ve Diğer kuşlara bakarlar. O esnada güvercin uzaktan vapurun karşı kıyıya doğru yol almakta olduğunu görür.
Kısa bir süre sonrada sonrada vapura yetişir ve vapurun üstündeki korkuluk demirlerine konar ve oradan bakarak senemi küçük kızı armaya başlar çok gecmeden senemi görür. O sırada senemde kendisine bakmaktadır. O an göz göze gelirler
Senem onu tanımıştır ardından senem elini uzatır güvercin gelipte konsun diye, Ama güvercin gelmez. Bnun üzerine senem kendi kendine yoksa yanıldımmı yoksa yanlışmı hatırlıyorum acaba o değilmi der. Ama güvercinin gelmemesi için tabii ki nedeni vardır. Çünkü önceki gibi küçük kız yalnız degildir yanında arkadaşları vardır. Bu esnada vapur düdügünü çalar karşı kıyıya yaklaşmıştır. Herkes araçlarına binerler. vapurda yavaş yavaş karşı
iskeleye yanaşmaya başlar. Vapur görevliler tarafından kalın halatlarla iskeleye sıkıca baglandıktan sonra Kaptandan tamam işareti alan yetkili. Vapurdan insanların ve aracların dikkatlice inmesine yardımcı olur.
Bu sırada güvercin senemin içinde olduğu servis aracını takip etmeye başlar. Servis aracı belli bir süre yol aldıktan sonra kamp yerine varmıştır. Diğer gurupları getirmiş olan olan servis araçlarının yanına dikkatlice yanaşır.
Herkes servis aracından inmeye başlar. O esnada güvercin yakındaki bir agaca konar ve kucuk kızı vapurda olduğu gibi gözleriyle takip eder. O esnada kampın sorumlusu gelir tüm izcilerin düzenli bir şekilde toplanmasını ister Ardından da orada bulunanlara hitaben bir konuşma yapar. Bu konuşmanın Ardından da n kampçılar egitmenleri eşliginde ikişer ikişer kalacakları kulübelerine doğru yönlendirilirler.
Bu arada güvercin senemin kulübesine geçmesini beklemektedir. Senem kankasıyla birlikte onlara verilen kulübeye geçerler. Küçük kız çantasını çıkarır ve içeriside havalansın diye pencereyi açar, Küçük kızın kaldıgı
Kulübenin camının açıldıgını gören güvercin uçar gelir pencereye konar. Senem güvercini görünce içinden demekki yanılmamışım vapurdakide sendin anladıgım kadarıyla sen bizi takip ediyorsun vapurda neden elime gelmedin diyerek
Tekrar elini uzatır. Ama güvercin yine gelmez senem heralde yanımdakilerden çekiniyor olmalı diye söylenir. Ardından da oda arkadaşanın görmemesini istedigi için
Küçük kız çantasını sessizce açar ve tavşana sus der. Diğer kızda çantasındakileri düzenli bir şekilde kendi dolabına yerlestirmekle mesguldugu bir sirada senem tavşana hadi çık dedi. Cantadan dışarı çıkan tavşan
Penceredeki dostu gevercini fark eder ve hemen cebindeki aynayı kontrol eder aynanın sağlam olduğunu anlayıncada Pencereye çıkar oradan seneme derin ve anlamlı bir bakıştan sonra pencereden atlar gider.
Tabii ki güvercinde peşinden, Bu sırada senem arkalarından bakarak anlamadıgımı sanıyorlar ama kesin bir şeyler çeviriyorlar ya hadi hayırlısı diyerek Yolunuz açık olsun
Amacınızı bilmiyorum ama İNSALLAH başarırsınız umarım herşey dilediginiz gibi olur der. Bu sırada Diğer kız seneme banami seslendin diye sorar senemde evet pencereyi kapatayımmı seslenmiştim der.
Kulübe arkadaşıda sen bilirsin diye cevaplar. Az sonra kamptan biraz uzaklaşmış olan tavşan durur ve sağa sola dikkatlice bakar kimsenin olmadıgını anlayıncada ellerini açar, güvercinle bir birlerine sıkıca sarılırlar hasret giderirler. Ardından tavşan güvercine çok dikkatli ve çabuk hareket etmeliyiz, şimdi sen uç şu aralıktan bak bakalım, O yüksek dağ ne tarafta der.
Güvercinde hemen tavşanın dedigini yaparak o aradan yükselir bakar dağın ne tarafta olduğu ögrenen güvercin geri gelir ve tavşana şimdi ben agaçların arasından uçacagım, sende beni takip edeceksin. Hem daha çabuk variriz hem bir birimizi kaybetmeyiz hem de kartala gözükmemiş oluruz, Zaten küçük kızın kaldıgı kapm yeride kartalın yuvasının olduğu dağa fazla uzak değilmiş hadi beni takip et diyerek uçar tavşanda onu takip eder, Güvercin biraz gittikten sonra bir ağacın dalına konar. Tavşanda ne oldu neden durdun der, Güvercinde bir şey olduğu yok dağa geldik şu ağaçlardan sonra çalılar var çalılarıda geçince dağ başlıyor der. Tavşanda bak bu iyi oldu dağ gerçekten kampa çok uzak değilmiş şimdi birinci planımız için, bir açık alan bulalım sana planımızın ne olduğunu hemen söyliyecegim der.
beraber arastırırlar ve bir açık alan bulurlar. Erkek tavşan güvercine şimdi biz bu açık alanda yürürsek kartal bizi görür değilmi der, Güvercinde tabii ki diye cevab verir güvercin ama biz bunu neden yapalımki der
Tavşanda çok güzel ve yerinde bir soru yalnız biz değil sen yapacaksın der. Güvercinde beni bu kadar sevdigini bilmiyordum Yoksa sen beni kartala yem mi yapacaksın der. Tavşanda aynen onun gibi bir şey ama sakın korkma bu sadece planımızın bir parçası, dikkatli hareket edersek hiç bir şey olmaz diyen Tavsan cebinden çıkardıgı aynayı güvercine göstererek, şimdi ilk olarak Ayna yansıtmasıyla kartalın yuvasının yerini ögrenecegiz, şimdi güvenligimiz için kendimize saklanacak bir yer bulalım. Belki kartal gerçekten merak edip buraya gelebilir, o yüzden kaçıp saklanabilecegimiz bir yer bulalım kendimize diyerek çevreyi araştırırlar. Çok geçmeden kendilerine saklanacak bir yer bulurlar.
Tavşan aynayı bu dalın ucuna sıkıstıracagım sonrada açık alanın kenarından kendimi göstermeden aynayı güneşe tutarak dağın üst taraflarına doğru göz alıcı yansımalar yaptıracagım, Bu yansımayla kartalin dikkatini çekip
Onun yuvasından uçmasını sağlıyacagım, Sende şu kenardan takip ederek kartal uçunca bana tamam diyeceksin. Bende dalı hemen geri çekecegim aynayı yanıma alacagım sende onun yuvasının yerini tespit edeceksin
Büyük bir ihtimalle yansıma kaybolunca kartal gelmeyecektir eğer kartal gerçekten buraya gelecek olursa, hemen önceden belirledigimiz yere saklanacagız. Tavşan güvercine hadi sen kendini göstermeden
Yerini al sen hazır olunca bende yansımayı yapacagım der. Güvercin yerini alır ve başla der, Tavşanda ucunda ayna olan dalı alana doğru uzatır ve yansıma yapar. Bu sırada yuvasında etrafı kolacan etmekte
Olan kartal bunu fark eder. Buda ne böyle diyerek daha yakından bakmak için yuvasından havalanır. Güvercinin tamam demesiyle tavşan hızla dali geri çeker, Aynayı alır dalı agaçların arasına atar
Güvercine geliyormu diye sorar, Güvercinde gerçekten işe yaradı yok korkma gelmiyor Bir tur attı, yansımada kayboluncada, tekrar yuvasına geri döndü der. Tavşanda uçtugu yeri tespit ettinmi diye sorar güvercinde tabii ki der. Kartalın yuvasının yerini aralıktan tavşana gösterir. Bu sebele her ikiside kartalın yuvasının yerini ögrenmiş olurlar. Tavşanda şimdi planımızın ikinci aşaması için hazırlık yapalım
Şimdi şuraya dört tane dal getirecegim, yalnız hepsininde aynı boyda olması lazım, Daha sonra O dalları birlikte belli aralıklarla yere gömecegiz. Daha sonrada sarmaşıktan yapacagımız agı dikkatlice dalların üzerine
Yerleştirecegiz. Ardından da ben kartala fark ettirmeden. Yavaş yavaş tırmanacagım aynayıda yanımda götürecegim ben kartalın yuvasına iyice yaklaştıgımda, Sana yukarıdan kartalın fark etmiyecegi
bir şekilde aynayla aşagıya doğru yansıma yaptıracagım, Sende bu ayna güneş oyununu görünce hemen alana çıkacaksın ve kendini yere atacaksın yerde sürünerek ilerlyerek yarali bir av görünümü
Sergileyeceksin. Yalnız tüylerini olabildigince kabartmayı sakın unutma. Çünkü kartal seni farkettiginde iri bir av sansın ozaman muhakkak geleçektir. Bundan sonrası sana kalmış
En önemliside sen kartalla arandaki mesafeyi çok iyi ayarlamalısın ve tam zamanında uçmaya başlıyacaksınki, işte bu hareketin kartalı çok kızdıracaktır, Ve kartal kesinlikle seni takip edecektir
Unutma bir gözün kartalla arandaki mesafede bir gözünde agla arandaki mesafede olacak, Kartalın agın altından geçmesini sağlıyacaksın. Ve kartal tam agın ortasında iken sen en uçtaki dalı
Ayagınla itekleyeceksin, //Veya son dala bir kanat atacksın, //Veya son daldan sarkan sarmasıgı ısırıp çekeceksin, ///Dalların yıkılmasını sağlayacaksın ve hemen oradan uzaklaşacaksın.
Hertürlü olabilecek aksilige karşı, O belirledigimiz yere saklanacaksın saklandıgın yerden hem kartali hem de benim verecegim işareti takip edeceksin, Unutma kartal tam agın ortasına gelince
Dalların yıkılmasını sağlayacaksın. Kartalın agın ortasına denk gelmesi çok onemli çünkü aga takılınca hemen çıkamasınki, Bende bir ümitle İNSALLAH ÇOCUKLAR YUKARIDADIR VE BAŞLARINA BİRŞEY GELMEMİŞTİR
Onları kurtarmak için zaman kazanmış olurum. Her şey sana kalmış lütfen zamanlamanı önce kendi can güvenligini düşünerek yap. Senin de zarar görmeni istemem. Biliyorum çok riskli, Ama kartalı yuvasından uzaklaştırmanın başka yolu yok dedikten sonra hemen dalları tespit ettikleri yerlere dikerler. Ardından da hızla sarmaşıktan ağı hazırlarlar ve ağı dikkatlice dalların üzerine yerleştirirler, Artık her şey hazırdır.
Birbirlerine sıkıca sarılırlar ve bir birlerine şans dilerler. Tavşan şimdi ben tırmanmaya başlıyacagım lütfen dikkatli ol dedikten sonra tavsan yavaş yavaş tırmanmaya başlar, Ama kendini kartala
Fark ettirmemek içinde elinden gelen çabayı da sarf eder. Bu sırada aşağıdan tavşanı takip etmekte olan güvercin, Umarım o ayakla başarırsın Fark etmemem ve üzülmemem için bayagı ugraştın ama
Hiç önemli degil sen hayattasınya o yeter benim için der. Güvercin bunları düşünürken tavşanda kartalın yuvasına yaklaşmaktadır, O esnada tavşan boş bir kovuk görür içine geçer, çünkü portatif bacagının takıldıgı yer
Bayagı sancı yapmıştır o yüzden mecburen mola vermek zorunda kalır, Oturur her iki eliyle bacagını ovuşturur ve masaj yapar birazda olsa agrısını azaltmak ister. Bu sırada yuvasının girişinde çocuklarıyla etrafi şeyreden kartal ben çok acıktım sizde acıktınızmı çocuklar diye sorar
Onlarda heyecanlı tavırlarıyla agızlarını açarak evet evet derler. Ozaman şu erzak deposuna gideyimde yemekligin birini alıp geleyim, Hem onunla biraz oynarız sonrada afiyetle hep beraber yeriz çocuklar der. kartal içeriye geçer. Anahtarı alır anne tavşanla çocuklarının olduğu bölümün kapısının kilidini açar içeride başka canlılarında kapalı tutulmuş olduğu bölümlerde vardır. Bu bölümler çok daha içerlerdedir. Ama korkudan hiç biri
Seslerini çıkarmamaktadırlar. Öte tarafta kartal anne tavşanı tutar çocukların onca aglamasına yalvarmasına aldırmayan kartal dışarıya çıkar, Kapıyı kilitler anahtarı yerine asar, Tavşanın yavruları annelerinin
Bu durumuna çok üzülmektedirler. Ama ellerinden bir şey gelmez annemizi bırak annemizi bırak diye yalvarırlar ama anne tavşan çocuklarının yerine, Kartalın kendisini almasına sevinir ama çokta korkmaktadır.
Bu sırada kartal çok sinirlenir ve tavşanın çocuklarına kesin sesinizi diye bagırdıktan sonra. Kartal dişi tavşanı yemek için kendi yavrularının yanına getirir. İşte o anda dişi tavşan YANİ PAMUK-can havli bir haykırışla kocasına seslenir- MUTKİ YADA-YÜNLÜ TÜY- Kurtar beni diye bagırır, Eşinin yardım isteyen feryadını hem kulagında hem yüreginde derinden hisseden erkek tavsan, Hemen endişeyle ayağa kalkar ve kovuktan dışarıya çıkar, Acilen güvercine
Ayna yansıması yapar işareti gören güvercin Planladıkları gibi hemen kendisini alanın ortasında yere atar ve gerekeni yapar. Ama kartal daha onu fark etmemiştir stresten terlemekte olan erkek tavşan neden uçmadı neden ucmuyor bu der,
Ve yansımayı tekrar tekrar yapar. Güvercinde aynı şeyi düşünmektedir, Neden uçmuyordu derken dişi tavşanla oynamakta olan kartal aşagıdaki hareketliligi fark eder, Ve şansa bak yaralı hazır bir yemek, Bu zaten garanti
En iyisi ben bunu yerine bırakayım diyerek dişi tavşanı geri yavrularının yanına katar, Kapıyı kilitler hızla dışarıya çıkar hemen avına doğru uçar. Sonunda kartalın yuvasında uçtugunu gören tavşan seri bir şekilde saklanır ve çok şükür sonunda oldu diyerek derin bir nefes alır. Bu esnada çocuklarının yanında olan anne tavşan, Yavrularına sarılır, Onları teselli etmeye çalışır, o esnada yerde rolünü yapmakta olan güvercin
Gel bakalım midene oturacak mama var burada der ve kartal belli bir mesafe yaklaşıncada plan geregi uçar ama korkudanda titremektedir. Bu sirada erkek tavşanda dikkatlice kartalın peşinden ne olacak diye bakmaktadır.
Kartalın güvercinin peşinden gittigini görüncede hemen gizledigi yerden çıkarak kartalın yuvasına doğru hızla tırmanmaya başlar. Öte yanda güvercinin peşinden gitmekte olan kartal, Zaten yaralı şimdi yakalarım onu der.
Tuzagın içine çekildigini anlamayan kartal, Bir kanat darbesiyle üstüne düşen agın içinde kalır. o sırada erkek tavşan kartalın yuvasına geçer. Erkek tavsanı fark eden kartalın yavruları babalarına yardım ıslıgı gönderirler. Düştügü tuzaktan kurtulmaya çalışan kartal çocuklarının yardım çagrısını duyunca Neler oluyor yukarıda çocuklarım neden bagırıyorlar, Yoksa bunlar bana oyunmu oynadılar diyerek
Bir an önce agdan kurtulamaya çalışır. O esnada kartalı uzaktan takip etmekte olan güvercin onun kurtulmasının zaman alabilecegi için tavşana yardım etmek üzere hemen kartalın yuvasına doğru hızla uçar.
Bu sırada çocuklarını ve eşini bulan erkek tavşana karısı hayatım duvardaki anahtarı al çabuk ol lütfen kapıyı aç hemen gidelim buradan der. Kapıyı açan erkek tavşan-RODİ VEYA YÜNLÜ TÜY-
Hanımına ve çocukalrına sarılır ve acele buradan çıkalım derken. Tavşanın cocuklarıda baba ilerdeki bölümlerde baskalarıda var, Onlarıda kurtar ne olur baba derler, Hemen elindeki anahtarla daha içerdeki
Bölüme geçen erkek tavşan yanında sincap ve yaban tarla fareleriyle geri gelir. hemen gitmeliyiz daha sonra detaylı konuşuruz der ve tam kartalın yuvasından ayrılacaklarken güvercin gelir
YÜNLÜ TÜY cebinden çıkardıgı aynayı guvercine verir ve sen hemen aşagıya git, Kartalın agdan kurtulması an meselesi, Biz şimdi hep beraber dağdan aşagıya doğru inecegiz. Kartal agdan kurtulunca bize
Uygun bir yerden aynayla işaret verirsin, Bizde ona göre hemen saklanırız der. Eğer yarım saat sonra buluşma yerine gelmessek, Karanlıgı bekliyecegiz demektir. Sen o zaman mahalleye dönersin
Dostlarımıza ilet iNŞALLAH yakında mahalleye dönecegiz der ve kucaklaşırlar. Güvercin hızla kartalın olduğu yere doğru uçar. Erkek tavşanda ailesi ve yeni arkadaşlarıyla Hem dikkatli hem de hızlı bir şekilde
Dağdan aşagıya inmektedirler. YÜNLÜ TÜY bir yandanda güvercinden gelebilecek olan işaretide takip etmekte bir yandanda umarım kartal biz inene kadar kurtulamaz diye dua etmektedir. kısa bir süre sonra güvercin sinyali verir. Bunu fark eden erkek tavşan Hemen en yakındaki kovuğa girerek beni takip edin çabuk olun der. Kovuğa girer girmez de beraberce irice bir taşı kovugun girişini
kapatır koyarlsına koyarlar. Bu sırada YÜNLÜ TÜY çok sessiz olalım, Gerekirse nefes almayın der. O esnada tavşanlara zaman kazandırmak düşüncesinde olan güvercin agdan kurtulan kartalın karşına geçerek onu kendisini takip etmeye zorlamak için Hey bit torbasi gelsene gelsene hadi beni yakala diyerek, Onu kızdıracak şeyler söyler, hareketler eder, Zaten çılgına dönmüş olan kartalın başından dumanlar çıkmaktadır. Bana oyun oynamak ha sizinle sonra görüşecegiz diyerek yuvasına doğru hızla uçar gider. Bu arada tavşan ailesi ve yeni arkadaşları, Sessiz bir şekilde endişeyle beklemektedirler. güvercin buluşma yerine gelir ve onları beklemeye başlar.
Yuvasına ulaşan kartala çocukları baba neredeydin sana okadar seslendik ama bizi duymadın, Bir tavşan geldi içeridekilerin hepsini çıkarıp götürdü derler. Bunu duyan kartal tam sinir küpüne döner ben yinede bi bakiim Belki de buralardadırlar diyerek çocuklarına ben onları aramaya gidiyorum eğer bir şey görürseniz bir şey duyarsanız bana hemen seslenin der Ardından da uçar tavşanları ve Diğerlerini aramaya başlar.
Aşagidan kartalı takip eden güvercin, iNŞALLAH BULAMASSIN DER. Bu esnada kartal döne döne her yere bakmaktadır. Bayagı bir arama yapan kartal, Bulamayınca o muthis ötüşünü yapar Ardından da
Seni elbet yakalayacagım tavşan bunu iyi bil der. Kartalın tüyleri diken diken eden sesi dağda yankılanır çok yorulan kartal yuvasına geri döner. Bu esnada tavşanın güvercine dedigi zaman dolmustur.
Tavşanların akşamı bekleyecegini anlayan güvercin alçaktan uçarak mahalleye dönmek üzere yola çıkar. BU SIRADA GENE PİG AİLESİ OLSUN. . MAHALLEDEKİ DOSTLARI OLSUN. . KÜCÜK KIZ OLSUN. . AİLE BÜYÜKLERİ OLSUN. .
Hep onları konusmakta HEP onlarI düşünmektedirler. Bu arada kamp yetkilisinin ofisindeki telefon çalar. Telefonu açan Yetkili arayan kişinin küçük kızın babası olduğunu ögrenir, Baba kızıyla görüşmek istedigini iletir.
Yetkili ise az beklemesini söyler ve operlörden senemin adını anons eder. Adının anons edidigini duyanca Heyecanla hemen yetkilinin ofisine gelir. Telefonda babasının sesini duyunca cok sevinir. senem annesiylede konuşur telefonu tekrar geri alan babası, Kızım tavşanı göremiyoruz acaba senin bir bilgin varmı bu konuda diye sorar. Kücük kız anne ve babasından özür diler, Benimle getirmiştim, Doğal ortamını özlemiştir
Diye düşünmüştüm kaldıgım kulübeye bir güvercin geldi, Onunla birlikte gittiler dahada dönmedi der. Kücük kızın Babası da sen ona yardım etmek için öyle davrandın biliyorum, Onun hayatı
Umarım onun için iyi olur babası üzgünmüsün kızım diye sorar senemde yok babacıgım gitmesine üzülmedim iyileşmeşeydi işte ozaman çok üzülürdüm diye cevap verir Ardından da babasıyla annesiyle vedalaşır, Küçük kız telefonu kapatır
Yetkiliye tesekkur eder, Kulubesine geri doner, Yavas yavasta hava kararmaktadir, Erkek tavsan yanindakilere, Hazir olun az sonra yola cikacagiz, Bu aksam hava acik olacak oyle gorukuyor cok dikkatli
Ve sessiz olmamiz gerekiyor, Tavsan ailesi ve Diğerleri yavas yavas asağiya inmeye baslarlar, Bu sirada mahalleye ulasmis olan guvercinin basina haber bekleyen dostlari toplanirlar, Guvercinde
Olanlari tek tek anlatır güvercin baykuaşa dönerek şimdi sana bir görev düşüyor söylediklerimi tavşanların aile büyüklerine ilet lütfen, Onlarda sabırla umutla gelecek iyi haberleri bekliyorlar
Eşiyle vedalaşan baykuş hemen yola çıkar. Bu sırada güvercin bende sabah erken yola çıkacagım önce gene piglere ugrayacagım sonrada küçük kızın kaldıgı kampa gidecegim, Umarım tavşanlar
Kampa sağ salim ulasmış olurlarda hem onlar hem de biz biraz rahatlarız der. Erkek güvercin hanımına ben açıktım hayatım der, Hanımıda masada, , veya yerde, , herşey hazır hayatım der. Yemegini yedikten sonra
Kızını ve oglunu kucaklar, Onları gıdıklar ve şakalaşırlar hoşça vakit geçirirler. Hanımıda onlara bakmaktadır onların bu hali anne güvercini duygulandırır, Bir anda dalar gider gözlerinin önüne dostlarının durumu gelir. o an gözlerinden yaşlar süzülmeye başlar. Bu esnada baykuş tavşanların aile büyüklerine ulaşmıştır. Güvercinin mesajını onlara iletmektedir, Baykuşta isterseniz yarın sabah sizde gelin bizim oraya hep beraber bekleyelim onları zaten yarın sabah güvercin dostlarımıza bakmaya gidecek akşam sağ salim döndügünde anlatacaklarını bide ondan dinlersiniz der. o esnada tavşan ailesi ve beraberindekiler dağdan aşagıya sağ salim inmişler ve bir kenarda oturup kendi aralarında küçük harflerle konuşmaktadırlar. Erkek tavşan Diğerlerine siz bu ormandamı yoksa karşı taraftamı yaşıyorsunuz diye sorar. Sincap ben bu ormanda yaşıyorum cevabini verir. Yaban tarla fareleride biz sizin tarafta yaşıyoruz Bu soru cevapların ardından erkek tavşan sincaba Seninle ayrılmamız gerek o zaman sen evine gidebilirsin der sincap ise benim kimsem yok burada bende sizinle gelmek istiyorum, Sizin orası anlatılanlara göre benim yaşamama ve yeni arkadaşlar bulamam çok uygun, Lütfen bana bir iyilik daha yapın, Benide yanınıza alın ne olur diye rica eder.
Erkek tavşan karısına bakar ve öyle olsun der. Hep birlikte küçük kızın kaldıgı izci kampına doğru yola çıkarlar. Bu sırada küçük kız yatagına oturmuş annesi babası ve tüm canlıları korusun diye yaradana dua etmektedir.
Duası bitince de yatağına uzanır ve uyur. Gece yarısı olmuştur. Tavşan ailesi ve beraberindekiler, Küçük kızın kaldığı kampa ulaşmışlardır. Küçük kızın bulunduğu kulubenin
Penceresinin altına gelirler. Erkek tavşan yerden aldığı dalla cama vurur, Sesi duyan kızlar endişeyle uyanırlar, Ve çekinerekten birlikte pencereye gelirler. Küçük kız ve arkadaşı gördüklerine inanamazlar. kız dostun geri döndüğüne cok sevinirken arkadaşı bu duruma şaşkınlıkla bakmaktadır. Ardından küçük kız hemen kulübenin kapısı açar onları içeriye davet eder. Kulübeye girmekte tereddüt eden arkadaşlarına
Erkek tavşan korkmanıza gerek yok o bizim dostumuzdur hadi geçin içeriye der ve hep beraber kulübeye geçerler. Onların bu şaşkınlıgını gidermek için erkek tavşan küçük kızı göstererek eğer o güzel insan
Küçük kız kendilerini bir görenin olup olmadığını kontrol eder. Emin olunca da kulübenin kapısını kapatır. Ardından da dostla bir birlerine sıkıca sarılırlar. Onların bu halini gören tavşanın ailesi ve beraberindekiler şasırırlar. bana yardım etmeşeydi, Ne siz nede ben şuan burada olabilirdik artık oda büyük ailemizin bir ferdi ailemizden bir üyesidir der. , Bu sırada küçük kızın oda arkadaşı da bunları nereden tanıyorsun diye sorar.
Küçük kızda erkek tavşanı göstererek her şey onu tanımamla başladı anımız biraz uzun hem zamanı değil ben sana sonra anlatırım. o benim tavşanım adıda dost, Yanımda getirmiştim.
İlk geldigimiz gün çekip gitmişti, Demek ki ailesini almaya gitmiş. Sanırım bunlar eşi ve çocukları olacak onlarda arkadaşları olmalı derken küçük kız çantasındaki sandeviçleri havuçları çıkarıp onlara ikram eder. Tavşan ailesi ve yeni arkadasları. Karınlarını bi güzel doyururlar. Ardından küçük kız dostun elini tutar
Demek aileni ve arkadaşlarını almaya gitmiştin şimdi daha iyi anlıyorum her şeyi peki şimdi istarahat vakti diyerek yatagına uzanır. Erkek tavşanda ailesine ve yanındakilere hadiyin bakalım uyku zamanı kendisine uygun gördügü bir yere yatsın der. sabah olmuştur camdan gelen tıkırtı sesine uyanan küçük kız camdaki güvercini fark eder, Hemen pencereyi açar, küçük kız güvercini tutar içeri alır ve
Pencereyi kapatır. Güvercini okşar sever öper Ardından da sen nerdesin bakim herkes burada der. Bu esnada küçük kızın sesine herkes uyanmıştır. merakından dolayı acele geldigi için güvercin nefes nefese kalmıştır.
Güvercin dostlarını sağ salim karşısinda görünce, Hem duygulanır hem de anlatılmaz bir şekilde sevinir. Az sonrada güvercin tavşan ailesine mahalledeki olan biten her şeyi anlatır. Bu muhabbete tavşan ailesinin yeni arkadaşlarıda kulak misafiri olurlar. Bu sırada küçük kızda şöyle düşünmektedir, Demekki ormanın bu tarafında yaşamıyorlar, Yaşasalardı beni görüp giderlerdi, Yok benim için geldiler desem Diğerlerinin ne işi var burada
ben onları tanımıyorum. Hem doğal ortamlarını bırakıpta neden gelsinlerki, evet bunlar şehrin öbür tarafında yaşıyorlar artık ben buna eminim iyi güzelde peki onları şehrin karşı tarafına nasıl götürecem şimdi ben diye düşünür.
Bu sırada erkek tavşan hanımına geçirdigi kaza sonrası ayagının birini kaybettigini söylemek ister. Hanımıda seni dinliyorum hayatım der. Erkek tavşan az bi düşündükten sonra içinden şimdi zamani degil daha sonra söylerim diyerek
Hayatım seni çok seviyorum der. Dişi tavşanda bende seni seviyorum canım diyerek cevap verir. Bu sırada kampın toplanma zili çalar gitmek zorunda olan küçük kız tavşana kulübeden sakın çıkmayin ve lütfen sessiz olun diyerek pencereyi az açık bırakır kapıyı kapatır arkadaşıyla birlikte toplanma yerine giderler. O arada erkek tavşan güvercine ne yapacagız bu kartal tilkidende fena
Bir plan yapmalıyız derken kendi aralarında fikir alış verişi yaparlar, , , Muhabbet ederler, , , ikindi olmuştur küçük kız arkadaşıyla birlikte kulübeye geri gelirler. Küçük kız tavşana bu gün kampın son günü
Yarın sabah eve dönüyoruz. Sizleri nasıl götürecegimi buldum bir planım hadi hayırlısı der. Daha sonra küçük kız ve arkadaşı yanlarında getirmiş oldukları yiyecekleri ordakilere paylaştıran küçük kızlar ardından bir birlerine sarılırlar.
Onları gören dostlarıda bir birlerine sarılırlar. Kızlar onları taklit eden dostlarına bakarak bu hallerine gülerler ardından hepsi bu kahkaha tufanına katılır. Ardından da erkek tavşan güvercine yapması gerekenleri söyler
Sen şimdi mahalleye dön dostlarımıza aile büyüklerimize durumumuzu bildir, Bizler çok sükür iyiyiz, Eğer iki gün içinde ormana gelmessek sen küçük kızın evine gelirsin unutma kartal bu yaptıklarımızı kesinlikle unutmaz.
Muhakkak gene saldıracaktır onun için çok dikkatli olun bizleri merak etmeyin dedikten sonra bir birlerine sarılırlar. Erkek tavşan dikkatli ol dostum arkadaşım derken dişi tavsan güvercine senden bi ricam var
Lütfen giderkende gene piglere ugrarmısın, Onlarda şimdi merak içindedirler Onlarıda durumumuzdan haberdar edermisin bide gene piglere şu mesajımı ilet lütfen, Onlara çok iyi dostlar kazandıklarını ve bir müjdem olduğunu söyle der. olduğunu söyle der. Ardından da güvercin uçar gider. Az sonra küçük kız yaptıgı planı çizerek erkek tavşana anlatmaya çalışır. Erkek tavşan senemin çizdigi resimdeki arabanın ve açık olan bagajıyla ne demek istedigini anlamıştır.
Zaman geçmektedir O esnada güvercinde gene piglerle konuşmaktadır. Onlarıda elinden geldigince bilgilerdiren güvercin dişi tavşanın mesajınıda iletir. Bunu duyan gene pig ailesi heyecanlanır güvercine merakla dişi tavşanın suprizinin ne olduğunu sorarlar. Güvercinde inanın hiç bir bilgim yok yanıtını verir. daha sonrada şimdi gitmem lazım malum yolum uzun diyerek vadalaşırlar. Güvercin mahalleye doğru uçar gider. az sonra küçük kız tavşana ofise gidiyorum babama telefon edecegim buradan sizleri ancak babamın arabasıyla götürebilirim O yüzden babamı buraya çagırmak zorundayım beni kırmayacagına eminim Daha sonrada seni
Aileni ve arkadaşlarını bizim arabaya nasıl bindirecegimi sana söyliyecegim şimdi ben babama telefon etmeye gidiyorum diyerek kulübeden ayrılır. Senem gittikten sonra erkek tavşan eşini öper çocuklarını kucaklar onları koklar koklar sever. Dişi tavşan kocasına sana anlattıgım gene pig ailesi Onlarıda yanımızda götürmek istiyorum ama onlar şehir hayatına daha alışıklar. Ne yapacagımı bilmiyorum hayatım der. Kocasıda sen üzülme hayatım
benim onlar için harika bir düşüncem var deyince hanımıda hayatım peki senin düşündügünü kabul edeceklermi der. Erkek tavşanda eğer bize güveniyorlarsa kabul edeceklerdir diye cevap verir. Karısıda eğer mümkünse fikrini söylermisin hayatım hem kışta yaklaşıyor. Biliyorsunki havalarda çok soguyacak çocuklarıda var. Her an ev sahibi onları fark edebilir, Oradanda atılırlarsa sonra halleri ne olur diye dert yanar. Erkek tavşanda merak etme hayatım
Onları küçük kıza emanet edecegim der. hanımıda bunu nasıl yapacaksın diye sorar. Erkek tavşanda küçük kızın evine ulaşınca onları nasıl tanıştıracagımı görürsün der. Öte yanda küçük kız babasıyla telefonda konusmaktadır. Her şey küçük kızın istedigi yönde devam etmektedir. Küçük kızın Babası da sen meraklanma yarın sabah erkenden vapurda olacagım hayatım deyince küçük kız babasına teşekkür eder Ardından da vedalaşırlar.
Küçük kız sevinçle kulübeye geri döner. Kapıyı açar içeriye geçer. Her şey istedigi gibi gittigi için tavşanı kucaklar ve tamam oldu bu iş babam yarın sabah buraya geliyor İNŞALLAH hep beraber buradan gidecegiz.
Sakın unutmayın sabah erkenden kalkmamız lazım Babam geldiginde sizin park yerinde hazır olmanız lazımki. Sizi arabaya kimse görmeden bindireyim. Sonra park yeri çok kalabalık olur, zaten bu gece
Seninle araba parkının olduğu yere gidecegiz. Sizin arabaya binebileceginiz en müsait yeri neresi ona bakacagız. iNSALLAH HERŞEY GÜZEL OLACAK DER. Akşamda olmuştur. Erkek güvercin mahalleye ulaşmış komşularına onların bilmesi gerekenleri anlatmakta komşularının merakini gidermektedir. Erkek güvercin bilhassa çok dikkatli olmalarını ve çok dikkatli hareket etmelerini konusunda mahalleliyi uyarır.
Tilki ve kartal hüsrana ugramışlardır. Bu yenilgiyide pek kabul edecege benzemiyorlardır. O yüzdende pek unutmayada niyetleri yoktur. O yüzden bizimkilerin çok dikkatli olması gerekmektedir.
Bu arada tavşan ailesinin büyükleride telaşla mahalleye gelirler onları karşılayan baykuş, Yeni haberlerin olduğunu kısa bir süre önce güvercinin döndügünü evlatları hakkında en sıhhatli haberi onun verebilecegini ifade eder. Şimdi evinde kusura bakmayın ben nobetteyim size yardımcı olamıyacagım yerimden ayrılamiyorum der. Tavşanların aile büyüykleride hep birlikte güvercinin evine giderek kapıyı çalarlar. Onlara kapıyı açan erkek güvercine erkek tavşanın babası geldik nerde oturup konuşalım istersen çocuklarımın evinede geçebiriz
Günlerdir sabırsızlıkla bekliyoruz anlatacakların İNŞALLAH yüregimize su serper. Sen mümkünse oglumun evine gelirmisin daha rahat konuşuruz der. Erkek güvercinde siz gidin ben hemen geliyorum der. Az sonrada erkek güvercin tavşanların evindedir. Tüm gelişmeleri olan biteni iki gün içinde eve dönebileceklerini eğer dönmezler ise kendisinin
Onların kaldıkları eve gidecegini ve bundan sonra daha çok daha dikkatli olmaları gerektigini ifade eder. Zamanda geçmektedir gece yarısına yakındır Diğer tarafta kampta herkes uyumaktadır
Küçük kız ve erkek tavşan ayaktadır. Onlarda az sonra yapacakları keşif için kulübeden sessizce ayrılarak araba parkına doğru giderler. Kısa bir süre sonrada park yerine ulaşırlar, Sabah uygulayacakları organizasyon için hemen uygun yer aramayabaşlarlar. O esnada küçük kız tamam burası çok uygun burada arabaya binmek için bekleyeceksiniz der. Erkek tavşanda gün geçtikce. Küçük kızı çok daha iyi anlamakta ve dediklerini daha çabuk kavramaktadır. Daha sonrada birlikte kimselere görükmeden kulübeye geri dönerler. Küçük kız erkek tavşana unutma sabah erkenden oraya gitmeniz lazım sizi kimsenin görmemesi gerekiyor siz orada dedigim yerde bekleyeceksiniz daha sonra ben gelecegim babama nereye park etmesi gerektigini söylecegim ki sizleri kimselere görükmeden rahatça arabaya bindirebilsin. Şimdi biraz istirahat edelim sabah çok işimiz var diyerek istirahata çekilirler. Sabaha karşı erkek tavsan uyanır gürültü etmeden Diğerlerini uyandırır ve hadi bekleyecegimiz yere gidelim. Lütfen ses çıkarmadan beni takip edin diyerek bekliyecekleri yere giderler. Sabah olmuştur küçük kız kalkmış yatagını toplamış çantasını düzenlemiştir. Bu arada babasınında gelecegi vakit yaklasmıştır. Küçük kız kendini kimselere fark ettirmeden araç park yerine gider ve babasının gelmesini beklemeye başlar. Başka araclarında planladıkları yere park etmemesi içinde onlara ricada bulunur. O arada nihayet babası gelir. Küçük kız babasına park etmesi gereken yeri gösterirken o sırada kampın sorumlusu küçük kızı fark eder ve sinirli bir tabirle senin en işin var burada senin burada olmaman gerekiyor der. Küçük kızda özür dileyerek babam bana bir şey getirmiştide acilen onu almam gerekiyordu onun için
Buradayım efendim der, küçük kızın Babası da kızının ne demek istedigini anlamıştır. Tekrar küçük kız babasına sen arabanın bagajını aç ben getirdiklerini giydikten sonra gelecegim baba der. Adamda kızının dedigini yapar ve bagajı açar.
Kaldıkları yerin sorumlusuyla küçük kız beraber kampa geri giderler. Saklandıgı yerden bagajın açıldıgını gören erkek tavşan. Sağa sola dikkatlice baktıktan sonra kimsenin olmadıgından emin oluncada yanındakilere
Hadi çabuk beni takip edin der ve hızla arabanın bagajına binerler. Küçük kızın Babası da gülümşeyerek bagajı kapatır. Ardından da kızını almak için içeriye gider. O arada erkek tavşan şu örtünün altına girin olduğunca egilin ve kesinlikle sessiz olun der.
Öte yanda küçük kız arkadaşlarıyla vedalasmaktadır. Bu arada yanına babası gelir. Kızının sırt çantasını alır birlikte arabalarına doğru ilerlerler. Küçük kız babasına. Baba bagajı açtın değil mi der Babası da evet kızım
yolcular bindikten sonrada bende kapattım der. Küçük kız baba lütfen beni kucagına alırmısın der. Babası da kızını kucagına alır bunu fırsat bilen küçük kız babasının boynuna sıkıca sarılır her babanın bekledigi o hareketi yaparak öper öper. Babası da şu halin yokmu dünyalara bedel diye ifade eder. Kısa bir süre sonrada arabalarının yanına varırlar. babası aracının kapısını açar ve tatlı cadısını
arabaya bindirdikten sonra çantasınıda arka koltugun üzeri bıraktıkır daha sonrada kendiside koltıgına oturduktan sonra arabayı çalıştırır ve beklemekte olan vapura doğru yola çıkarlar. Bu gün vapur aralıksız çalışmaktadır çünkü her yıl kamp dönüşü çok yogunluk yaşanmaktadır. Derken küçük kız dostlarına ben geldim işte gidiyoruz diye seslenir. Biraz gittikten sonra iskeleye varırlar küçük kız babasina tavşanın ailesini tanıtmaya çalışır ve sanırım bunlarda arkadaşları ne bilim beni bırakıp gittigini sanmıştım meğer ailesini ve arkadaşlarını almaya gitmiş. Ama anlamıyorum karşıda yaşıyorlarsa buraya nasıl geldiler diyerek babasına sorar. Babası da her sorunun bir cevabı vardır kızım.
Umarım ögreniriz ama kesin bildigim bir şey var ALLAH C C sana çok büyük bir zenginlik vermiş. Yüreginide merhametinide vicdanınıda dolu dolu vermiş. ALLAHIMA C C şükrediyorum senin gibi bir nigmeti bana nasip ettigi için seninle gurur duyuyorum benim dünyam der. Bu sırada avlanmaya çıkmış olan tilkiler gurup halinde dolaşırlarken saf olan tilki gökyüzünde baktıgında arkasından duman bırakarak kendilerine doğru bir şeyin hızla yaklaştıgını fark edice
Arkadaşlarına dönerek şöyle der yanardağmı patladı der Diğerleride burada yanardağ yokki derler. Peki meteorun buraya düşme ihtimali varmı diye sorar. Arkadaşlarıda sanmayız çok küçük bi ihtimal diye cevaplarlar. Saf olan tilkide peki ozaman gökyüzünden kıçından duman çıkararak bize doğru gelen ne peki diye sorar. Yanındakilerde hemen gökyüzüne bakarlar. içlerinden bir tanesi endişeyle kartal bu kaçın diye bagırır ve hemen yakınlarında olan çalıların arasına kendilerin zor atarlar ve hemen saklanırlar. Hışımla gelen kartal en yakındaki kayanın üzerine konar. Oradasınız biliyorum çıkın dışarıya hemen der. Tilkilerde mecburen saklandıkları yerden çıkmak zorunda kalılar. Kartal lider tilkiye senin yüzünden elimdeki yiyeceklerden oldum bu başıma sardıgın belayı sen halledeceksin diyerek Ardından da tavşan ve güvercinin kendisine yaptıkları oyunu anlatırak. Sizin yüzünüzden rezil oldum şimdi ben gidiyorum 3 gün sonra burada buluşuruz ve onlara unutamayacakları bir ders vermek için ne yapmamız gerektigini kararlaştıracagız sizde boş durmayın düşünün planlar yapın der. Bu sırada saf olan tilkide arkandan o dumanı nasıl çıkarıyorsun yahu bir daha yapar mısın der.
Kartalda okadar yüksekten sende kendini boşluğa bırak bak Senin de kıçından nasıl duman çıkıyor der. Saf olanıda hemen en yüksek dağa çıkıp deneyecegim bunu ama ben uçma bilmiyorumki der. Bunları duyan kartal dahada sinirlenerek benim size ceza vermeme gerek yok siz zaten cezanızı bulmussunuz derken bu sefer dumanlar kartalın başından çıkmaktadır. Deliye dönen kartal sert bi bakış attıktan sonra uçar gider. Saf olanıda gördünüzmü arkadaşlar
Kartal kayanın üzerindeyken bile duman çıkarabiliyordu der. Orada bulunan tilkilerde tutun şunu sakın kaçırmayın derler. Saf olanıda galiba gene hata yaptım anlaşılan hemen buradan uzaklaşmam gerekiyor beni son kavaladıklarındaki hallerini düşünüyorumda galiba bu sefer daha çok hızlı olmam lazım diyerek yoksa canım bu kere gerçekten kok yanacaga benziyor der var gücüyle koşup oradan hızla uzaklaşmaya çalışır. Öte yanda araçlar vapura geçmiş vapurda yavaş yavaşta iskeleden ayrılmaktadır. Bu esnada dişi tavşan yanındakilere bakarak aklıma çok iyi bir fikir geldi şimdi beni iyi dinleyin diyerek bulundugumuz araç vapurdan aşagıya inince hayatım seninle 5 dakikalık önemli bir işimiz var hem çok hızlı hem de çok dikkatli
Olmamızı gerektiren bi iş benim işaretimi bekle ben hadi dedigim zaman arabanın açık olan camından ikimiz hızla dışarıya çıkacagız beni takip edeceksin sakın unutma derken. Ardından da çocuklara sizlerede bir görev düşüyor Ben sizlere tamam dedigimde bu demir parçalarını aracın burasına sürteceksiniz. Küçük kızınn Babası da sesi duyunca ister istemez arabada bir sorun var diyerek duracak ve en uygun yere park edecek. O anda sizde metalleri hemen şu örtünün altına saklayacaksınız.
O esnada babanızla benim dişarıda yapmamız gereken az bi işimiz var hemen dönecegiz kocasınada hayatım küçük kızın çantasını belli etmeden boşaltırmısın çünkü çantayıda yanımıza almamız gerekiyor derken o arada vapurda iskeleye yanaşmaya başlar. Kısa bir süre sonrada vapur iskeleye sorun yaşanmadan yanaşır. Ardından da hem araçlar hem de insanlar dikkatli bir şekilde
Sorumluların gözetiminde vapuru terkederler. Küçük kızın Babası da bunuda atlattık iNŞALLAH az sonra evdeyiz derken araçta vapurdan iskelenin üzerine geçer ve ilerlemeye başlar. Anne tavşan çocuklarına tamam der.
Çocuklarda üzerlerine düşeni yaparlar. O acayip sesi duyan adam arabada bir sorun var düşüncesiyle aracı uygun bir yere park ederek dışarıya çıkar motor kaputunu açar ve kontrol edip bakarken dişi tavşan bu seferde eşine hadi der ve arabanın açık olan camından çantayıda yanlarına alarak atlayıp giderler. Dişi tavşan hemen iskelenin altına iner eşi de peşinden, birlikte yarısı kuma gömülü olan agı çıkarırlar seri bir şekilde çantaya yerleştiriler.
Ardından da hızla arabaya dönerler kimşeye gözükmeden araca bindiklerini sanırlar ama küçük kız olan biten herşeyden haberdardır içindende bunlar gene bir şeyler çeviriyorlar ya hadi hayırlısı bakalım İNŞALLAH yakında öğreniriz nede olsa alıştık derken babası gelir ve anormal bir şey göremedim ama der. Küçük kızda baba o ses arabadan gelmedi ben sorunun ne olduğunu çok iyi biliyorum, O sesi doslarımız senin arabayı durdurman için çıkardılar eve gidince anlarız bakalım yine ne planlıyorlar. Sen arabanın motorunu kontrol ederken benim çantamla dışarıdan bir şey getirdiler alel acele der. Adamda tekrar arabayı çalıştırır herşey normaldir. Baba kızına bakar kizida ellerini açarak ben sana söylemiştim değil mi der. Ardından da takrar yola çıkarlar. Bir süre sonrada evlerine varırlar. Küçük kızın babası arabayı her zamanki yerine park eder. Kendi araçlarını sesinden tanıyan küçük kızın annesi onları bahçe kapısında beklemektedir. Küçük kız dostlarına hadi beni takip edin der ve Onları evin bahçesine götürür. Daha sonrada gider ababadaki eşyalarını ve çantasını alır çantası yosun kokmaktadır o an içinde ne var acaba diye düşünür. Derken eşyalarını eve bırakır. Annesinin elini öper ve ona sıkıca sarılır. O esnada annesi yeni arkadaşlarını merak ederek kızım bunlar için ne düşünüyorsun diye sorar. Küçük kızda onlar için düşündüğüm bir şey var hafta sonu gelince hep birlikte sanırım ne olacagını anlıyacagımızı umuyorum annecigim der. O sırada anneside ocakta yemek var ben yanmadan bakmaya gidiyorum diyerek mutfaga geçer. ardından Babası da bende dükkanı açmaya gidiyorum kızım sen arkadaşlarınla ilgilen olurmu benim dükkanda biraz işim var benim akıllı bir okadarda düşünceli melegim dedikten sonra evin ön yüzünde bulunan dondurma imal edip sattıgı dükkanını açmaya gider. Öte yanda erkek tavşan ailesine ve arkadaşlarına bahçeyi gezdirmektedir.
Kendisi için yaplan kulübeyi gösterirken O esnada yanlarına küçük kız gelir. Hep birlikte oyunlar oynayıp hoşça vakit geçirirler. Bu sayede birazda olsa üzerlerindeki stresi atarlar. Daha sonra küçük kızın annesi
her zamanki gibi Yemek hazır diye bagırır. Küçük kızda annecigim ben babama sesleneyim o zaman deyince anneside sen gel kızım ben senin ve arkadaşlarının yemegini zaten hazırlamıştım siniyle birlikte alabilirsin bahçenin istediginiz bir yerinde piknik yapar gibi çimlerin üzerinde hep beraber yersiniz hem bu vesileyle yeni arkadaşlarında sana alışırlar der. Küçük kız ve dostları yiyecekleri beraberce bahçeye taşırlar
Ardından da yemeklerini agız tadıyla muhabbet ederekten hep beraber mutlu bir şekilde yerler. Bu sırada dişi tavşan kocasına benim acilen gene piglerle konuşmam lazım. Diğer Küçük kızın yani -şulenin
Onları kabul edeceginden bende eminim derken zaman geçer akşam olmuştur. Küçük kızın SENEMİN babası dükkanı kapatır Ardından da eve gelir. Senem babasına çantadaki agı gösterir Babası da onun olduğunu sanarak kızım ne yapacaksın bunu diye sorar. küçük kızda baba o benim değil hani hatırlarsan iskelede arabada sorun var diye durmuştunya işte o zaman tavşanlar bunu alıp getirmişlerdi. Baba bu ne işe yarar Babası da kızım bu balık tutmaya yarar bunun tavşanlarla ne ilişkisi olabilirki derken O an aklına gelir bak kızım bu resimdeki büyük babanın eline konmuş olan- yırtıcı yani avcı kuşu görüyormusun işte deden bu avcı kuşlara cok meraklıydı Onları yakalar inceler sever egitir ve Onlarla ava çıkardı daha sonrada onları tekrar doğal ortamına geri bırakırdı. Ne gariptir onları yakalarkende balık agı kullanırdı eğerki tavşanlar balık yakalayacak desem hayatta olmaz olamaz çünkü tavşanlar zaten otçuldur ve sebzecidir yani veceteryandırlar geriye tek bir seçenek kalıyor bu agı bir yırtıcı bir avcı kuş için kullanacaklar çünkü buraya kadar gelmelerinin sebepi sanırım bir yırtıcı kuş yüzünde. O kuş tavşanların yavrularını ve Diğerlerini yakaladı ve öbür tarafa götürdü. Tavşanlarda onun için şehre inmişlerdi yavrularının peşinden karşıya geçebilmek için geldiler yoksa şehirde ne işleri vardıki. Bu canlıların hiç bir tanesi doğal ortamının dışına çıkmazlarki demekki yavrularını kurtarmaya geldiler ve beraberindede bunlarıda görüp kurtardılar. Bu agıda o kuş birdaha saldırısa onu yakalamak için kullanacaklar diye tahmin ediyorum yakındada geri dönecekler acaba bunu nasıl anlarız
Onların şehir içinden kendi başlarına gitmeleri hem çok tehlikeli hem de yakalanabilirler. Biliyorsun dostun tavşanın başına gelenleri. Küçük kızda baba galiba ben biliyorum nasıl geri döneceklerini düşündügüm bir şey var onu uygularsak sanırım ögrenebiliriz, baba senin müsait oldgun bi gün hep beraber piknige gideriz bir bahaneyle hep beraber ormanın içine doğru yürürüz
Ve onları belli bir yerde kendi hallerine bırakırız. Eğer dedigin gibiyse evlerine giderler ben buna hiç üzülmem baba. Onlar adına bende çok mutlu olurum
Onların mutlulugu için elimden ne geliyorsa yaparım canım babacıgım der. Bunları duyan Babası da küçük kızına sarılır sen zaten elinden geleni yaptın gitselerde seni unutacakalrını hiç sanmıyorum
Benim akıllı yufak yürekli güzel melegim hem sana bir şey söyleye bilirmiyim istersen yarın sabah piknige gidebiliriz kızım sen nedersin hem annende buna sevinecektir. Hani dedigin gibi birazda olsa şehir hayatından uzaklaşmış oluruz tabii ki eğer sen istersen kızım der. Küçük kızda evet baba der. Babası da ben ozaman annene haber vereyim diyerekten hanımının yanına gelir ve sultanım yarın piknige gidelimmi diye sorar.
Karısıda siz baba kız yine birşeyler çeviriyorsunuzya hadi bakalım der. Kocasıda biliyorsunki hepside kızımızın mutlulugu için hayatım derken karısıda ona sevgiyle sarılır sadakatla gözlerinin içine baktıktan sonra aşkla öper.
Bu esnada bahçede kendi aralrında konusmakta olan dostlarına küçük kız el hareketleriyle anlatmaya çalışarak haberiniz olsun yarın sabah ormana piknige gidecegiz hep beraber der. Erkek tavşan senemin ne demek istedigini çok iyi anlamıştır.
Ardından erkek tavşan küçük kızın ellerinden tutar ve gözlerine bakar. Daha sonrada erkek tavşan senemin elini bırakır ve eşinin olduğu yere gider. O esnada senemde annesinin yanına doğru ilerler. Erkek tavşan hanımıyla
konuştuktan sonra küçük kızın odasına gider. Onun bütün hayvan oyuncaklarını yataginin üzerine koyar. Daha sonra aşagıya iner annesiyle konuşmakta olan senemin ellerinden tutarak yavastan gel dercesine çeker.
Senemde anne heralde benden bir istegi var ben onunla gidiyorum bakiim ne istiyor diyerek bir üs kata çıkarak senemin odasına geçerler. Erkek tavşan seneme yatagının üstüne bıraktıgı oyuncakları ve
çantayi gösterir. Küçük kızda anlamıştır ne demek istedigini çekinme alabilirsin der. Erkek tavşan buna çok mutlu olmuştur. Az sonrada yanına eşi gelir ve kocasına bunları oyuncakları ne yapacaksın diye sorar.
Erkek tavşanda senin agla birlikte bunlarında yardımıyla tilkilere ve kartala büyük bir süprizim olacak hayatımder. O arada senemde aşagıya inmiştir. Dişi tavşan PAMUKTA kocasına ben bu gece gene piglerle konuşmaya gidecegim
eğer ikna edebilirsem onları buraya getirecegim der ve Ardından da eşiyle birlikte bahçeye çıkarlar. Saatler geçmektedir tavşanlar ve yanındakiler kulübenin içine geçip istirahate çekilirler. Gece yarısı olmuştur
Üzerindeki battaniyeyi kaldıran dişi tavşan PAMUK kocasına YÜNLÜ TÜYE- ben gidiyorum der. YÜNLÜ TÜYDE seni yalnız gönderemem birlikte gidelim hayatım der ve beraber sessizce gene piglerin yaşadığı eve doğru yola çıkarlar.
Yolda giderlerken PAMUK zaten çok yakındı hatırladıgım kadarıyla derken biraz gittikten sonrada gene piglerin kaldıgı bahçenin çitlerinin yanına gelirler. Disi tavşan PAMUK çitin açılan yerinden kocasıyla birlikte içeriye geçerler.
Bu sırada gene pig ailesi otların arasında dolaşmaktadırlar. Tavşanların geldigini fark eden gene pig ailesi onları gördüklerinden dolayı çok mutlu olurlar. BayanlarBir birlerine sarılıp hasret giderirler. Dişi tavşan gene pig ailesiyle
kocasını tanıştırır. O esnada erkek gene pig seni görmedik ama hakkında çok şey duyduk çok şey biliyoruz der. Dişi gene pig tavşanların çocuklarını goremeyince stresle Dişi tavşana çocuklar nerde diye sorar.
Pamukta endişelenmeyin çocuklar bizim küçük kızın evinin bahçesindeki kulübede yeni dostlarımızla birlikte uyuyorlar aslında biz sizinle önemli bir şey konuşmaya geldik zaten güvercinle size haber göndermiştim
Mesajımı aldınız değil mi diye sorar. Dişi gene pig ise evet aldık teşekkürler süprizinizi ailece çok merak ediyoruz yoksa hep beraber ormandamı yaşayacagız deyince dişi tavşanda onun gibi bi şey. Ama kalplerimiz
her zaman beraber olacak Eğer kabul ederseniz sizi tanıştırmak istedigimiz birisi var der. Erkek tavşanda beni kurtaran bana sahip çıkan küçük kızla ve ailesiyle. Sizi onlarla tanıştırmak guluşturmak istiyoruz
onlar ailece çok iyi insanlardır Onların sizlere bir ömür boyu bakacaklarına sizelere sahip çıkacaklarına adım gibi eminim sizi aile dostumuz olarak gördügümüz için bunu yapmak istiyorum. Hanımıma sahip çıktınız. Yardimci oldunuz,
yardımcı oldunuz lütfen şimdide izin verin ben size yardım edeyim inanın orada imkanlarınız çok daha güzel olacak. En önemliside çocuklarınıza daha iyi bakabileceksiniz buna bütün kalbimle inanıyorum ama sizi seven bir
Küçük kızda burada var bilmem nasıl olur yinede siz bilirsiniz der. Erkek gene pigde bizim küçük kiz zaten bir hafta sonra yatılı okula gidecek dün geldi aglayarak anlatmaya çalıştı oda gitmek istemiyor. Ama yapacak bir şey yok
Çaresiz bizi canlıların satıldıgı dükkana yani pet şopa vermek zorunda olduğunu söyledi yanındada götüremiyor kesinlikle yasakmış, Bizde sizden gelecek haberi bekleyecek. Daha sonrada ne yapacagımıza karar verecektik
Hani aslında ailece kararımız belli ormanda sizinle beraber o mahallede yaşamak istiyoruz der. Erkek tavşanda şimdi daha geç olmadan gidelim detayları bizim kaldıgımız yerde konuşuruz der. Erkek gene pige hanımının gözlerine bakar
Ve peki sizinle geliyoruz ama lütfen bize az müsade et hemen gelecegiz diyerek hanımıyla birlikte kaldıkları yere geçerek son defa yaşadıkları yere bakarlar daha sonrada dışarıya çıkarlar
Sadece ellerinde küçük bir çanta vardır. O esnada erkek gene pig boynundaki kolyeyi çıkarır terkedecekleri yerin girişindeki çiviye asar ve Ardından da küçük kız bunu görünce anlayacaktır der. Tavşanlar ve gene pig ailesi
hep birlikte küçük kızın SENEMİN yaşadığı eve doğru yola çıkarlar. Kısa bir süre sonra varmak istedikleri adrese ulaşırlar. Tavşanlar gene piglerin çocuklarını kulubede uyumakta olan çocuklarının yanına yatırılar.
Erkek tavşanda bunlarada yeni dostlarımız diyerek uyumakta olan sincapla tarla farelerini gösterir. Ardından da erkek tavşan size çok önemli bir sorum olacak ama bunun cevabını sabah sabahleyin vereceksiniz.
Senem ailesiyle birlikte yarın sabah bizi ormana piknige götürecekler ve bizi doğal yaşantımıza bırakacaklar çok iyi biliyorum bunu senem ailesiyle konuşurken duydum. Hani Bunu bizden kurtulmak için değil
bizi çok sevdikleri için bize saygı duydukları için yapıyorlar eğer onlar bunu yapmasalardı zaten biz eninde sonunda gidecektik burada kalmamız mümkün değil. Biz buraya ait değiliz. Hem bizim ormanda kurulu bir düzenimiz var
Aile büyüklerimiz orda dostlarımız orda evimiz orda hani biz doğal hayata adapte olmuş canlılarız bizler şehir hayatında uzun bir süre yaşamayız. Ama duydugum ve anladıgım kadarıyla sizin böyle bir mecburiyetiniz yok.
Ama yinede siz bilirsiniz ben sizi aile dostu olarak gördügüm için sizi düşündügüm için söylüyorum hani şehir hayatına alışmak bize ne kadar zorsa orman hayatına alışmak sizin içinde okadar zor olacaktır karar sizin
Eğer bizimle ormana gelecekseniz sabahleyin arabaya binersiniz yok burada küçük kızla SENEMLE birlikte kalmaya karar verirseniz ozaman arabaya binmessiniz derken o sırada cebinden çıkardıgı
aynayı kulubenin altına koyar. Eğer bu aynayı buradan alırsanız cevabınızı almış olurum ha bir şey daha var eğer gelmeyecekseniz sabah erkenden kalkıp kimselere gözükmeden bu kulubenin arkasına
Saklanırsınız. Biz gidincede ortaya çıkarsınız aile bizi bırakıp eve geri döndügünde tekrara saklanırsınız. Küçük kızın ve ailesinin eve geçmesini beklersiniz. Onlar eve girdikten sonra erkek gene pige
sen gidip kapıyı çalarsın kapıyı kim açarsa açsın sizi gördügüne çok mutlu olacaktır ve hemen seneme haber verecektir oda hemen gelecektir eğer senem kapıyı açarsa bu aynayı ona vereceksin
Küçük kız anlayacaktır ve sizi bir ömür boyu sevecektir. Ben bunu onlarla yaşadığım şu kısa süre içerisinde çok iyi anladım. Eğer sizde benim yaşadıklarımı görmek istiyorsaniz. Ne dedigimi zamanla anlarsınız
Artık biz büyük bir aileyiz ve dahada büyümekteyiz. Sanmayınkı bir birimizden uzakta olacagız her zaman beraber her zaman yan yana olacagız çünkü biz hem gerçek hem de büyük bir aile olduk artık.
O yüzden aileler arasında uzakık diye bir şey yoktur olamazda zaten güvercin olsun baykuş olsun sizi yalnız bırakmayacaklar sizin mesajınızı bize bizimkinide size iletecekler. Ne zaman isterseniz. Hep beraber ziyaretimize gelebilirsiniz der.
Bu esnada bayanlarda kendi aralarında konuşmaktadırlar erkek tavşan kısık sesle erkek gene pige SENEMİN yatagının altına bıraktıgım bastonum olacak onu tutup seneme gösterirsen O seni anlayacaktır
Ve sizi bize getirecektir yalnız güvercin yada baykuşa geleceginiz günü önceden söyleyinki sizide bizi bıraktıkları yere getireceklerdir o yüzden bizde sizi karşılamaya geliriz neye karar verirseniz verin. Biz saygı duyarız.
Şimdi izninizle kusura bakmayın biraz yorgunum yatacagım der ve istirahate çekilirler. Sabah olmuştur SENEM ve ailesi erkenden kalkmışlardır. SENEM üstünü deiştirdikten sonrada tavşana seslenmektedir. SENEMİN çagrısına uyanan erkek tavşan
Hanımına hayatım kalk amma uyumuşuz der Hanımıda kalktıktan sonra erkek tavşan SENEMİN odasına çıkarken eşide onu takip etmektedir Ardından da kocasına hayatım sakın götürecegimiz hiç bir şeyi unutmayalım
Agı ve oyuncaklarıda alalım der. O esnada SENEMİN annesi kahvaltıyı hazırlamış alması içinde ona seslenmektedir. SENEMDE annesinin hazırladigi tepsiyi alır bahçeye çıkar ve kulübedeki dostlarına dağıtır.
O esnada YÜNLÜ TÜY telaşlı bir şekilde hızla aşagıya iner. Telaşlı bir halde bahçeye çıkar ya gene pigler uyuya kaldılarsa diye düşünürken onları göremez gene pigleri göremez. Ve aynada koydugu yerde yoktur.
YÜNLÜ TÜY rahatlarken bir yandanda gözlerinden yaşlar süzülmeye başlarken şunları söyler Umarım herşey gönlünüzce olur sizleri seviyoruz derken O sırada erkek gene pig ise gizlendigi yerden hadi git yoksa bizleride aglatacaksın der.
O esnada SENEM gelir ve YÜNLÜ TÜY E hadi gidiyoruz arabaya binme vakti geldi diyerek gerekli olan şeyleri ve tavşanların eşyalarınıda arabanın bagajına koyar. Gene pig ailesi hariç herkes arabaya binmiştir ve yola çıkarlarken
Taşanlarda arabanın camına dayadıkları elleriyle dostlarına selam ederler. Araba uzaklaşıncada gene pig ailesi hep birlikte kulübenin içine geçerler ama kulübenin içinde sessizlik hakimdir. Sanki zaman durmuştur.
Araba orman yoluna varmış piknik alanına doğru ilerlemektedir ama aynı keza araçtada sessizlik hakimdir. Tavşanların ormandaki dostlarıda gelişmeleri ögrenmesi için güvercini yollamışlardır.
Güvercinde SENEM LERİN evlerinin bahçesinde bulunan agaca konar ve sağa sola bakar kimşeyide giremeyincede uçar evin penceresine konar o sırada kanat sesini duyan gene pig ailesi merakla kulübeden dışarıya çıkarlar
ve dostları olan güvercini görürler erkek gene pig güvercine seslenerek dostum biz buradayız der. ÇALKARA-Erkek gene pigin kendisine seslendigini duyan erkek güvercin MAVİ KUŞ-gelir kulübenin önüne konar ve sizleri gördügüme
çok sevindim dostlarım ama sizin burada ne işiniz var herkes nerede diye sorar. Erkek gene pig ise haberin yokmu bu sabah kır gezisi adı altında Küçük kız ve ailesi dostlarımızı doğal ortamlarına bırakmak için
sizin otarafta Piknik alanı varmış işte oraya gittiler. Tavşanların haberleri var bundan hani biz birbirimizle helalleştih vedalaştık diye ifade eder. MAVİ KUŞTA banada yarın için gel demişlerdi ama mahallelide dayanamayınca
Beni gönderdiler bir gelişme varmı diye bu arada siz niye gitmediniz diye sorar. ÇALKARADA burada kalmamızın nedeni tavşanların takdiri artık kısmet olusa biz ailece burada yaşayacagız bizim daha rahat etmemiz için boyle düşünmüşler
Bizde SENEMLE kalmaya karar verdik ailenin piknikten dönmesini bekliyoruz der. MAVİ KUŞTA bencede doğru olanı yapmışsınız inaniyorum burada hak ettiginiz ilgiyi alakayı fazlasıyla göreginizde kesinlikle eminim izniniz olursa
Artık ben gideyim diyerek vedalaşırlar. ÇALKARADA bizi unutma arada bir gel der. MAVİKUŞTA biz büyük bir aileyiz tabii ki gelirim Ben şimdi onlara yetişeyim diyerek uçar gözden kaybolur. Bu esnada gene pig ailesinin
karnı acıkmıştır. ÇALKARA- eşi PÜSKÜLE-amma acıktım der. Hanımıda çocuklarda bende acıktım ama Onların dönmelerini beklemekten başka çaremiz yok diye söyler. ÇALKARADA ben sağa sola bir bakiim
belki birşeyler bulurum diyerek bahçede dolaşmaya başlayan ÇALKARA ardından sofanın üzerine çıkar birde bakarki ne görsün onlar için sofanın kenarına bir tabak yiyecek bırakılmış ÇALKARA o an göz yaşlarını tutamaz
Ardından da hanımına ve çocukalrına yanına gelmeleri için onlara seslenir. Hanımı ve çocuklarıda gelince PÜSKÜLE bak hayatım giderken bile bizi unutmamışlar gerçekten biz büyük bir aileyiz der ve hem dostları için dua ederler
hem de karınlarını bi güzel doyururlar. Bu esnada araba piknik alanına ulaşmış yiyecekler yer sofrasına konulmuş herkes sofrada bir şeyler atıştırıyorken. YÜNLÜ TÜY elindeki marulu tutmakta olan SENEMİN
gözlerine derin derin bakmaktadır. SENEMDE bunun farkına varınca sofradan kalkar gider arabanın içine oturur ve aglamaya başlar. Yaşananların farkında olan SENEMİN babası ve annesi O an göz göze gelirler.
Ardından babası SENEMİN yanına gelir. YÜNLÜ TÜY DE onun takip eder. SENEMİN babası arabanın kapısını açar kızına sarılır ve seni cok iyi anlıyorum melegim ama yapacak bi şey yok hani seninle evde ne konuşmuştuk
şimdi senin bu halin onlarıda çok üzecek der ve cebinden çıkardıgı mendili ona uzatarak al şununla yüzünü sil sonrada yanlarına gel konuştugumuz gibi onların yaşam yeri burası zorunlu olarak bizimle kalmışlardı
şimdi dostlarını doğal ortamlarına göndermemiz lazım yoksa ona çarpıpta onu öylece yol kenarında bırakandan ne farkımız kalır sonra der. Küçük kızda evet baba haklısın özür dilerim baba bir an kendimi tutamadım
alışmıştım onlara ondan olsa gerek der. Babası da kızının elinden tutar Diğer elindende YÜNLÜ TÜY tutar ve üçü birlikte yürürler ve sofranın olduğu yere gelirler. O sırada SENEMİN annesi kocasına bakar göz temasıyla konuşurlar.
kocasıda her şeyin yolunda olduğunu ifade eder. Bu esnada herkes sofranın hakkını vererek karnını doyurmuşturArdından da sofrayı kaldırılar. Babası SENEME bakarak vucut diliyle hadi der. Küçük kızda çantalardan birini alır
Babası da Diğer çantayı alır O esnada SENEM. YÜNLÜ TÜYÜN elinden tutar Ve hep birlikte ormanın içine doğru yürümeye başlarlar. Biraz gittikten sonra SENEMİN babası daha fazla gitmeyelim kızım ne kadar gidersek
ayrılmasıda o kadar zor olur der. Bu sırada güvercinin geldigi görülür güvercinin geldigini gören SENEM elini uzatır, MAVİ KUŞTA gelir kızın eline konar. SENEMDE güvercini sever okşar öper.
YÜNLÜ TÜYDE bizi nasıl buldun der MAVİ KUŞTA aynanın yansımasıyla cevabını verir. YÜNLÜ TÜYDE ne demek istedigini anlamıştır. SENEM sıradan başlayarak orda bulunan tüm canlıları tutar okşar sever sıra erkek tavşana gelince
az bi göz göze bakışırlar. Küçük kız tavşanın elinden sıkıca tutar. Bu sırada babası belli etmemek için yine vucut dilini kullanarak tamam kızım der. YÜNLÜ TÜYÜN elini bırakan SENEM onlara çantalarını verir ve hadi gidin hadi gidin
yolunuz açık olsun der. Tüm dostları SENEME son bir defa daha bakarlar Ardından da ormanın derinliklerine doğru ilerleyip gözden kaybolurlar. Hadi gel benim melegim diyerek babası SENEMİ kucaklar ve arabaya doğru giderler.
Babası kızını arabaya bindirir. O esnada anne baba göz göze gelirler bu sefer sadece bakışırlar. Adam arabayı çalıştırır evlerine gitmek üzere yola çıkarlar. Öte yanda bizimkilerde evlerine doğru sessice konuşmadan yürümektedirler.
aslında sevincide hüznüde bir arada yasamaktadırlar. Bizimkilere yolu MAVİ KUŞ göstermektedir. Derken dostlar yaşadıkları mahalleye yaklaşmışlardır. Diğer taraftan arabanın arka koltugunda oturmakta olan
Senem sessizligi bozarak baba bu hafta hani o canlıların satıldıgı dükkana gidelimmi diye sorar. Babası da canım kızım istersen yarın bile gidebiliriz hem bahçedeki kulübede boş kalmamış olur der. SENEMDE şimdi araba
kullanıyorsun eve vardıgımızda sana iki defa sarılıp öpecegim canım babacıgım der. Babası da ozaman eve ulaşmayı sabırsızlıkla bekliyorum cennet kalpli kızım derken hanımıda kızımız büyüdügünde veteriner olursa hiç şaşırmam der.
Babası da kızım sen onun iyileşmesinede ailesini bulmasınada yardımcı oldun sen bir insan olarak üzerine düşen görevi zaten yaptın. Seninle gurur duyuyorum tatlıların tatlısı kızım benim der. Ve bir süre sonrada evlerine varırlar.
Adam arabayı park eder. Bu sırada sesi duyan gene pig ailesi YÜNLÜ TÜYÜN dediklerini yaparak saklanırlar. Küçük kız ve ailesi arabadaki eşyaları alıp eve geçerler. Bu sırada ÇALKARA hanımına ve çocuklarına
siz burada bekleyin diyerek gider kapıyı çalar Şansına ona Kapıyı SENEM açar ve gördügü karşısında anlatılmaz bir mutluluk yaşar. Ve hemen babasına seslenerek babacıgım bu süprizine çok teşekkür ederim der.
Babası da yanına gelerek ne süprizi anlamadım kızım derken SENEMDE gene pigi gÖstererek işte bu babacıgım çok teşekkür ederim çok der. Babası şaşkın halde bakarken ÇALKARA elinde tutmakta olduğu aynayı SENEME uzatır ve
ona bahçedeki beklemekte olan ailesini gösterir. SENEMİN Babası da bunlar benim değil sana onun süprizi der. SENEMDE ÇALKARAYI kucagına alır ve sevinçle zıplamaya başlar. Dişi gene pig ve yavrularıda gelip mutluluga katılırlar.
SENEMİN babasına bize güvendigi için dostlarını sana göndermiş diyerek kapıyı sonuna kadar açar. Hürmetkar bir şekilde hoş geldiniz evinize diyerek onları içeriye davet eder. Bu esnada bizimkiler mahalleye ulaşmış
Aile büyüklerine ve dostlarına kavuşmuşlardır. Tavşan ailesi ve beraberindekiler sevinç gözyaşları içerisinde mutluluk çemberi oluştururlar. O arada YÜNLÜ TÜY gökyüzünde kayan bir yıldızı görünce içinden umarım her daim mutlu
Olursun kendisi küçük yüregi büyük arkadaşım diyerek dilek tutar. Beraberindekileri aile büyükleriyle ve dostlarıyla tanıştıran tavsanlar Onlara yeni yaşıyacakları evlerini gösterir Ardından da YÜNLÜ TÜY dostlarına seslenir.
Dostlarım getirdigimiz yeni ekipmanlarla ilerde olabilecek olan aksaklıklara karşı çok güzel bir planım var. Belli oluyorki tilki ve kartal akıllanmayacaklar. Muhakkakki bize yine saldırıda bulunacaklar
Onun için önce güvenligimize çok önem vermeliyiz biliyorsunuz yaşadıklarımızı. Yeni sitratejiler geliştirmeliyizki şu sorunları bir daha yaşamamak üzere başımızdan def etmemiz lazım ama ondan sonra çok güzel bir partiyle bunu
kutlarız hem söz veriyorum bu sefer her şey bana ait olacak şimdi herkes evine çekilsin istirahatini etsin İNŞALLAH sabahleyin görüşürüz der ve aile büyükleriyle birlikte evlerine geçen tavşan ailesi gönülden hasret giderirler
Muhabbet ederler zamanda çabuk geçmektedir aile büyükleri ve cocuklar uyumuştur. O esnada YÜNLÜ TÜY hanımına hayatım sana ne zamandan beri sana söylemek istedigim bir şey var ama bir türlü cesaret edipte söyleyemiyorum der.
Hanımıda ne söyliyecegini biliyorum hayatım hayattasınya yanımızdasınya başımızdasınya bizim için önemli olan bu iyiki varsın hayatım diyerek kocasına aşkla sarılır sadakatla öper ve şöyle der sen gerçekten iyi bir eş iyi bir babasın.
Kocasıda sende öylesin hayatımdaki en iyi kararı seninle evlenmekle yaptım varlıgıyla huzur buldugum canım karıcıgım der. Ardından da onlarda istirahate çekilirler. Sabah olmuştur herkes uyanmıştır. Tavşanlar tüm ailece kahvaltı etmektedirler.
Bu sırada YÜNLÜ TÜY hem kahvaltı etmekte hem de çocuklarınada sıkı sıkı ögütler nasihatler ve tembihler etmektedir. Kahvaltının Ardından da hep birlikte dışarıya çıkarlar derken aile büyükleri evlerine geri dönmek için çocuklardan izin isterler.
Yakında kış geliyor bir an önce her türlü stoklarımızı yapmamız lazım bizi maruz görün diyerek rica ederler. Tavşanlar aile büyüklerini yolcu ederler. Olabilecek her hangi bir aksaklıga karşıda sincap ve güvercinde nöbet tutmaktadırlar.
Diğerleride derhal toplanır YÜNLÜ TÜYDE düşündüklerini onlarla paylaşır. Mahalleli YÜNLÜ TÜYÜN anlattıklarını çok begenirler. Zaten bu planıda uygulayacakları yerde hazırdır ama asıl önemli olan tilkiler şu an ne yapmaktadırlar.
Onu bilmedikleri için YÜNLÜ TÜY baykuşa sen şimdi tilkilerin yasadıgı yere git ama sakın kendini onlara belli ettirme gösterme hani içlerinde saf olan varya onu bul ve onun yalnız kaldıgı bir anı kolla ve onunla konuşmaya çalış bir planları
varmıymış onu ögren agzından laf almaya bak, Tilkiler bir şeyin peşindemi yoksa bizi unutmuşlarmı der. Talimatı alan DERKUŞTA uçar gider. Biraz gittikten sonra tilkilerin yaşadığı semte yakın bir agaca konar. Etrafı göz gezdirirken
Saf olan tilkinin kendince bir şeyler mırıldanarak ona doğru geldigini görür. Derkuşta hemen ağacın alt dalına inerek tilkinin ne dedigini anlamaya çalışır. tilkide benim söylediklerimi dinlemiyorlar tavşanları ve Diğerlerini
yakalaya bilecegimiz çok güzel bir planım vardı onlar beni dinlemek yerine kovdular der. Bunları duyan baykuta tilkiye seslenerek hey akilli tilki der. Tilkide yakınındaki ağacın dalına konmuş olan baykusa bakarak banamı dedin diye sorar
Baykusta etrafta senden başka akıllı tilkimi var tabii ki sana sesleniyorum Bana kalırsa aslında sen boşa üzülüyorsun onlar seni kıskanıyorlar ondan seni aralarına istemiyorlar bence senin düşündüklerin gerçekten harika
o yüzden seni kıskanıyorlar aslında sen onların başına lider olacak yapıya akıla sahipsin. Hep böyle senin gibi fikri yüksek biriyle sohbet etmek istemişimdir bana fikirlerini anlatabilirsin ben seni saygıyla dinlerim
çünkü sen bendende çok akıllısın der. Baykuşun oyununa gelen saf tilki. aslında ben uykularında saldıralım dedim. Onlarda kartal ne derse. O olur diye tutturdular yarın kartal gelecek onunla buluşup bir
Plan yapacaklar oysa benim planım çok güzeldi der. Baykuşta senin planın dedimya gerçekten çok güzelmiş ama boşver sen benim begendigimi kimselere söyleme. Zaten sana inanmazlar ben senin yerinde olsam
Gidip yüzlerine karşı ben sizinle konuşmuyorum deyip bir kaç gün buralardan uzaklaşırdım onlar senin bu söylediklerini duyunca sanki senin gidişine mutlu olmuşlar gibi davranacaklar. Ama senin
Hasretine dayanamayıp hep birlikte senin peşine düşüp seni arayacaklar inan bana senden af dileyecekler belki sana liderlikte teklif edebilirler istersen bi dene haklı olduğumu göreceksin der.
Saf tilkide kendi kendine evet baykuş doğru söyluyor bunlar beni kıskanıyorlar ama beni göremeyincede çok üzülecekler diye düşünür. Bu sırada baykuş ben gidiyorum biraz dolaşacagim hadi Görüşürüz
Dediklerimi sakın unutma diyerek uçar gider. Hemen sonrada Diğer tilkiler gelirler ve saf olanına sen kiminle konuşuyordun derler. Baykuşun dediklerini unutmayan tilkide ben kimşeyle konuşmuyorum.
sadece sağdanmı yoksa soldanmı gideyim diye kendi kendime soruyordum. Beni göremeyince merak ettiniz o yüzden Peşimden geldiniz biliyorum ama bundan sonra sizinle konuşmuyorum ben size küstüm
Ben şimdi buralardan gidiyorum başka bir yerde yaşayacagım artık der. Bunu duyan tilkiler sevinçten dans ederler. Saf olan tilkide içinden vay be baykuşun dedikleri çıkıyor der ve oradan ayrılır gider.
Bu sırada gene piglerin ilk dostu olan küçük kız. ŞULE-Yatılı okula gitmek üzere babasıyla yola çıkar gidecegi okul bir sonraki şehirdedir fazla uzak değildir. o esnada tavşanların dostu olan küçük kız
Okuldan eve dönmüştür. Bahçede dolaşmakta olan gene piglerin yanına gider ve onlara üstümü deiştirip hemen geliyorum sizinle saklambaç oynayacagız diyerek gider üstünü degiştirirelini yüzünü yıkar daha sonrada
elinde dilimlenmiş elmalarla geri gelir. O esnada annesiyle Babası da mutfak camından SENEME bakmaktadırlar. SENEMİN annesi daha kendi karnını doyurmadan onların yemegini veriyor şuna bak der.
Bu sırada baykus mahalleye gelir. Evin önünde oturmakta olan erkek tavşana Sana önemli haberlerim var. Dedigin gibi tilkiler yeni planlar peşindeler. Ne yapmak istediklerini ögrendim. Yarın ormanın bir yerinde
kartalla buluşacaklar yapacakları planı kararlaştıracaklar ama nerede toplanacaklarını buluşacaklarını ne yazıkki ögrenemedim der. Tavşanda o sorun değil yarın sabah erkenden ben yanıma tarla farelerini
Ve yer kunduzunu alarak onların ne planladıklarını ögrenmeye gidecegim derken baykuşta nerede toplanacaklarını bilmiyoruzki der. Tavşanda kartal oraya uçarak gelmeyecekmi. Bizde onu yerden takip edecegiz diye ifade eder.
O yüzdende her hangi bir saldırının gelebilecegini düşündükleri en müsait yöne doğru da kendi güvenlikleri için agı oraya kurarlar. Dostlarınıda Bu konudada uyarırlar. Öte yanda güvercinde eski dostları olan eşek
arılarıyla bu husus hakkında konuşmaya gider kovana yakın bir dala konar ve arkadaşına seslenir. Güvercinin yakın dostu olan eşek arılarının şefi güvercinin yanına gelir. Güvercinde son gelişmeleri dostu eşek arısına
anlatmaya başlar Ardından da şöyle devam eder. Eğer burada huzur içinde birlikte yaşayacaksak malum bildiginiz gibi tilkiler ve kartalın bize saldırmak için yeniden bir araya geleceklerinin ogrendik bize yapabilecekleri herhangi
bir saldırıya karşıda tekrar sizin yardımınıza ihtiyacımız var. Sizin desteklerinizle birlikte dahada güçlü olacagımızı düşündügümüz yeni planımızı uygulayacagız ve bu sorunu bir daha gelmemek üzere hep birlikte
İNŞALLAH def edecegiz der. Bu istege şefleri ve tüm eşek arılarıda peki derler. Erkek güvercinde detaylı bir şekilde ne yapmaları gerektigi hususunda onları detaylı bir şekilde bilgilendirir. yalnız önemli olan bir husus
daha var ben size zamanı geldiginde hadi hadi dedigimde yalnız saldırır gibi yapacaksınız eğerki ben sizlere hadi dostlarım dersem eğer işte ozaman düşmanlarımıza ignelerinizle
Unutamayacakları bir ders vereceksiniz ama lütfen durun dedigimdede lütfen duracaksınızki onları anlaşmaya zorlayalım. Ve bunu sizinle birlikte başaracagımıza kesinlikle inanıyoruz. Bir daha buraya gelmeyeceklerine
Ve bizi bir daha rahatsız etmeyeceklerinede eminim der. Arılarda uzun zamandır hem dostuz hem de komşuyuz ve bize düşen görev ne ise onu yapmaya hazırız der. Diğer tarafta babasıyla birlikte yatılı okulana gitmek için yola çıkmış
olan şulede okuluna varmışlardır. Babasıyla birlikte gerekli olan kayıt işlemlerini yaptırırlar ve her şey tamamdır. ŞULE babasının elini öper Ardından da vedalaşırlar ardından ŞULENİN Babası da eve geri dönmek üzere yola çıkar.
Bu esnada ŞULEDE oradan sorumlu bayanla birlikte kalacagı odasına çıkar yetkiliden detayları dinledikten sonra ona teşekkür eder ve kapısını kapattıktan sonra yatagının üzerine oturur. cebinden çıkardıgı gene piglerin
gitmeden önce kaldıkları yerin girişine astıgı kolyeyi eline alır ve ona bakarak acaba şimdi nerdeler neyapıyorlar karınları açmı tokmu sıhhatleri ne dürümda diye düşünür Ardından da ellerini gökyüzüne açarak
TANRIYA onlar için dua eder. Diğer tarafta saf olan tilki hem yürümekte hem de baykuşun dedigi gibi beni yakında aramaya çıkarlar onlar benim yokluguma dayanamazlar bana her zaman ihtiyaçları var diye söylenerekten uzaklara gitmektedir.
Diğer yandan mahallemizde hayat normaldir. Tavşan ve dostları agdan kurdukları tuzagı denemektedirler. ileride her hangi bir aksaklık olabilir düşüncesiyle agı test ederler. Erkek tavşan kokarca ve rakundan gizlenmiş olan
tuzagın üzerinden yürüyerek geçmelerini ister. Onlarda tavşanın dedigini yaparlar tam tuzagın ortasına geldiklerinde. YÜNLÜ TÜY tuzagi harekete geçirecek olan sarmaşıga asılarak tuzagın hareket etmesini sağlar.
Ag içinde kalan kokarca ve rakunla birlikte savrulur ve havada asılı bir şekilde kalır. Yerde olanlarda tuzagın çalışmasına pek sevinirler. Bu sırada tuzagın içinde asılı bir halde durmakta olan rakun ve kokarcada
bayagı egleniyorsunuz umarız derler. Aşagıdakilerde size değil tuzagın çalışmasina seviniyoruz derler. Ve agı içindekilerle birlikte yavaş yavaş aşagıya indirirler ayagını yere basan kokarca ammada heyecanlıymış diye ifade eder.
Onun bu sözüne dostları hep birlikte gülerler. Onlara bakan kokarcada inanmayan varsa buyursun denesin ozaman der. Daha sonra tuzagı hep beraber tekrar kurarlar Ardından da herkes evine gider. Tuzagın yerini sadece mahalleli bilmektedir.
Diğer tarafta SENEM DE gene pigleri gezmeye çıkarmış onnlarla hoşça vakit geçirdikten sonra hep birlikte eve dönmektedirler. Zaten buda aralarındaki konuşmadan belli olmaktadır kısa bir süre sonrada evlerine ulaşırlar ardından
SENEM gene piglerle birlikte evdekilere belli etmeden Odasına çıkarlar. Yeni aldıklarını gene piglere giydirir bu halleriyle gene pigler çok şirin olmuşlardır. SENEM dişi gene pige makyajda yapmıştır. Daha sonrada SENEM
anne ve babasına seslenir. Onlarda birlikte senemin odasına geldiklerinde hem çok şaşırırlar hem de gene piglerin bu halini çok begenirler. O esnada SENEMİN Babası onları zorlamadın buna değilmi kızım diye sorar SENEMDE yok baba
Zaten kataloktan beraber begendik diye cevap verir ve o anın anısına hep birlikte fotograf çekilirler. Zaman geçmektedir akşam olmustur bile. Bu sırada dişi baykuş kuluçkadan kalkar ve kocası yumurtaların üstüne kuluçkaya yatar.
Kuluçka demek uçan uçamayan ve sürünen bazı canlıların yumurtalarını nöbetleşerek hem koruması hem de onların sıcaklıklarını belli bir derecede tutmak amacıyla üzerlerine karınlarının üstüne oturdukları haline kuluçka denir.
Ama baykuş ailesi hem çok heyecanlı hem de çok sevinçlidirler. Kuluçkada yatmakta olan erkek baykuş yumurtaları dikkatlice okşar sever ve onlara ninni söyler. Zamanda su gibi akıp geçmektedir sabaha karşıdır. YÜNLÜ TÜY yanına
yaban farelerini ve kunduzu alarak baykuşun tarif ettigi adrese doğru hep birlikte yola çıkarlar ve sessizce ilerlemektedirler. Bayagı gittikten sonra baykuşun tarif ettigi yere varırlar. Bu sırada YÜNLÜ TÜY orda bulunan
büyük kayayı göstererek kartal gelip bu kayanın üzerine konabilir ama biz yinede işimizi sağlam yapalım etrafa dağılalım ve hem bizden başka kimse varmı diye bakalım hem de araştıralım etrafta böyle büyük kaya varmı.
Az sonrada burada buluşuruz diyerek ayrılırlar. Az sonra hepside tekrar buluşma yerindedir. Kunduz ben büyük bir kaya gördüm şu ilerde belki orda toplanabilirler der. Tavşanda ozaman iki gurup olalım. Erkek tavşan kunduza
Sen fare dostlarımızın birini yanına al bende Diğer fare dostumuzu yanıma alayım ve hemen işe koyulalım siz tahmin ettigin yerin yakınında kazmaya başlayın bizde burada kazmaya başlayacagız
aman fazla ses çıkarmamaya özen gösterin unutmayın tuneli tamamladıktan sonra girişini yapraklarla kapatın Ardından da şu ilerde gelirken görmüştüm büyük kurumuş tezekler vardı onlarıda içeri girdikten sonra
Kazdıgımız tunellerin girişine koyalımki her hangi biri ve tilkiler kokumuzu almasınlar sonrada tunellerin içinde bekleyecegiz. Kimin tarafında toplanırlarsa toplansınlar fark etmez. Onlar dağalasıya kadar
hepmiz tunellerin içinde sessiz bir şekilde bekleyecegiz. Hata yapmamaya kesinlikle özen göstermemiz gerekiyor yoksa bizim için kötü sonuçlar dogurabilir. Lütfen dikkatli olalım hiç birimize zarar gelmesini istemem.
Ve herkes dağıldıktan sonra buraya gelirlerse biz sizi eğer sizin oraya gelirlerse siz bizi uyaracaksınız gittiler diye. Şimdi hadi arkadaşlar başlıyalım der. Zaman geçmektedir kazı yapmakta olan kunduz ve
Yaban faresi kendilerine doğru yaklaşmakta olan ayak sesleri duyarlar ve hemen kazdıkları tunelin girişini tavşanın dedigi gibi önce yere düşmüş yaprakları üstünede kuru tezekleri çekerek kapatırlar Ardından da
içerde beklemeye başlarlar. Bu gelenler onların bekledigi tilkilerdir çünkü konuşmalarından bellidir. O esnada yaban faresi strese girer kunduzda parmak işaretiyle sus der Ardından da yaban faresinin kulagına korkma onlar
bizi asla göremezler der. Bu sırada tilkiler onların yakınında toplanırlar içlerinden bir tanesi şiddetli bir şekilde gaz çıkarır. Bu esnada tünelin içindeki kunduz fareye bir an tunel başımıza yıkıldı sandım der.
Gaz çıkaran tilkinin yanındaki arkadaşlarıda burunlarını tutarak hep birlikte biraz ondan uzaklaşırlar. O sırada içlerinden bir tanesi nekadar kötü koktu dostum sen dün akşam ne yedin böyle diye sorar.
Gaz çıkaran tilkide sadece bir kac tane tezek böcegi yani bok böcegi yemiştim hepsi bu der. Diğer tilkide neden kokunun bu kadar ekstra olduğu şimdi daha iyi anlaşılıyor der. Bu konuşmaları tunelin içinde gizlenmekte olan
kunduz ve yaban fareside dinlemektedir. Bu sırada tilkilerden bir tanesi sessiz olun kartal buraya doğru inişe geçti yaklaşıyor belli etmeyin arkadaşlar der. Mahalledede tavşan ve yanındaki dostlarını aileleri
korku ve stresle geri dönmelerini beklemektedirler. Diğer tünelde olan tavşan ve yaban faresi kazıyı çoktan bitirmiş dostları gibi onlarda tunelin içinde oturup beklerken tavşan yaban faresine demekki öbür
tarafta toplandılar yoksa bu kadar geç kalmamamları gerekirdi der. O arada kartal gelmiş kayanın üstüne konmuş ve dikkatlice tilkilere bakmaktadır Ardından da Onu göremiyorum der. Lider tilkide kimi kastettigini
bildigi için efendim artık o bizimle değil bizden ayrıldı gitti bir dahada gelmez der. Kartalda bak sonra başımıza bir sorun çıkarmasın der. Lider tilkide yok efemdim hiç bir sorun çıkaramaz zaten o giderken arkasından
takip ettim tam aksi yöne doğru gitti der. Kartalda güzel ozaman gelelim asıl meseleye ne düşünüyorsunuz planlarınızı benimle paylaşın bakalım der. Tilkilerden bir tanesi gece uyurken saldıralım efendim Kartalda ben
geceleri çok az görürüm Diğer bir tilkide hepsinin çocuklarını kaçıralım onları üstümüze gelmeye zorlayalım Kartalda onu daha önce yapmıştım Bir Diğer tilkide yalandan onlara artık kavga istedigimizi söylesek bundan sonra
dost olacagımızı barış içinde yaşamak istedigimizi ve onların adına bir parti düzenleyecegimizi partinin adınında barış olacagını ve bu partiyede hepsininde davetli olduğunu söylesek. Onlar geldigindede uygun bir zaman gelincede
saldırsak der. Kartal işte bu mükemmel bir fikir ama onları nasıl davet edecegiz peki, Lider tilkide aynı sizinle konuşmak istedigim zamankı yaptıgım gibi efendim ucunda beyaz bir bez olan sopayla ben veya arkadaşlarımdan biri
Onlara gider konuşuruz birazda duygusal davrandıkmı operasyon tamamdır kesin onları kandırırız efendim der. Kartal ya kabul etmezlerse bu tarafa gelmeyi, Bu sırada başka bir tilkide ozaman orta bir yerde veya
onların istedigi bir yerde kabul etmiş gibi görünürüz onlar buluşma yerine gelirler bizi beklerler ama biz gitmeyiz. Onlar mecburen gelmemizi bekleyeceklerdir tabii ki bu arada beklerkende acıkacaklardır o sırada bizden birisi
telaşla gidip liderimizin buraya gelirken bir çukura düştügünü ve ayagının bir tanesinin çok kötü durumda olduğunu Diğerlerinide onu eve götürdüklerini ve gelemeyecegimizi mümkünse başka bir zaman toplanacagımızı ve çok üzgün
olduğumuzu inandırıcı bir şekilde söyleyip geri gelse. Onlarda ee napalım yapacak bir şey yok deyip bari getirdilerimiz ziyan olmasın diyerek bir şeyler atıştırmak için kesin sofraya oturacaklar bizde en uygun bir sırada
onları gafil avlayıp hep birlikte saldıracagız bize özelliklede size karşı gelmek hakaret etmek oyun oynamak neymiş görecekler efendim diyerek fikrini söyler. Kartalda çok güzel harika bir fikir yalnız ya gözetlemeci varsa
o ne olacak Efendim beni uzaklaştı gitti sanacaklar zaten sizlerde saklanmış olduğunuz için sizleride göremeyince Oda az sonra dayanamayıp ar kadaşlarına katılmak üzere sofraya inecektir der.
Eğer dediginiz gibi olursa yalnız benimde rahat hareket edebilecegim bir yer olsun mesela burası olabilir ben şimdi gidiyorum siz daha uygun bir yer varmı diye yinede araştırın bakın yeri ayarlayınca sen tavşanlara
gidip planladıgımız gibi konuş sakın hata yapmayın umarım bana mutlu haberi 3 gün sonra burada verirsiniz der ve sivri pençelerinden bir tanesini havaya kaldırarak sakın unutmayın tavşanı ve ailesini bana bırakacaksınız.
Onlara oyun oynamak neymiş özellikle ben gösterecegim dedikten sonra uçar gider. Bu sırada tilkilerden bir tanesi kendime ziyafet cekecegim der Diğeri de çabul ol bok böcekleri seni bekliyor deyince hep birlikte gülerler.
Tilkilerin gittigini ayak seslerinden anlayan kunduz ve fare sessiz bir şekilde dışarıya çıkarlar. Dikkatli bir şekildede tunelin girişini tekrar kapatırlar. Daha sonrada doğru ca tavşan ve Diğer farenin içinde bekledigi
tunelin girişine giderek onlara dışarı gelmeleri için seslenirler. Arkadaşlarının onları çagırdıgını duyan fare ve tavşan dışarıya çıkarlar. O tunelin girişinide ayni şekilde dikkatlice kapatıktan sonra yaşadıkları mahalleye
doğru hızlı bir şekilde giderler. Bir süre sonra mahalleye ulaşırlar YÜNLÜ TÜY şimdi evlerimize geçelim. Hem ailelerimiz bizi merakla beklemekte hem de dışarıda bu konu hakkında kesinlikle konuşmayalım. Belki bir duyan olabilir
şimdi gidin istirahat edin deyince yanındakiler evlerine giderler. Akşam olmuştur hepsi tavşanların evinde toplanırlar. Yalnız baykuş ve yaban faresinin bir tanesi olası bir tehlikeye karşı
gözetlemeci olarak dışarda uygun gördükleri yerlerde beklemektedirler. Kunduz ve tarla fareside orda bulunanlara duyduklarını tek tek anlatırlar. Bir ara söz alan rakunda bizimde acilen karşı bir plan yapmamız lazım derken
O esnada Erkek tavşan şimdi herkes evine gitsin ne yapabiliriz diye kendince düşünsün yarın akşam tekrar sakin kafayla toplanırız o esnada ÇALKARA ozaman yarın sabah bende dolaşıp uygun bir yer bakayım diye söyler.
Bu konuşmaların ardından herkes evine gider. Sabah olmuştur mahalleli hiç bir şeyden haberi yokmuş gibi davranırken . Bu sırada bir tilkinin yaklaştıgını gören baykuş alarm verir. Hepsi birden gerçekmiş gibi tilkiye karşı saldırı
pozisyonu alırlar. Tilkide korkudan elindeki ucunda beyaz bez olan sopayı sallar ve ben buraya sizinle konuşmak için geldim deyince, YÜNLÜ TÜYDE ondan daha kurnazca davranarak tilkiye orda dur diyerek, Yanına kokarca ve rakunuda alarak
tilkinin yanına varınca söyle ne istiyorsun der, Tilkide ben dost olarak geldim bizler bu kavganın artık bitmesini istiyoruz o yüzden adınıza verecegimiz partiyle bunu kutmak istiyoruz onu iletmeye geldim deyince YÜNLÜ TÜYDE az bekle
bi komiteye soralım diyerek beraberindekilerle birlikte Diğerlerinin yanına geri dönerler ve Formaliteden kafa kafaya vererek kendi aralarında konusuyormuş gibi yaparlar. Az sonrada bir karar almiş gibi tilkinin yanına geri gelirler.
YÜNLÜ TÜY siz buraya gelin partiyi burada verelim der. Tilki bende bu cevabınızı bizim komiteye sorayım hemen geliyorum diyerek hızla oradan uzaklaşır gider, Az sonra aynı tilki geri gelir arkadaslarım önceki yaşadıklarımızdan dolayı çekiniyorlar
hem de arılardan korkuyorlar olmazsa tarafsız bir yerde partiyi vermeyi düşünüyorlar siz ne dersiniz diye sorar. YÜNLÜ TÜYDE dostlarına doğru döner ve onlara bakar Onlarda olabilir deyince YÜNLÜ TÜYDE ozaman tamam bizde Hemen yer bakalım der.
Bu cevab duyan Tilkide tamam bizde araştıralım her iki tarafın onayladıgı uygun gördügü yerde partiyi yapalım yiyelim içelim geçmişi unutalım eglenelim ve artık arkadaş dost olalım bu aramızdaki kin anlaşmazlık artık bitsin ben iki gun sonra
tekrar gelecegim buldugumuz yerleri karşılartırırız en uygun olan yerde birlikte kararımızı veririz dedikten sonra saygıları sunar sonrada çeker gider. Akşam olmuştur gözetlemeciler hariç herkes tavşanların evinde toplanmışlardır.
Güvercin illa onların buldukları yeri kabul edemeyiz bu bizim için tehlikeli olabilir Onlarda bizim dedigimiz yere gelemeye bilirler Onun için buraya yakın ve elverişli bir yer bulmalıyız der. YÜNLÜ TÜYDE bu konuda çok haklısın sen araştırmaya devam et.
önce onları dinleriz makul bulursak bir şey bilmiyormuş gibi davranıp kabul ederiz yok riskli ise başka bir yer önermelerini rica ederiz eğer uygun bulursak planımızada uygunsa Diğer yeri kabul ederiz ve o geceden itibaren
hemen orda Planımızın ilk aşaması olan her hangi bir aksaklık anında özelliklede uçamayanlar için bir kaç çıkışı olan bir tuneli doslarımız fareler kunduz ve ben kazıp hazırlarız. Rakunda bize yardımcı olur
Baykuş hem kuluçkada yatar hem de gözetleme yapar bu arada kirpi dostlarımızda tetikte beklerler. Öte yandan çocukların hepside bizim evde kalırlar. Eğer bir aksaklık olursa uçamayanlar hemen tunelin içine girerler. Tabii ki peşimizden
Tilkilerde gelecektir ama O sırada bizler seri bir şekilde tunelin Diğer uçlarından dışarıya çıkacagız öbür iki çıkışıda önceden hazır bulundurdugumuz taşlarla derhal kapatacagız Diğer iki çıkışada kokarcalar geçecek ve gerekeni yapacaklar.
Sabah erkenden agı yerleştiririz daha sonrada oyuncakları aga en yakın bir yere saklarız. Yapraklarla gizledigimiz agın üstünede sofrayı kurarız Ardından da yiyecekleri sofraya donatırız tabii ki düşündükleri gibi
tilkilerden bir tanesi gelip konuşacak ve geri gidecek bizde tilki gider gitmez hazır olan sofraya oyuncaklarıdikkatli bir şekilde yerleştirecegiz Ardından da hemen saklanacagız. onları bir hamlede yakalamaya gayret edelim
o arada güvercinde eşek arısı dostlarımızı en yakımızdaki bir agaca getirecek ve orada işaretimizi bekliyecek işaretide alınca arılarla gelip gerekeni yapmalarını sağlıyacak. güvercin zaten ne yapacagını biliyor
ve bizleri birdaha rahatsız etmemek üzere onları buralardan def etmiş olacagız şimdi dostlarım planımı nasıl buldunuz diye sorar. Hepside tavşanın fikrini onaylarlar Ardından da herkes istirahate çekilmek üzere evlerine giderler.
O esnada erkek tavşan güvercine sen yarın sabah bi dolaş uzaktan takip et bakalım tilkiler ne yapıyorlar yer bakıyorlarmı. Bu arada uygun yerde bakmış olursun diyerek aynı şeyleri baykuşada söyler her iki dostuda olur der.
Sabah olmuştur kahvaltısını yapan tavşanlar ailece dışarıya çıkarlar. YÜNLÜ TÜY çocuklarına hadi gidin arkadaşlarınızla birlikte oynayın deyince çocuklarda sevinçle alana gidip hep beraber
kendi aralarında oyunlar oynarlar. Ama kuluçkada yatan dişi baykuş olsun alanın yanında dolaşan kirpi ler olsun çocuklara gelebilecek bir tehlikeye eskisinden daha dikkatli ve hep tetiktedirler. Zaten olanlardan sonrada
çocuklarda bir çok şeyi ögrenmiş bir çok şeyide artık idrak eder olmuşlardır ve böylece daha dikkatli hareket etmektedirler. Ama çocuklar ne kadar büyürlerse büyüsünler anne ve babalarının nezninde onlar hala büyümeyen çocukturlar.
Zaman geçmektedir o arada MAVİ KUŞ gelir. Az ileride bir gurup tilki gördüm kendi aralarında bir şeyler konuşuyorlardı uzaktan takip etmek zorunda kaldıgım için konuştuklarını duymadım. Daha sonra başka bir alanda durdular yine konuştular
Ve sonrada gittiler. Onlar gittikten sonra ben alanı araştırdım fena değil eğer görmek istersen seni oraya götürebilirim deyince Erkek tavşanda tilkiler oradan uzaklaştıgına göre hadi gidelim ozaman der.
Onlara kunduz ve kokarcada eşlik edeler. Erkek tavşan ve beraberindekiler yere bakıp dönerler Ardından da Diğerlerine baktıkları alanın planlarına uygun olduğunu iletirler. O aradada yavaş yavaşta akşam olmaktadır.
erkek baykuş kuluçkadaki yerini eşine devreder Ardından da ben gene pigleri ziyaret etmeye gidiyorum dönüştede yer bakacagım hem dostlarımıza bir süpriz yapmak istiyorum sen ne dersin buna hayatım diyerek onunda
fikrini almak ister. Karısıda çok düşüncelisin lütfen çok dikkatli ol sana bir şey olursa ben ne yaparım sonra deyince kocasıda varlıgınla huzurluyum hayatım dedikten sonra hanımını aşkla öper. Daha sonrada uçar gider.
Hanımıda arkasından bakarak yolun açık olsun hayatım der. Bu sırada erkek tavşan ve rakun agı gözden geçirmektedirler her hangi bir açıklık bir sökük varmı diye aslında Pek fazlada sorun yoktur problem olan yerleride sarmaşıgın
yardımıyla hazır hale getirirler. Zaman geçmektedir bayuş Senemlerin evine ulaşmıştır bahçedeki agaca konar Ardından da sağı solu dikkatlice kontrol ettikten sonrada SENEMİN odasının penceresine konar. SENEM uyumaktadır
Gene piglerde onlara ayrılan yerde ailece uyumaktadırlar ama ışıgı açık unutmuşlardır. O esnada SENEMİN odasının kapısı açılır senemin annesi gelmiştir kızına bakar onun açılan üstünü örter kızını şevkatle öptükten sonra
ona iyi uykular diler. Ardından gene piglerinde üstünü örter lambayıda kapattıktan sonra gider. Baykuşta onları rahatsız etmek istemez ve ormana geri dönmek üzere yola çıkar. Öte yanda ormandaki dostlarıda istirahate çekilmişlerdir.
Sadece sincap ayaktadır oda gözcülük yapmaktadır. Saatler geçmektedir. Bu esnada erkek baykuşta ormanın üstünde dolaşmakta uygun alan bakmaktadır ba arada iki tanede yer belirler ardından mahalleye geri döner.
hanımından kuluçka nöbetini devralır dişi baykusta yemlige çıkar. Sabah olmuştur. Erkek tavşan kuluckada yatmakta olan erkek baykuşu göz göze gelince baykuşta eşim gelsin yanına gelecegim sana bir süprizim var deyince
Tavşanda şimdi söyle der baykuşta/Pencereyi kapatır/ veya az sabırlı olmasını söyler, Erkek tavşanda mecburen peki der ve gider. Bu esnada dişi baykuş yemlikten döner eşiyle yer degiştirirler. baykus doğru ca tavşanın yanına gider.
kapıyı çalar ona kapıyı YÜNLÜ TÜY açar baykusta iki tane uygun yer buldum deyince tavsanda bumuydu süprizin Baykuşta senin yatagında başkaları yatıyordu deyince Tavşanda yoksa orayamı gittin der
baykuşta evet cevabını verir. Tavşanda küçük kız nasıl görüştünmü gene piglerle konuştunmu Baykuşta öyle güzel uyuyorlardıki uyandırmaya kıyamadım onlara sadece camdan baktım sonrada geri döndüm
Hepsi bukadar der. Bu sırada dişi baykuş seslenir misafirimiz var komşular deyince onun bu çagrısına tüm mahalleli anında toplanır. Gelen yalnız başına bir tilkidir tilki tavşan ve dostlarına bakarak biz iki tane yer bulduk
YÜNLÜ TÜYDE Bizde iki tane yer bulduk deyince tilkide ozaman hadi hep beraber gidip bakalım der. YÜNLÜ TÜYDE ben gelemem babam gil gelecek ama dostlarım baykuş ve güvercin seninle gelecekler dostlarıma buldugunuz yerleri gösterin
Onlarda size bizim buldugumuz yerleri göstersinler bizim adımıza güvercin ve baykuşun onaylaması yeterlidir Sen belirlediginiz yere doğru git dostlarım seni havadan takip edecekler Tilkide düşündükleri
Yere doğru gitmek üzere yola çıkar. Onu havadan baykuşla güvercinde takip etmektedir. Onlar uzaklaştıktan sonra erkek tavşan yanında bulunanlara baykuştan duyduklarını anlatır. Bu sırada yatılı okulda olan ŞULE
Yemekte dağıtılan keki alır ve kimselere belli etmeden cebine koyar. Yemegini yedikten sonra odasına çıkar pencereyi açar ve keki pencerenin pervazının üzerine ufalar bunu gören güvercin ve serçeler gelir
ŞULENİN bu hediyesini afiyetle yemeye başlarlar. ŞULEDE Onları şevkatlı bakışlarla şeyretmektedir. bu sırada ŞULENİN Oda arkadaşı içeriye girer ŞULENİN Kuşlara yiyecek verdigini anlayınca hemen gelir ve pencereyi kapatır.
Kuşlarda korkar ve oradan hızla uzaklaşırlar sonrada ŞULEYE Sen yasakları duymadın galiba deyince ŞULEDE pencerede beslemenin yasak olduğunu bilmiyordum Diğer kızda bu seferlik görmezden geliyorum
Bir daha bunu yaparsan seni şikayet ederim ŞULEde içinden bu babamla kesin iyi anlaşır der Oda arkadaşının bu tavrına çok sinirilenen ŞULE Eğer sende bir dahakini görürsen bende senin attıgın her adımı
dahi sayarım buradaki adında bayan ispiyona çıkar sonra sanırım ne demek istedigimi anlamışsındır deyince ŞULENİN Oda arkadaşıda ben hiçbir şey görmedim bundan sonrada görmem der. Bu esnada
baykuş ve güvercin tilkinin gösterdigi yerlere bakmışlar şimdide baykuşun ikici gösterdigi yere bakmaktadırlar O sırada güvercin tilkiye neye karar verdin diye sorar tilkide baykuşun gösterdigi yerler
çok küçük hepimiz sıgmayız deyince güvercinde haklısın aslında senin ilk gösterdigin yer daha uygundu hepimizde oraya sıgardık orada rahatlıkla yemegimizi yeriz. dansımızı ederiz Hem de yeni başlıyacak
Olan dostlugumuzu kutlarız Ve hep birlikte tilkilerin gösterdigi yerde karar kılarlar. Hep birlikte oranın uygunlugunu onaylarlar. ilk baktıkları yer için anlaşırlar ve Ardından da ayrılırlar ardından baykuş güvercine neden öyle yaptın
Güvercinde bu benim değil tüm dostlarımızın aldıgı bir karardı. Planımız için en uygun yer orasıymış zaten tavşanla oraya bakmıştıkdiye söyler sonrada mahalleye doğru uçar giderler. Kısa bir süre sonrada mahalleye varmışlardır
Dostlarının döndügünü gören mahallelide merakla onların yanında toplanır. Güvercin dostlarım tilki dostumuzun ilk gösterdigi yerde karar kıldık şimdi kimse bir şey söylemesin bu komitemizin kararıdır şimdi herkes
evine gitsin ve parti için hazırlıklara başlasın ertesi gün hepimiz için çok daha güzel olacak çünkü yeni dostlarımızla tanışacagız hadi şimdi dağılın dostlarım deyince Ahalide evlerine gider. Kısa bir süre sonra erkek güvercin
Tavşanin evine gelir tavşanda neden öyle söyledin diye sorar Güvercinde çalıların arkasındaki tilkiyi son anda fark ettim bizi gözetliyordu. O bir şeyden şüphelenmesin diye öyle söyledim Erkek tavşanda az daha
beni bile inandıracaktın söylediklerine peki bundan komşularımızın haberi varmı Güvercinde yok şimdi söylemeye gidiyorum Bu sırada gözetleme yapan tilki arkadaslarının yanına dönmüştür ve onlara şöyle söyler
enayiler numaramızı yutmuşlar şimdiden hazırlıklara başladılar bile. Bu parti gerçekten çok güzel olacak. Yarın ben bir şey yemiyecegim çünkü partide karnımı tıka basa doyuracagım için der. Bu sırada
tavsanların evinde toplantı vardir. Erkek tavşan yaban faresine kunduza rakuna kokarcaya ve baykuşa bu gece hazır olun oraya gidecegiz çok işimiz var düşündügümüz gibi önce tuneli hazırlayacagız
Her hangi bir aksilikte içine girmek için öncekinde olduğu gibi tilkiler kokumuzu almasınlar diyede tezeklerle ve yapraklarla aynı şekilde girişleri kapatacagız. Yarın gecede bir aksilik olmazsa agı ve oyuncakları götürecegiz
Sabaha karşı agı yerleştirecegiz sonrada kurumuş ve az nemli yapraklarla agın üstünü perdeliyecgiz daha üstede taze yaprakları serecegiz en üstede yiyecekleri düzenli bir şekilde dizecegiz.
Bazılarımız ayakta bazılarımız sofraya oturmuş vaziyette duracagız gelecek olan tilkiyi bekleyecegiz. Haberci tilki muhakkak gelecek ve planladıkları şeyleri söyliyecektir o esnada baykuşta tilkinin görebilecegi
bir dalda gözcülük yapıyor izlenimi verecektir. Bunu bilen tilkinin arkadaşları uzakta beklemek zorunda kalacaklar konuşması biten tilki Onu beklemekte olan arkadaşlarının yanına donerken baykuşun tamam demesiyle
çok hızlı bir şekilde sofraya oyuncakları yerleştirecegiz o esnada bayanlarda çocukları alıp belli etmeden çok seri bir şekilde eve doğru gidecekler içeriye girip kapıyı kilitledikten sonra arkasınada destek koyacaklar
Bu esnada biz de hemen saklanacagız baykuşta tilkilerin duyabilecegi bir ses tonuyla arkadaşlar benide bekleyin diyecek ve sofraya doğru uçacak ve alçaktaki dalın birine konacak. Rakunda saklandıgı yerde
Tuzagı harekete geçirmek için bekleyecek. Zamanı gelincede görevini yapacak bu sırada güvercin biraz ilerideki agaçta beklemekte olan eşek arılarını buraya getirecek ondan sonra güvercin zaten
Ne yapacagını biliyor derken zaman geçmiş gece yarısı olmuştur. YÜNLÜ TÜY kunduzu yaban farelerini rakunu kokarcayıda yanına alarak yola çıkar baykuşada sen önden git bak bakalım görünürde kimse varmı.
Eğer birilerini görürsen hemen bize haber et gelecegimiz yolu biliyorsun eğer kimşeyi görmessen gelemene gerek yok orda bizi bekle der. bunun üzerine baykuşta uçar gider. Tavsan ve beraberindeki dostları
biraz gittikten sonra alana varırlar. Bu esnada dalda konmuş olarak beklemekte olan baykuş rahat olun kimse yok der. Erkek tavşanda sen yinede geniş bir daire çizerek üzerimizde u ç bir daha bak
Bu plan bizim için çok onemli. Kendimizi ve sıtratejimizi riske atamayız diye ifade edince baykuşta güvenlikleri için denileni yapar ve uçar gider az sonrada geri gelir kimse yok rahat olun der.
YÜNLÜ TÜYDE o zaman etrafi rahat görebilecegin bir dala kon eğer bir şey görürsen ne yapacagını biliyorsun
Baykuşta gözetleme yapacagı yere geçer zaman kaybetmek istemeyen tavsan ve dostları planladıkları tuneli suratle kazmaya başlarlar Tavsan rakuna ve kokarcaya bize bolca tezek bulun ve buraya
getirin arkadaşlar der kokarca ile rakunda tezek aramaya giderlerken tavşan kunduz ve fareler tuneli hesaplı bir sekilde dört yerden birden kazmaktadırlar çünkü tunelin girişi tek ama çıkışı dört tane olacaktır.
öyle planlamışlardır. Zaman geçmektedir sonunda kazı işi bitmiştir tezeklerde hazırdır. Yaprakların üzerine tezekleri yerleştirerek tünelin giriş ve çıkışlarını dikkatlice kapatırlar. Daha sonrada baykuşun
öncülügünde hızla mahalleye geri dönerler hepside çok yorulmuştur o yüzden istirahate cekilirler. Bu arada ögle olmuştur. Baykuş hem kuluçkada yatmakta hem de gozculuk yapmaktadır. YÜNLÜ TÜY
kısık sesle güvercine şöyle uç mahallenin üstünde bak bakalım istenmeyen misafir varmı Güvercinde uçar gider dikkatlice kontrol ettikten sonra geri gelir kimse yok der O zaman senden bi ricam var
baykuşun çaprazına kon sende gözetleme yap işimizi sağlama alalım az zaman kaldı sorun çıksın istemiyorum der. Kokarcayada sende mahallemizin kenarında geniş bir tur at bak bakalım çalıların arasında kimse varmı.
Ama çok dikkatli ol der. Güvercinde gözetleme yapacagı yere geçer. Kokarcada mahallenin etrafındaki turunu atar sonrada geri gelir temiz kimse yok der. bunu duyan YÜNLÜ TÜYDE Orada bulunan herkese yapılacak olanları anlatacagım
Lütfen beni dikkatlice dinleyin dostlarım çocuklar sizde sakın unutmayın biz oyuncakları sofraya yerleştiriken sizlerde annelerinizle birlikte bayan kokarca hariç Hepiniz ses çıkarmadan hızlı hareket ederek
Mahalleye geri döneceksiniz hemen bizim eve gececeksiniz. Kapıyı sıkıca kapatacaksınız arkasına eşyalarla destek yapacaksınız ve bizim dönmemizi bekleyeceksiniz. Erkeklerde zaten görevini biliyorlar.
Lütfen dikkatli olalım. Bu plan bizim için hayati önem taşıyor ama tabii ki sizin kadar önemli değil. Hiç birinize zarar gelsin istemem diyerek sözlerina son verir Ardından da herkes dağılır. Bu sırada erkek gene pig
hanımıyla konuşmaktadır Dostlarımızdan kimse gelmedi acaba başlarına bir şeymi geldi umarım hepside iyidirler. Bir gelen olsada haber dar olsak Hanımıda bende çok merak ediyorum. Ama sabırlı olmamız lazım
İNŞALLAH iyidirler Erkek gene pigde güvercinin yada baykuşun gelmesini beklemekten başka çaremiz yok ama muhakkak birisi gelecektir biz büyük bir aileyiz diye ifade eder. Bu arada güneşte gözlerini yavaş yavaş
kapatmaktadir. Bu esnada tavşan ve dostları baş başa vermiş konuşmaktadırlar. Erkek tavşan baykuşa bu gece yola çıkacagız biliyorsun değilmi sen yine önden gideceksin ve her zamanki gibi kontrol edeceksin unutma der.
Baykuşta biliyorum tamam der. Erkek tavşan rakun kunduz ve kokarcada bizimle gelecek agı ve oyuncakları giderken yanımızda götürecegiz ailelerimizde sabahleyin gelecekler. Gelirlerkende yanlarında yiyecekleride
getirecekler. Gelirlerken onların güvenliklerini yaban fareleri dişi kokarca ve kirpi ler sağlayacak. Diğer yandan güvercinde sabahleyin arıları bize yakın bir agaca getirecek. Onlarda zaten ne yapacaklarını biliyor
Şimdi biraz istirahat edelim buna gerçekten ihtiyacımız var derken Gece yarısı olmuştur baykuş Diğerlerini uyarır ben gidiyorum sizde geç kalmayın tamammı der ve uçar gider. Tavşan ve beraberindekilerde
götürecekleri eşyaları yanlarına alarak uyuyanları rahatsız etmeden yola çıkarlar bir süre sonra tavşan ve dostları belirlenen o alana varmışlardır. Onları bekleyen baykuş temiz der. Tavşanda sen yinede kısa
aralıklarla devamlı tur at bunların işi belli olmaz biz işimizi her zamanki gibi sağlama alalım Hemen oyuncakları yakın bir yere saklarlar. Daha sonrada dikkatlice agı kurmaya yani yerleştirmeye başlarlar.
En ufak bi sorun çıkmaması içinde ellerinden gelen özeni gösterirler ve çok dikkatli davranmaktadırlar çünkü en ufak bi hatanın ne kadar kötü sonuçlar dogurabilecegini bilmektedirler zaten bunun acısınıda
daha evvel yaşamışlardıda Dikkatlice agı düzenledikleri yere yerlestirirler. Bu sırada
rakunda burnuma balık kokusu geliyor olsada yesek der. Tavşanda şu sorunu bi atlatalım ben sana bu agla derede çok balık yakalarım deyince rakunda özel gün sandeviçide yaparmıyız diye sorar. Tavşanda havuçlumu der
Ve birlikte kıs kıs gülerler. Gözetleme yapan baykuşta susun çok sesiniz çıkıyor der. Bu arada zamanda su gibi geçmektedir. Agı dikkatlice kurarlar tuzak hazırdır. yalnız agdaki deniz kokusunu azaltsın diye üzerini iyice
nemli yapraklarla kapatırlar artık ag hiç belli olmuyor artık eskisi gibide deniz kokusu yayılmıyordur. Bu sırada tavşan sabaha az kaldı yorulan varsa biraz uyusun Dostlarıda bizler iyiyiz sorun yok derler.
Tavşana düşüncesinden dolayı teşekkur ederler. Sabah olmuştur disi baykus hariç tüm bayanlar hazırladıkları yiyecekleri ve çocuklarınıda yanlarına alarak alana gelirler. Erkek tavşan ve dostları gizlenmiş
agın üstüne geniş ve taze yaprakları koyarlar üzerinede yiyecekleri yerleştirirler. Bu sırada baykuş kısık bir sesle belli etmeyin Tilkinin biri bizi gözetlemek için çalıların arkasına geçti deyince Erkek tavşanda
aynı şekilde kısık bir sesle dostlarına lütfen gerçekmiş gibi davranın. Bu arada kartal tilkilerle buluşacagı yere gelmiştir tilkilere bakarak ne oldu ne yaptınız Lider tilkide bir arkadaşımız onları gözetlemeye gitti
Az sonra gelir efendim bakalım durum ne Kartalda yer bana uygunmu diye sorar. tilkide tam size göre zaten sizi düşünerekten orayı kabul ettirdik. Bu arada uzaklarda olan saf tilki kendi kendine
söylenmektedir kaç gün oldu beni aramaya gelmediler. Yoksa beni yanlış yerdemi aradılar acaba Bende beklemekten çok sıkıldım en iyisi ben geri döneyim zaten beni çok özlemişlerdir diyerek eski mahallesine dönmek
üzere yola koyulur. Bu sırada gözetlemecilik yapan tilki arkadaşlarının yanına döner. Kartalda durum nasıl diye sorar tilkide aptallar sofrayı kurmuşlar bir sürü yiyecek hazırlamışlar sofrada oturmuşlar bizi bekliyorlar efemdim.
Şu tarafa doğru uçarsanız onları yukarıdan daha rahat görürsünüz Kartalda beni görüp ürke bilirler en iyisi ben şu ilerdeki yüksek ağacın tepesinden bi bakayım diyerek uçar gider. Dedigi ağacın tepesine konar.
Keskin gözleriyle bizimkilere bakar o bakarkende baykusta belli etmeyin arkadaşlar Kartal şu ilerdeki yüksek ağacın tepesinden buraya bakıyor aman sakın yukarılara bakmayın Kartalda onları iyice kestikten sonra
Tilkilerin yanına geri döner ve gerçekten hepside bizi bekliyorlar sadece bir kaçı ayakta. Diğerleri sofraya oturmuşlardı ama tam göremedim kesin gözetlemecileri vardır yoksa hemen saldıralım diyecegim
Ama planı riske atmak istemiyorum hadi kim gidiyor konuşmaya gitsin. Bu sırada biraz evvel gözetleme yapan tilkide ben gidiyorum efendim der. Lider tilkide inandırıcı ol sakın hata yapma yoksa her şeyi
mahfedersin Konuşmacı tilkide tamam diyerek. gerekeni yapmak üzere yola koyulur hızlı adımlarla telaşlı bir şekilde tavşanların bulundugu yere doğru plan geregi yaklaşmaktadır. onu gören baykusta haberci geliyor arkadaşlar
Tilkide az sonra bizimkilerin yanındadır. Erkek tavşanda sen niye yalnız geldin Diğerleri nerede sizi bekliyoruz bak sofra hazır deyince Haberci tilkide çok üzgün bir şekilde sormayın başımıza geleni liderimizle birlikte buraya gelirken
istenmeyen bir şey oldu liderimiz bir çukura yuvarlandı. Onu düştügü çukurdan zorla çıkardık ama ayagının durumu hiç iyi değil arkadaşlarda onu evine geri götürdüler. Bende sizlere gelemiyecegimizi haber vermeye geldim. inanin cok uzgunuz.
inanın çok üzgünüz kusura bakmayın. Oncada şeyde hazırladınız ama ne yapalım artık siz afiyetle yersiniz ama liderimiz iyileşir iyileşmez sizin adınıza söz partiyi biz hazırlayacagız şimdi gitmem lazım tekrar kusura bakmayın.
umarım yakında görüşürüz Bunları duyan tavşan ve dostlarıda üzgun bir şekilde lütfen geçmis olsun dileklerimizi iletirmisin sen bari bi şeyler yeşeydin derler. Liderimiz o haldeyken canım hiç bir şey
istemiyor derken şöyle göz ucuylada baykuşa bir bakar Ardından da size afiyet olsun arkadaşlar der ve oradan uzaklaşır. Bu sırada baykuşta tamam deyince Dişi kokarca hariç kirpi ler fareler ve sincapların eşliginde Diğer tüm bayanlar
çocuklarıda yanlarına alarak sözleştikleri gibi hızla mahalleye gitmek üzere yola koyulurlar. Bu arada orda bulunanlarda hızlı bir şekilde oyuncakları sofraya duzenli olarak yerleştirirler ve hemen saklanırlar.
Herkes görev yerindedir. Bu arada baykuşta boş durmayın Olduğunuz yerde egleniyormuş gibi dans edin şarkı söyleyin ha bide mutlu çocuk sesi duymak istiyorum hadi inandirici olsun parti deyince
hepside saklandıkları yerden olmayan partiyi canlandırırlar. Bu esanada arkadaşlarının yanına geri dönen tilki. Kartala inandılar efendim hepside sofrada oturuyor sadece baykuş yakındaki agaca konmuş gözetleme yapıyor.
şimdi ses etmeden hep birlikte yaklaşalım onlara yakın bir yerde bekleyelim. Onlar muhakkak yemeğe başlıyacaklar bunu gören baykuşta dayanamayacak ve oda sofraya inecek işte ozaman sofradakilerin
üstüne hep birlikte atlarız ve bizde ziyafeti ikiye katlarız derken yavaş yavaş ve sessizce yaklaşmaya başlarlar bunu fark eden baykuş biraz daha kenara çekilerek kartal ve tilkilerin daha çok yaklaşmalarını sağlar.
Bu arada rakunda agı harekete geçirecek sarmaşıgı tutmaktadır. Bu sırada baykuş tilkilerin ve kartalın yaklastıgı mesafenin uygun olduğunu düşünerek tilkilerin ve kartalın duyacagı bir ses tonuyla benide bekleyin bak ayıp oluyor
yavaş olun yoksa banada bir şey kalmayacak dayanamıyorum artık diyerek sofraya doğru uçar planda olduğu gibi yerine geçer. Bunu duyan kartal ve tilkiler hep birlikte sofradakilere yani oyuncaklara saldırırlar. Anı kollayan rakunda
tam zamanı diyerek tuzagı harekete geçirecek olan sarmaşıga hızla asılır ve ag içindekilerle birlikte süratle toplanarak kapanır ve hışımla havaya savrulur yerden belli bir yükseklikte askıda kalır o sırada
Ne olduğunu anlamayan kartal ve tilkiler üst üste sıkışmış bir halde bir bir lerine bakmaktadırlar. O an güvercinde eşek arılarıyla birlikte gelir arılar asili durmakta olan agın etrafında vızıldayarak daire olutururlar.
Ve agın içindekilere parıl parıl parlayan sipsivri ignelerini gösterirler agın içindekiler bunları görünce yalvarmaya başlarlar. Erkek tavşanda bunu siz istediniz. Bu anlamsız hırsınıza kartalıda
alet ettiniz ama cezanızı çekeceksiniz diye ifade eder. Bunları duyan kartal lider olan tilkiye bakmaktadır. Erkek tavşanda boşa çabalamayın arılar sabırsızlanıyor zaten hiç şansınız yok eğer bir daha buralara gelmemeye
Ve hiç bir şekilde bizi rahatsız etmeyeceginize söz verirseniz sizi bırakırız. Bizde bu olaydan kimşeye bahsetmiyecegimize söz veririz. Ama eğer sözünüzü tutmayacak olursanız. Her nerde olursanız olun arılar sizi bulacak
ve sizi kalbura çevirinceye kadar sokacaklar o zaman size çamurda kafi gelmeyecektir tamammı anlaşıldımı dediklerim Bu sırada güvercin saldırın deyince zaten ignelerini çıkarmış olan eşek arıları tam agın içine gireceklerken
agın içindekiler hep Birlikte söz söz tamam söz veriyoruz derler. Güvercinde arılara durun lütfen der. Bu sırada tilkilerden bir tanesi söz verdik ama arılar beni soktular deyince Kartalda gülümşeyerek pençesini çeker
ve tilkiye kusura bakma alışkanlık işte der. Tilkide önemli değil hiç olmazsa şişmeyecek. Bu sırada sesleri duyupta gelen saf olan tilki arkadaşlarına bakarak ne yapiyorsunuz orda öyle hem neden beni aramaya gelmediniz.
Ha anladım sizi yakaladılar o yüzden beni aramaya gelmediniz ben size planınızın iyi olmadıgını söylemiştim beni dinlemediniz. Oysa baykuş bile benim haklı olduğumu söyledi deyince bunları duyan tilkiler ne
Olur bizi bırakın söz bir daha ne geliriz ne sizleri rahatsız ederi nede sizin oradan geçeriz ne olur bizi şimdi serbest bırakın. Biz arkadaşımızı çok özledik onunla enine boyuna bir hasret giderelim
Bu sırada kartal lider olan tilkiye bakaraktan bende seninle unutamayacagın bir hasret giderecegim Bunu duyan lider tilkide derin bir yutkunur saf olan tilkide bu ses tonunu hiç begenmedim
Bu sefer kendimi çok özletmem gerekiyor galiba diyerek hızla aradan kaçmaya başlar. serbest bırakılan agın içinden çıkan tilkilerde saf olanın peşinden süratle giderler. O sırada kartalda kaçmakta olan lider tilkinin
Peşinden giderek kaçma gel bizde dost olalım seninle derken arılarda onların peşinden vızıldayarak. Onları belli bir mesafeye kadar kovalayıp takip ederler. Bu sırada tavşan ve dostları bir birlerine sarılarak
bu sorunuda kökten halletmenin mutlulugunu gururunu yaşarlar. Daha sonrada her şeyi toparlarlar ve mahalleye doğru neşeli şarkılar söyleyerekten ilerlerler az sonrada mahalleye varırlar. Onların döndügünü duyan eşleri ve çocuklarıda
Şarkılarda onlara eşlik ederler. Başarılarını bir birlerine sarılarak tebrik ederler. Ardından da sevgi çemberi oluştururlar. Biraz sonrada arılarda geri gelir. Bizimkiler Mahallenin ortasına masaları kurarlar çeşit çeşit yiyeceklerle masaları donatırlar.
Kendi aralarında çok güzel bi dostluk partisi verirler. zaten bunu çoktan hak etmişlerdi . Aile büyükleride partiye katılırlar Partiyede onur konuklari olarakta arılari davet ederler. Ne olursa olsun yinede her hangi bir aksaklıga karşıda
Baykuş ila güvercin deişerek gözcülük yapmaktadırlar. Bu sırada YÜNLÜ TÜY SENEMDEN aldıgı oyuncakları dostlarına dağıtır ve şunları söyler bunları iyi muhafaza edin bunlara baktıkça sevimli cok tatlı iyi kalpli bir küçük kızı düşünün
Günler geçmektedir kış gelmiştir. Bu arada baykuşların. Bir kiz bir erkek yavrusu olmuştur bu yeni misafirlerin gelmesi mahalleliyi dahada şenlendirmiştir. Ormanda ÇOK ŞÜKÜR hayat normaldir. Bir çok canlı türüne göre kimi kışlık kürklerine kimide
kışlık tüyleriyle süslenmiştir. Küçük kızlardan ŞULE yatılı okuluna devam etmekte SENEMDE aynı şekilde normal okuluna devam etmekte. Boş zamanının çogunuda gene piglerle oynayarak onlarla ilgilenerek geçirmektedir. Belli etmemeye çalışsalarda
SENEMDE gene piglerde dostlarını çok özlemekte ve merak etmektedirler. Gene pigler bazan camdan dışarıya ormanlara doğru uzunca süreler bakarak dostlarını ne kadar çok özlediklerini ifade etmekteydiler ama kış olduğu için
yapacak bir şey yoktu. Gene piglerde bu yüzden bastonu sapini hiç tutmamışlardı. çünku her taraf karla kaplıydı. Derken günler geçmakta zaman su gibi akıp gitmekteydi. Atalarımızın dedigi gibi sayılı günler geçmiş bahar gelmiştir.
Agaçlar giyinmiş çiceklerle buluşmuş baharın o muhteşem kokusu ona merhaba orman sakinleri agaçtan agaca atlayan sincaplar. şarkılar söyleyen bülbüller dans eden Diğer canlılar akan kar sularının nakış nakış şıkırtıları
orman sakinlerinin bu neşesi heleki her türdeki kuşların cıvıltısı doganın her yerinden duyuluyordu. Diğer tarafta bahçedeki kulübenin önünde güneşlenmekte olan gene pigler güvercinin seslenmesiyle yerlerinden heyecanla kalkarlar.
Ve bahçenin kenarındaki çitin üzerine konmuş olan dostları güvercini gorünce çocuklar gibi sevinirler ve gözlerdende yaşlarda süzülmeye başlamıştır hasretle kucaklaşırlar güvercin dostlarınızın selamını getirdim sizlere
Hep side çok iyi baykuşun bir oglu bir kızı oldu derken muhabbet edip hasret giderirler. Güvercin Diğer küçük kızı. ŞULEYİ görüp görmediklerini sorar. Gene piglerde nasıl görelim. O zaten yatılı okulda
biz desen oraya gitmemiz imkansız gidemeyiz. Bu küçük kıza nasıl anlatacagız hem yanlış anlaşılma olabilir hem de SENEM üzülebilir ve kendisini sevmedigimizi sanabilir. Biz SENEMIDE ŞULEYİDE çok seviyoruz.
Sizleride özledik. ŞULEYİDE özledik. Hepinizide çok seviyoruz . Bu sırada SENEM tuvaletten çıkar lavaboda elini sabunla köpürterek yıkar. Daha sonrada bahçeye çıkar gene piglerle konuşmakta olan
güvercini görünce buna çok sevinir hemen elini uzatır, güvercinde uçar gelir SENEMİN eline konar. SENEMDE güvercini okşar sever öper sonrada güvercini kulübenin kenarına bırakarak. Ben geliyorum diyerek
evden içeriye girer. Az sonra SENEM Elinde bir tas su bir dilim kekle geri gelir getirdiklerini güvercine ikram eder. Güvercinde kekin birazını yer her zamanki gibi kalanınıda sırt çantasına katar.
suyunu içer tekrar Ardından da uçar kızın omuzuna konar ve SENEMİ öper. Küçük kız bunun bir teşekkür olduğunu bilmektedir. Güvercin dostlarına bakarak benim gitmem gerekiyor diyerek gene piglerle vedalaşır.
Bu sırada senem cebinden çıkardıgı aynayı güvercine uzatır güvercinde SENEMİN ne demek istedigini anlamıştır Onuda sırt çantasına katar bakışırlar ve güvercin mahalleye dönmek üzere uçar gider o an aklına
bir fikir gelir. Gene piglerin ilk kaldıgı eve gider bahçedeki agaca konar sağı solu kontrol eder daha sonrada uçar evin penceresine konar. Küçük kız ŞULE evdedir. Güvercin onu odasında kitap okurken görür.
ŞULE okudugu kitaba yogunlaştıgı için vegürcini fark etmez. Güvercinde aynayı pencerenin pervazına bıraktıktan sonra gagasıyla cami tık tıklar Ardından da hemen aynayı gagasıyla tekrar tutar. Sesi duyan ŞULE penceredeki güvercini
Fark eder. Hemen gelir pencereyi açar acıktınmı diyerek tabaktaki bugdaydan Pervazın üzerine biraz bırakırken ŞULE güvercinin gagasında tuttugu aynayı görünce şasırır. Bu sırada güvercin
aynayı bırakır bugdayı yemeye başlar. ŞULEDE saksağanlar gibi yoksa sendemi parlayan şeylere meraklısın. Bugdayı yiyen güvercin aynayı alamadan uçar gider. Bahçenin çitinin üstüne konar. ŞULEDE bak unuttu diyerek
aynayıda yanına alarak aşagıya iner. Bahçeye çıkar elindeki aynayı çitin üzerinde konmuş olan güvercine uzatır ve bunu unuttun Güvercin uçar ŞULENİN üzerinde durdugu sofanın kenarına konar ve ŞULEYE bakar
daha sonrada sofanın altına gene piglerin eskiden yaşamış oldukları yere girer. SENEMDE peşinden bakaraktan acaba bana bir şeymi anlatmaya calışıyor diye kendi kendine düşünür. Güvercin dışarıya çıkar ŞULEYE bakar
Ardından da uçar tekrar çitlerin üzerine konar ve tekrar dikkatlice Küçük kıza bakar. ŞULEDE cevap olarak ona bakar az sonra güvercin uçar mahalleye gitmek uzere yola çıkar. Bu sırada ormandaki dostları guvercinin yolunu
sabırsızlıkla ve heyecanla beklemektedirler. Gök yüzüne bakmakta olan rakun güvercinini farkedince geliyor diye bagırır. Bunu duyan tüm dostları güvercinin evinin önünde toplanırlar. Güvercin alçalır
Ve gelir dostlarının yanına konar. Kendisini bekleyen dostlarına gülerekten beni bukadar sevdiginizi bilmiyordum. Az bi soluklaniim hele canlar derken Az sonrada sırt çantasını çıkarır ve açar içinden çıkardıgı keki erkek tavşana
uzatır tavşanda azda olsa dostlarına dağıtır sonrada bir şey hariç geri kalan herşeyi dostlarına tek tek anlatır. Hepside hasret giderirler. Bu arada güvercin dişi tavsana erkek gene pigin boynuna astıgı kolyenin ne renk
Olduğunu sorar. dişi tavşan PAMUKTA ona ne renk olduğunu söyler ama neden sordun der güvercine güvercinde bende boynuma onun gibi birşey takmak istiyorum deyince PAMUK buna bir anlam veremez. Ve derken akşam olmuştur.
Yatagında uzanmakta olan ŞULE kendi kendine düşünmektedir acaba güvercin ne demek istedi. Güvercin neden oraya girdi yoksa onların yerlerini bildiginimi ima ediyordu acaba aynayı neden bana bıraktı diye kara kara düşündü.
Bu arada zaman gecmiş şafak sökmekteydi erkek güvercin hanımını öptükten sonra ben gidiyorum hayatım sakın Yoklugumu belli ettirme dedi. Hanımıda olur hayatım kendine dikkat et. Yolun açık olsun ALLAHA C C emanet ol
güle güle git dedi hanımıyla Vedalaşan MAVİ KUŞ uçar gider. Zaman geçmektedir güvercin ŞULENİN yaşadığı eve ulaşır. Bahçedeki agaca konar. Bu arada kahvaltısını yapmış olan ŞULE sofanın üstünde oturmaktadır
elindede gene piglerin bıraktıgı kolye ile güvercinin bıraktıgı ayna bulunmaktadır. ŞULEYİ gören güvercin uçar gelir şulenin yanına konar güvercini fark eden ŞULE elindekileri sofanın üzerine bırakır güvercine bakarak sen geri geldin
demek güvercin şulenin sofanın üstüne bıraktigi kolyeyi renginden tanır. Bu kolye tavşanın bahsettigi kolyedir. O esnada ŞULE güvercini tutmak ister ve sen bana bir şeymi anlatmak istiyorsun dedi
Bu esnada güvercin şulenin yanına bıraktıgı kolyeyi kurnazca bir şekilde alır Ardından da uçar gider bahçenin giriş kapısının üstüne konar. Ve ŞULEYE dikkatlice bakar. Bu sırada şulede getir onu. O benim için çok önemli getir onu
derken almak için güvercinin yanına gider. Güvercin şulenin yaklaştıgını görünce uçar gider az ilerdeki kaldırıma konar. ŞULE bu ne yapmaya çalışıyor gene diyerek bahçe kapısını açar. O esnada şulenin elindede guvercinin bir gün önce
bıraktıgı ayna vardır. şule dışarıya çıkar biraz ileride kaldırıma konmuş olan güvercinin yanına doğru gider. ŞULE kendisine yaklaşınca güvercin tekrar uçar bu seferde biraz ileriye konar. ŞULE tekrar yaklaşır güvercin aynı sekilde tekrar uçar
ileriye konar. ŞULE güvercinin ne demek istedigini anlamıştır kendisini takip etmemi istiyor. Peki ozaman dedi ve böylikle Diğer küçük kız SENEMİN yaşadığı evin bahçesinin kenarına kadar o şekilde gelirler
Bahçenin kenarındaki çitin üstüne konan güvercin SENEMLE gene piglerin saklambaç oynadıklarını görür. SENEME doğru uçan güvercin gagasındaki kolyeyi senemin kucagına bırakır ve gider sofanın korkuluklarına konar.
Bu sırada ne olduğunu anlamayan SENEM kolyeyi alır güvercinide görünce çok sevinir hemen elini uzatır güvercin uçar gelir gene piglerin yanına konar. Bu sırada SENEMİN elindeki kolyeyi gören erkek
Gene pig güvercine yoksa düşündügümümü yaptın diyerek güvercine sarılır. Bu sırada güvercinde daha fazlasıda var az sabırlı oldedi. Erkek gene pigde bu nedemek şimdi güvercinde bekle o zaman gör dedi
O arada SENEMDE kolyeyi üzerime bıraktı elime gelmedi şimdide bir birlerine sarılmış konuşuyorlar bunlar yine bir şeyler çeviriyorlarya bakalım yakında anlarız dedi. Bu arada bahçe kapısının zili çalar.
SENEM gider bahçe kapısını açar ve ŞULEYLE karşılaşır merhabalaşırlar ikiside birbirlerini tanımaktadırlar ama bu vesileyle tanışırlar. Bu sırada bir birlerinin ellerindeki tuttuklarını fark ederler ve her ikiside buna çok şaşırır
Bu sırada SENEM yoksa bir süpriz dahamı dedi. SENEM ŞULEYİ bahçeye davet eder. Gene pigler zaten ŞULEYİ sesinden tanımışlardır. Güvercine dönerek bukadarını beklemiyorduk derler. Güvercinde ben sana bekle demiştim
Bu sırada Gene piglerin gözlerinden yaşlar süzülmektedir. Bahçedeki gene pigleri gören ŞULE hemen yanlarına giderek onları kucagına alırBu sırada ŞULEDE sevinç göz yaşları dökmeye başlar. ŞULE gene pigleri sever okşar öper
Gene pigler hem mutludur hem de dikkatlice nasıl bir tepki verecek diye SENEMEDE bakmaktadırlar. Bu sırada ŞULE gene piglere sizleri çok özledim sizleri bir daha göremeyecegim
diye çok üzüluyordum. ALLAHIMA C C çok ŞÜKÜR sizleri sağ salim sıhhatli olarak gördum dedi ve SENEME dönerek kusura bakma bir an dostlarımı görünce dayanamadım sakın yanlış anlama onları almaya gelmedim buraya
Benim burada olduklarından bile haberim yoktu. Ben başlarına birşey gelmiş olmasından çok korkuyordum ama onları sağ salim görünce korkularım kalmadı onlara iyi bakmışsın. Demekki onları sende çok seviyorsun
Onların senin gibi birinin yanında olduğundan dolayı bende çok mutluyum. Seninle kaldıkları sürecede beni dahada mutlu edecektir dedi ve SENEMLE ŞULE bir birlerine sarılırlar. Daha sonrada birlikte sofanın merdivenine oturup
sohbet ederler. Kızlar muhabeti ilerletince her şey aydınlıga çıkar. Ardından SENEM genepigleri eğer götürmek gibi bir imkanın olursa alabilirsin dedi. ŞULEDE hem bu imkansız hem sen olara burada benden daha iyi
bakıyorsun onlar burada çok mutlular e sende çok mutlusun senin gibi birinin yaniında oldukları için bende inan anlatılmaz derecede mutluyum dedi. O arada kızlar arkadaş dost olurlar. Onların bu halinden esinlenen erkek gene pig
hızla senemin odasına gider ordaki tavşanın bastonunu alır ve kızların yanına geri gelir. Bunu gören SENEM seni çok iyi anlıyorum bende dostlarımızı çok özledim deyince ŞULEDE neler oluyor banada anlatın dedi. SENEMDE kendilerini bana getiren
Tanışmamıza vesile olan tavşan ve dostlarını özlediklerini anlatmaya çalışıyor senin buraya gelmeni sağlayan güvercinde tavşanın gurubuna dâhil her zaman birlikte hareket ediyorlar bu bastonda tavşanındı. Bastonu bana getirerek onları
görmek istediklerini anlatmaya çalışıyor ben onlarla onlar benimle hem arkadaş hem de kardeş gibiyiz dedi. ŞULEDE bende size katılmak istiyorum deyince Senemde tabii ki diye cevap verirken o an senemin aklına bir fikir geldi ve
şuleye gel birlikte babamla Konuşalım eğer kabul ederse sonra gider sizinkilerle konuşuruz ailelerimiz kabul ederse hafta sonu beraber onları görmeye gidebiliriz dedi. SENEMDE inan bunu çok isterim deyince El ele tutuşarak
evlerinin ön tarafındaki SENEMİN babasının dondurma dükkanına giderler. Onların bu halini gören güvercin ve gene pig ailesi çok mutlu olurlar. Bu sırada küçük kızları el ele gören SENEMİN babası buyrun hanımlar
hoş geldiniz dedi. Aslında SENEMİN babası ŞULEYİ tanımaktadır o yüzden şuleye uzun zamandır seni göremiyordum kızım dedi şulede efendim yatılı okula başladım o yüzden gelemiyorum dedi. Senemin Babası da hatırlıyorumda kızım bazen babanla gelirdin.
onuda göremez oldum ailen nasıllar iyilerdir İNŞALLAH kızım dedi şulede çok ŞÜKÜR hepside iyiler teşekkür ederim efendim dedi. Senemin Babası da size dondurma vereyimde yiyin çocuklar deyince SENEMDE yok baba biz aslında size
bir şey sormaya geldik. Babası da sor benim güzel kızım senemde Hafta sonu piknige gidebilirmiyiz deyince Babası da mesele anlaşıldı sen tavşanları özledin. Peki kızım dedi. Ardından kızlar ellerindeki tuttuklarını degişirler
O sırada senem baba sonra iki defa dedi Ardından da baba şimdi arkaşımın evine gidip. Onun bizimle piknige gelmesi için ailesinden izin isteyecegiz dedi. Babası da şuleden evlerinin adresini aldıktan sonra dikkatli olun kızım
sakın geç kalma der. Senemde peki babacıgım dedikten sonra tekrar el ele tutuşaraktan şulenin evine giderler. Şule senemi ailesiyle tanıştırır şulenin Babası da evet babanı tanıyorum gerçekten çok güzel dondurma yapıyor dedi.
Az sonrada şule içinde izin alırlar. Senemin artık eve dönme vakti gelmiştir. Senem şuleye istedigin zaman yanıma gelebilirsin dedi. Şulede benim burada olduğum zamanlar sende gelebilirsin dedikten sonra Vedalaştılar
Senem evlerine gitmek üzere yola çıktı. ve senem bu yaşadıklarından dolayı çok mutluydu evlerine varan senem bahçeye geçer. Bu sırada gene piglerle güvercin kendi aralarında konuşmaktadırlar. Senem bastonu tutar ve sevinçle
doslarına sarılır. Ardından da hafta sonu hep beraber piknige gidiyoruz dedi. Yanındaki dostlarıda senemin el hareketlerinden iki gün sonra piknige gidecegiz dedigini anlamıştır ve onlar içinde piknigin anlamı dostlarını
görmek demektir. O an gene pig ailesi ve güvercin anlatılmaz mutluluk yaşarlar ardından vedalaşırlar o esnada senem güvercini sever okşar ve elindeki aynayı öper güvercinin sırt çantasına koyar Ardından da güvercin yola çıkar.
Bu sırada senem genepigleri kucaklar ve sizleri çok seviyorum dedikten sonrada yere geri bırakır. Senem daha sonra babasının yanına gider baba ben geldimmmmmm nerde kalmıştık acaba dedikten sonra babasına sarılır bu sefer defalarca öper.
Babası da kızım arkadaşımla ne zaman tanıştınız diye sorar. Senemde babasına olan biten herşeyi anlatır. Artık yavas yavasta akşam olmaktadır. Ardından güvercin mahalleye ulaşmıştır. Her zamanki gibi bizim mahallenin ahaliside
meraklı bir şekilde güvercinin evinin önünde toplanmışlardır. Endişeyle herkes niye toplandı yoksa kötü bir şeymi oldu diye düşünürken az sonra kalabalıgın kendisini bekeldigini anlayınca hem derin bi oh çeker Ardından da ah şu kadınlar der.
Mecburen güvercinde her şeyi dostlarına anlatır aynayı tavşana verir tavşanda öper koklar. Bu arada güvercin ben size bir şeyi söylemedimki deyip Ardından da süpriz hafta sonu piknige yani bizi görmeye geliyorlar deyince
O anda orda bulunanların hepsi sevinç çıglıgı atarlar. Erkek tavşanda hemen hazırlıklara başlıyalim o zaman dedi. Kunduzda daha iki gün var der tavşanda ona güzel bir sepet hazırlayacagım dedi. Güvercinde bence sen iki tane
hazırla dedi Tavşanda neden iki tane diye sorunca güvercinde ben senin adına seneme süpriz yaptım şimdi iki küçük kız oldular dedi. Tavşanda gene piglerinkimi yoksa Güvercinde tam tahmin ettigin gibi diye cevap verince
O an tavşanda güvercine sıkıca sarılır ve onu öper Ardından da ben sepetleri hazırlamaya başlıyorum diyerek oradan gider. Diğer yanda babasının kucagında oturmakta olan senem babacıgım benim ne demek istedigimi önceden nasıl anlıyabiliyorsun diye sorar.
Babası da İNŞALLAH günün birinde ancak sende anne olunca anlarsın kızım dedi. Zaman su gibi akıp geçmiş ve hafta sonu gelmiştir. Tavşan ve dostları telaşlı ve heyecanlı bir şekilde misafirlei için hazırladıklarıyla birlikte piknik
alanına doğru yola çıkarlar. Onlar giderlerken yolda gördükleri canlılarda onlara katılır dostlarımıza eşlik ederler. Bu esnada senem ve ailesi erkenden kalkmış hazırladıkları her şeyi arabaya yükledikten sonra gene pigleride yanlarına alarak
Senemin arkadaşı şulenin evine gitmek üzere yola çıkarlar kısa bir süre sonrada şulenin evinin önüne vardıklarında şulede onları annesiyle birlikte kapıda beklemektedir. Senemlerin geldigini gören şule annesiyle vedalaştıktan sonra
gelir senemin yanına oturur emniyet kemerini taktıktan sonra senemin anne ve babasıyla merhabalaşır. Ardından da senemle merhabalaşıp yanak yanaga öpüşürler. Ve hep birlikte şulenin annesine ALLAHA C C ısmarladık dedikten sonra piknik alanina doğru yola çıkarlar.
Küçük kızlar kendi aralarında sohpet ederlerken piknik alanına varmışlardır bile. Şule aracın camından dışarıya bakınca gördüklerine inanamaz senemde işte benim büyük ailem der. Hep birlikte arabadan inerler tavşanlar dostları
Ve onlara eşlik edenlerle beraber. Büyük bir topluluk oluşturmuslardır. Tavşan ve dostları misafirlerini ellerinde çiceklerle karşılarlar. Senem tavşana doğru tavşanda seneme doğru koşar ve kucaklaşırlar
Bu sırada orda bulunan orman sakinleri ellerindeki çicekleri misafirlerinin üstüne doğru atarlar. O an Sanki gökyüzünden üzerlerine çicek yagıyordur. Harika bir görünüm oluşur ve hepside bu çicek yagmurunun
altına geçerler. O ana istinaden bide müzik çalar veya şarkı olabilir ve mutlu son. . . "İŞTE SEVGİ BU OLSA GEREK"

Unutmayalımki insanlar yardım almadanda çifleşe bilirler Peki canlılar olmadan dogayı kim bir birine yalaştıracak kim, insanlar onların özgürlük haklarına yaşadıkları alanlara insafsızca müdahale etmektedirler.
Bu sorunun muhatapları ise ya başlarını görmemek için ya öte yana çevirmekte ya sesini hiç çıkarmamakta yada bir şey olmamış gibi davranmaktadırlar. Ama bu yaplan sorumsuzlugun sonuçlarını el bet bir gün
onlar ilerdeki nesillerimiz görecekler diyecektim amma ne yazıkki bunu yaşadığımız her yerde ne yazıkki hissetmeyede başladık bile. Buna bütün kalbimle inanıyorumki bunlara sebep olanları
hem çocuklarımız Hem de torunlarımız nefretle küfürle yadedeceklerdir. Bu dünyada her canlının kendi ortamında özgürce yaşamaya hakkı vardır ve bunu kimsenin engellemeye kısıtlamayada hakkı yoktur olamazda.
Ondan sonrada birileri medyada çıkıpta sakın yagmur yagmadı bu sene kuraklık olabilir demesin. sadece aynada gördügüne baksın eğerki onda görecek göz varsa tabi.
Kimki yaradılış amacının dışında hareket ediyorsa bilsinki o zaradadır zararlıdır. LÜTFEN KENDİNE ARAZİ ALANI AÇMAK VEYA HERHANGİ BİR AMAÇ İÇİN ORMAN YAKANIN CEZASI İDAM OLSUN
Karakterlerin ismi deiştirilebilir muhakkakki eksiklerim vardır düzelte bilirsiniz. hikayem noter tastiklidir.
SAYGILARIMLA. . . . .
Ali Küçükgüzel

SON EKLENENLER

Üye Girişi