DÜŞÜNCELER -2 - HAYRİ ÜNAL
Tüm eşyalar gizli bir örtüden bakar gibi,
Attığım her adımı didik didik inceler.
Çepeçevre her yanı kül edip yakar gibi,
Sarmış ta bırakmıyor, fikirden işkenceler...
Yutuyor geceleri ahtapot gibi evler,
Gelince o son vakit, ayırır işimizden.
Alıp ta götürmeye ölüm isimli devler,
Yorulmadan sinsice yürüyor peşimizden...
Çıkmaz bir sokak gibi fani yollara dalıp,
Çile yüklü başları sürüklüyor ökçeler.
Bir kor gibi ruhumu iki eline alıp;
Bağlıyor sıkı sıkı, görünmez kelepçeler...
Mutluluk; tatlı masal, hani yaşanmıştı dün,
Hayat; bir çehreli yüz ve çatmış ta kaşını.
Bir efkâr ummanında kimsesiz yine bugün,
Seyrettim ufuklardan güneşin batışını...
İnce ince sorular; kıldan iplikten ince,
Elbet şu yokuşlardan bir gün çıkılır düze.
Korku dolu geceler ortadan çekilince,
Nur yağar ufuklardan, çığ gibi üstümüze...
İçe kapanmış ruhlar adeta inler gibi,
Çağlayanlar akar da asla duyulmaz sesi.
Tatlı seherde esen ılık meltemler gibi,
Esecek bir gün elbet sonsuzluk esintisi...
Bir dağ gibi kapanmış üstümüze çileler,
Yükselir göğe kadar gözyaşlarında kat kat.
Dünya bir büyük pusu ve nefisten hileler,
Azap üstüne azap; içinde gizli şefkat! ..
Her zaman O'nu söyler kâinat dile gelse,
Öyle bir sevda ki bu engelleri kıracak.
Şu çilekeş vücudum zerre zerre bölünse;
Her zerreden Rab'bimin, sevgisi fışkıracak! ...
İLGİLİ İÇERİK