BİR MERSİYE -TEVFİK FİKRET
Hepsi en bi-vefâ emellerden
En samimî tahayyülâta kadar,
Hepsi kalbimde şimdi bir medfen,
Bir penâh-ı sükûn u hasret arar.
Hep o mâşûkalar türâb oldu
Gençliğin ravza-i hayâlinden
Pür-heves toplamışdım onları ben;
O gülistan bütün serâb oldu.
Hepsinin canışın-ı hicranı
Şimdi bir tûde zulmet-i makber;
Ah olaydı yaşatmak imkânı
Geçen ikbâl-i ömrü.. Yok, muğber
Ben o rüyâ-yı şevka muğberrim;
İstemem, gülmesin o çehre bana,
Müteverrim likâ-yı istihzâ
Onu gördükçe artıyor kederim.
Onda bir şîve-i tahakküm var "
Sen diyor, benim esîrimsin;
Yaşıyorsun benimle, benden umar
Neihâ-yı inbisâtı her nefesin..."
Her nefes, böyle bir nefes duyarım
Bu muhakkir sadâyı mâzîden...
Var hayatımda bir tasarruf eden;
Var ki ben pençesinde muztarrım.
Hani âgûş-ı itimâdımda
Üç gün evvel gülen ümîd-i latif?
O da mahv oldu, şimdi yâdımda
Kalan efsürde bir sehâb-ı kesîf.
İşte en sonra sen de eksildin,
Sen de gittin, senin de arkandan
Ağladım, ağladım; fakat insan
Ağlamaktan da korkuyor... Miskin!
Ah sen, sen ki zîr-i hâlinde
Bir yeşil köy hayâtı sakladın;
Şîrimin nuhbe-i meâlinde
Sen, bütün safvetinle sen vardın.
Ne serâzâde ömr-i sâfıdi
Geçecek gölgesinde çamlarının
Sende kalmışdı münfail, kırgın
Muzdarib gönlümün son ümmîdi.
Sen de gittin; senin de arkandan
Ağladım ağladım, harâb oldum...
Ne olurdu, gunûde-i nisyân,
Geçebilseydi bîemel bir an,
Diyebilseydim: "Oh kurtuldum!"
İLGİLİ İÇERİK