Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

LİMON KÜFÜ - İSMET ÖZEL

Susuşun akışa vücudun yılışa gereği varsa
nehr akardı ruhuyla ruhsuzluğuyla gırla
avutacaktı nehri sıngı kenetli susulma
susan olmadı başladı dadanma saldırısı
zigzag sanıldı hep hiç hepin hiçi yok oysa
ezilmedi solucan hokkabaz susturulmadı
kuşu kafes sorgulardı emzilirdi mankafa
uz basıldı yaraya uç verince salgın tuzu
ölüyse fısıldandı yıkanılmadı ha-keza
kırık kırbaç terazi gıcırtısı ıkınan lavta
yakıcı can kırık havliyle kucaklaşma
caydı tutturamadı kafiyeyi kırdı dişi
gizin kaldı kaburgalarda halvet şişi
yel izi kaldı güzün mafsallarda
bir mi o denildi bir onlar mı kırba
poturla tozudu kin toza bulanıldı huşuyla
takları tıklatmadı kokalı kırantalık çölleri
gavurluk tarlasının patlangıç dölleri
hırttan hırt körden kör zehirden acı
bu konrölör bu biletçi denildi dar be
dar bu kirin alıç karga palazı satanlar be
dar be mühmel darbeye söğdüren amca
kamaymışçasına kamaştırılmış ustura
topla taramadan kaydırmadan sık
nehir biter çeşme başlar hor sakızlı
nispet yaparcasına akış tatlıcıda
basbayağı örtülü öpüşlü örülmüşlüğüm
çıkıya tıkılmışlığım tıkıştırılmık tundra
hohlanmış bene nefessiz bırakılarak
süne sağır bene sünek ağdırıcı
atıl kütük kışır kin lök yavı
salta duruşum gururumken
yazık yerle tazılanmış tana
tanın damatlık alayı dama çıkan
hıkı tutmuş mazının cılık piri
yamuğun yampirinin biri
kimmiş avanak aşık kim
toplasan bunları kim
değilse ben?

el böğüre tutarık kavuştuğunda
var şekeri ekşimsiliğin tuzu da
pis püskülü imi sert, gömleği sarkık
şucu veya bucu olabilirdi adı
o verdi aşkınlığı aşkımıza
babalarımız zengin değil
hele uzak akrabalarımız hiç
babalarımızın babaları da
bir türlü susup geçemeyiz
sınıfta sabit kalem kullanamayız
sabit kadem sokulmaz hiç sınıfa
nedense ne öğretmen ne de terzi
ses çıkarıyor kopya kağıdına
bıkkınlık acısı bilhassa bununla
bunun gibi birçok başkalarıyla
veriyor eziyet bınsırımıza
ten temas derdi deme derdi
gediklik işmarıyla süzük göz
ne hazır ne de engel şehlalığa
kalbin bulanık büküntüsü
inim inim sükunet
nabzı hafif tükürüklü
hüplüsü şeytan tırnağı
höpürtülüsünden çilmeler
roma çeşmelerinin sözleşmesi
gömdürülmüş sıcak küle ekşi nar
adası takım yanı cepli el dorado
uzun konçlu alman çizmeleri
balkanların tamamını işgal için
dendensiz kendimliğim
çimdikler parmak boğumları
ayran aksırtılı sümkürmeler
kuytu kollamalar diz boyu
kızdan kızlık almağa
seke dura sevdiğim
bir samsa baklava
eve dönüş yalnızlığı
bekle şimdi geliyorum
karton kutulu lokum
şarden şare bacalı
bostana su gidici
derin soluk bir evlek
birkaç dönüm binbir herek
keleğim kaymağımı dört döndüren
kaldıran sıvayı pul pul ıslığım
burmalı kaydıran pul bul bıyıklı
olsun burma bıyıklı nehirli
uysalca tıklı tırtıklı çeyiz
uyumsuzluğa erinme
bura burka oklavasız çisenti
hayale değmeden
tutunmadan kıymık rüya çimene
yokluk yoluklukta yoksanma duygusu
nerede benim çığrışı öksüz ökesiz
ılık ıpılık tüyün insafı belli belirsiz
yanağın yanağa yan yana safcana
şiirin üstüne şiir perçimleyip
gemli şiir üstüne gamsız şiir
kat karık katın katı şiir
şipşiir sisşiir şimşiir
kaş kaldırışı netame
safha sofyan sahaflar saf saf
baka baka bura burka
bakıntı sanırsın göz bağı
göz dağına aldırmalı takıntı
imbatı yüz yüze dokunmacı
kılıklı koza kızgın
koca bir nebze bir kırıntı
koklatır mı bekle bak
gece gölü gizlediği cildinin
benler benimler bendirimler
raptiyesini hızın kıskandığı
kütlesine temel çivisinin
garaz bağladığı
ımmortelle cilası
next time dağı
seviliş kızağı
ayıp şeyler ötesinde.

bahçenin en kuytu yerinde
en ayıp ısırganın en boylusu
en zifiri tuğlasıyla kuyunun
mahremin en son şıp şıpı
en uzun aralıklı yankı
en derin nefesli aksisadası
ezik çinko kovada hissedilen
itimada şayan o eziklikle
bir bakışlık ecel
bir ömür bir öpüşlük
bir sarılmalık bereket
beti benzi atık ve betinde
bereketi yok sadece lale
hizasında saf hasret safkan kaçış
evveli ahiri zil mer’ iyyeti şal
aşkları resimli romanlardaki gül
madalyon kaybetme derecesinde.

allahın günü serçesiz güvercinsiz
kuytu dedim çukur asla demedim
sakat sakadan ab-ı hayat bekledim
sadece o dimdik bakışlı çulsu uçuşlu
leşin tazesine düşkün yaya kargalar
gâhi kuzgun ve gâhi angıtlarla
yani çivik çamçaklı zinanın
laciverdine düşkün gagalara
yüksüklülük umursamazlığı
pekmezlenmiş bağbozumu harmandalı
peki pekinliği pekçeliği zıkkımın
kalbim duracaktı demekten maksadım
yutkunmandı burnundaki sızlama
yemin billah etmedi benim için
uçak zarfı bulmağa kullanılmamış
göz pınarlarını apansız yaşartan kuka.

öpülmek istediğini bilseydim.

 

İLGİLİ İÇERİK

ŞİİRLER

İSMET ÖZEL ŞİİRLERİ

İSMET ÖZEL HAYATI ve ESERLERİ

İSMET ÖZEL'İN TÜRK ŞİİRİNE GETİRDİĞİ YENİLİKLER

İSMET ÖZEL'DEN ŞİİRLER

İSMET ÖZEL KİMDİR?

İSMET ÖZEL ŞİİRİ VE POETİKASI