KIŞ - ARİF NİHAT ASYA
Ne gurbet ile ne ah ile
Geçmişti yolda her mevsim
Çapkınlıkla, günah ile.
Günah sevap düşünen kim?
Benden heyecanlı o kız.
Gün doğar ki gözlerimiz
Uykusuz...Baktık birimiz.
Kar, etrafımız fırtına;
Biz galiba uğramışız
Mevsimlerin gazabına!
***
Yazdan kışa öyle sessiz
Geçiş acıklı olmuştu,
Unutuldu bahçe, deniz.
Dilsiz ocaklar tutuştu
Sesimizi duymadı bad
Gitti devlerle konuştu.
***
Daha uzak bir kışın hatırası
Gece kırmızı bir mangal
Etrafına diziliriz.
Söyler perili bir masal
Ya ninemiz ya annemiz
Benim uykum gelir, niye?
Dargın değilsem o kızla
Kaçırmak için uykumu
O kız söyler bir hikâye.
Açık saçık yer oldu mu?
Her neyse der geçer hızla
***
Ben dururum bile bile
Onun kızardığı yerde;
Nihayet benim elimle.
Açılır bir ince perde.
***
Yaz gününden kışa göçtün
Bu ne acıklı olmuştu.
Karda kalınca biz bize
Yine bir gün kalbimize
Bahar neşesi dolmuştu.
***
Mektepli kızlar el ele
İnerler meyilli yolu.
Bu soğuk havada bile
Hepsi lavanta kokulu!
Pek de tehlikeli yerler.
En kıvrak yürüyenleri
Bazı kayarlar, düşerler ;
İncinir nazik tenleri.
Bir gün yine eğlenirken
Düşen mini minilerden
Birisini ben kurtardım,
On altımda ancak vardım.
***
Doğrusu hazin olmuştu
Yaz gününden kışa göçmek;
Karda kalınca biz bize
Yine bir gün kalbimize
Bahar neşesi dolmuştu
O, karda ölçtü boyunu:
Hoş eğlenceydi boy ölçmek
Yahut kartopu oyunu:
Aldırmadım o çapkının
“Kuzum yapma!” demesine.
Bir kartopu yapıp attım,
Gitti vurdu memesine.
Sonra gizlice yol çizdik.
Bütün mevsim günahsızdı,
Bahçeler bâkir bir kızdı.
Burada siyah yalnız bizdik.
İLGİLİ İÇERİK