AĞLA BAŞINDAKİ ŞU BEYAZ KARA SESSİZ - İLHAN YÜKSEL
Düğünler başka bir zevk bayram başka bir zevkti
Hüzünler başka bir zevk gamlar başka bir zevkti
Büyüdükte ne oldu bizi hep terk ettiler
Yerli gibi geldi misafir gibi gittiler
Sönük duygularla işte bir bayram sabahı
Başlar içimizde hüzün dolu gam sabahı
Hep yalnızız şimdi iyi kötü hatıralar
Gam verdi saç ağarttı bel büktü hatıralar
Sonbahardan arda bir yığın hazan yaprağı
Saçılır üstümüze sonsuz ölü toprağı
İçimize kapanan birer heykel gibiyiz
Doğduğumuz toprağa yabancı el gibiyiz
Sessiziz içli donuk geçen bahara sessiz
Ağla başındaki şu bembeyaz kara sessiz
Yoktur üstümüzde o gerilen kanatları
Anaların şefkati baba nasihatleri
Gün geçtikçe bu yolda biraz daha yalnızız
Ne o eski heyecan kaldı ne o eski hız
Nerde o eski zamanın delikanlıları
Kartal gibi göğe kanat çırpan şanlıları
Kimisi göçüp gitti kimi ihtiyar bu gün
Kimi hayattan ölüme gıpta duyar bu gün
Onlarda bu aleme gelmiş idiler yaya
Sonsuza kanatla uçtular dar-ı bekaya
Geri dönen olmadı gittiler hep gittiler
Kimi hasta kimine kaza sebep gittiler
Şu giden bahar demek sonbaharı getirdi
Sam viran getirdi karayel karı getirdi
Demek boş imiş gelen bahara sevincimiz
Boş gurura ve boş iftihara sevincimiz
Her gelen gün giden güne yalan dedirtiyor
Her yeni eski dengine yalan dedirtiyor
Birer birer savaşı içimizde zıtların
Yalancı düşüncelerin sahte haydutların
At oynattığı yer oluyor şu iç alemin
Neler gerçek ne yalan kim yalancı kim emin
Sorular sorular hiç çözülmeyen sorular
Beyin kemiriyor hiç mi hiç çözülmüyorlar
Çözülmüyor neden bir karışık yumak gibi
Deli akil geçinir akıllı bunak gibi
Şu zıtlar aleminde hep yalnızız sonsuza
Boşluğa doğru akıyoruz son hız sonsuza
Hiç mi hiç çözülmeyen ard arda bilmeceler
Cevapsız sorular karanlık biten geceler
O bizim sandığımız kağıttan uçurtmalar
Sonsuza kanat çırptı çoktan o uçurtmalar
Hep bizden uzaklaştı gittiler birer birer
Kahramanlık aşk sevinç hüzün ve doğduğun yer
Ne o eski çocuk biz ne delikanlı biziz
Bir tarihiz bir hikaye ve bir rivayetiz
İLGİLİ İÇERİK