SAYFA:4 / 31-40
31-İNSAN VE DENİZ - CHARLES BAUDELAİRE
Sen, hür adam, seveceksin denizi her zaman;
Deniz aynandır senin, kendini seyredersin
Bakarken, akıp giden dalgaların ardından.
Sen de o kadar acı bir girdaba benzersin.
Haz duyarsın sulardaki aksine dalmaktan;
Gözlerinden, kollarından öpersin, ve kalbin
Kendi derdini duyup avunur çoğu zaman,
O azgın, o vahşi haykırışında denizin.
Kendi aleminizdesiniz ikiniz de.
Kimse bilmez, ey ruh, uçurumlarını senin;
Sırlarınız daima, daima içinizde;
Ey deniz, nerde senin iç hazinelerin?
Ama işte gene de binlerce yıldan beri
Cenkleşir durursunuz, duymadan acı, keder;
Ne kadar seversiniz çırpınmayı, ölmeyi,
Ey hırslarına gem vurulmayan kardeşler!
Çeviri: Orhan Veli
HARİTADA DENİZE GİRİYORUM- ALİ YÜCE
Hem acılar eğitiyor
Hem türkü söylüyorum
Aslında bir yapının
Temelini atıyorum
Tuğlam pişmemiş daha
Demirim yok çimentom yok
Kumum kirecim hazır değil
Bu yapı ne zaman biter
Kaçıncı katta bulurum güzeli
Belli değil
Bir yağmur bulutunu
Elime alıp kokluyorum
Bulut mulut bahane
Aslında bir şiirin
Temelini atıyorum
İlk dizeyi yazıyorum
Kan ter içinde kalemim
Kimseye göstermeden
Haritada denize giriyorum
Ne zaman çıkarım bilmem
Hangi kıyıda bulurum güzeli
Belli değil
Boğazıma doluyor
Sözcükler şiir molekülleri
Yarı yoldan geri dönüyorum
Tatlı mı ekşi mi deniz
Rengi sarı mı pembe mi
Korsan beye sorun bunu
Vallahi ben bilmiyorum
Nerede bir çirkin görsem
Başımı önüme eğiyorum
Kıpkırmızı olunca şiirlerim
Utancımdan ölüyorum
Ben ne zaman dirilirim
Kaptan bey ne zaman ölür
Belli değil
Hem kentte oturuyor
Hem yalan söylüyorum
Bozuk çıkıyor fotoğrafım
Korsan beyin ölü töreninde
Gülerken yakalanıyor şiirlerim
Ben başarıyla somurtuyorum
İLGİLİ İÇERİK
DENİZ - SUNAY AKIN
Yaşlı bir devrimci
düşürmez hiç ağzından
özgürlük kelimesini
ve yatmadan önce
bir bardak su yerine
denize bırakır
takma dişlerini
DENİZ -ERDEM BEYAZIT
Denizin bir gülüşünü arıyor çocuklar ellerinde oltaları
Geçmişin günün geleceğin yükünü üstünde
Pul pul taşıyan balıkları
Denizin bir gülüşünü yakalıyor çocuklar ellerinde oltaları
SOLUYAN DENİZ - ERDEM BEYAZIT
Bir çığlık düştü karanlıklardan
Issız denize
Ses beton gibi buz tutuyordu
Bir takım gölgeler gidip geliyordu
Ay ışıkları gidip geliyordu
Deniz yaralı bir tay gibi soluyordu.
Kim bizi çeken ayaklarımızdan
Suyun yumuşaklığına
Yerin katılığına
Göğün karanlığına.
Bir göz bizi denetliyor - bu muhakkak
Bir çığlık boğuluyor denizde - bunu iyi duyuyoruz
Bir ışık kesiyor karanlığı bir ustura ağzında
Bilmediğimizi anlıyoruz
Görmediğimizi seziyoruz
Yeni bir çağa çıkıyoruz saçlarımızdan.
35-DENİZ FENERİ - UĞUR ASLAN
Sen Deniz Feneri
Hüzünlü bir kış günü başladı yolculuğun
Çocukluğun yıkık kentlerde
Ve kesme kaya caddeli ahşap evlerde geçti.
Okuma yazmayı öğrendiğin
Gazetelerdeki terör sayfaları
Ve Haliç tersanelerinde korsanlar
Evden çıkarken vedalaşırdı babalarla evlatlar...
Her sokağın başında anaların isyanı dururdu
Ve günler kısa ama geceler uzun olurdu.
Bir kurşun bir liraya
Ve bir hayat bir kurşuna mal olur,
Senin doğduğun yerlerde
İnsanlar can evinden vurulurdu.
Sen Deniz Feneri
Sarayburnu'nun dimdik delikanlısı
Yavuz zırhlısında deniz piyade eri
Yetmiş ikiye dört çakı gibi asker
Arkadaşının kaza kurşunu izini sırtında taşıyan
Ve giderken bıraktığı sevdiğini döndüğünde bulamayan...
Yıkar mı bizi bu sevda!
Bir aşk delikanlıyı bozar mı be adam?
Hadi kalk!
Eski günlerde olduğu gibi
Karanlığa yine ışık yak!
Arka bahçedeki mahalle kavgalarında
Kaşına sapan taşı geldiği günden beri
Hani kanına kanımı sürdüğüm o günden beri
Can dostum ve kan dostum
İster kalbine gömdüğün sevdamın aşkına
İster Allah'ın aşkına
Kalk bir ışık yak ve bir kor düşür yüreğimize
Savaşmak ne güzel bir şey uğruna
Ve yeniden âşık olmak...
Ve Sen Deniz Feneri
Sarayburnu'nun dürüst delikanlısı
Kalbine gömdüğün aşkın
Gönlündeki sevdan ve aydınlık gözlerinle
Senin işin karanlığa korkuturcasına bakmaktı
Ve sana en yakışmayan şey ağlamaktı.
Deniz Feneri
Unutmadık o günleri
Sevdamız yüreğimizde gizli kalır
Ve mahallenin kızına âşık olmak
Ayıp sayılırdı
Bir kıza âşık olmak bir de parkayı çıkarmak haramdı
Ve dünya dedikleri şey yalandı...
Paranın geçmediği günler vardı gençliğimizde
Ve namerdin yıkamadığı mertliğimiz
Silah çekmek ve tespih sallamak değildi delikanlılık
Tespihi çekmek, silahı saklamaktı
Yazık...
Gün geldi delikanlılık kabadayılığa yenildi
Sonra üç kuruşa satılan sevdalar ve ucuz aşklar
Artık senin işin değildi...
Sen Deniz Feneri
Sarayburnu'nun dik ve yitik delikanlısı
Ne geçmişten yükselen ağıtlar anlıyor seni
Ne de geleceğe satılan aşklar
Sen doğarken bir ölüm şaşkınlığıyla
Gökyüzüne uzanmış düşmanlık türküleri
Suçüstü yakalanırken en güzel umutların
Gözlerini bir ihanet anında açmışlığın
Ve yakmışlığın gecenin karanlığına en derin aydınlığını
Hey Deniz Feneri!
Parayla satın alınamayacak aşkların sevdalısı
Çektiğin çileleri özenle saklıyorsun seyir defterinde
Sarayburnu'nun dimdik ve yakışıklı delikanlısı...
Gidiyorsun belki Deniz Feneri
Sana 'kal' diyemem giderken
Sevmek kadar ölmek de kader
Ama giderken bile ışığın yol göstersin kayıp gemilere
Gözlerin gökyüzünü aydınlığa bürüsün
Ve sen ölsen bile bir gün
Nâmın yürüsün
Ve sen ölsen bile bir gün
Nâmın yürüsün..
DENİZ SUYU TÜRKÜSÜ - FEDERİCO GARCİA LORCA
Deniz
gülümsüyor uzaktan.
Dişleri köpükten,
dudakları gök.
'Ne satarsın, deli kız
rüzgarda memelerin? '
'Suyunu denizlerin, yiğit,
suyunu denizlerin.'
'Ne taşırırsın kara oğlan,
kanınla karıştırıp? '
'Suyunu denizlerin, yiğit,
suyunu denizlerin.'
'Bu tuzlu gözyaşları, ana,
nerden gelirler? '
'Ağlarım suyunu denizlerin, yiğit,
suyunu denizlerin.'
'Bu derin sızı, gönül,
nerden doğdu oy? '
'Ne acıymış, ne acı
suları denizlerin''
Deniz
gülümsüyor uzaktan.
Dişleri köpükten,
dudakları gök.
ŞİİRİN DENİZ KIYISINDAKİ SESİ - ECE AYHAN
Denize atılmış şiirdir bence
Yurtsayan, yurdu bilinmeyen bir yıldız
Şiirin deniz kıyısındaki sesine bırakılmış ölümdür
yanacak sarayların kestiği bir, yarım ay.
YEMYEŞİL BİR DENİZ - İLHAN İREM
Yemyeşil bir deniz
Senin gözlerin
Ne bir sandal
Ne bir ada
Ne bir sahil var
Boğuluyorum............
Gözlerinde menevişler
Denizde martılar gibi
Bakışların köpük köpük
Sonsuzluğu anlatır gibi
Bu bakışlar bir gün beni
Öldürecek sevgilim
Bu bakışlar ne zaman beni
Güldürecek sevgilim
Yemyeşil gökyüzü
Senin gözlerin
Ne bir rüzgar
Ne bir bulut ne bir yağmur var
ÖLÜ BİR DENİZ YILDIZI - EDİP CANSEVER
Ey sonbahar! ey düşsel yolculuk! seni
Dolaştım yaz sıcaklarında, bekledim
Duydum ki benim değildi artık, doğanın
Kalbiydi uçurumlar toplamı kalbim.
De bana, anlat bana, öyleyse neden hatırlıyorum onu
O fırtına kuşunu gölgesini yere düşüren
Gittiydi geldiği yere, uzaklığına
Döner mi bir daha dönmez mi bilmem
Yüklenip yittiydi gözden onca çırpınışları
Ne sevinç bıraktıydı içimde, ne keder, ne acı
Bir sen kalmıştın sen, ey sonbahar ilimi, dörtnala gelen
Bir atın kalkışı gibi kalkıp da gözlerimden.
Parlar ki şimdi arasıra geceleri
Diplerde, derinlerde, yalnızlığımda
Ölü bir deniz yıldızıdır mutluluk
O nedensiz mutluluk, olsa da olur olmasa da.
40-DENİZ HASRETİ - RIFKI KAYMAZ
İçimde dalgalı bir sonsuz deniz,
Yıllardır özlemle yaşamaktadır.
Beni buralardan alıp götüren
Gemiler sonsuza taşımaktadır.
Dalgalar, dalgalar, hırçın dalgalar
Durmadan içimde çalkanmaktadır.
Masmavi gökyüzü kaldırıp beni
Mavinin rengine bırakmaktadır.
Rüzgarlar denizin arkadaşları
Rüzgarlar saçımı okşamaktadır.
Ufuklara akıp giden yelkenli,
Beni sonsuzluğa çağırmaktadır.
Eşyalar, bırakın ayaklarımı!
Ruhum mavilikte yıkanmaktadır.
Denizler ne olur beni buradan
Kurtarın! Gözlerim kararmaktadır.
İLGİLİ İÇERİK
29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İLE İLGİLİ ŞİİRLER
19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA HAFTASI ŞİİRLERİ
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI ŞİİRLERİ
BAŞÖRTÜSÜ ve ÖRTÜNMEK İLE İLGİLİ ŞİİRLER