NEFESLER - ATTİLA İLHAN
1.
ay büyür geceleyin
usulca yürür dağlar
ormanı bir sis bürür
çakallar ürür derin
çürür birden sonbahar
yaprakları dökülür
zamana dağılır erin
sağılır kanına uzay
karanlık gözünü alır
boşlukta kalır sesin
kıyamete varır say
bütün kulaklar sağır
nedir ölüm dediğin
tasa tutmuş kapıları
yaşadığını unutmuş
buza kesmiş yüreğin
hayatın kârı zararı
dağ ardında bir umutmuş
2.
hem artıyım hem eksiyim
ölmeye başlamış diriyim
yumak yumak çelişkiyim
içim kıvılcım pazarı
erkeğin birazı kadın
çekirdeği tohum ormanın
sabah koynunda akşamın
diyalektiğin ayarı
ateştir buzu içerir
yokluktur varlıkta erir
maddeyse ışıkta yürür
yeşile dönüşür sarı
karşıtlıklardan üremek
bir savdan bir savı bilemek
bileşime kadar izlemek
birikip sıçramaları
3.
aynada buldum insanı
içinden dışını yeniler
üretir ağaçtan fidanı
yazından kışını yeniler
doğa evrenin gizlisi
toplum doğanın nazlısı
insan toplumun sözlüsü
çağın akışını yeniler
önce evren sonra kavram
maddeden çoğalır anlam
varlık yenilendikçe kelâm
üstünü başına yeniler
4.
su dinlerim gök anlarım
alevi tenime sığmaz
teni canla bütünlerim
büyür bedenime sığmaz
demiri tavında dövmeli
emekten ürünü sağmalı
yarını bugünden giymeli
yarıyolda durmak olmaz
değiştir ki değişesin
karşıtınla çelişesin
bileşim yollar uğrağı
gelişim sınır tanımaz
5.
çiçeğe bak meyvayı gör
böceğe bak dünyayı gör
dünya nasıl bir değişmek
ölmekte doğayı gör
buz bellersin buhar mıdır
göl dersin bulutlar mıdır
bulut yağmurdan dokunmuş
yağmur aslında kar mıdır
kuş tüyü balık puludur
yumurta civciv doludur
tavuk civcivlerle dolu
çelişme bileşim yoludur
6.
mor bulutlar kuşandım
mor olmaz dağ mavisi
yağmura döndüm boşandım
yağmurun en delisi
şehir şehir yaşandım
su tozu şimşek ölüsü
tutkuyla ıslandılar
kim varsa kadın erkek
yıldırım düştü yandılar
gürültüyle sevişerek
çoğalıyoruz sandılar
yalnızlığa eksilerek
sen yağmur karanlığı
onlar camlarda hüzün
ufukta şafağın çığlığı
işitilir elbet bir gün
sırtımızdan ağırlığı
kalkar acı sömürünün
İLGİLİ İÇERİK