ATATÜRK'ÜN ÖLÜMÜNDEN SONRA - NEYZEN TEVFİK
Tanrı ölmez, O dilerse görünür bir müddet,
Kaybolunca O’nu kalbinde bulur her millet.
Biliyormuş kaderin cilvesini evvelce,
Bütün ecrâm-ı semâ yasla büründü o gece.
Yaklaşan bir acı önce güneşi korkuttu,
Ay tutuldu diyemem gökyüzü mâtem tuttu.
Ata geçtin ebedin mevki-i müstahkemine
Bir direktif veriyor arza, beşer âlemine!
Bize ilhâm ile isâl ediyor her haberi,
Ki O’nun kudret-i külliye, emirber neferi.
Bağladı dâr-ı fenânın ebede telsizini,
Güdelim açtığı yollardan mübârek izini.
Atatürk’ün beşere sunduğu peymânı budur:
Atatürk’e inananlar er olur, sulhu korur!
(ecrâm-ı semâ: gökteki yıldızlar, mevki-i müstahkem: makam, isâl: ulaştırma, kudret-i külliye: Allah yapısı, dâr-ı fenâ: hiçlik alemi, peyman: yemin, and)
Neyzen’in sevmediği tek şey, otoriteydi. O yüzden devlet erkânı ile iyi geçinmezdi. Yalnız, Atatürk’e çok bağlıydı. Atatürk’ün ölümünden sonra günlerce evinden çıkmadığı söylenir. Yukarıdaki satırları Atatürk’ün ölümünün ardından 1938’de yazmıştır.
İLGİLİ İÇERİK