Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

AD (İSİM) TESTİ-1

Salonda yüz kişi vardı; ancak tanıdık bir yüz göremedim.
1. Yukarıdaki cümlede altı çizili sözcükler arasında sesleri bakımından bir benzerlik, türleri bakımından bir ayrım vardır. Aşağıdakilerin hangisinde bunlarla türce özdeş olan sesteş sözcükler kullanılmıştır?
A) Bu geç vakitte, karşıya geç de geri gel!.
B) Sen de ona bu yaz bir mektup yaz.
C) Kaç kişinin seni arayacağını hesap et de öyle kaç.
D) Kendine çok güveniyorsun madem; taşı bakalım şu koca taşı.
E) Şu soluk yüzlü adam mıydı öyle hızlı soluk alıp veren?

Cins isimler bazen aynı türden varlıkların tümünü karşılayabilir.
2. Aşağıdakilerden hangisinde buna örnek gösterilebilecek bir kullanım görülmektedir?
A) Ağacı kesip yerine bir fidan dikecekler.
B) Kuş, kafeste yalnız yaşayamadı, iki gün sonra öldü.
C) Horoz ölür gözü çöplükte kalır, sözü doğru galiba.
D) Koyunlar hep bu derenin kenarına gelir, dereden su içerlerdi.
E) İnsan bu evde kendini öyle huzurlu hissediyor ki.

3. Aşağıdakilerin hangisinde renk bildiren sözcük ad görevinde kullanılmıştır?
A)  Baharla birlikte doğa, beyaz papatyalarla bir gelin gibi görünür.
B)  Üzerindeki mavi önlüğü çıkarıp bizimle tek tek vedalaştı.
C)  Hastalığı tam geçmemiş olmalı ki yüzü sapsarı görünüyor.
D)  Onca kalabalığa rağmen kırmızı elbiseli kadın dikkat çekiyordu.
E)  Bir yer hayal ettim, yeşili daha yeşil, mavisi daha mavi olan.

4.  Aşağıdaki cümlelerin hangisinde somut bir ad aldığı ekle soyut anlam kazanmıştır?
A)  Bu olay, insanlık tarihinin kara bir lekesidir.
B)  Büyük bir sevinçle, olanları anlatmaya başladı.
C)  Sınav sorularının çözümü bugün yapılacak.
D)  Tarladaki korkuluk çocukların eğlencesiydi.
E)  Gazeteci, haber yapmak için olay yerindeydi.

5. Aşağıdaki dizelerin hangisinde özel ad kullanılmamış-tır?
A)    Uzanıp Kanlıca’nın orta yerinde bir taşa     
       Gözümün yaşını yüzdürdüm Hisar’a doğru
B)    Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;      
       Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
C)    Yıldızları bir bir sildim gökyüzünden       
       Yerine gözlerini koydum, gözlerini
D)   Tuna boyunda seyran olur       
       Bahar gelir de bir sabah ansızın salına dolana
E)    Delibozuk bir uçurtmaydın Ahmet   
       Takıldın tellere sonunda

6.  Aşağıdaki cümlelerin hangisinde topluluk adı kullanılmıştır?
A) Bahar mevsiminde yaylalar yaşanılacak yerlerdir.
B) Mahalleden, dağılan çöpün bıraktığı ağır koku yayılıyordu.
C) Bir ekip oluşturup hemen proje hazırlıklarına başladık.
D)  Çiçek doğadaki saflığın, dirilişin bir sembolüdür.
E)  Bu işten sonuç alamazsa askeri devreye sokacaktı.

7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gerçek anlamında somut olduğu halde mecaz anlama gelerek soyutlaşan bir isim vardır?
A)    Masanın üzerindeki kitabı bana getirebilir misiniz?
B)    Yıllardır görüşmememize rağmen aramızdaki sevgi bağı hiçbir zaman kopmadı.
C)    Bardağı yarısına kadar çayla doldurup üzerine su ilave etti.
D)    Geceleyin geç saatlere kadar televizyon izlediği için sabahleyin uyanamadı.
E)    Kilimlerin zengin motifleri izleyenleri büyülemişti.

Özel adlar gerçek anlamı dışında bir kavramı karşıladığı zaman cins adı olarak kabul edilir.
8. Buna göre aşağıdakilerin hangisindeki  "dünya" sözcüğü özel ad değildir?
A)    Dünya kendi etrafında yirmi dört saatte döner.
B)    Dünya en küçük gezegenlerden biridir.
C)    Dünya uzaydan mavi bir top gibi görünür.
D)    Dünya yansa umurunda olmayan biriydi dedem.
E)    Dünya sürekli genişliyor diyor bilim adamları.

Kimin zaman cins isimler o türe ait bütün varlıkları karşılayacak biçimde kullanılabilir.
9. Aşağıdakilerden hangisindeki altı çizili sözcük buna örnek olarak gösterilebilir?
A)    Uçak, günümüzdeki en hızlı ulaşım aracıdır.
B)    Otobüs, yokuşun başında durdu.
C)    Tren, istasyona yarım saat geç geldi.
D)    Vapur, beyaz köpükler yayarak denize açıldı.
E)    Uçurtma, gökyüzünde kuş gibi süzülüyordu.

10.    "-cık, -cik" eki aşağıdaki cümlelerden hangisinde eklendiği kelimeye farklı bir anlam kazandırmıştır?
A)    Gemi adacıkların arasından geçip gitti.
B)    Çocuğun elmacık kemikleri kırılmış.
C)    Bu tepeciğin üzerinde bütün köylü toplanmıştı.
D)    Elindeki kitapçıktan bir şeyler okumaya çalıştı.
E)    Saat başı geldi mi radyocuğunu açar haberleri dinlerdi.

11.  Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "baş" kelimesi soyut anlamda kullanılmıştır?
A)    Başını yastığa koyar koymaz uyudu.
B)    Yüce dağ başında kar eksik olmaz.
C)    Siz işin başında kimin olduğunu biliyor musunuz?
D)    Akşama doğru başımdaki ağrı artmaya başladı.
E)    Yüzünden toplu iğne başı kadar kan çıkmıştı.

12. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki sözcüklerin tümü isimdir?
A)    Karşı kaldırım hayli kalabalıktı.
B)    Dağın tepesinde göller, ağaçlar, mağaralar var.
C)    Büyük kapıdan kucak kucak malzeme çıkardılar.
D)    Deponun içinde en küçük bir iz yoktu.
E)    Bugün hava her zamankinden daha sıcak.

13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ayraç içinde verilen isme uygun bir örnek yoktur?
A)    Uzunca bir arabaya lekeli şilteler, kirli yastıklar yığılıyordu. (çoğul isim)
B)    Hastalar, ağlaya sızlaya orada duran arabalara tırmanmaya başladılar, (çoğul isim)
C)    İçindeki umudu koruyan biri olarak bu işi de başaracağımızı düşünüyorum, (tekil isim)
D)    Anneler Gününde, anneme bir papatya demeti hediye ettim, (topluluk ismi)
E)    Sabah gazeteye bir göz attıktan sonra iş yerinin yolunu tutardı, (özel isim)

14. Aşağıdakilerden hangisi biçim bakımından tekil olduğu hâlde anlam bakımından çoğuldur?
A)Çay  B) Heyet C) Yol D) Gökyüzü E) Anı

Mor gölgeler inerken akşam ıssız tarlaya
Eş olursun tepeden yükselen solgun aya
Yol bir dolaşık çile, ömür yetmez sarmaya
Çöllerde açılmadan solan baharsın Ayşe
15. Bu dörtlükte aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur?
A) Cins isim B) Özel isim  C)Tekil isim D) Çoğul İsim E) Topluluk ismi

Belediyeler, maddi sıkıntı içinde olan ailelere yardım etmek için muhtarlardan liste istedi.
16.Bu cümlede aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur?
A)   Cins ismi
B)   Topluluk İsmi
C)   Topluluk ismi
D)   Tekil İsim
E)   Çoğul isim

(I) Toroslar, baharda bir başka güzeldir. (II) Bu mevsimde kardan kıştan eser kalmaz, her taraf yeşile bürünür. (III) Yörükler bu mevsimde hareketlenir, yeni doğacak oğlakları için ağıllar yapmaya başlarlar. (IV) Çocuklar, yüksek yerlerde açan çiğdemleri toplamak için birbiriyle yarışırlar. (V) Dağ keçileri, usul usul zirvelere doğru tırmanır ve yavrularını büyütmek için taze yaprakların bol olduğu ağaçların yanlarına gider.
17. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde özel isim kullanılmıştır?
A) I    B) II    C) III    D) IV    E) V

Bir sözcüğün özel isim veya cins ismi olması, cümledeki kullanılışına göre değişiklik gösterir.
18. Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde, cins ismi olan bir sözcük özel isim olarak kullanılmıştır?
A)    Kaya parçalarını temizlemek için ekipler olanca gücüyle çalışıyordu.
B)    Tunç bu sene yaz tatilini Alanya’da geçirmek istiyormuş.    
C)    Gül, Isparta’nın ticari yaşamında çok önemli bir yere sahiptir.
D)    Deniz her zamankinden daha sakin olduğundan kayıklar kolayca yol alıyordu.
E)    Ufuk bugün iyice kapalı, bu havada yola çıkmazsanız iyi edersiniz.

19. “-ler” eki, aşağıdaki cümlelerin hangisinde eklendiği isme “abartma” anlamı katmıştır?
A)    Kışlar bizim memlekette çok sert geçer, oraya yazın gitseniz daha iyi edersiniz.
B)    Anadolu’nun pek çok köyünde bahar gelince dört bir yanda kır ve dağ çiçekleri açardı.
C)    Fırtınanın gücünü yitirmesiyle birlikte dalgalar da sakinleşti.
D)    Dostlar, yardıma muhtaç olduğumuz dönemde bizi hiç yalnız bırakmazlar.
E)    Dünyalar kadar malı olmasına rağmen kimseye el uzatmayan biridir.

Dünkü kurul toplantısı müdür beyin başkanlığında yapıldı ve bu toplantıda 6, 7 ve 8. sınıflarda okuyan bütün öğrencilerin durumu görüşüldü. Bütünleme sınavına girecek ve başarı belgesi alacak öğrenciler belirlendi. Toplantı sonunda, öğrencilere karnelerinin 18 Haziran Cuma günü verilmesine ve başarısız öğrenciler için eylül ayı içinde bütünleme sınavı yapılmasına karar verildi.
20. Bu parçayla ilgili aşağı yargılardan hangisi yanlıştır?
A)    “Kurul” kelimesi topluluk ismidir.
B)    “Sınav” kelimesi cins isimidir.
C)    “Belgesi" kelimesi tekil isimdir
D)    “Toplantı” kelimesi özel isimdir.
E)    “Öğrenciler” kelimesi çoğul isimdir.

21. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde çoğul isim kullanılmamıştır?
A)    Boynundaki fuları çıkardıktan sonra masanın üstüne bıraktı.
B)    Akasyalar ve iğdeler çiçek açınca sokaklar mis gibi kokardı.
C)    Çağlayandan göğe doğru yükselen su zerreciklerine yansıyan güneş ışıkları gökkuşakları oluştururdu.
D)    Son yıllarda köyden şehre göç eden insanların sayısında düşüş yaşanıyor.
E)    Beklenmeyen olaylar karşısında alınabilecek önlemler tartışmaya açıldı.

İsmin kalma (bulunma) durumundaki sözcükler -da, -de(-ta, -te) ekini alır. Nede, nerede, kimde? sorularına yanıt verir ve cümlenin dolaylı tümleci olur.
22. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ‘-da, -de’ ekini alan sözcük diğerlerinden farklı bir görev üstlenmiştir?
A)   Savaş alanlarında ne hüzünler saklıdır.
B)   Yazımda eleştirmen geçinenleri tiye alıyorum.
C)   Ferhat Göçer’in konserini ayakta izledim.
D)   Burada çoğu insanın karşılaşamayacağı olaylar gördüm.
E)   Gölgeler Çekirdeğinde bir polisiye roman tadı var.

Çekim eki olan -da, -de ekiyle; yapım eki -da, -de karıştırılmamalıdır.
23. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ da, -de" adın bulunma durumu eki değildir?
A)    Ablam kulağıma duyamadığım bir şeyler fısıldadı.
B)    Bütün umut, gelecek yalnız şendedir.
C)    Rıhtım kahvelerinde çay içmeyi özledim.
D)    Bu toplumda dürüst insana yer yok.
E)    Fabrikada grev çıkınca işsiz kaldı.

Kalma (bulunma) ekinin eklendiği sözcükler Ne zaman? Nasıl?” sorularına yanıt veriyorsa zarf tümlecidir.
24. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde -da, -de bulunma ekini alan sözcük veya söz diğerlerinden farklı bir görevde kullanılmıştır?
A)    O güzel günleri Antalya’da geçirdik.
B)    insan hakları yasası çerçevesinde hareket edin.
C)    Biraz önce şişeyi bir dikişte yarıladı.
D)    Aradığımda öğretmeniyle dışarı çıkıyordu.
E)    iki yumrukta rakibini yere devirdi.

Kalma (bulunma) eki, ad tamlamalarında tamlanana gelir ve bu tamlama bir başka adı etkileyerek sıfat görevi yapar.
25. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “da, -de” bu görevle kullanılmıştır?
A)    Edebiyatta dostluk diye bir şey yok.
B)    Onun şiirinde çocukluk önemli bir yer tutar.
C)    Dosyamda dergiye göndereceğim öyküler var.
D)    Avuç içi büyüklüğünde bahçesi yine de çok güzel.
E)    Eve vardığımızda misafirler gelmişti.

26. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde virgül kaldırıldığında sözcüğün türü değişir?
A)    Bakkal, tezgâhına yeni şeyler yerleştiriyor.
B)    Çocuk, elbisesini almayı unutmuştu.
C)    Sarp, kayaları incelemek için yola çıktı.
D)    Avukat, davasını çok yakından takip ediyordu.
E)    Mimar, masasında yeni projeler çiziyordu.

Boğazından lıkır lıkır geçen
Şu suyun kıymetini bil
Nedir ki bu mavilik deme
                  I
Pencereden görebildiğin kadar
II
Göğün kıymetini bil
Kıymetini bil çiçek açmış bademin
III
Güneşli odanın çamurlu sokağın
                    IV
Beyazın siyahın yeşilin
V
Pembenin kıymetini bil
27.Bu dizelerde numaralanmış sözcüklerden hangisi isim görevinde değildir?
A) I.    B) II. C) III. D) IV.    E) V.

Dirilik öyle bir şey yürekte
Sevinçle çırpınır
Kavak yelleri eser insanın başında
İnsanoğlu kızar öfkelenir savaşır
Halk için girişilen savaşta
O korkulu sevincin
Öfkenin kıymetini bil
28. Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur?
A)    Somut ve soyut isim
B)    Belirtisiz isim tamlaması
C)    Belirtili isim tamlaması
D)    Birleşik isim
E)    Birden çok topluluk adı

29. Aşağıdaki atasözlerinden hangisinde iyelik eki kullanılmamıştır?
A)    Mum, dibine ışık vermez.
B)    Çalma elin kapısını, çalarlar kapını.
C)    Mal canı kazanmaz, can malı kazanır.
D)    Açın kamı doyar, gözü doymaz.
E)    Borçlu ölmez, benzi sararır.

“-ler / -lar" eki tamlayanı düşmüş belirtili ad tamlamalarında, tamlanana gelerek tamlayanın çoğul olduğunu belirtir.
30. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamayı örneklendirecek bir kullanım vardır?
A)    Babadan kalma, iki odalı bir evleri vardı.
B)    Yıllar önce köyden şehre taşınmışlardı.
C)    Çocuklar, dışarıda farklı oyunlar oynuyordu.
D)    Eski kitapların etkileyici bir kokusu vardır.
E)    Aylarca tezi için kaynak kitaplar bulmaya çalıştı.

31. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-ler / -lar" ekinin cümleye kattığı anlam, ayraç içinde yanlış verilmiştir?
A)    Osmanlılarda toplumsal sınıflar, dolayısıyla bu sınıfların yarattığı zıtlaşma yokmuş, (ihtimal)
B)    Geçen yıl masaldan çıkmış dünyalar güzeli bir kız çocuğu dünyaya gelmiş, (abartma)
C)    Coğrafya sınavına çalışmak için bugün Mehmetlere gidecekmiş, (aile)
D)    Köyün girişinde altmış yaşlarında güler yüzlü bir kadın karşıladı bizi, (yaklaşıklık)
E)    Türk şiirinde Necip Fazıllar, Nazım Hikmetler yetişmiyor artık, (benzerlik - benzerleri)

I.    Gurbette ölenin gözü yumulmaz
II.    Eğlen turnam sana haber sorayım
III.   Şimdi sevdiğimin gözü yollarda
IV.   Gurbet elde ben neylerim güzeli
V.    Döküldü dalların gülü gazeli    
32. Yukarıdaki numaralanmış dizelerin hangisinde hâl " eki almış birden çok sözcük vardır?    
A) I   B) II   C) III   D) IV  E) V

CEVAPLAR
1    2    3    4    5    6    7    8    9    10
E    C    E    A    C    C    B    D    A    B

11    12    13    14    15    16    17    18    19    20
 C     B     E     B     E     B     A     B     E     D

21    22    23    24    25    26    27    28    29    30
  A     C     A     A     D     C     D     E    C     A

31    32                                
 A     D                                

İLGİLİ İÇERİK

AD (İSİM) TESTİ-2

AD (İSİM) TESTİ-3

İSİMLER ve TAMLAMALAR SLAYTI

ADLAR (İSİMLER)

YAPILARINA GÖRE İSİMLER

İSİM(AD) ÇEŞİTLERİ

İSİM, SIFAT, ZAMİR, ZARF TEST