HÜZNÜN ANLAYIŞI - EBUBEKİR EROĞLU
tut da kurtulayım bu soğuk bahçeden
hızla geçti günün arzuları
hızla geçti gecenin dinmeyen anıları
sabır taşını ikiye böldüm
geçtim binbir acıdan umuttan
ayışığına muhtacız dedim dinlemediniz
duaya muhtacız selâma muhtacız
muhtacız bahara bahar sabahına
tut ki bir yalnızım ben
esintine muhtacım ey ulu rüzgâr
bana bir sır gerek şafak vaktinden
hatırama başdönmesi
hüznün anlayışını isterim
ey hüzün anlayışını isterim
badısabanın sabahla dostluğunu
badısabanın sabahla savaşını isterim
ey badısaba ekmeğini aşını isterim
isterim hızla geçen arzuyu
bu dansın çağrısı beni bulur beni arar
Bir Kilit Bir Anahtar
şahitsiz vakitlerde
inşirahıyla geldi de kalbin
bir anahtar koydu önüme
bakir sorunların senin
farkedince içine girdiğini
belasını bulmamış bir hercümercin
“bu nasıl meclis” dediydin hani
“umurlarında değil sözün mahremliği
yürekten gelmeyen sorular;
paslı kilit
bir ses diyor ki: ya hu
çek git”
şöyle bir baktıydın yakası yırtılmış ağızlara
kederle döndüydün oradan oraya
mahrem söze bir yer bulmaya
açık ettiklerin senin bir soru bugün
perdeler ardında gördüğün
bekâreti eksilmez cevabı verilmekle
yarışı sürdürse de farfara ağızlar
onlar kilit dese bende anahtar
yok edemez onu bu dizginsiz hengâme
“zaten cevabıyla birlikte mayası tutar
değdiği her yüreği sarsarak doğar
bir soru” dediydin “içten ve hakikiyse”
tat veren hışırtısıyla geldi
otlara sürünerek geçen bir derenin
bazen kilit oldu bazen anahtar
bakir soruların senin
(Şahitsiz Vakitler’den)
İLGİLİ İÇERİK
EBUBEKİR EROĞLU HAYATI ve ESERLERİ