GÖZYAŞINDAN BİR SONNET- ÖMER FARUK TOPRAK
Biraz temmuz sıcağından al saat sekiz kırk beş
Bu siyah zeytin az tuzlu ondan da tat
Rıhtıma vuran şu mavi denizi gözlerinde yaşat
Görmüyorsun kır çiçekleri atıyor sana güneş
Ekmekler daha fırında az sonra ellerin yanacak
Gökyüzünden biraz temmuz kırmızısı al vaktin çok az
Hain faşistler gülümsedi beş dakika sürmez bu son yaz
Bulutlar gözlerine doldu işte kapandı kapanacak
Güpegündüz zifiri karanlık gidiyor tren
Sırtüstü seyrettiğin pencereler saat dokuz buçuk
Seni düşündükçe içime yağmur yağıyor incecikten
Artık bitti dilsiz bir acı akıyor iki yanımdan
Kapıyı açtı bana saçları ıslak senin altın çocuk
Getirdi gözlerime görmediğim fotoğraflarından
***
Dağların ak sabahında elimi silaha attım
Soğuk zifiri karanlıkta kıvılcımlar saçarak
Hızla tırmanacağım patikayı sönen ateşleri yakarak
Çoban yıldızını gördüm usulca pusuya yattım
Hey yirminci yüzyıl ilk yıldırımlar seninle çaktı
Devrimler bayraklar alev saçan kitaplar getirdin bize
Küçücük mutlulukları birleştirdin bıraktın gözlerimize
Bir sabah dersin ki kırmızı güneş camlardan baktı
Geleceksin biliyorum sıcak müthiş bir rüzgarla
Atacaksın kalabalıklara gelincikleri papatyaları
Kahkahalarla güleceksin fidel’inki gibi bir sakalla
Sordun bana işte yanıt yenilgiyi yaşamından silersen
Ölüm bir akşam soğuk ay ışığıyla gelse de aldırma
Serçe titremesi değil bahar şarkıları gelmeli yürekten...
İLGİLİ ŞİİRLER