Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

AÇIK DENİZLER AĞIDI - OSMAN TÜRKAY
I
Toz mu olaydım? Toprağın özü, ışıl ışıl, göz göz
Nasıl savrulurdum fırtınalarla kızgın çöllerde?
Toprak, kişinin tüm umudu, sonsuz sevinci
Ölümsüz çocuğun, hem de nasıl dinç
Işın parçaları uzay karaltısında;
Umut, batmış bir ulu kara parçası yüreğimde,
Bir uygarlıkta masal yitik Atlantis!
Yitmek ne demek bir depremle!
Suyun ansızın kabarışı, soluyuşu...
Budur işte anlam, özdekte duygu;
Coşmuş doğa, coşku yıkım demektir,
Bir yürekte kaç milyar kabarış
Umut, geri gelmeyecek dünya,
Ak yalaz, dinmeyecek özlemlerimde yitik Atlantis!

Gökyüzü çatladı mı bir kez, bölündü mü yıldızlar
Kükreyip yuvarlandı mı açık denizler
Uğuladı mı gömütler, toza döndü mü dağlar
Gün ışığı ne ki bu ölümlü kişiye!
İnsin gecenin karanlığı, suyun arıklığı
Ölmek tanın ışığına göç etmektir.
Düşlerimde batık umutların ışınları
Eşit, soylu, uygar
Sonrasız yitik Atlantis'in masala ki insanları...

Gün ışımasın artık, yıldızlar çarpsın yıldızlara;
Burası ne yerdir, ne de gök; şimdi
Suyun yası, granitin türküsü, yosunun en mavisi
Oyar mermer sütunlara nakışnakış yüreğimi;
Gelen gider, giden görmez, budur benim üzgünlüğüm.
Bir titreşimdir insanın, doğanın, ölü suda yüzü.

Ben ozanım; ışığın bilinci, yerin ruhu!
Ey doğa, ey gök, ey su, inanın ki ben ölmem
Siz göçüp gitseniz de; bir gün bir tozun
Görünmez gölgesiyim, külüyüm yanan sevilerin,
Evren mangalında yıllanmış közüm,
Bir başka gün elektronlarıyım atomların
Tüm yıldızların ışıklarını ben yansıtırım yüzünüze!

Ey gece, ey ölümlerin karanlık mağaraları
Görmedim mi, bilmez miyim
Takım yıldızlardan daha dün gece seyrettiğim
Yitik Atlantis'in ışık yüzlü insanlarını...


II
Onlar benim kentlerimdi
Hem nasıl aydınlık
dev yapıları dağ dağ

Bir yapı tüm kent
Gök mavisinde
görüp ağladığım

Onlar benim insanlarındı
Uzun boylu, gök gözlü
Saçları dağınık

Onlar benim sokaklarımdı
uzun, parıltılı, geniş
Mermer aklığında düşlerim
Milyonları götürüp getiren taşıtlar
binlerce duruş, binlerce adım

Mavatme, dağaltı kenti
Deniz yosunları
Ben denizaltı dağlarında doruktan doruğa
Açık denizler evrenini gezerim

III
Melburn, yiten umut, gelecekteki gemi.
Soğuyan ağrılarımda donup sertleşen lav:
Bir bulut ordusu, düşüp toz toz
Çarpar yürek yürek
Açık denizlerde binlerce volkanik ada.

Sular, su değil, sanki buğu buğu ışıltılardır uzayda;
Ağıdı yanık, şavkı mavi bir duman,
Açık ağzı, ölümün sesi, yüzü yas:
Hep benim başka dünyalarımın en güzel insanları...
Oralarda gök daha mavi
Kadınlar kristal avizelerde hem nasıl daha bir ince aydınlık,
Mor bir özleyişte düştükçe sulara pembemsi saçları.

Ben giderim, sular ölür
Her dönüş biraz gülüş, biraz yas.

İLGİLİ İÇERİK

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRLERİ

DİVAN EDEBİYATI ŞİİRLERİ

HALK EDEBİYATI ŞİİRLERİ

KONULARINA GÖRE ŞİİRLER

OSMAN TÜRKAY ŞİİRLERİ

SON EKLENENLER

Üye Girişi