KAN DAVASI- YAVUZ BÜLENT BAKİLER
pınarcık köyünden Çöpürün Recep
bir gün karar verdi birden
sattı sardı elindeki dokuz tarlanın beşini
kız gibi bi traktör çekti altına şehirden.
al bir ata biner gibi kuruldu traktöre
sürdü geldi köyün harman yerinde durdu
baktı yorgun köylülere göhsünü gere gere
padişah kadar mağrurdu.
yığıldı konu komşu tarladan damlardan
dövelerden çocuklar koşuştu çığlık çığlık
yamalı kasketlerle ağarmış pusularla
büyüdü etrafında bir şaşkın kalabalık.
bir ara nedense sebepsiz yere
kara Süleyman’ın en küçük oğlu ali
herkesin önünde göz göre göre
elindeki taşı destur demeden
fırlattı traktöre.
vurulmuşa döndü Çapurun Recep
kızdı dünyalar kadar
büyüyen kanlı gözlerle sövdü saydı ali ye
parmak kadar kabardı boğazında damarlar
bir dev gibi soluyarak yardı kalabalığı
içini öfkesinin ateşi yaktı
yetişse tutsa çocuğun kolunu bacağını
cırpı gibi kıracaktı
sıçradı yerinden ufacık ali
geçti bütün arklardan çitlerden bostanlardan
serçe nakışlı yüreği korku ile doldu
nefes nefese girdi evinin avlusuna
sürgüledi kapıları gözden kayboldu.
hırsını kapılardan camlardan aldı recep
tekmeledi taşladı, kırdı kudurdu…
kızgın bir ayı gibi çekilip gitti sonra
homurdandı sövdü durdu.
döndü kara Süleyman harmandan yorgun argın
baktı bütün çerçeveler ve camlar kırık
ali'nin yüzünde sarı bir korku
karısında kızında öldüren bir hıçkırık
durdu dinledi düşündü kaptı mavzerini birden
koştu gitti Recep'in önünde durdu
hiç bir şey söylemeden elleri titremeden
tek kurşunla recebi alnından vurdu.
atlı jandarmalara haber gitmeden
kadınların tuttuğu ağıt bitmeden
ve daha kurumadan recebin kanı
çekti hançerini Sarı İbrahim
öldürdü babasını öldüren Süleyman’ı
şimdi Pınarcık’ta iki yetim ev
düşen yapraklar gibi savrulup kuruyorlar
kadınlar çocuklar genç kızlar ihtiyarlar
yeni ağıtlarla dövünüp duruyorlar
pençelemiş beynimizi amansız bir cehalet
tutmuş nur ufkumuzu boynu boyunca zulmet
bir kan gölü ortasında adeta bütün memleket
memleket zindansız günlere hasret
acımı yüklesem savrulur dağlar
doldurur denizi bu kanlı gaflet
ali'nin yüreğine kelepçe vurulmadan
yeni darağaçları bin yere kurulmadan
biraz ışık istiyorum biraz merhamet.
İLGİLİ İÇERİK
ŞAŞIRDIM KALDIM İŞTE AÇIKLAMASI -YAVUZ BÜLENT BAKİLER