KABR-İ SELİM-İ EVVEL'İ ZİYÂRET - ABDÜLHAK HAMİT TARHAN
Bu yerde mu'tekif olmuş o çehre-yî haşmet
Bu yerde muğterib olmuş o neyyir-î şevket.
Şu kâinât-ı kemâlâta bak ne hey'ette
Mezâr şekline girmiş semâya sad hayret!
Serîr-i saltanatı gör türâb ile mestûr,
Türâb ile dola şâyeste dide-yî ibret!
Bu yerde münkeşif olmuş o sırr-ı Yezdânî,
Bu yerde münhasif olmuş o lem'a-yî fıtret!
Önünde nâ-mütenâhîliği kılar tenvir,
Peyinde sâyesi kalmış bu devlet ü millet!
Adem cihânına ermiş bekaa zevâlinden,
Verir başındaki destâr mevte bir heybet!
Aceb ne hâle girerdi duran huzurunda,
Gelir zevâline baktıkça dillere dehşet!
Memât çekmede pîşinde meş'al-î tekbîr,
Hayât kılmada ardında nâle-yî hasret.
Salâ iner ser-i bâlînine cevâmi'den,
Urur minâre-yi bâlâ derinde beş nevbet.
Seher ziyâretin etmekte zühd ile takvâ,
Tavâf eder gece kurbünde akl ile hikmet.
Bu şehriyâr değil miydi Hâdim-ül-Harem-eyn,
Mutâ'-ı cümle-yi akvâm iken o zî-kudret?..
Edeb, sükûnet-i kübrâsına durur dîvân,
Zekâ, tutar cihet-eyninde şem'a-yî türbet.
Kitâb-ı Hazret-i Yezdân ser-î mezârında,
Olur bu hâl ile Perverdigâr'e hem-sohbet.
Hemîşe velvele-yî Kibriyâ-ya ma'kes olur,
Sükût içinde bu hîçî-serây-i pür-vahdet.
Nazîre perde-yi gayba ridâ-yi tâbûtu,
Veyâ türâbına yığmış gazâ siyeh râyet.
Deminde râkib-i rahş-î gazâ, ne âfet imiş
Aceb bu sâika-yî ser-be-bister-î râhat!
Kopardı reh-güzerinde kıyâmet-î â'dâ,
Akardı pâyına mahşer-misâl bir millet.
Bu şâha kılmak için anda bîatin tecdîd
Değer olur ise devrân sefer-ber-î rihlet.
Müyesser eyledi Mevlâ ziyâyet ettim ben,
Bekaayı seyr ile oldum fenâya bî-minnet.
Bu sâye-yî ebediyyette hâba varmış rûh,
Bu nûr-i Hakk ile pûşîde fikr-i ulviyyet.
Deminde nâmına Sultan Selîm derlerdi,
Fedâ ziyâreti uğrunda ravza-yî cennet!
Nazardan oldu ise dûr, olur mu hatırdan
Ki irtihâldedir nezdimizde her sâat?..
Cihâna indiğine sû-yi sermediyyetten,
Delâlet etmede her dem bıraktığı şöhret.
İnerdi sadme-yi' sıytıyle burclar hâke,
Kılardı cilve-yi tîgiyle berkler ric'at.
Birinci hatvede mâzîyi eyleyip ta'mîr,
İkinci hatvede âtiye verdi bir kuvvet.
Elinde meş'ale-yî ma'neviyye-yî tevhîd,
Ederdi şark ile garbı ziyâsına da'vet.
İkinci himmete mutlak düşerdi Hind ile Çin,
Yetişti Mısr ile Îrân'ı fethe bir himmet
Zalâm içinde hakîkat tenevvür etmişti,
Yazık ki bârika-yî ömrü söndü bî-müddet.
Bu kubbe, Türbe-yi Sultan Selîm-i Evvel’dir,
Bu türbe kıble-yi Osmâniyân'dır ey ümmet.
O denlü sâde ki hürriyyeti kılar teşkîl,
O rütbe sâde ki ulviyyete verir ziynet!
Cihanda pey-rev idin Şâh-ı Enbiyâ'ya hemân,
Mülûk-i sâireye pîş-vâsın ey hazret!
Çekip kılıncını yüksel mezâr-ı pâkinden,
Nezâre sal yine bu sâfilîne bir nevbet.
Huzûr-i satvetine dâhil ol da ey Hâmid,
Bu pâdişâha, bu hâk-î siyâha kıl bîat.
Ser-î celâline döksün felek sitârelerin,
Hurûş ü cûş ede pâyında bin yem-î rahmet!..
(İlhâm-ı Vatan)
İLGİLİ İÇERİK
ABDÜLHAK HAMİT TARHAN ŞİİRLERİ