Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

VAY KURBAN - AHMED ARİF

 

Dağlarının, dağlarının ardı, 

Nazlıdır. 

Uçurum kıyısında incecik bir yol 

Gider dolan-dolana, 

Bir hastan vardır, umutsuz, 

Belki ayşe, belki Elif 

Endamı kuytuda başak, 

Memesinin, memesinin altında, 

Bir sancı, 

Bir hayın bıçak... 

 

Ölüm bu, 

Fukara ölümü 

Geldim, geliyorum demez. 

Ya bir kuşluk vakti, ya akşam üstü, 

Ya da seher, mahmurlukta, 

Bakarsın, olmuş olacak. 

Bir hastan vardı umutsuz, 

Hayreti uykularda, 

Hayreti soğuk sularda. 

Gayrı, iki korku çiçeğidir gözleri, 

İki mavi, kocaman korku çiçeği, 

Açar, derin kuyularda... 

 

Dağlarının, dağlarının ardı korkunçtur. 

Hiç akıl edip de düşünen var mı? 

Gün kimin hesabına tutar akşamı, 

Rahmetinden kim demlenir bulutun, 

Hayırlı evlat makina 

Nasıl canavar kesilir. 

Kurdun, karıncanın rızkını veren 

Toprak nasıl ayartılır, 

Yüz vermez topal öküze, 

Ve almaz koynuna kara sabanı. 

 

Sepetçioğlu'm bir kömür işçişidir, 

Mavzer değil, kürek tutar Urfalı Nazif 

Mal, haraç-mezattır, 

Can, pazar-pazar. 

Kırmızı, ak ve esmer, 

Yumuşak ve sert buğdayları 

Yaratan ellerin sahibidir bu, 

Kör boğaz, nafaka uğruna, 

Haldan düşmüş, tebdil gezer... 

 

Dağlarının, dağlarının ardı, 

Nasıl anlatsam... 

Ağaçsız, kuşsuz, gölgesiz. 

Çırılçıplak, 

Vay kurban... 

"Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda." 

Yiğitlik, sen cehennem olsan da bile 

Fedayı kabul etmektir, 

Cennet yapabilmek için seni, 

Yoksul ve namuslu halka. 

Bu'dur ol hikayet, 

Ol kara sevda. 

 

Seni sevmek, 

Felsefedir, kusursuz. 

İmandır, konkunç sabırlı. 

İp'in, kurşun'un rağmına, 

Yürür, pervasız ve güzel. 

Sıradağları devirir, 

Akan suları çevirir, 

Alır yetimin hakkını, 

Buyurur, kitabınca... 

 

Gün ola, devran döne, umut yetişe, 

Dağlarının, dağlarının ardında, 

Değil öyle yoksulluklar, hasretler, 

Bir tek başak bile dargın kalmayacaktır, 

Bir tek zeytin dalı bile yalnız... 

Sıkıysa yağmasın yağmur, 

Sıkıysa uykudan uyanmasın dağ. 

bu yürek, ne güne vurur... 

Kaçar damarlarından karanlık, 

Kaçar, bir daha dönemez, 

Sunar koynunda yatandan, 

Hem de mutlulukla sunar 

Beynimizin ışığında yeraltı. 

 

Her mevsim daha genç, daha verimli, 

Sunar, pırıl-pırıl, sebil, 

Ömrünün en güzel aşk hasadını, 

Elimizin hünerinde yeryüzü. 

Dolu sofra, gülen anne, gülen çocuklar, 

Bir'e on, bir'e yüz'le akşama gebe 

Şafakla doğan işgücü. 

Yalanım yok, sözüm erkek sözüdür, 

Olm kitapta böylece yazılıdır, 

Ol sevda, böyledir çünkü...

 

İLGİLİ İÇERİK

ŞİİRLER

AHMED ARİF ŞİİRLERİ

AHMED ARİF HAYATI ve ESERLERİ

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi