SEVGİLİ GAZELLERİ- A. VAHAP AKBAŞ
1
söz sefil aşk sokaklarından seninle kurtulur ey sevgili
söz sana adanınca yücelir şah söz olur ey sevgili
söz aşkına yatak olur taşır onu susuz kalplere
gönül göklerinde ne şehrayin olur ey sevgili
söz tebliğine hırka olur korur onu kara zamanlardan
güzelliğini sabırla bizim için büyütür ey sevgili
söz yol olur dağlardaki yitiklere kentlerdeki yitiklere
çöllere hayat bahşeden serinliğini üfler ey sevgili
söz hafızasını yemiş yırtıcı kuşlara yeni hafızalar sunar
söz içimizde kutlu güneşini doğurur ey sevgili
söz bayağı aşk sokaklarından seninle kurtulur ey sevgili
söz sana adanınca yücelir şah söz olur ey sevgili
2
koptuğu güneşe dönmek isteyen bir ışık şimdi gönül
doğduğu dağı öpmek isteyen bir ırmak şimdi gönül
yakar kendini sen has gül aşkına sevgili ey
atar kendini çılgın çağlayanlar gibi dağlardan gönül
düşer yoluna mecnunca kavrulur çöllerde bela içre
aşkını solur adını bir an / bir an unutsa kesin ölür gönül
çerağ çerağ yanar yandığı yerde sen bitersin sevgili
kokunu içer gülüşünü içer esrikleşir gönül
sevgili ey sevgili seni sevmenin güzelliği doldurur cihanı
seni anar seninle dolar durulur güzelleşir gönül
3
girdiğim bütün savaşları kazandım sevginle
önüme çıkan harami dağları aştım sevginle
deryalara açıldım yol yön oldun fırtınalarda
en amansız girdapları geçtim sevginle
beden ülkesinde yürekler kum taş olanda
şükür yürek kaldı yüreğim sevginle
çok karanlık zamanlarda bile ışık tuttun önüme
kirli tuzaklar pusular hep kalktı aradan sevginle
ak kuşlar dolaştı içimin göklerinde rahmet yağdı
ırmaklar aktı dağ taş çiçeklerle donandı sevginle
4
ey rayihası çölleri dolduran gül / dolduran gül ey
“hayat verecek şeylere çağıran” gül
ey evrenin efendisi / ey sevgililer sevgilisi
ey yeri göğü rahmetle donatan gül
ey İbrahim’in duası / İbrahim’in duası ey
kitabı öğreten kum gönülleri vaha eden gül
“sen olmasaydın / sen olmasaydın”
ne kalırdı hayattan / ne kalırdı ey gül
5
“gözlerin yaş dökmesi rahmettir” dedin ey sevgili
“kalbin haşyetle dolması rahmettir” dedin ey sevgili
ey kıyamet gününde ademoğlunun efendisi
hamd sancağı altında ümmetini toplayan sevgili
kıvranırken mahşerin korkunç işkencesinde
ola ki / ah ola ki şol fakir şaire de şefaat edersin ey sevgili
İLGİLİ İÇERİK